Pazar 22.11.2015 00:00
Son Güncelleme: Pazar 22.11.2015 12:49

Galatasaray-Antalyaspor maçının ardından spor yazarlarının görüşleri

LEVENT TÜZEMEN / Çamur Kaldı!
Ego savaşının sonu Galatasaraylı oyuncuların ruh hali, "Biz bu maçı nasıl oynayacağız?" modundaydı. Başta Burak olmak üzere, birçok oyuncunun bedeni sahada ama aklı Hamza Hoca'nın gönderilişindeydi. Karar belki yönetimindi ama oyuncular sahada "Kaybedersek ihale üzerimize kalır" endişesindeydi. Bu şartlarda ne kadar profesyonel olursanız olun duygularınız, aklınız ve vicdanınız arasında gelgitler yaşarsınız.
Bu baskı yüzünden Galatasaraylı oyuncular sahada mücadele ederken ayakta durmakta zorluk çekti. Pas alış verişlerinde isabet yoktu. Takım içi yardımlaşma zayıftı. Muslera ve Podolski dışındaki oyuncular hoca krizinden fazla etkilenmiş olacak ki sahada lütfen oynuyorlardı.
Kadro seçiminde Sabri'nin ve Bilal'in yedekte olması teknik heyete sanki yönetim baskısı gibi duruyordu. Çünkü Bilal-Selçuk ikilisi uzun süredir birlikte başarılı oynuyorlardı. Bilal'i kesip inatla Rodriguez'i oynatanlar kararlarında ne kadar hatalı olduklarını anlamışlardır. Çünkü İspanyol bütün takımın oyun ritmini ve balansını bozdu. Muslera'yı, Selçuk'u, Sneijder'i, Hakan Balta'yı hatta Podolski'yi bile çıldırtan pas hataları yaptı. Sabri'yi baskıyla kesip Denayer'i sağbek oynatıp, savunmaya Semih'i koymak da büyük hataydı. Semih pozisyon hatası yaptı, gole neden oldu. Bir büyük takım Rize maçındaki gibi maçın bitiş dakikalarında elindeki galibiyeti koruyamıyorsa bu futbolcuların ciddi bir özgüven kaybı yaşadıklarının göstergesidir. Bugün bir kaos yaşanıyorsa bu tamamen Galatasaray'da devrim yapmaya çalışan genç yöneticilerin yönetim içinde oluşturmaya çalıştıkları güç ve ego savaşının sonucudur. Hamza Hoca'ya "Burak'ı kadro dışı bırak. Şu oyuncuyu oynatma, şu oyuncuyu kadroya alma" diyerek güçlü yönetici olamazsın. Yönetici çıkar ortaya ve cesaretle "Burak'ı kadro dışı bıraktık" der. Sen hem hocanın arkasına saklanacaksın hem de talimat vereceksin.. Futbolcu aptal mı, bu söylenenleri bilmiyor mu? Deniz de bitti fırtına da dindi. Hamza Hoca fırtınanın bıraktığı seldi ama selin çamuru şimdi siz yöneticilere kaldı. Kriz yönetemeyen yönetmesini bırak, çok iyi kriz çıkaran G.Saray yönetimini ancak tecrübesi, bilgisi ve kriz yönetme becerisi olan bir teknik adam kurtarır. Tabii ikna edilebilirse, tabii görevi kabul ederse!..

AHMET ÇAKAR / Galatasaray oyunu tutamıyor

Galatasaray'ın oynadığı son 2 lig maçı futbol tarihine geçebilecek maçlar... Önce Rize'de uzatmada 2 gol yiyip kaybettiler, dün gece de her ne kadar galibiyet golünü son dakikada bulsalar da uzatmada yine puan kaybettiler. Galatasaray defansı, takım savunması içler acısı. Bireysel hata var, pozisyon hatası var, stratejik hata var. Mesela son 20 dakika ekleyip, kenetleyip 2-1'i bulmuşsun. Galipken bile verilen pozisyonlara bakıyoruz, amatör takımlar yapmaz. Sadece defansif anlamda mı kötüler, hayır. Hem yavaş oynuyorlar, hem de top Galatasaray'da fazla kalmıyor. Selçuk ve Rodriguez, birbirlerine çok uzaklar. Üstelik ofansif katkıları da dün gece iyi değildi.
Tüm bunlara rağmen Galatasaray fazla pozisyon bulmasa da, üstelik rakibine inanılmaz boş alanlar bıraksa da son dakikada bulduğu golle pekala maçı kazanabilirdi. Selçuk, karambolden golünü attı ama sonra Galatasaray, çok tuhaf bir gol yedi. Yenen bu golden herkes sorumlu... Topu ayağının yanıyla dolduran oyuncuya basmayan da sorumlu, Mbilla'ya düşerken topa vurduran Semih de. Üstelik dün gece bir kez daha gördük ki Galatasaray'ın kanat bekleri Denayer ve Olcan'ın da defansif yönleri zayıf. Ayrıca destek de görmüyorlar.
Galatasaray oynadığı son 2 lig maçında 5 defa öne geçmiş olmasına rağmen galibiyetleri koruyamayıp sadece 1 puan aldı. Herhalde Galatasaraylı oyuncular, şimdi kara kara düşünüyorlardır.
Sahada son derece şahsiyetli, ufak tefek hatalar yapsa da adaletten hiçbir zaman ayrılmayan, mükemmele yakın bir hakem vardı. İddia ediyorum Ali Palabıyık şu anda Türkiye'nin en formda hakemi. Üstelik iyi tarafı büyük seyirci baskısı altında kalsa bile asla eyyam yapıp eğilip bükülmüyor.
Antalyaspor çok sevimli bir takım. Ofansif güçleri ve hücum kaliteleri çok iyi... Mesela dün gece attıkları 3 golün dışında en az 3-4 tane de önemli pozisyon kaçırdılar ama takım savunması için aynı şeyleri söyleyemem. Defansif olarak hücum kalitelerine göre büyük bir çelişki içindeler.
ERMAN TOROĞLU / Bu takımı kim çıakrdı?

