Hıncal Uluç ile haftanın gündemi

Sabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Hıncal Uluç, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran spor olaylarını Sabahspor.com okuyucularına değerlendirdi. Uluç 'Hamza Hoca Galatasaray'ı yönetmeye henüz hazır değil. Yani geçen hafta gerek Burak'ta gerek Selçuk'ta fahiş hatalar yaptı. Ama o maç orada kaldı. Bu hafta yaptığı hatalar daha da büyük. Yani inanamadım. Çaylak oyuncuyla maça başlayabilirsin ama çaylak oyuncuyla hele böyle kritik giden bir maçı bitiremezsin. Orada sana tecrübeli adam lazım. Galatasaray'ın yedek kulübesine bakıyorum, bir tane tecrübeli adam yok. Niye yok? Çünkü anlamadığım bilemediğim bir sebeple Hamit'i kadroya bile almamış' dedi. İŞTE ÇOK KONUŞULACAK O RÖPORTAJ Özge AYDIN /SABAHSPOR.COM #Sayfa# Galatasaray – Bursaspor maçında Melo'nun görmediği iki sarı kart çokça tartışıldı. Siz bu pozisyonlarla ilgili neler söyleyeceksiniz? Genelde hakemlerin pozisyonları için konuşmak lazım. Geçen hafta resmen başlayan ikinci yarıda hakemlerin durumu iyi değil. Yani, biz sadece genelde Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray maçlarını izliyoruz. Onun ötesinde ne cinayetler olduğunun farkında değiliz. Mesela geçen hafta Kasımpaşa - İstanbul Başakşehir maçında Kasımpaşa'yı yaktılar. Hakemler Kasımpaşa'yı resmen yaktı! Şimdi, büyüklere gelince hiç kimse aksini de söylemesin, tartışmaya da girmesin. Hakemlerimiz aynen bu sırayla Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı ve Beşiktaş'ı tutuyorlar. Bu sene özellikle tutuyorlar. Neden? 1- Yayıncı kuruluş ligin Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray üçlüsüyle gidebildiği kadar gidilmesini istiyor. Çünkü yayıncı kuruluşun Lig TV abone satışları ve Digitürk kutu satışlarında müthiş düşüş, iadeler ve iptaller var. Bu heyecanı sürdürebilirlerse artış ümit ediyorlar. Yani, yayıncı kuruluş Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın ve Beşiktaş'ın kollanmasından yana. 2- Futbol Federasyonu, Passolig ile kaybedilen, başka sebeplerle kaybedilen seyirciyi geriye alabilmek için bu yarışın devam etmesini istiyor. 3- Medya zaten kendi tirajı ve kendi taraflığı nedeniyle bunu istiyor. Böyle olunca da hakemler sahaya resmen Fenerli, Galatasaraylı ve Beşiktaşlı olarak çıkıyorlar. #Sayfa# Ama medya tarafından gündeme gelen genellikle Galatasaraylıların hataları oluyor. Mesela geçen hafta çarşamba günü Fenerbahçe – Kayseri kupa maçında kendini oyundan attırmak için adeta çırpınan Caner'e ikinci sarı kart çıkarmamak için sırtını dönen Yunus Yıldırım'dan kimse tek kelime söz etmezken, pazar gecesi bütün televizyonlar Melo'yu konuştu ve bugün sen bana ilk soru olarak Melo'yu soruyorsun. Evet, Melo atılmalıydı. Ama atamaz!.. Çünkü Galatasaray kaybederse, Galatasaray iyice geriye düşürse bu işin tadı kaçar. Ama niye bana mesela maçın bitmesine 3 dakika kala Fenerbahçe aleyhine çalınması gereken penaltıyı sormuyorsun? Karabükspor 1 puanla küme düşerse bu sene ya da Fenerbahçe o maçın son dakikalarında kendisine hediye edilen 2 puanla şampiyon olursa; yani maçın değil, Türkiye Ligi'nin kaderini değiştirecek bir pozisyonsa o pozisyon niye onu tartışmıyoruz da 'Melo oyundan atıldı mı, atılmadı mı' tartışıyoruz. Çünkü bu şartlanmışlık var. Bu medya Fenerbahçeli. Bu medya Fenerbahçe'yi şampiyon yapacaktır. Galatasaray zorlandığı Bursaspor maçında 1 puanın sahibi oldu. Bursaspor'un baskın olduğu bir maçtı. Çok da gol kaçırdı. Maçın geneline baktığımızda