FATİH DOĞAN: Şampiyon Paşa!
Beşiktaş şampiyonluk maçına çıkmış gibi oynayan Kasımpaşa karşısında yenilerek ağır bir yara aldı.
Rıza Çalımbay İngiliz futbolunu andıran bir anlayışla sahadaydı. Rakibi yıldıracak kadar ikili hatta üçlü karşılamalar, sert müdahaleler özellikle ilk yarı Beşiktaş orta sahasını çok yordu. Orta sahayı iyi kapatarak Beşiktaş'ın oyun planını bozan Kasımpaşa kanatlarını iyi kullandı. Del Valle oyunda kaldığı süre sahanın en iyisiydi. Beşiktaş'ın kanatları da ilk yarı oyuna giremeyince pozisyon üretmekte zorlandı. Sosa'yla öne geçip 2 dakika sonra Beck ve Boyko'yla defansla Del Valle'nin golüne yol vermek maçın kırılma anıydı. Büyük takımın oyuncusu bu tip reaksiyon gollerine izin vermez.
Güneş'in ikinci yarı orta sahayı güçlendirmek için yaptığı Tolgay hamlesi ve sonrasında Cenk yerinde kararlardı. Ancak şu net görüldü ki Quaresma'yı hem Gomez hem de takım çok aradı. Kasımpaşa bu galibiyeti hak etti. İçlerine şampiyonluk ateşi hatta, Fenerbahçe ruhu kaçmış gibiydi. Sezon başından bu yana izlediğim Kasımpaşa ile dünkü arasında uçurum vardı.
Gollerden sonra ve maç bitimi Kasımpaşa yedek kulübesinin sevinci görülmeye değerdi! Manidardı... 45 yıllık futbol yaşamında dürüstlüğüyle nam salmış Rıza Çalımbay'a psikolojik operasyon çekenlerin "Adammış!" diyeceklerini sanmam! Çünkü yaktıkları ateşin sonuç verdiğini görüp, "Ne güzel iftira attık" dediklerine eminim... Aykut Kocaman'ın da Konyaspor'u da layık şekilde oynatacağından şüphem yok. Bu sonuç Beşiktaş'ı şampiyonluktan etmedi ama F.Bahçe'yi yeniden ve daha fazla cesaretlendirdi.. Bu yarış daha çok su götürecek gözüküyor.
METİN TEKİN: Söylemesi kolay!
F.Bahçe'nin beraberliği sonrası Beşiktaş, Kasımpaşa'ya kaybetti. Neleri yanlış yaptı neyi yapamadı?
Ligde artık son 7 haftaya giriyoruz ben hala yarıştaki iki takımın da puan kaybedebileceğini düşünüyorum. Çünkü oynanmamış bütün maçların zorluğunu futbolcular yaşar ve bilir. Biz hep dışardan sonuçlar için ahkam keseriz ama o işi yapmak, gol atmak veya yememek kolay değil. Bu hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe için geçerli.
Beşiktaş'ın nerede yanlış yaptığına bakarsak; bir kere iki kenarının çok hafif kaldığını söylemeliyiz. Çünkü Quaresma ve Gökhan Töre'nin sadece kenarlarda değil oyun kurmada da etkili olduğunu düşünüyorum. Onların yokluğunda Beşiktaş'ın oyunu Oğuzhan ve Sosa'nın üstüne kaldı. Ben Oğuzhan'ı beğendim. Attığı bir gol de ofsayt diye sayılmadı. Ama ikinci yarı Tolgay'ın da girmesiyle oluşan orta saha kalabalıklığı takım şeklini bozdu ve bu da verimsiz bir Beşiktaş ortaya çıkardı.
Beşiktaş bu kayıpla psikolojik olarak yara aldı mı?
Tabii ki alırsınız. Her puan kaybı sizi böyle bir yarışta etkiler ama bazen mağlubiyetler bana göre Fenerbahçe'nin beraberliği de buna dahil, 'Bundan sonra kazanmalıyız' düşüncesini de beraberinde getirir ve kalan maçlarda konsantrasyonu sağlamayı kolaylaştırır. Her iki takım için de en önemli hafta puan kaybettikleri bu maçlardan sonraki ilk karşılaşma olacaktır. Bunlar sadece bu maçlık bir kayıp mı, çözülme mi bunu önümüzdeki hafta belirleyecektir iki takım için de.
