Pazar 02.10.2016 00:00
Son Güncelleme: Pazar 02.10.2016 10:57

Usta yazarlar Çaykur Rizespor-Beşiktaş maçını yorumladı

SABAH'ın usta yazarları Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında oynanan ve Beşiktaş'ın uzatma dakikalarında Adriano'nun ayağından bulduğu golle 1-0 kazandığı Çaykur Rizespor- Beşiktaş maçını yorumladı

Metin TEKİN
Değişken 11'ler

Şenol Güneş, son oynanan Dinamo Kiev maçından 4 ismi dün değiştirdi. Hocanın Çaykur Rizespor karşısında kadro tercihi ve karşılaşmanın ikinci yarısında yaptığı hamleleri nasıl buldunuz? Rotasyon dediğimiz şey her maça başka 11 ile çıkmak değildir. Rotasyon gerektiğinde kenarda olan diğer oyuncuları zaman zaman kullanmaktır. Yoksa bir takım oluşturmanız hiç kolay olmaz. Ben dünkü 11'in, biraz eksiklerden dolayı biraz zorunluluktan dolayı olduğunu düşünüyorum. Sahaya çıkan kadroya baktığımızda, özellikle ilk yarıda orta sahada sadece alıp-veren, öne doğru gitmeyen, ileri uca baktığımızda da adam eksiltme özelliği olmayan oyuncuları tercih ettiğini görüyoruz Şenol Güneş'in. Ömer Şişmanoğlu, sonucu değiştirebilen ama oyunu değiştiremeyen, Olcay Şahan da oyunda belirleyici değil ancak oyunun bir parçası olabilen oyunculardır. Böylesine bir 11'de gerçekten üretkenlikten uzaktı. Ç.Rizespor karşısında dün sadece set oyunuyla gol arayan bir Beşiktaş seyrettik ilk yarıda. İkinci yarı ne değişti derseniz... Ömer'i çıkarıp Cenk'i kenara aldı. Ricardo Quaresma'nın girişi oyunu biraz hareketlendirdi. Çok verimli değildi ama tempo ve baskı, etkili kenar ortaları ile daha fazla gol pozisyon üretebilmesini sağladı Beşiktaş'ın. Beşiktaş'ı geçen seneki şampiyon olan kadro ve oyun ile kıyasladığımızda, özellikle oyun olarak kesinlikle aynı olmadığını, daha farklı bir yapıda olduğunu görüyoruz. Bunda da Sosa ve Gomez ikilisinin eksikliğinin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kadro değişikliklerinde kaleci ve santrfor değişmez olmalı. Çünkü bu mevkiler tam da oynama devamlılığından geçen mevkilerdir. Aboubakar'a gelince ister istemez böyle bir transferi Mario Gomez ile kıyaslıyorsunuz. Birbirinden farklı iki santrfor tipi. Gomez geriye vuruşlarda çok etkili bir isimdi. Aboubakar ise bu anlamda eksik, sadece fizik gücüyle mücadele etmeye çalışan bir futbolcu. Şu an için de başarılı olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değil. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı zorlu maç sonrası geldiği Rize'de son dakikada ikinci yarıda oyuna giren Adriano'nun çok şık golüyle galibiyete uzandı. Alınan bu 3 puan lig yarışında Beşiktaş için altın değerinde 3 puanı almayı başardı.
Ömer ÜRÜNDÜL
Güneş risk aldı, kazandı

