Bunları da unutmayalım

1- Alt yaş kategorilerinde oynanan az sayıdaki karşılaşmada, hakemlerin aldıkları ücretler komik denilecek noktalarda. Akademi liglerinde U14- U15-U16 ve U17 yaş kategorilerinde bir mücadeleyi yöneten orta hakemlere, bunun karşılığında sadece 40 TL ödeme yapılırken, yardımcılara ise 30 TL veriliyor. Geçtiğimiz yaz Brezilya'daki Dünya Kupası'nda düdük çalan Cüneyt Çakır'ın görev yaptığı üç maçta elde ettiği kazanç, Türkiye'de iki sezonda kazandığının yüzde 77'sine denk gelmişti.

TERİM, KARAMAN'A MI GÖNDERME YAPTI? - TIKLAYIN
2- 2000-2001 yılları arasında Balkan Şampiyonası'na gönderdiğimiz dönemin 14-15 yaşındaki 36 milli futbolcusunun 19'u, 28-29 yaşlarında olduğu 2014-2015 sezonunu amatör ligde geçiriyor. Bu isimler kariyerlerinde Süper Lig'i hiç göremedi.
3- Altyapıya değil, üst yapıya harcama yapmayı tercih eden Türk futbolunun yöneticileri, paraları adeta har vurup harman savurdular. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş son 5 yılda 297.4 milyon Euro'luk bonservis ödemesi yaptı. Almanya'da Dünya Kupası'nı kaldıran neslin yetiştiği dönemde 5 yılda altyapılar için harcanan para ise 350 milyon Euro oldu. Almanlar bizim 30 yaş üzeri futbolculara ayırdığımız paranın fazlasını 20 yaş altı gençlerine ayırdı.

'MESSİ TÜRKİYE'DE OLSA 'CÜCE' DERDİK' - TIKLAYIN
4- Almanya'da 1900 yılından bu yana 11 federasyon başkanı değişirken, Türkiye'de 1923 sonrası koltuğa 42 başkan oturdu. İstikrarda sorunlar yaşayan Türkiye'de, 2014-15 sezonunda 16 haftada 10 teknik adamla yollar ayrıldı. Bu sayı son 10 yılın ilk yarılarında ulaşılmış en yüksek rakam.
5- Futbol piyasası için vergi cenneti olan Türkiye, futbolculardan ve kulüplerden aldığı %15'lik gelir vergisi ile Bulgaristan'dan sonra en düşük vergi oranı belirleyen ülke durumunda. Kulüpler buna rağmen batma noktasına gelip, kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor.
6- 2013-2014 yılı transfer bilançoları incelendiğinde ortaya ilginç bir tablo çıkmakta. Türkiye aldığı ve sattığı futbolculardan elde ettiği gelirlerde 93 milyon Euro zarar ederken, dünyanın bu alanda en fazla zarar eden 2. ülkesi konumunda. Romanya, Hırvatistan ve Birleşik Arap Emirliği bile Türkiye'nin önünde.
7- Süleyman Seba'ya ithaf edilen Süper Lig'in 2014-2015 sezonu sert geçiyor. Sezonun ilk haftasında maçlar toplam 272 defa fauller nedeniyle durdu. 9 maçta toplam 90 dakika, yerde yatan oyuncular yüzünden oynanamadı. Topun oyunda kaldığı sürede gerilerdeyiz. Yaptığımız faul sayısında da zirvede yer alıyoruz. Majör ligler içerisinde en çok faul yapan 22 takımın 7'si yani 3'te 1'i Türkiye'den listeye girdi.
8- Süper Lig ve PTT 1.Lig'de sezon başlangıcında 36 takımın 20'si formalarında sponsor olmadan lige girdi. Bu takımlar arasında Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor da yer aldı.
9- Futbolcu da yok teknik adam da!

197 bin 657 lisanslı aktif futbolcu ile Avrupa'nın diplerinde yer alan Türkiye, antrenör sayısı ile de önemli noktalara ulaşamadı. Fatih Terim, antrenör sayılarının 20 bine ulaştığını açıklarken, 2014 yılı UEFA raporlarında UEFA A, UEFA B ve Pro Lisans sahibi teknik adam sayımız sadece 4 bin 416. Hal böyle olunca ortaya çıkan gerçeklerden biri de 16 bin civarı futbol adamının ya UEFA C lisanslı olduğu ya da lisanssız çalıştığı.

KÜÇÜK ÜLKELERİN GERİSİNDEYİZ
Türkiye'de 2 bin 843 UEFA B, bin 168 UEFA A lisanslı teknik adam bulunurken, Pro Lisans sahibi antrenör sayısı 368. 80 milyon nüfustan, bu üç kategoride sadece 4 bin 416 teknik adam çıktı. Bu üç lisans üzerinden bizi geride bırakanlar arasında ise 10 milyon nüfuslu Portekiz, Çek Cumhuriyeti ve 11 milyon nüfuslu Polonya ve Yunanistan da var. Türkiye'de bulunan teknik adam sayısı Avrupa'nın toplam lisanslı teknik adam sayısının yüzde 2,1'ine eşit.