Bursaspor karşısında Vodafone Arena'da Beşiktaş'ı neler bekliyor?
Tabii ki oraya Beşiktaş, Kasımpaşa'yı yenerek puan farkıyla gitmek isterdi. Ama Fenerbahçe'nin bir maç eksiğine rağmen her iki takımın da eşit olduğunu düşünürsek son üç maçta da olsa İnönü'ye dönüş bir ivme de kazandırabilir Beşiktaş'a... Ben böyle olacağını düşünüyorum. Çünkü Beşiktaş İnönü'yü, İnönü de Beşiktaş'ı çok özledi. Beşiktaş'ın bundan olumsuz değil olumlu olarak etkileneceği ve çok farklı şeyler olacağı düşüncesindeyim İnönü'deki finallerde.
RIDVAN DİLMEN: Sakin kalan işi götürecek!
İkramlar başladı, iki takım da birbirine fırsatlar sunuyor. Beşiktaş'ta da son haftalarda düşüş vardı. Kazanıyorlardı belki ama bu tip maçları vardı. Mersin maçını söyleyebiliriz. Beşiktaş iki maçta Kasımpaşa'dan 1 puan alabildi. O da uzatmalarda atılan penaltı sonucundaydı. Her antrenör çalıştığı takıma hizmet eder. Rıza hocanın en çok kazanmak istediği maç bu maçtır. Haftaya da Aykut hoca için böyle olacak. Futbolculuk yapmış, kaptanlık yapmış, antrenörlük yapmış ama ekmek yediği yer, buraya saygısı için yenmek ister. Rıza Çalımbay için konuşulanları da ciddiye almıyorum.
Bir kere ben tercih yapsam kesinlikle Alexis'i oynatırım. Hadi başlattın ama devrede bir değişikliğe gidecek olsan Necip'in yerine onu alman lazım.
Beşiktaş'ın bir 4-2-3-1 kültürü var. Kanatları çizgiye basıyor. Kasımpaşa'nın fizikli stoperleri var, orta sahaları da diri. Şenol Güneş, Rıza Çalımbay'ın istediği her şeyi yaptı. Cenk'i soktu sola ama bağlasan durmaz, içeri girdi. Sosa sağda ama o da aynı. Olcay kötü oynuyor olabilir ama sistem arızaya uğradı. Kanattaki oyuncularınız mümkün olduğu kadar devam etmeli. Kerim'de ısrar etmeniz lazım. Oğuzhan ve Sosa varken 4-4-2 oynayamıyorsunuz, ancak 4-2-3-1 olabilir. Cenk'ten sol açık, son bölümde Mustafa'dan sağ açık yaratmaya çalışırsanız tüm topları verirsiniz, kontra yersiniz.
Beşiktaşlı oyuncuların Vodafone Arena'yı bir akşam önce gezmesi anlamsız. Belki motivasyon olsun diye yapılmış ama bırakın da önündeki maçı yaşasın takım. Kampa girmişsin.
Kasımpaşa 3 gol attı ilk maçta ama sadece 4 kere gelmişti. Dün akşam gerçekçi ve müthiş bir top oynadılar, 7-8 tane pozisyon ürettiler. Gomez ağır durumda şu an, çevik gözükmüyor. 24 kişilik kadrodaki iki çizgi oyuncunuz cezalıysa, sakatsa elinizdekilerle mümkün olduğu kadar maçı bitireceksiniz. Kerim'in erken çıkması bu yüzden doğru değildi. Kanatlarından vazgeçmeyeceksin. 4-2-3-1'i en iyi oynayan Beşiktaş kendi çarkına çomak soktu. Her kontratağı etkili oldu Kasımpaşa'nın. Sonlarda oyuna giren Koita, 3 tane karşı karşıya kaçırdı son bölümde. Neden? Taktiksel anlamda kalıbının dışına çıktı. Kasımpaşa sezonun en iyi oyununu oynadı, iğrenç dedikodulara da son verdi. Rıza hoca düzgün bir insandır, o da maç kazanmak ister, bunu da gösterdi.