Şenol Güneş, takımını Dinamo Kiev maçındaki kadrodan 4 rotasyon yaparak Rize karşısına çıkardı. 3 değişikliğin tamamen ileri ucu kapsaması ilk devrede yoğun baskıya rağmen üretkenliği engelledi. Çünkü Olcay, Cenk ve Ömer'in aralarında kolektif bağ yok hem de dar alanda bireysel çalım atma özellikleri yok. Rize'nin öndeki pres yetersizliği sayesinde Beşiktaş ikinci bölgeyi rahat geçti ancak üçüncü bölgede sıkıştı. Pozisyon zorluğu yaşadığı gibi bunun yanında da ileride kaptırılan toplardan sonra rakibe üç tehlikeli kontratak şansı verildi. İkinci yarıya Güneş beklendiği gibi iki değişiklik yaptı. Baskılı futbolda tempo da yükseldi. Aboubakar vücudunu kullanarak yaptığı yer değişikleri ile Rize defansının yerleşme düzenini arızaya uğratmaya çalıştı. Caner çok etkili bir ikinci yarı çıkardı. Ancak bir türlü beklenen gol gelmedi. Bu arada Şenol Güneş son değişikliğinde risk aldı, orta sahayı bir kişi eksiltip Adriano'yu sahaya sürdü. Tolgay'ın da yorulmasıyla orta saha sırf Atiba'ya kalınca Rizespor ikinci devredeki yoğun baskıdan kurtulup çıkışlara başladı. Ama son saniyede Adriano, zaten toplara iyi vuran oyuncu olduğunu biliyoruz, ama gerçekten de futbol hayatının bana göre en güzel gollerinden birini attı. Son saniyede maç kazanılsa da zorlu Şampiyonlar Ligi maçından 3 gün sonra deplasmandan 3 puan almak önemli bir kazanç. Dün bana göre Caner, Atiba ve Tolgay çok iyi oynadılar. Bunlara Tosic'i de ilave edebiliriz. Rizespor, kısıtlı kadrosuyla güçlü rakibine karşı elinden geleni yaptı. Hikmet Karaman'ın taktik anlayışı geride iyi yerleşerek alan daraltıp Beşiktaş'ı karşılamak ve fırsat buldukça ani kontrataklar geliştirmek. Bu düşündüğü taktik gayet iyi işledi. Önemli kontratak şansları yakaladılar ama Ahmet İlhan, Emrah ve Oğulcan'ın düşünce eksiklikleri kontratakların tümünü heba etti. Son saniyede yedikleri gol için de yapabilecekleri hiçbir şey yoktu.
Rıdvan DİLMEN
Beşiktaş maçı 6-0 kazanabilirdi

Maçı hiç seyretmeyen birisi der ki 90+3'te gol olmuş, ne ballı bu Beşiktaş... Öyle değil ama. Bu maç 6-0 biterdi. İlk yarıda altıpas civarında biri net olmak üzere birçok pozisyon var. İkinci yarının başında 3-0 olmalıydı, birinci dakikadan maç bitimine kadar tek kale maç oldu. Tek kale ne demektir? Sürekli hücum yapmaktır. Biz kaleci Fabri'yi görmedik. Böyle bir maç oynuyorsunuz. Beşiktaş orta sahası Tolgay, Necip ve Atiba'yla pas yaptı. Sabaha kadar oynansa Beşiktaş yenilmez gözüküyordu. Bir kazanan çıkarsa beyaz takım, yani Beşiktaş olacaktı. 1 puanı cebinde görüyordu zaten Şenol Güneş ama bu hoşuna gitmiyordu. 4-2-3-1 olarak başladı Şenol Güneş, Necip- Atiba'nın önünde Tolgay vardı. Hepsi ön libero kimlikli oyuncular. İlk yarının ortalarında Necip'i sağa atıp Tolgay ile Atiba'yı göbekte kullandı ama bu da olmadı. Olcay'la Ömer'in kanatlarını değiştirip merkezde aynı oynadı. Quaresma devre arası girdi ama mutsuz ve arzusuzdu. Çok etkisiz kaldı. Buna rağmen pozisyonlu bir baskı kurdu Beşiktaş ikinci yarı başında... En az 3 tane atmalıydı. Şenol Güneş'e bu da yetmedi, Adriano'yu alıp 4-4-2'ye döndü. Rizespor ise maç boyunca tek bir şey oynadı, savunma... Bütün hafta boyunca Hikmet hoca ceza sahasının önüne gömüleyim diye düşünmüş. Bu başarılı olmuş gibi gözüktü ama bu sıcağa kar dayanmaz!. İyi orta geldi mi geldi? Pozisyonlar geldi mi geldi. Ne eksikti şut... Onu da vuran oyuncu geldi, şutu attı, gol geldi: Adriano. Rakip çok kötü olabilir ama onu daha kötü hale getiren iyi oynayan takımdır. Ben kötüysem beni rakip kötüye sevk ediyordur. Bu ligde 4 zayıf ekip varsa bunlardan bir tanesi Rizespor... Tek kale, sıfır pozisyon maç için hem sizin iyi, hem rakibinizin kötü olması gerekir. Rize güçlü olsa kontradan pozisyon bulurdu, o yoktu. Skora kimse aldanmasın, farka gidecek bir maç geride kaldı. Bu rotasyon işlerini biraz daha azaltmak lazım bence Beşiktaş'ta... Atiba'yla Caner sahanın en iyisiydi. Atiba'yı da çok beğendim. Tosic tecrübesiyle birçok kontratağı engelledi. Öyle bir pozisyon aldı ki, Ahmet İlhan'a ne göbekten, ne çizgiden fırsat tanımadı, ihtimallerini hep azalttı. Bir de Kerim Frei bu tip maçlarda kullanılabilir. Talisca'yla ilgili çok erken konuşmamamız lazım. Takımın dengesini bazen artı, bazen eksi yönde değiştiriyor. Gökhan'la Atiba'yı oynatmak zorunda kalıyor onunla. Oğuzhan'la Atiba'yı bırakırsam zayıf kalır diye düşünüyor çünkü, Talisca ikinci forvet gibi oynuyor. Bu da sistemde arızaya neden oluyor. Sosa öyle değildi, sağa gidiyordu, sola gidiyordu. Atiba kendine daha uygun bir formatta oynadı dün Talisca yokken... Aboubakar, teknik mi, iyi kafa vuruyor mu, gol vuruşu iyi mi? Tartması kolay değil. Zor bir bulmaca Aboubakar... Haksızlık yapmak istemediğim için onu biraz daha izlemek istiyorum. Adriano 75. dakikada coşkulu girdi oyuna. Bir Quaresma'ya baktım, bir Adriano'ya, fark var. Adriano ok gibi girdi oyuna ve hiç bir kalecinin çıkaramayacağı bir şut attı.. Son olarak Cüneyt Çakır hoca iyi bir karşılaşma yönetti, onun da hakkını teslim etmek lazım.
Erman TOROĞLU
İmitasyon takım!

