Kovuldunuz

18 takımın mücadele ettiği Süper Lig'de ilk yarıda 11 teknik adamın görevine son verildi. Bu rakam 39 Avrupa ülkesi arasında Türkiye'yi en sabırsız ülke olarak zirveye taşıdı. Avrupa'nın en fazla hoca değiştiren ligi konumuna gelen Süper Lig'i Romanya 10 değişiklikle takip ederken, aynı süreçte Fransa'da 1, Almanya ve İtalya'da ise 4'er hoca koltuklarından oldu. Süper Lig'de 2013- 14 sezonunda görevinden ayrılan teknik direktör sayısı sezon boyunca 14 olmuş ve bu rakam rekor olarak kayıtlara geçmişti. Bu rekor bu sezon kırılacak gibi gözüküyor. Süper Lig'de 2012-13 sezonunda 11, 2011-12 sezonunda 10, 2010-11 sezonunda 13, 2009-10 sezonunda ise 7 teknik direktör değişikliği olmuştu.
UĞUR TÜTÜNEKER REKOR KIRDI!
Süper Lig'de yaşanan 11 teknik adamın ortalama görev süresi ise 267 günde kaldı. Türkiye'de ortalama bir teknik adam 7 ay görevde kalabilirken, 11 ismin ortalaması ise 9 ay oldu. En kısa görev yapanı 35 gün ile Uğur Tütüneker olurken, Gençlerbirliği'nde sezona başlayan Mustafa Kaplan da sadece 65 gün takımın başında kalabildi.
İŞTE SIRASIYLA GİDEN HOCALAR
Mustafa Kaplan (G.Birliği), Mesut Bakkal (Konya), Halilhodzic (Trabzon), Bülent Korkmaz (Erciyes), İsmail Ertekin (Balıkesir), Prandelli (G.Saray), Mehmet Özdilek (Ç.Rize), Roberto Carlos (Sivas), Mustafa Akçay (Akhisar), Ertuğrul Sağlam (Eskişehir), Uğur Tütüneker (Erciyes).
Bir görüş
MURAT ÖZBOSTAN
Tesadüf değil
Bu sezon maşallah kendimizi iyice aştık. Geçen haftayı, "Türk futbolu kötüye gidiyor, gençlerimiz niye oynamıyor" tartışmalarıyla kapattık. Zaten hep tartışıyoruz! Ligde 16 hafta bitti, 11 teknik adama yol verildi ya da istifa etmek zorunda kaldılar. Bu da yetmedi, bazı takımlar üçüncü hocalarını getirdiler. Alt yapıdan gençlerin şans bulamadığı herkesin dilinde. Kimse de demiyor ki 2-3 hafta sonra kovulup kovulmayacağını bilmeyen teknik adamlar nasıl risk alıp bu gençlere şans verecek? Hocaların kaderi tek bir şeye bağlı: Skor tabelası.. Geçen ay alt yapıdaki gençlere Avrupa'dan en az şans veren ülke olduğumuzun haberini yapmıştık. Artık hiç şaşırmıyorum. Biraz önce yazdığım gibi bir teknik adam gelecek endişesi yaşadığı için bırakın bu gençleri oynatmayı kadroya dahi almıyor. Ne yetiştirmeyi biliyoruz ne de oynatmayı... Listede birlikte anıldığımız ülkeler Romanya, Yunanistan, Bulgaristan... Sonra kendimizi Almanlarla, İspanyollarla kıyaslıyor, neden başarılı olamadığımızı anlamaya çalışıyoruz. Bu mantaliteyle başarı beklemek hayalcilik. Yöneticiler keyfi kararlarla kulüp yönettiği sürece bu manzaraları yaşamaya devam ederiz. Hiçbir şey tesadüf değil!