Vitor Pereira büyücü değil. "Beşiktaş da puan kaybedecek" dedi, 24 saat içinde gerçekleşti. İki takımın da zorlu maçları var. Sakin kalan işi götürecek. Avantaj hala Beşiktaş'ta gözükecek. Ligin devre arasında tahminim ikili averaja kalma durumuydu. Bu hala olabilir. Bu yüzden Fenerbahçe'nin de bu avantajı var.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Kendini yaktı
Son 20 dakikası Kasımpaşa ağırlıklı olmak üzere iki tarafın da karşılıklı kaçırdığı rekor sayıdaki gol pozisyonuyla korku filmi gibi geçen maçta Beşiktaş çok önemli üç puan kaybetti. Beşiktaş ilk devre 10'uncu dakikadan itibaren oyunun kontrolünü eline aldı. Devre sonuna kadar yüzde 70 topa sahip olma oranı ile baskı kurdular. Ancak üretkenlik sıkıntısı çektiler. Bunun en önemli nedeni de Gökhan ve Quaresma ikilisinin yokluğunda ileri ucun kenarlarında görev alan Kerim ve Olcay'ın yapılarının adam eksilterek, sıfıra inip orta yapmaya müsait olmayışı idi. Beck ile İsmail'in kulvarı da Kasımpaşa tarafından iyi kapatılınca Gomez de silindi. Bu durumdaki baskıda gol bulabilmek duran toplara veya üçüncü bölgedeki pas trafiğinde Oğuzhan ile Sosa'nın içeriye sızmaları ile mümkün olabilirdi. Nitekim de öyle oldu. Oğuzhan- Sosa işbirliği ile kritik anda skor avantajı yakalandı. Ama 1 dakika sonra uzun bir yüksek topu Del Valle çok ustaca eritince bir anda pozisyona girdi ve vuruşunda da kaleci Boyko'nun hatasıyla skora denge geldi. Beşiktaş'ın kısır baskısı devre sonuna kadar devam etti.
İkinci yarıya Kasımpaşa önde basarak ve iyi başladı. Bunun bir nedeni de Şenol Güneş'in ikinci yarıya başladığı Tolgay'ın oyuna hemen ısınamayışı, Sosa'nın da yer kaybıydı. Bu arada Kasımpaşa'nın çok organize ve güzel golü de gelince Beşiktaş şoka girdi. Güneş çok yerinde bir Olcay-Cenk değişikliğine gitti. Sonrasında da yoğun ve etkili bir baskı kuruldu. Tabii büyük bir de risk alındı.
Çok adamlı baskıda Beşiktaş da pozisyonlar buldu ama Kasımpaşa'nın kontrataktan 5 net pozisyonu vardı. Hele son 10 dakikada oyuna giren Koita biraz dikkatli olsa hat-trick yapardı. Bunlar gol olmayınca Beşiktaş da hakemin bitiş düdüğüne kadar beraberliği kovaladı ama aradığı golü bulamadı.
Beşiktaş, Fenerbahçe'nin kazanamadığı haftada bu yenilgiyi alarak hem rakibinin kaybettiği morali tekrar kazanmasına olanak verdi hem de kendisini strese soktu. Kasımpaşa iyi ve disiplinli bir savunma yaptı. Çalımbay'ın taktik planı iyi işledi. Eğer kontraklardan yakaladıkları rekor sayıdaki gol pozisyonlarını değerlendirebilseler işi çok erken garantiye alabilirlerdi.
AHMET ÇAKAR: Böyle şampiyon olunmaz
Takım sporlarında bir laf vardır; 'Ofans maç kazandırır ama savunma şampiyon yapar' diye. Ayrıca iki çift lafım da televizyonlardaki futbol ulemalarına; Neymiş efendim '2'ye 3 at, maçlar hareketli olsun.' Geçin beyler bunları geçin!
Dün gece son 3 dakikada Kasımpaşa'nın oyuna sonradan giren oyuncusu Koita hat-trick yapmadıysa Beşiktaş buna dua etsin. Beşiktaş sezon başından beri zaten çok ciddi sinyaller veriyordu. Takım savunması kötü, defansın yerleşimi sürekli hatalar içinde ve doğal olarak da verilen pozisyonlar, yenen goller...
Mesela dün gece ilk yarı maç git-gel oynandı. Sosa ile zor bir gol buldu Beşiktaş. Ama saniyeler geçmişti ki Beck, Necip ve Boyko'nun ortaklaşa hatacıklarıyla Kasımpaşa beraberliği buldu.
