Hayata dönüş

Fenerbahçe, Mersin İY'yi 4-1 yenip Bursaspor'un rakibi oldu. Kanarya son 6 sezonda 4. kez adını yarı finale yazdırdı. 6'da soldan gelen korneri Bekir arka direğe indirdi, Kuyt boş kaleye tamamladı: 1-0... 29'da Efe'nin Sow'a müdahalesine hakemin yorumu penaltı ve kırmızı karttı. Penaltıyı Kuyt'ın gole çevirmesinde maç formaliteye döndü: 2-0... 49'da Emenike'nin sağdan ortası soldaki Hasan Ali'ye kadar gitti. Hasan çok şık vurdu: 3-0... 61'de yine sağdan Emenike getirdi, Caner'in altıpastaki dokunuşu savunmanın da yardımıyla fileleri buldu: 4-0... 72'de Tita'nın kornerine Futacs'ın kafası skoru ilan etti: 4-1. F.Bahçe Mersin'le oynadığı son 9 resmi maçı da galip bitirdi.
KUYT: İKİ KUPAYI DA İSTİYORUM
Dirk Kuyt'ın Feyenoord'a gideceğini açıkladığı gün FBTV'deki programa katılan F.Bahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu, Hollandalı yıldıza hizmetleri nedeniyle teşekkür ederken, "Kalan 8 haftada İsmail Hoca artık kendisinden 16 gol ya da asist ister" demişti. Beşiktaş derbisinde sağ bacak alt adale kısmında 2. dereceden yırtık oluşan ve Ç.Rize maçını kaçıran Kuyt, 25 gün sonra takımdaki yerini alıp iki gol birden attı. Maç sonu ise şunları söyledi: "Olanlardan sonra sahaya döndüğümüz için mutluyum. Türkiye'yi bırakacak olmak üzücü. Türkiye Kupası ve lig şampiyonluğunu istiyorum."

MAÇIN GOLLERİNİ VE ÖZETİNİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

İKİ GÖRÜŞ
GÜRCAN BİLGİÇ: Topal ve Topal!
Sadece maçın sonucu veya oyuncu performanslarındaki başkalıkla bu skor izah edilemez. F.Bahçe'nin silahlı saldırı sonrasında "oynayıpoynamama" tartışmasının içinde, futbolun en parlak rengi olduğunu fark etti herkes. Kuyt'ın golü maçı bitirmişti zaten. Ardından gülünç penaltıyı eleştirmeliyiz. Kendi kendine düşüp, penaltı ve kırmızı karta ağzını açmayan Sow'a kırgınlığımızı belirtmeliyiz. Topal veya Caner'in orta performanslarının altı çizilmeli. Tita'nın sol kanat hükümdarlığına da alkış tutulmalı. Uygar Mert hep doğru yere koştu yine. Nedense (!) pas alamadı. Emenike'nin ikinci yarı gollerini başlatan, pası getiren oyuncu olduğunu gördük. Formasına ısınmaya niyetli yeniden. Yarı finalin kapısında, Burasspor ile zorlu bir yolda gidecekler. Ama takım olduklarını ve eksiklerin, eksikliğini hissetmediklerini gösteriyorlar. Mehmet Topal'ın önderliğinde ve tutkallığında elbette. Bir oyuncu, bir takımı ancak bu kadar bir araya getirebilir.
ERMAN TOROĞLU: Hakeme 'yazık'
Maç öncesinde "Keyifli olacak" dedim. Nitekim öyle başladı. Karşılıklı pozisyonlar var, futboldan keyif alıyoruz. Ama maalesef, sahneye "hakem faktörü" çıkıyor. Bu hakem arkadaş saçları uzunken 2-2,5 kilo "briyantin" sürüyordu. Kendinde bir değişiklik yapmış. Saçını biraz kısaltmış, briyantini de 1 kiloya düşürmüş. Ama "Hakemliğinde bir değişiklik var mı?" derseniz aynen durduğu yerde duruyor. İki futbolcu ceza alanı dışında mücadele ediyor, sonra ikisi de ceza alanına giriyor ve Sow kendini yere bırakıyor. Ceza alanının içinde en ufak bir temas yok! Bariz gol şansı yok! Hakem penaltı veriyor yanında da kırmızı. Yusuf Namoğlu son komitede görev aldığından beri göstere göstere yapılan büyük hatalarda hakemleri enteresan şekilde savunuyor. Fenerbahçe'nin hakem yardımına ihtiyacı yok ki! Mersinli futbolcuların yerinde olsaydım bütün topları F.Bahçeliler'e verirdim. Hatta kalecime pas yaparken gol yapardım! Böyle hakemleri ancak böyle protesto edebilirsiniz.