Beni seven maça gelsin

Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, Fenerbahçe derbisi öncesi Turkuvaz Medya'yı Ümraniye Tesisleri'nde ağırladı. İdman öncesi sorularımızı yanıtlayan Hırvat teknik adam, zorlu derbide futbolcuların performansı kadar, tribünün ortaya koyacağı gücün önemine değindi. Olimpiyat Stadı'nın boş kalmasına anlam veremediğini ve Türkiye'deki futbol sevgisinin lafta kaldığını söyleyen Slaven Bilic şöyle konuştu: Tribünler boş ve bu hiç iyi değil. Bu duruma çok şaşırıyorum. Medyadaki haberlere, insanların futbola olan tutkularına bakınca her takımın milyonlarca taraftarı olduğunu düşünebilirsiniz ama tribünler bomboş. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bakıyorsunuz bir Anadolu takımı 10- 15 yıl sonra Süper Lig'e çıkmış ve büyük bir iş başarmış ama sadece 3 bin kişiye oynuyor. Bu anlaşılır bir şey değil.
DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR
Beşiktaş taraftarı bana olan sevgisini her yerde gösteriyor. Tüm deplasmanlarda; Belgrad'da, Londra'da, Feyenoord'da, Kayseri'de, Ankara'da bizi destekliyorlar ama İstanbul'da bu destek olmuyor. Ben de soruyorum çevremdeki kişilere, tercümanım Halil'e soruyorum, onlar da bana passolig diyorlar, Olimpiyat Stadı'na ulaşımın zor olmasından bahsediyorlar, bir sürü sebep var... Ben Beşiktaşlılar'ın takımlarını kalpten sevdiklerini biliyorum ama bu sevgiyi tribünlere gelerek göstermeleri de önemli. Onların desteğine çok ihtiyacımız var sosyal medyadan destek vermek yeterli değil. Taraftarımız bizimle olursa Fenerbahçe derbisinde de sonrasındaki maçlarda da kendimizi çok iyi hissedeceğiz.
DİEGO'LU YA DA DİEGO'SUZ PLANLARIMIZ HAZIR
Rakibimiz güçlü ama bizim de planlarımız var. Geçen sezon şampiyon oldular ve o güçlü kadrosunu Diego Ribas gibi çok yetenekli bir oyuncuyla takviye ettiler. Böylelikle daha da güçlendiler. Ancak biz de geçen sezondan farklı durumdayız. Daha organize, daha etkili ve daha çabuk oynuyoruz. Derbileri tüm maçlardan ayrı değerlendirmek gerekir. Derbilerden önce takımların durumları çok farklı olabilir ama bu sahaya her zaman tam olarak yansımaz. Örneğin geçen sezon biz Kadıköy'e giderken iyi durumda değildik. Hem moral hem de özgüven açısından sıkıntılarımız vardı. Fenerbahçe en iyi döneminde olmasına rağmen ilk yarıda müthiş oynadık ve skor üstünlüğünü sağladık. Derbilere biraz böyle bakmak gerekir. Fenerbahçe Diego'yu bu maçta kullanır mı bilmiyorum. Onu en iyi İsmail hoca bilir ama biz her iki seçeneğe de hazırız. Fenerbahçe bekleyip oynarsa buna göre farklı planlarımız olur... Saldırırsa buna göre de planlarımız var.
HAKEMLER ADALETLİ OLSUN BANA YETER
Hakemler hakkında konuşmak istemiyorum. Çünkü bu benim tarzım değil. Ama biz teknik adamların işlerinin bir parçası da hakemlerin kararlarına muhatap olmak ve elbette bunlar hakkında konuşmak. Çünkü hakemlerin verdiği kararlar maçın kaderini etkiliyebiliyor. Ben hakemlerden adaletli yönetimler bekliyorum hepsi bu.
GÖKHAN TÖRE KENDİSİ KAŞINDI!
Bilic, Gökhan Töre'nin Erciyes maçında gördüğü kırmızı kartta oyuncunun yaşananlara çanak tutmasının da payı olduğunu söyledi. Gökhan'ın tavırlarıyla kırmızı kartı hazırladığını belirten Hırvat çalıştırıcı şöyle konuştu: "Gökhan özel bir oyuncu ve şu an ligin en formda futbolcularından biri. Erciyesspor maçında oyundan atıldı ve ben rakip teknik adamın uyarısıyla bir oyuncunun kırmızı kart görmesine ilk kez şahit oldum. Buna rağmen Gökhan, kendisini şikayet eden teknik adama ya da 4. hakeme malzeme verecek bir tavır sergiledi. Bunu yapmamalıydı. Kendisiyle konuştum, ceza sistemimiz içindeki cezayı da alacak. Derbide olması, bizim için iyi olurdu ama bu sezon birçok oyuncumuz takıma katkı veriyor. Gökhan'ın eksikliğini tolere edecek oyuncularımız da var.
TAKIM RUHUYLA OYNUYORUZ
Beşiktaş'ta geçen sezon ile bu sezon arasında fark olduğunu söyleyenler bunu Önder Özen'in gitmesine bağlıyorsa bu yanlış. Önder Özen ile birlikte çalıştık ve iyi de çalıştık. Zaman zaman, futbolun doğası gereği fikir ayrılıklarımız olmuştur. Kendisi beni buraya getiren isimdir, dostumdur hala da dostluğumuz sürmektedir. Bununla birlikte Beşiktaş geçen sezondan farklıdır çünkü oyuncular bana, çalışma sistemimize alışmaya başladılar. Ben de onları daha iyi tanımaya başladım. Bu sezon yönetimle birlikte yeni bir oluşuma gittik, daha güçlü bir takım kurduk. Beşiktaş'ın en önemli özelliği kazansak da, kaybetsek de oyuncularımın özgüvenlerinde bir eksilme olmaması. Takım içi arkadaşlık çok iyi durumda. Takım ruhuyla oynuyoruz. Bunlar bizim için büyük avantaj.