AMATÖRLÜK!
İkinci yarının hemen başında da Beşiktaş öyle bir gol yedi ki amatör takım yemez. Sağdan orta kesiliyor, ön direkte Oscar Scarione golü yapıyor. Marcelo nerede? Yok... Boyko kapattığı köşeden topu içeri alıyor. Ondan sonra da çevir çevirebilirsen.
Son yarım saat. İnanın bana Kasımpaşa'nın net 6 gol pozisyonu var. Böyle şampiyon olunmaz. Çünkü kolay gol atan bir takım için kolay gol yemek çok ciddi bir dezavantajdır. Atıp maçı çevirebilirsen fazla problem olmaz. Ama dün geceki gibi öne geçip ardından iki tane skandal gol yiyip de maçı çeviremezsen hasar büyük olur.
Beşiktaş bence dün gece çok önemli bir avantajı defansif hataları ile kaybetti. Aslında belki de lig şimdi başlıyor. Zira Fenerbahçe erteleme maçında Galatasaray'ı yenerse puan puana olacaklar ve ikili averaj nedeniyle Fenerbahçe lider olacak. Son sözüm şu: Bu Boyko niye alındı ve kim aldı? Süper Lig'de en az 6 tane Boyko gibi kaleci var.
Gelelim Mete Kalkavan'a... Eh işte diyebileceğimiz bir maç yönetti. İlk yarıda bir-iki faul ve kart hatası yaptı. İkinci yarıda da önemli bir avantajı kesti. Ama Oğuzhan'ın rakibinin kaval kemiğine yaptığı harekette bence sarı kart doğru. Temas var ama net bir basma ve yaralayıcı bir faul yok.
TURGAY DEMİR: Fırsat kaçtı
Fenerbahçe bir gün önce kendi sahasında berabere kalınca Beşiktaşlı oyuncular lig bitti zannettiler! Kasımpaşa karşısında oyunu 50 metre genişlikle oynayan son derece rahat bir takım vardı! Bu kadar rahatlık ancak skoru 3-0 falan yapınca su kaldırır, daha önce değil.
Özellikle de kılı kırk yararak attığınız golün hemen ardından kalenizde gol görüyorsanız rakibin hafife alınacak tarafı yoktur.
Beşiktaş savunmada Necip'le oynadığında (Ör: Trabzonspor maçı) oyunun boyu uzuyor, Necip geri dönüşlerde geç kalma korkusuyla savunmayı çok gerilerde kuruyor ve bu durum öndeki baskıyı azaltıyor ve Beşiktaş rakibi yeteri kadar sıkıştırıp hataya zorlayamıyor. Bu şartlarda belki rakibe az pozisyon veriliyor ama rakip kalede de yeteri kadar pozisyon bulunamıyor.
Moralman çökmüşlerdi!
Dün ilginç bir maç oldu, iki takım da kazanmak için elinden geleni yaptı... Kasımpaşa kazandı, Beşiktaş da kazanabilirdi, net pozisyonlar buldular ama son vuruşlarda her zamanki becerilerini gösteremediler.
Bu mağlubiyet Fenerbahçe'nin kayıp puanını kazanca çevirmiş, moralman çökmüş olan rakibi yeniden umutlandırmıştır, orası net.
Beşiktaş'ın şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj kaybettiği de tartışılmaz.
Ancak şampiyonluk kolay bir kazanım değildir.
Bu zorlu virajlarda baskıyı taşımak, topu üç direğin arasına sokmak ve gerekli skorları almak gerekir.
Kasımpaşa karşısında Beşiktaş bunu yapamadı, geri kalan haftalarda yaparsa o da yeter. Çünkü hala üç puan farkla lider.
Siyah-beyazlı oyuncular bu maçtan gerekli dersi aldıkları takdirde önümüzdeki haftaları kurtaracaklardır.
SİNAN VARDAR: Telafisi var
Bilirsiniz altyapının önemine her zaman dem vururum. Dünkü maçta Beşiktaş'ta Necip, Kasımpaşaspor'da ise Adem Büyük sahaya takımlarının kaptanı olarak çıktı. İki kaptan, yıllar önce büyük umutlarla kurduğumuz BEFAM'ın ürünü olarak Beşiktaş'ın altyapısında yetişmişlerdi.