Galatasaray ile Antalya arasındaki dünkü maçın özellikle ikinci yarısı müthiş mücadeleli ve ilginç bir karşılaşmaya sahne oldu. Her iki taraf için de korku filmi gibiydi.
Antalyaspor güzel bir hava yakalamış. Oyunu hiçbir zaman çirkinleştirmiyorlar. Sahada güzel işler yapıyorlar. Ve Türkiye Süper Ligi'nde iyi bir yere gelmek istiyorlar. Peki Galatasaray ne yapıyor? İnanılmaz pas hataları yapıyorlar. Hem de hücuma çıkarken yapılan hatalar... Galatasaraylı oyuncuların dün sahadaki durumu, yumruk atmaya çalışan boksörün kontra yediği yumruklarla nakavt olmasına benziyor.
Galatasaray'da maalesef bütün futbolcular aynı tempoda oynamıyor. Yani enerji ve güç bazılarına fazla biniyor, bazılarına az!.. Herkes bugün Jose Rodruguez'in yaptığı hatalardan, yenilen gollerden bahsedecek ama iki veya üç hata yapıp hiç doğru iş yapmayan Semih'ten bahsetmeyecekler bile. Mesela Burak Yılmaz'dan bahsetmeyecekler. Burak sahada var mıydı yok muydu? Belli değil...
Bir de şu gözüktü; bu takımı Taffarel mi çıkardı? Yoksa futbolcularla beraber başkan Dursun Özbek'in seçimi mi vardı?
Eğer bir futbolcu yedek kulübesinde oturuyorsa sakat değildir! Mesela Chedjou niye yok? Yenilen iki golde de büyük hatalar yapan Semih'e bu kadar niye tahammül edildi? Lukas Podolski'nin vuruş teknikleri çok güzel ama ona rahat pozisyonda top verilmiyor. Böyle bir maçta Sneijder'in daha fazla sahne alması gerekirdi.
Ama şu bir gerçek hafta içinde Şampiyonlar Ligi'nde Madrid'de oynanacak maçta Atletico Madrid'i yenip Şampiyonlar Ligi'ne kalamazsan kimse birşey demez...
Ama Astana'nın altında kalır UEFA Avrupa Ligi'ne de gidemezsen ne olursun? Onun da cevabını verecek bir kişi var; o da başkan Dursun Özbek... O zaman göreceğiz; Dursun mu durmasın mı?...

RIDVAN DİLMEN / Hata yönetimin!

Ligde Galatasaray'dan çok gol yiyen sadece 4 takım var. Rize'deki olan futbolda olabilir ama tesadüf değildir. Öncelikle takımın kimyası bozuldu.. Sonra Astana deplasmanında iki kez öne geçtiği maçı kazanmadı. Aslında Galatasaray'da kazandığı maçlar dahil bir çözünmüşlük vardı. Bir de Taffarel aylarca birlikte çalıştığı Hamza hocayı beğenmiyormuş. Bilal ve Sabri'yi oynatmadı. İkincisi teknik direktörlük başka bir şeydir... 90+2'de gol atmışın... Ne gerek vardı üçlü defansa dönmeye... O top şişti geldi, ısınmadan gelen Sabri de onu ceza sahasına uzaklaştırdı. Denayer- Semih-Hakan adamı paylaşamadı ve Antalya golü attı. Bu sadece son dakikada yenilen goldeki teknik bir hataydı. Oyuncular ligin başından beri hocasının gidip gitmemesini tartışıyorsa, bu onları fizik ve mental olarak olumsuz etkiler. Bu tabloyu Dursun başkan ve yöneticilerin hatalı stratejileri belirledi. Hocaya olan güvensizliği oyuncunun da camianın da aklına soktular. Sezon başındaki Denayer'den eser yok. Fizik olarak geriye gitti... O forma Trabzon'da kazandırır ama uzun vadede paramparça olursun.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.