neler söyleyeceksiniz? Şimdi, Hamza Hoca Galatasaray'ı yönetmeye henüz hazır değil. Yani geçen hafta gerek Burak'ta gerek Selçuk'ta fahiş hatalar yaptı. Ama o maç orada kaldı. Bu hafta yaptığı hatalar daha da büyük. Yani inanamadım. Şimdi, maça elindeki kadroyla olabilecek bir ekip çıkardı. Çıkardığı ekip bana mantıklı da geldi. Ama ben mesela yedekler arasında Hamit Altıntop'un olmasını da isterdim. Hamit Altıntop başarılı değildi kupa maçında. Ama Bursa da şampiyonluğa oynayan bir rakip. Ve senin Selçuk ve Burak gibi iki en tecrübeli adamın, en ihtiyaç duyduğun adamın yokken ortada senin maçın sonlarında ihtiyaç duyabileceğin adam tecrübeli adamdır. #Sayfa# Çaylak oyuncuyla maça başlayabilirsin ama çaylak oyuncuyla hele böyle kritik giden bir maçı bitiremezsin. Orada sana tecrübeli adam lazım. Galatasaray'ın yedek kulübesine bakıyorum, bir tane tecrübeli adam yok. Niye yok? Çünkü anlamadığım bilemediğim bir sebeple Hamit'i kadroya bile almamış. O yedekler arasında sahaya girip maça etki yapabilecek adam sayısı neredeyse sıfır ki gördük zaten. Böyle bir ortamda Hamit'i kadroya almadı. Maçtan sonra hala 'Chedjou'dan memnunum' diyebiliyor, hala Serdar Aziz'e niye talip olduğunu anlatırken elindeki Gökhan Zan'ın 'G'sini telaffuz etmiyor. Neden? Hamza Hamzaoğlu futboldan bu kadar uzak bir adam değil. Bahsetmiyor, çünkü Galatasaray'ı açık seçik Hamza Hamzaoğlu yönetmiyor. Galatasaray'ı yöneten bir dış güç var, bir emirle Sabri'yi takıma aldıran, Gökhan'ı da kadroya dahi aldırmayan. Bu dış gücün temsilcisi Abdurrahim Albayrak. Hamza'ya 'Alacaksın Sabri'yi' dedi, 3 günde Sabri'yi kadroya aldı. Gökhan Zan için 'Ayağını uzatmış yatıyor' dedi ve Hamza Gökhan'ın adını telaffuz edemiyor. Kaç haftadır ben yazıyorum ve konuşuyorum. Hamza beni de tanır. İyi niyetimi de bilir. En azından telefon edip 'Ya Hıncal abi Gökhan'ın durumu şudur' ya da bir açıklama da yapabilir. Hayır!.. Çünkü Gökhan'ı kötülerse yalan söyleyeceğini biliyor. Yalan söylememek için de susmayı tercih ediyor. Chedjou'nun bu kadar döküldüğü maçta, Serdar Aziz de 'Galatasaray'ın talip olduğu Serdar Aziz bu mu ya!' dedirtti. Sonra sen eğer hala Serdar Aziz ve Chedjou'yu konuşup Gökhan Zan'ı telaffuz edemiyorsan Hamza Hoca, Galatasaray'ı sen yönetmiyorsun demektir. Açık!.. Chedjou – Koray ikilisi çok kötüydü. Yani Galatasaray'ın yediği bütün gollerde Chedjou'nun yanlışı var. Chedjou güvenilir bir savunma adamı değil. Bir savunma lideri değil. Bir savunma yöneticisi değil. Yani yabancı oyuncu kontenjanını sen stoperden kullanıyorsan eğer; bu stoperin Popescu gibi lider olması lazım. Ya da Galatasaray'ın geçmişte Feldkamp zamanında getirdiği stoperler gibi takımı yönetecek, savunmayı toparlayacak biri lazım. #Sayfa# Chedjou gibi stoper Türkiye'nin PTT 1. Ligi'nde dahi var tonla eğer böyle hatalara razı olacaksan. Sen o zaman Chedjou için yabancı hakkını nasıl kullanırsın? Hamza Hoca'nın yanlışı şurada; Chedjou mu Koray Günter mi, Chedjou mu Hakan Balta mı, Chedjou mu Semih mi değil Galatasaray'ın sorunu; bu 5 yabancı kontenjanı yüzünden Galatasaray'ın sorunu Chedjou mu Bruma mı? Çünkü Chedjou'nun yerine oynayacak bir ton adam var. Ama Bruma'nın yerine oynayacak bir tane adam yok Galatasaray'da. Muslera'yı oynatmak zorundasın, Melo'yu oynatmak zorundasın, Sneijder'i oynatmak zorundasın, Telles'i oynatmak zorundasın, etti 4. Bir tane boş yerin kalıyor. Ya Chedjou ya Bruma. Chedjou'yu koyup, Bruma'yı kenarda bıraktın mı hem Galatasaray'ın hücum gücü