BEFAM'ın kurucusu olarak gurur duydum, duygulandım.
Acemice yenilen gol
Beşiktaş için dünkü Kasımpaşaspor karşılaşması çok önemliydi. Siyah-beyazlı ekip kazansaydı psikolojik üstünlüğü de ele geçirecekti Kara Kartal, yense bir maç fazlasıyla da olsa Fenerbahçe'nin 6 puan önüne geçecekti.
Bu çok büyük avantajdı.
Hep söylüyorum bu dakikadan sonra kolay maç yok. Beşiktaş Sosa ile bulduğu golün sevincini yaşarken kalesinde öyle acemice bir gol gördü ki bu gol Beşiktaş'a yakışmadı. Özellikle ikinci yarı Kasımpaşaspor kaçırdığı mutlak gollerle farkı kaçıran ekip oldu.
Beşiktaş dün kötüydü. Kazanmak için gerekli enerjiyi sahaya süremediği gibi rakibine inanılmaz pozisyonlar verdi.
Bu yenilgi umarım bir küçük bir kazadır.
Açık ve net konuşmak gerekirse bu yenilginin telafisi var ama bu futbol yetmez, daha fazlası olması gerekir.
Şenol Güneş, ikinci yarıda yaptığı değişiklikle riske girdi ve Beşiktaş özellikle ikinci yarıda tanınmayacak kadar kötüydü.
Arena faktörü mü?
Ama umutsuzluğa gerek yok. Beşiktaş hala Türkiye'nin en iyi takımı.
Ancak Acaba Vodafone Arena'yı ligin bitimine 7 hafta kala açmak hata mı?
Ne de olsa takım liderdi ve alışılmış ve başarılı giden bir düzen vardı. Şampiyonluk gündemi sanki Vodafone Arena'nın açılışıyla ikinci plana düşmüş gibi.
Umarım yanılıyorumdur!
TAYFUN ER: Kronik sorunlar depreşti
Ligin flaş takımıyken Donk'u satması ve Scarione'nin sakatlığıyla düşüş yaşayan Kasımpaşa çok dişli bir takım. Rıza Çalımbay gibi çok da iyi hocaları var. Nitekim iki maçta da Şenol hocayı deyim yerindeyse taktik olarak dövdü. Kasımpaşa, dirençli olan merkez hattına ek olarak çok sayıda taktik faul yaparak rakibin düzenini bozuyor.
Beşiktaş'ın kanatları ne hücumda ne de defansta çalışıyor. Adem, İsmail'in hattını geçit yaparken, neden sürekli oynatılmadığını anlamadığım Del Valle ise attığı golde orta yapmayı dahi bilmeyen Beck'i perişan etti. Beck hücumda sıfır ama defansta idare ediyordu uzun zamandır bu tarafı da iyi değil. Olcay da eskiden bari defansa yardım ederdi artık o da yok. Kısacası Kartal, Quaresma'yı çok aradı. Kanatlar işlemeyince iş ortadan Oğuzhan ve Sosa'ya kaldı. Sosa, gerçekten büyük oyuncu. Bazen tek başına oynuyor ve diğerlerini de adeta oynamaya zorluyor. Kerim'in çalımlarının hedef ve sonuç sorunu var. Halı saha gibi oynuyor. En sonunda kendine çalımla bitiriyor hareketlerini. Buna rağmen sahada kalmalıydı. Takımın en iyisi Sosa'nın kanada yollanması intihar girişimiydi. Sosa durumu gördü ve hocayı dinlemeyip kendisi ortaya kaydı. Bütün sezon istisnasız kötü oynayan ama Şenol hocanın manevi oğlu görüntüsü veren Olcay'ın çıkmasıyla yeni bir umut doğmuştu ama Sosa yine kanada gönderildi. Beşiktaş mağlup duruma düşünce en büyük paniği hoca yaşıyor. Güneş gerilimi kaldıramadığı için kriz anlarını iyi yönetemiyor. Beşiktaş kronik kanat sorunu gibi geriye düşülen her maçta hoca sorunu da yaşıyor. Stat şovuyla takımın konsantrasyonunu bozan Fikret Orman'ın da bu skorda payı büyük.
