İlyas Tüfekçi, ALS'ye direniyor
Türk futbolunun önemli değerlerinden İlyas Tüfekçi, yakalandığı ALS hastalığıyla amansız bir savaş içinde.
Fanatik Gazetesi'ne röportaj veren efsane futbolcu, "Hastalığım ölümcül ama sonuna kadar mücadele edeceğim" diyor ve ekliyor: Benim gibi olanların umudu olabilirim.
ALMANYA'NIN EN SEVİLEN TÜRK FUTBOLCUSUYDUM…
"TÜRKLER DIŞARI DİYE BANA HAKARET EDİYORLARDI"
Bir de Almanya'da o zaman işsizlik tavana vurmuştu. Türklerden dolayı Almanların iş bulamadığı mağdur olduğu düşüncesi vardı. Bunları stada Türkler dışarı diye bana hakaret ediyorlardı. Yani Türklerin çilesini ben çekiyordum. Ben bunu 20 yaşta yaşamış birisiyim. İlk maçım Dortmund-Stuttgart maçıydı sahaya girdim daha ısınırken Türkler dışarı diye bağırmaya başladılar. Biliyorlardı ben Türküm oyuna gireceğim. Oyuna girdim Dortmund'un stadı hemen hemen 70.000 kişilikti. İlk Bundesliga maçım böyle bir atmosferdeydi. Normalde etkilenmem lazım ama bu beni daha da kamçıladı. Zaten benim en önemli silahım hırsım. Taraftarlar Türkler dışarı diye bağırırken ben oyuna girdikten 1 dakika sonra gol attım. Ondan sonra bir anda Almanlar sustu 70.000 kişiyi bir golle susturdum. Bunlar benim için çok özel. O günlerde Stuttgart'ın çevre illerden binlerce Türk, benim maçımı izlemeye geliyordu. Bu Almanya'da ilk bana nasip oldu. Almanya'da Cumartesi günleri saat 17.15'te maçlar biterdi 18.00'de devlet kanalı ARD, Bundesliga maçlarının özetlerini yayınlardı. Özetler, reyting rekoru kırardı. Kadın-erkek, çoluk-çocuk otururlardı benim maçımı izlerlerdi. Ben oradaki Türklerin sembolü oldum. Şunu da belirteyim o yıl arka arkaya Avrupa'daki Türk sporcular arasında yılın sporcusu seçimleri oluyordu. Erhan Önal ile Erdal Keser'in toplam oyu, bana verilen oyların yarısı bile değildi. Bana karşı olan sevgi çok farklıydı. Aradan 30 yıl geçmesine rağmen internetten görüştüğüm yurt dışındaki arkadaşlarım bana o kadar içten davranıyorlar ki bunu para versen yaptıramazsın. O dönemlerde Türk takımları Avrupa kupalarında çok zayıf kalıyorlardı. Daha 1. turda hemen hemen hepsi eleniyordu. Ben o zaman Stuttgart'da oynarken 3. turda oynuyordum. Türk bayrağını, Türklüğü temsil eden bendim. O arada Schalke kulübüne transfer oldum orada da 2 yıl oynadım. Schalke kulübü Türkleri hiçbir şekilde kabul etmeyen farklı yapıda bir kulüptü. Onlar bile beni kabul etti. Benim misyonum sadece gol atmak değildi ben orada Türklerin tek temsilcisiydim. Tabi Erdal ( Keser ) gibi çocuğuma Alman adı vermedğim için orada yaşayan vatandaşlarımız tarafından daha da sevildim…"
EN SON HABERLER
- 1 Beşiktaş, Çaykur Rizespor maçı hazırlıklarına başladı
- 2 Lille, Yusuf Yazıcı'nın golüyle Metz'i deplasmanda 2-1 yendi
- 3 Serie A'da Inter, Hakan Çalhanoğlu'nun golleriyle kazandı
- 4 İsmail Yüksek'in ayak bileği bağında kopma tespit edildi
- 5 Son dakika haberi: Samet Akaydin Fatih Terim'i de yaktı! Ayrılığı böyle duyurdular...
- 6 Son dakika Galatasaray haberi: İşte Aslan'ın ilk bombası! Milli yıldız geliyor...
- 7 Son dakika Trabzonspor haberi: Abdullah Avcı'dan uyarı! "Hata yapmak yok"
- 8 Son dakika Galatasaray haberi: Rekor Okan Buruk'un işi!
- 9 Son dakika haberi: Galatasaray'da yıldız farkı!
- 10 Son dakika Fenerbahçe haberi: 4x4’lük İrfan Can Kahveci