En düşük not 3
Veysel-Olcan
Erman Toroğlu: Atamazsan ne olacak?
Biri şampiyonluğa oynuyor, diğerinin fazla bir şeyi yok! Kasımpaşa için bir şey söylemeyeceğim. Her türlü şekilde oynayabilir, her şeyi deneyebilirler. Çünkü kaybedecek bir şeyi yok. Ama Galatasaray için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. "Şampiyonluğa oynuyorum" diyorsan böyle bir oyun tarzı, böyle bir plan olmaz! Gol atmak güzel bir şey... Ama gol yememeye gayret etmeyeceksin. İki takım da bunu yaşadılar.
Dün akşamki maç tamamen bir "Rus ruleti" oldu. Aslında "Rus ruleti" ile bizim Karadenizlilerin bir fıkrası var, o bitiş cümlesi çok güzel örtüşür; "Vurdi, vurdi, vurildi!"
Galatasaray büyük takım farkıyla maçı kazandı. Sarı-kırmızılılar leblebi gibi gol yiyor. Cevap olarak şunu diyebilirler; "Ama daha fazla da atıyoruz kardeşim." Ancak atamadığın maçların ne oluyor? Mağlup oluyorsun.
"Galatasaray'da dün en beğendiğin oyuncu kim?" derseniz "Yasin" derim. Dün akşam Yasin herkesi ters köşeye yatırdı ve görüntüsüyle "Ben bu takımda daha çok şeyler yaparım. Biraz daha rahat olmam lazım" der gibiydi. Aferin Yasin, aynen devam et. Yalnız Galatasaray için değil, Türk futbolu için de büyük kazanç olursun.
Galatasaray'da maalesef futbolcular arasında kopukluklar var. Haliyle bu kopukluklar hatlar arasında da oluyor. Bazıları çok koşup oynuyor, bazıları kaçak dövüşüyor, bazıları da tribüne oynuyorlar. Bu sorunu da çözecek olan Hamza Hoca! O da görüyor. Maç kazanınca bunlar halının altına atılır ama yarın bir gün şampiyonluktan koparsanız o halı Hamza'nın kafasına yıkılır.
GÖÇEK EZİLMEDİ
Hüseyin Göçek rahat bir maç yönetti. Futbolcuların altında ezilmedi. En az onlar kadar koştu.
Şota'dan sonra Kasımpaşa'da bazı değişiklikler olacaktı. Oldu da. Ama "hep yek"e mi düşerler, "dü şeş"e mi veya "dü beş"e mi? Zamanla göreceğiz.
Galatasaray'da Olcan, Sabri, Hamit dün gece zayıf halkalardı. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Aylardan mart! Havalar da hala ısınmış değil.Birinci ve ikinci ligdeki maçları seyredip o zeminleri gördükten sonra Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'nın zemini sanki "çölde bir bardak su" gibi geldi bana. Kimlerin emeği varsa "teşekkür" etmek lazım.
Rıdvan Dilmen: 2-0'dan 3-2'ye forma getirdi
Devre arası 2-0 bitti ama öyle bir oyun vardı ki maç sonunda 5-2 Kasımpaşa lehine biten bir maçı da yazıyor olabilirdik. Aynı şekilde 3-2, 4-2 de olabileceğini de görüyorduk. Futbolun doğruları yoktu ama seyir zevki yüksek, gol var, çalım var. Hollanda Ligi maçı gibiydi. Yine de kritik olan şu ki Galatasaray öyle ya da böyle ligin en önemli galibiyetlerinden birini aldı. Galatasaraylı futbolcular berabere bile kalsa derbiyi başka bir şekilde izleyeceklerdi. Her şeye rağmen 3-2 öne geçebilmek, onu tutabilmek önemli işler. Gerçekten altın değerinde denir ya, o düzeyde bir maçtı.
Benim atasözümdür, 2-0 çok tehlikelidir. Ya 3'ü atarsın ya da strese girersin. Gerçi Kasımpaşa için 0-0 mı, 3-0 önde mi, 4-0 geride mi, hiç önemli değil. Savunma oyuncusu önce savunma yapacak. 10 tane hücum oyuncusu bile oynasa böyle savunma olmaması lazım. Kasımpaşa savunma yapmayan, savunmayla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir takımdı. Normalde Yasin'e atılan pasların ya aut olması lazım, ya da ofsayt olmalı. İkisi de olmuyorsa savunma yapmıyorsun demektir. Kasımpaşa takımı boşuna 5 yemiyormuş yani Balıkesir'den. Kusura bakmasınlar ama Kasımpaşa yazlık takımı gibi olmuş.
Galatasaray'ın dönüşü gerçekten önemli... Demoralizesiniz, ikinci yarı başında pozisyon vermişsiniz. Burak'la risk de aldı Hamzaoğlu. Biraz idmansız kalmış, güçlü değildi ama müthiş bir gol attı. Maçın ilk 60 dakikasının en iyi oyuncusuysa Wesley Sneijder'di, çok beğendim. Çok arzuluydu bir kere. Orta saha oyuncusu için forvet oyuncuların hareketliliği ve rakip takımın reaksiyonu çok önemlidir.Ben hücum oyuncusu olsam bu Kasımpaşa'ya karşı oynamayı çok isterdim.
Oyunun geneline bakarsak ise Yasin Öztekin derim. Selçuk da son 2 aydır ofansif yönde taşıyan oyuncu. Hamit de geldikten sonra daha çok koşu yapıyor, gol yaptı. Üçüncü golde ayağa oynayabilir ama Umut'a müthiş bir ara pası attı. Ofansif anlamda performansı arttı. Hamza hoca ona bu sorumluluğu verdi. Faul yapıyor, itiraz edebiliyor, rahat oynuyor. Takım kaptanı olmuş. Geçen sene ben bunu göremiyordum. Sneijder, Yasin derken Selçuk'u atlamamak lazım.
Her türlü skoru konuşabileceğiniz tuhaf bir maç izledik. Skoru konuşursak futbola haksızlık yapmış oluruz. Futbol adına iki taraf da çok yanlış işler yaptı. 2-0'dan 3-2'e getiren ise büyük takım forması, farkıydı.