MAÇIN EN iYiSi SOSA
Tek başına direndi. Golü attı ama yetmedi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ İSMAİL
Ne hücum ne de isabetli pas yapabildi.
HAYRİ ÜLGEN: Rıza'nın fendi Orman'ı yendi
Futbolda maçın sahada kazanılacağını Rıza Çalımbay ve talebeleri dün herkese gösterdi. Antalya maçı öncesinden kanal kanal dolaşıp gazetelere giden ve 'şampiyonluk bizim' laflarıyla Beşiktaş'ı strese sokan Fikret Orman'a Kasımpaşa maçı bir ders olmuştur. Maç sahada oynanılır ve kazanılır. Fikret Orman neyin peşinde? Beşiktaş'ın şampiyonluğunun mu yoksa stadın mı? Bakın Beşiktaş'a. Antalyaspor maçına kadar sahada iyi futbol oynayan ve şampiyonluğa inanmış bir Beşiktaş vardı. Ne zaman ki Başkan medyadik oldu, takımın havasını bozuldu. Ben Antalya maçına kadar zaman zaman Beşiktaş idmanlarına gittim. Futbolcuların hırsı üst seviyedeydi. Ama son günlerde sanki şampiyon olmuş bir takım havasına büründüler. Bakın Antalyaspor maçının son 30 dakikasına ve Kasımpaşa maçının son 25 dakikasına... Beşiktaş ne goller yerdi. Allah'tan Kasımpaşa forveti beceriksizdi. Eğer becerekli olsa Beşiktaş tarihi fark yerdi.
SEN BİR ÖĞRETMENSİN
Şenol Güneş'e bakıyorum saha kenarında kas katı. Unutma hocam sen bir eğitmensin. Öğretmensin. Her şeyden önemlisi bu takımın teknik direktörüsün. Senin psikolojik ruh halin futbolcudan daha stresli olursa sonuç da bu olur. Beşiktaş'ı kim mi yaktı? Kanatimce yılların tecrübeli bir spor adamı olarak Başkan Fikret Orman yaktı. Beşiktaş'ın evladı, başkana öyle bir ders verdi ki inşallah bu Fikret Orman'a ve tüm takıma, camiaya bir ders olur. Yoksa yarın geç olacak.
MAÇIN EN iYiSi RIZA ÇALIMBAY
Beşiktaş'ı çok iyi çözmüş. Maçın en iyisiydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OLCAY
Hiçbir varlık gösteremedi. Hız ibresini değiştirdi.
OKTAY DERELİOĞLU: Bu sonuç kabus gibi
Beşiktaş için kabus gibi bir gece oldu. Siyah-Beyazlı takım geçmiş maçlardaki oyun anlayışı ve temposunu maç içinde bir türlü yakalayamadı. Belki bu sezon ilk devredeki 3-3'lük maç ve geçen sezonki maçlardan dolayı Kasımpaşa'nın Beşiktaş ile arasında bir hüsumet doğımuş olabilir. Çünkü Kasımpaşa her zamanki maçlardan daha konsantre bir mücadele ortaya koydu. 1-0 geriye düşmesine rağmen Kasımpaşa maçı kazanacak oyun anlayışını sahaya yansıttı ve haklı bir galibiyet aldı. Maç 2-1 olduktan sonra Şenol Güneş'in oyuncu değişiklikleri biraz düşündürücüydü. İki tane kenar adamını Kerim ve Olcay'ı çıkarttı. Gomez ve Cenk'le çift forvete döndü ama uzun toplarla sonuca gitme isteği yanlış bir tercih oldu. Çünkü Beşiktaş çok iyi pas yapabilen bir takım. Özellikle Sosa, Atiba, Oğuzhan ve sonradan oyuna giren Tolgay gibi da etkili, topu ileri taşıyabilecek, süratli, oyuncu eksiltebilen oyuncuları var. Kasımpaşa, Scarione ile Tunay ve Koita ile yüzde yüzlük pozisyonları kaçırdı. En az 4-5 tane pozisyon vardı ki Beşiktaş eğer bu golleri yeseydi son zamanlarda en ağır yenilgilerinden birini alırdı. Kasımpaşa'nın başında da Beşiktaş'ın unutulmaz isimlerinden biri olan Rızanın bulunması maça değişik bir hava kattı. Herkes formasına saygılı olduğunumaçın sahada kazanabileceğini gösterdi. Eğer Beşiktaş Kasımpaşa'yı yenemiyorsa şampiyon olamaz. Ama en büyük şansları Fenerbahçe'nin bir gün önce puan kaybetmesi oldu. Sosa ve Atiba çok iyi oyuncular. Herşeye rağmen sahada en iyi isimlerdi. Gomez çok kötüydü. Beck alındığı günden beri ofansif anlamda yok. İsmail de aynı şekilde iyi değildi. Daha kaybedilmiş bir şey yok. Ancak Beşiktaşlı oyuncuları ve teknik kadroyu paniklemiş gördüm. Onların bu panik halleri bana Bilic döneminin son 7-8 haftasını hatırlattı.