de azalıyor hem de Galatasaray'a büyük paralar kazandırabilecek Bruma gibi bir genç yetenek ölüyor. Chedjou'ya kimse 10 para vermez. Hamza Hoca bunun farkında değil. Senin tercihin Chedjou – Bruma tercihi. Ve sen Chedjou'yu tercih ederek Galatasaray'ı maçın başında mahkûm ediyorsun. Şunun için tercih etti diye düşünüyorum; Semih sakat ya. Sol bekte Hakan Balta'yı kullanıp, Telles'i öne alacak. Böylece bu sene büyük bir form gösteren Volkan'a karşı Galatasaray'ın sol kanadını kuvvetlendirirken, Telles'in de hücum gücünden daha rahat faydalanacak. Telles çünkü ileri çıktığı zaman geriye geç geliyor. O yüzden sol kanat gedik veriyor. Arkada Hakan Balta olduğu zaman Telles rahat rahat gidebilir ve rahat rahat oynayabilir. Düşüncesi de oydu ve mantıklı da görüldü. Ve Galatasaray aynen Bursaspor gibi defansın arkasına o süratli atakları yapan Telles'in önüne toplar atıyordu. Telles maçın başından o topları gerektiği kadar etkili kullanamadı. Yeni çünkü, ilk defa oynuyor o pozisyonda. Ama belli orada oturacak. Ama birdenbire ne yaptı Hamza Hoca? Sabri sakatlandı. Sabri sakatlanınca Hamza Hoca bir voleybol maçı kuralı gibi Galatasaray'ı bir tur döndürdü ve sahaya bir başka takım çıktı birdenbire. Bir kişinin sakatlanmasıyla Muslera hariç herkesin yeri değişti. Ondan sonra iyice... Oysa maçın başındaki Bursaspor fırtınasını (4-5 golle bitebilirdi) atlatmış, maçı dengelemişti Galatasaray. Yani Sabri'nin yerine kenarda oturmakta olan Tarık Çamdal'ı alsaydı takım o oturmuşlukla devam ederdi. #Sayfa# Ama Tarık'ı değil Sinan Gümüş gibi bir çaylağı alınca maçın 39. dakikasında... Sinan o maçı taşıyamaz. Bu çocuk 17 yaşında da olabilir. Ama bu yeteneği ile takıma girmiş, sene başından beri oynuyorsa bu onun 18. maçıysa tamam, oynar. Ama adı yok, sanı yok. Adamın ayağı birbirine dolaşıyor. Hem de kendi seyircisi önünde. Adamın eli ayağı dolaşır ya. Hamza Hoca bunları bilmez mi? Buna rağmen Sinan Gümüş'ü alarak intihar etti. Hem bir kişiyi eksiltti hem de bütün takımı rotasyona sokarak takımı sahadan sildi. Böyle bir hatayı yapamaz hoca! Bunu yapıyorsa ben onun hocalığından şüphe ederim. Ve nitekim Hakan Balta'dan kaçan Volkan sağda oynuyordu. Orada da Sabri hızıyla ve inatçılığıyla iyi boğuşuyordu. Fakat ağır Koray Günter sağ beke geçince... Gol pozisyonuna bir bakın. Bursasporlu Belluschi savunmanın arkasına topu attığında Volkan, Koray Günter'in 5 metre arkasında. Yani görüntüye göre o topa Koray'dan başkasının yetişmesine imkân yok. Volkan golü atarken Volkan, Koray'ın 5 metre önünde. Yani bir pasa koşuşta 30 metrelik bir koşuda 10 metre geçmiş. Sürat farkına bakar mısın? Tam cepheden Chedjou, Koray ile Volkan'ı görüyor ve Volkan'ın nasıl geçtiğini ve Koray'ın nasıl seyrettiğini de görüyor. Akıllı bir stoper kademeye girer. Chedjou da kademeye girmiyor. Yani gerek Koray gerek Chedjou eskortluk bile yapmadılar. Galatasaray'ın iki stoperi bunlar. Volkan'a 'Gel kardeşim sen bu golü at' dediler. Şimdi bu gol Galatasaray – Bursaspor maçının 90+5'inci dakikasında olsa, Bursa bu maçı kazanıp Fenerbahçe'yi geçip şampiyon olsa Türkiye'de hiç kimseye bu golün şike olmadığı anlatılamazdı, 'Galatasaray bu golü öyle bir yedi ki Fenerbahçe şampiyon olmasın' diye. Herkes öyle derdi. İki tane Galatasaray'ın stoperi bir tek adamı ve bu kadar gerilerden gelen bir adamı durdurmaya teşebbüs dahi etmiyorlar. Bu tam şike kokusu. Hamza Hoca diyor ki 'Ben stoperlerimden memnunum.'

Hıncal Uluç ile haftanın gündemi

EN SON HABERLER