Herkesle yüzleşeceğiz

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Müftüoğlu, Sabah'ı Riva'da konuk etti
1-Adil olalım ki kusursuz adalet isteyelim... Cesaret ve güç verelim ki cesur olmalarını isteyelim... İçeriden biri olarak şunu çok rahat söyleyebilirim ki hakemler arasında bu adalet duygusu tam olarak yoktu. İşte biz öncelikle bunu sağlayacağız
2-Biz herkesle yüzleşeceğiz. Sıkıntımız yüzleşememek. Kimse doğruları duymak ya da söylemek istemiyor. Hakeme dürüst davranacağız... Kimin ne hatası varsa bir bir söyleyeceğiz
3-YO-YO testini geçemeyen hakemlerimizi eğer bir mazereti yoksa önümüzdeki yıldan itibaren, yeni yapılanma içinde Süper Lig klasman hakemi olarak tutmayı düşünmüyoruz

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu, SABAH'ı Riva'da konuk etti. Müftüoğlu ile çok şeyi konuştuk... MHK'nin genç başkanı geleceğe dair birçok konuda plan ve projelerini anlatırken, çok konuşulacak tespitlerde bulundu. "Genç bir MHK başkanısınız... Hakemliği bırakalı sadece 1.5 yıl oldu. Birçoğu arkadaşınız. Bu durum avantaj mı dezavantaj mı?" dedik, Müftüoğlu herşeyi ayrıntısıyla anlattı: Kesinlikle avantaj. Neden avantaj? Bir buçuk yıl önce bıraktım ve geçen sene gözlemcilik yaptım. Bıraktığımda bu arkadaşlarımızın hepsiyle maça çıktım, hepsiyle soyunma odalarında beraber oldum. Bu müsabakalardaki performanslarını da çok iyi biliyorum. Alt kategorilerdeki hakemleri de durumlarını da en iyi bilenlerden biriyim. Çünkü bu süreçleri bizzat yaşadım. Hakem ailesi başka bir dünya. Burada başka bir his var, başka bir duygu var. Dışardan bu aileyi anlamasını kimseden bekleyemeyiz. Türkiye'de yılda 90 bine yakın maç oynanıyor. Yaklaşık faal 8 bin hakemimiz var. Bunun 30 bini Marmara Bölgesi'nde.. 63 tane profesyonel müsabakaya hakem atıyoruz. Bunların da yardımcıları var. Ciddi bir çalışma gerektiriyor. Burada adaleti sağlamayı istiyoruz. Sağlamalıyız. Hakem adaleti dağıtan, sağlayan kişidir. Burada baktığımız iki nokta var. Adil olmadan ve cesur olmadan adalet olmaz. Önce MHK olarak içe döndük. Biz ilk önce hakemler arasında görev paylaşımında adil olalım dedik. Elinizde 39 hakeminiz var ve siz 11-12 hakemle sistemi döndürmeye çalışıyorsunuz. Adil olalım ki kusursuz adalet isteyelim. Cesaret ve güç verelim ki cesur olmalarını isteyelim. İçerden biri olarak söyleyebilirim ki hakemler arasında bu adalet duygusu tam olarak yoktu... Yaşadığım için o duyguyu iyi biliyorum. Yeni bir sayfa açtık. Performansı iyi olan, çalışan ve maçları iyi yöneten hakemlerimize maç vermeye devam edeceğiz. Hata yapan, geri kalan hakemleri FIFA olsun olmasın, isim sahibi olsun olmasın dinlendireceğiz. Bu dinlendirme kötü gününde yanında olmamak değil. Biz kötü günde de iyi günde de yanlarında olacağız.. Biz herkesle yüzleşeceğiz. Bizim sıkıntımız yüzleşememek. Kimse doğruları duymak ya da söylemek istemiyor. Önce hakemlerle yüzleşeceğiz. Senin hatan şu, şundan dolayı maç aldın, şundan dolayı maç verilmedi. Hakeme dürüst davranacağız, başkasından duymadan bizden öğrenecekler. Şu kırılır, şu üzülür diye söylenemeyen gerçekler vardı. Kırılma üzülme yok. Hakem ailesi başka bir dünya...
EMEKLİLİĞİN 47 YAŞ OLMASI KALİTE GETİRİR
Hakemlik 45 yaşında bırakılıyordu... En verimli çağlar. Avrupa'da önde gelen liglerde 51'e kadar izin veren ülkeler var. En verimli çağlarında birçok hakem bırakmak zorunda kaldı. Tecrübeye ihtiyaç var. Örneğin Bülent Yıldırım üst düzey bir bürokrattı. Hakemliği bırakmasına 2 yıl kalmıştı. Profesyonel hakemliği düşünmüyordu. Süper Lig'e giriş yaşını 22'ye düşürdük, 45 olan hakemliği bırakma yaşını 47'e çıkardık. Bülent Yıldırım'ı da ikna ettik ve profesyonel oldu. Devlet memurluğunu da dondurdu.

HAKEMLİĞE İLGİ BÜYÜK...

Şartları uygun olan, eğitimi, fiziği ve yaşı iyi olan herkes hakem olabilir. Müthiş bir ilgi var. Profesyonel hakemliğin gelmesi, ücretlerin standartların üzerine çıkması, yükseldikçe kazancın artması ve Cüneyt Çakır'ın Şampiyonlar Ligi'nde final yönetmesi, Türk hakemliğinin dünyada bir yere gelmesi bunların hepsi hakemliğe ilgiyi artırdı.