Fenerbahçe'nin rakibi Barcelona olmalı

Bilgi Üniversitesi ve Sportsnet Group'un davetlisi olarak İstanbul'a gelen Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Zico, SABAH'ın sorularını yanıtladı. Zico, F.Bahçe'nin uluslararası bir takım olması gerektiğini söyleyerek çalıştığı dönemdeki vizyonunu anlattı: "Değiştirmek istediğim nokta F.Bahçe'nin rekabeti ülke dışına taşımasıydı. Keşke yerelde G.Saray'la, Beşiktaş'la yarışmakla kalmayıp Avrupa'da da kendine rakip olarak Barcelona, Real Madrid'i seçseydi. F.Bahçe'nin potansiyeli ve finansal durumu bunu yapabilecek seviyede ama o hedefi göstermezseniz takım oraya gitmiyor. O ülkede bir kulüp Avrupa'da kupa almışsa hedef o takımı geçmektir. Öncelik lig denirse Şampiyonlar Ligi'nin bir anlamı kalmaz."
AYRILIĞIMIN SEBEBİ KARDEŞİM EDU DEĞİLDİ
Ayrılık sürecinde kardeşi Edu'yla, Aziz Yıldırım'ın tartışmasının etken olmadığını söyleyen Zico, "Başkanın ilk şartı zaten Edu'nun olmamasıydı. Edu da kalmak istemiyordu. Anlaşamadığımız meseleler başka. O tartışma olduğu devre arasına önde girmiştik ama Volkan'la Lugano sahada atışmıştı. Aziz Yıldırım soyunma odasına girdi. Başkan, Volkan'la hararetli şekilde konuşunca Edu 'Ne yapıyorsunuz, kazanıyoruz, haydi' diye ayırmak istemiş ama ateşli şekilde söyleyince elektriklenme olmuş. Başkan 'Sana ne oluyor' gibi bir tepki verince kavga, itişme oluyor. Olay hakkında Başkan ile hiç konuşmadık."

BİZİ KEZMAN'IN KAÇIRDIĞI PENALTI YAKTI
Chelsea deplasmanında son ana kadar rakibin üzerindeydik. Kalecileri değişti, çizgiden top çıkardılar. Baskı yaptık. O kadar korku içindeydiler ki top taca çıktığında top toplayıcılar topu bile vermiyordu. Chelsea maçlarının lige etkisi olmadı. Şampiyonluğu etkileyen, önde olduğumuz Ankaraspor maçındaki penaltı pozisyonuydu. Kezman, Alex'ten topu istedi ve kaçırdı, son dakikada da golü yedik. Ardından G.Saray maçında Edu ile Volkan birbirine girdi, Nonda boş kaleye attı. Aslında bu pozisyonlar bizi şampiyonluktan etti.
ŞİKE DAVASI SÜRPRİZ DEĞİL
"Futbolun içindeki bir insan olarak bu şike soruşturması beni şaşırtmadı. İtalya'da, Brezilya'da, diğer ülkelerde buna benzer çok soruşturma yapıldı. Bir sürü yönetici, oyuncu cezalar aldı. Türkiye'de de bu olayın olması 'Futbolda şike var mı' sorusu benim için sürpriz değil. Bahisin işin içinde olduğu bir oyunda şike olmaması zaten sürpriz olur. Bana çok mantıklı gelmiyor. Bunu bir futbol adamı olarak Türkiye ve Fenerbahçe özelinde değil, genel fikrim olarak söylüyorum."
CANER RAKİPLERİNİ HARCIYOR!
"Benimle birlikte CSKA Moskova'da oynadığı zamanlarda Caner'in ofanisf yönünü fark etmiştim ve defansif görevler yükleyip onu köreltmek istememiştim. Fakat Caner o günlerden bugüne kadar kendini çok geliştirdi. Öyle bir kalitesi var ki, açık alanda topu verdiğiniz zaman rakip çok büyük bir tehlikededir. Karakteri atak yönde, kanat gibi oynadığı zamanda verimli oluyor. İlk geldiğinde CSKA'da yapmıyordu ama buraya geldikten sonra rakibin üzerine giden, rakibi harcamaya yönelik bir oyuncu oldu."
TRANSFER HOCAYA SORULMAZ
"Kulüplerde yöneticiler transferde sorumluluk almaktan korktukları için teknik direktörlere 'Hangi oyuncuyu almak istiyorsun' diye soruyorlar. Sonra da 'Bunu hoca getirdi, biz zaten istememiştik' diyorlar. Bana yapıldığını söylemiyorum ya da ima etmiyorum ama teknik direktörün görevi kadroyu en verimli şekilde kullanmak, onların yeteneklerini geliştirmektir. Futbolda en önemli unsur oyunculardır ama onları yontan, geliştiren ve belirli bir formasyona sokan da hocalarıdır."
BAŞKAN 'VOLKAN'I ÇIKART' DEDİ!
Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına maç önünde ve sonunda sürekli geldiğini ifade eden Zico, Başkan'ın Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu'ndaki Sevilla deplasmanında 3-1 geride girdiği devre arası verdiği taktiği şöyle anlattı: "Başkan soyunma odasına sürekli gelir ama devre arasında hatırladığım kadarıyla iki kere gelmişti. Birisi de Şampiyonlar Ligi'ndeki Sevilla deplasmanıydı. Bana dedi ki, 'Volkan çok kötü bugün, onu çıkart. Bir de Deivid'e söyle, ortadan oynamasın. Kendi pozisyonunda, sağ açıkta oynasın. Ortada oynarsa pozisyon bulamayız.' Deivid ortada oynayıp golü attı, Volkan ise penaltılarda maçı aldı!"
Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıktığınızda başkan Aziz Yıldırım veya yönetim size 'Öncelik lig, bu kadarı yeterli' dedi mi?
Yönetimden kimse bana 'Burası yeterli' demedi. Eğer böyle bir mantalite olmuşsa da bana yansımadı. Ben saha içini bildiğim için sonuna kadar gitmek üzerine hedef belirlemiştik.
'7-1 ÇOK BÜYÜK BİR UTANÇ'
"Bence 1950 finali çok daha kötüydü. İki maç arasında şöyle bir fark var. 1950'deki maçta Brezilya'da herkesin beklentisi kazanmaktı. 2014'te de yine kazanmak isteniyordu ama 3-1, 3-2 kaybetseydi bu kadar yaralayıcı olmayacaktı. Tamam kötü bir skor ama 1950'deki gibi yaralayıcı olmadı. Utancı soruyorsanız, 7-1 çok daha büyük bir utanç ama Brezilyalılara sorsanız o maçı kaybedeceğini düşünüyordu. Şili'ye, Meksika'ya, Hırvatistan'a karşı çok kötü oynamıştı. Brezilya kimliğini kaybetti. Ana sebeplerinden biri erken yaşta 'oldum' diye düşünüp Avrupa'ya açılmaya başladılar. Kimlikleri oturmadan Avrupa'ya açılıp oranın kimliğini benimseyince de iki kimlikli oyuncular ortaya çıkıyor."
40 BİN ÖĞRENCİM VAR
"Futbol okulum var Brezilya'da... Bir sürü şubeleri açılıyor değişik şehirlerde. 40 bine yakın öğrenci okullarımda futbol öğrenmeye başlıyor. Seminerlere gidiyorum. Spor programlarında yorumculuk yapıyorum. The Guardian gazetesi için de Dünya Kupası'nı analiz ettim. Bu sorumluluktan dolayı 2014 Dünya Kupası çok yorucu geçti. Çoğu statlarda olmak üzere 64 maçın 62'sini izledim.