MAÇIN EN iYiSi SOSA
Arjantinli oyuncu golünü attı ama yetmedi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ GOMEZ
Dün ortada yoktu. Kötü bir maç çıkardı.
ERMAN TOROĞLU: Kasımpaşa fark yapardı
Beşiktaş için sevindirici bir sonuç... Eğer Kasımpaşalı oyuncular, Beşiktaş isminin ağırlığının altında ezilmeseler maç 8-2, 9-2 biterdi. Öncelikle tabii Şenol Güneş'e sormak lazım, takımın patronu o. Sen Alexis'i alıyorsun stoper, Necip bir maçta tuttu diye onunla devam ediyorsun. İki bekin tam bir rezalet. Beşiktaş'ın orta alanını fazla tenkit edemiyorum. Sebebi; Beşiktaş'ın arka alanının bir türlü topu orta alana geçirememesi. Orta sahaya geçemeyen bir top, ileriye nasıl geçecek?
Dün geceki Beşiktaş, son üç yıldır gördüğüm en kötü Beşiktaş. Öncelikle Rıza'yı ve oyuncularını tebrik etmek lazım. Özellikle Rıza'yı... Rıza, futbolculuğunda da çok ahlaklı, düzgün bir adamdı. Teknik direktörlüğünde de... Bazıları Rıza'yı kendi takımlarında oynayıp, sonra teknik direktörlük yapan bazı isimlerle karıştırdı herhalde. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Herkesi kendileri gibi zannederler onlar.
Kasımpaşa her şeyi güzel yaptı, bir şeyi yapamadı. Farkı artıramadı. Bu maçın karşılığı yukarıda yazdığım skorlar gibi olmalıydı. Eğer bu skordan bahsediyorsam, iki takım nasıl oynadı, hangisi ne yaptı veya neler yapmadı demeye gerek yok. Beşiktaş'ta dün vazifesini yaptı diyebileceğim bir tane futbolcu yok. Teknik direktör de yok... Kasımpaşa'da tam tersi. Hangisi kötüydü? Bir tane isim sayamam, teknik direktörleri dahil.
Hakem Mete Kalkavan, arada saçma sapan kartlar gösterdi. Verilecek kartları es geçti. Ama onu bile tenkit edemeyiz. Neden? Çünkü tenkit edebilecek pozisyonda bir mücadele sergilemedi Beşiktaş.
Son sözüm başkan Fikret Orman'a... Son 15 gündür statla yattın, statla kalktın. Al sana stat. Şimdi Bursaspor maçı çok daha gergin oynanacak. Şimdi senin orada seyircin daha fazla. İbre bir terse dönmeye başlarsa, sen dahil çok kimse o stattan zor çıkarsınız. Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin.
Önceki gün Fenerbahçe ilk yarıda kötüydü, ikinci yarıda gol pozisyonu yakaladılar. Bırakın Fener'i dedim ya son 3 yılın en kötü Beşiktaş'ıydı. Bunda takım ve teknik direktör kadar başkan Fikret Orman'ın yönlendirmeyi stada yapıp, futbolcuları lig havasından uzaklaştırması oldu. Bir tarafta Fenerbahçe maçı oynanıyor, sen takımı alıp stada gönderiyorsun. Bırak futbolcular dinlensinler. Bırak artık bu stadı, böyle bir maçtan sonra o stada çıkıştaki ezikliği sen yarattın. Yarın Bursa takımı bu bozgunun üzerine bir tokat daha atarsa ne yaparsınız? Hepinize hayırlı işler.