Türkiye'de yeni moda var "rotasyon" diye... Bir de Türkiye'de yıllardır "imitasyon" var. Hem de her şeyin imitasyonu var. Saatin, çantanın, ayakkabının... Haliyle bu rotasyonda da fazla şans bulamayan, kaliteleri daha düşük oyuncular, yani imitasyonlar oynuyor. Sonra bakıyorsunuz imitasyonlardan bir şey olmayacak, tekrar gerçeğe dönüyorsunuz. Bunun adına "rotasyon" diyorlar. Bu rotasyondan ben bir şey anlamıyorum. Dünyanın büyük takımları, yani bu işin babaları hiç rotasyon yapmıyorlar. Onlardaki oyuncular insan değil, uzaydan gelmişler. Üç günde bir maç oynayamazlar. Bizim futbolcular dışarıdan da gelseler, içeriden de olsalar. Hepsi altın ve pırlanta oldukları için rotasyon yapmak lazım. Birileri çıkıp bana desin ki; Beşiktaş iyi futbol oynadı... Hiç kimse bunu diyemez. İkinci yarı biraz mücadele ettiler o kadar. Onda da Rizespor, Beşiktaş'ın arka tarafına gidemedi. Bu gidememek fikir olarak değil, tamamen Beşiktaş'ın etkisi altında kalmaktan kaynaklı. Beşiktaş'ın geçen seneki futbolunun yerinde yeller esiyor. Geçen yılki o organizasyon yok, şahsi becerilerle oynuyorlar. Aboubakar diye bir futbolcu aldılar, enteresandır Şenol onu rotasyona sokuyor, ikinci yarıda oynatıyor. Hani Aboubakar her maç gol atıyor ya, muazzam da yoruluyor. Adamcağızı dinlendirmek lazım! Bakınız, birisi bana sorsa "Aboubakar dün ne yaptı?" diye... Şu cevabı veririm; 90+3'te süper bir iş yaptı. Beşiktaş'a dün gece en faydalı hareketi oydu. Peki ne yaptı? Golü atan Adriano'nun şutunda kafasını eğdi, vücudunu çekti topun önünde... Beşiktaş cumartesi günü oynamaya isyan ediyor. Şimdi Beşiktaş'ın isyanına millet diyor ki; "Kardeşim Fenerbahçe perşembe oynadı, pazar oynuyor. Beşiktaş çarşamba oynadı cumartesi oynuyor." Zaten buna kimse bir şey demiyor. Ama Beşiktaş şunu söylüyor: Kardeşim bu ligde şampiyonluğa giden 3 tane takım olacak bu belli. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş... Beşiktaş, "Bizim rakibimiz Galatasaray cuma veya cumartesi oynamıyor da pazar öğleden sonra oynuyor. Pazar öğleden sonra ben de oynayabilirdim" demek istiyor ama şimdiden "Galatasaray'a koltuk çıkılıyor" demek işlerine gelmiyor. Beşiktaş'ta Tosic, kaleci Fabri iyi işler yapıyor, bir de Caner... Beşiktaş'ın geçen yılki keyifli futbolunu hala göremedim. Dün de uzaktan tesadüf golle kazandılar. Ama şu bir gerçek ki bu böyle gitmez. Şenol Güneş de "rotasyon" diye milleti uyutmasın. Cüneyt Çakır, Tolgay'a gözünün önünde faul yapıldı. Mesafesi 5 metre... Es geçti. İtiraza sarı kart gösterdi. Gözlemcisi de Çakır'ın bu 5 metreden görememesini görmüştür sanırım. Onun haricinde zaten hakemlik bir şey olmadı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.