Cuma 09.12.2016 00:00
Son Güncelleme: Cuma 09.12.2016 08:56

''Kendi takımına karşı meydan okudu ve...''

Sabah'ın usta yazarları dün akşam oynanan Feyenoord - Fenerbahçe maçını yorumladı.

Gürcan BİLGİÇ
Akıllı ve farklı
Rotterdam'a giderken planlar belliydi aslında. Maç öncesinde Advocaat da sinyalleri verdi. Bu maçı burada bırakmayacaklar, yenilmek gibi bir düşünceleri olmadan da maçı yaşayacaklardı. Lens'i de ilk on bire katarak, en hükmeden, en iddialı on biri ile sahaya çıktı Advocaat. Kendi ülkesinde, kendi takımına karşı meydan okudu ve kazandı. Fenerbahçe Manchester United'ı da geride bırakarak, grubu lider tamamladı. Öncekilerde hırs ve özveri gerekiyordu ama son etaba gelip, sonucu elinize de aldığınızda artık "akıllı" olmanız şarttı; Fenerbahçe bunu başardı. Tek farklı yenilgide bile turdan çıkarken, galibiyet için pusuya yatan bir takımla oynadılar. Fırsatlar yakaladılar ama bir klasiğe sahne olacağını ben de beklemiyordum. Yine Moussa Sow, yine röveşata ve yine gol. Adamın normal gol atacağını bekleyenler olarak Feyenoord cephesinde yer alanların şaşırdığı ama Sow ile yaşayanların sadece sevindiği bir andı. Gol elbette maçın hikayesini değiştirdi. Fenerbahçe daha bekleyen, daha temkinli olan ve tempoyu daha düşüren takım oldu birden bire. Deplasmanda oynadığı bir maçta, skor üstünlüğünü de ele alınca, meydan okuyuşuna farklılık getirdi. Hollandalılar artık maçın figüranlarıydı, Fenerbahçe'nin istediği veya izin verdiği kadar oynuyorlardı.
Bıçak sırtı dediğimiz, ip üstünde yürünen bir gruptan lider çıkmayı başarmak çok önemli. Bunu elde etmek adına iyi çalışıp, her şeyin ötesinde iyi takım olmaları gerekiyordu ve bunu başardılar. Maçın belki de en etkisiz ismiydi Van Persie. Ama Manchester deplasmanında tribünler onu alkışladı. Dün de Feyenoordlu taraftarların ilgisine mazhar kaldı. Böyle bir geçmiş her futbolcuya, böyle bir takım da her taraftara nasip olmaz. Advocaat sıfırdan bir bina yaptı, yeni bir takım oluşturdu. Gireniyle, çıkanıyla alkışlanan bir takım. Eksiklerine rağmen mücadeleden vazgeçmeyen, kalbiyle aklını aynı anda kullanabilen bir ekip var. İlk defa Türkiye olarak Şubat ayına üç takımla gireceğiz. Bunların kıymetini bilelim. Aklı yanımıza aldığımızda, çok ama çok farklıyız.
Erman TOROĞLU
Dick Advocaat adalet dağıtıyor
Maça gelmeden önce; Bakınız, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kendinden genç teknik direktörlerle çalıştığı zaman onlarla dalaşıyor. Saygı duymuyor, belki de küçük görüyor. Ama yaş olarak kendinden büyük teknik adamlarla çalıştığında daha farklı bir görüntü çiziyor. Münasebetlerini tam bilmiyorum ama hem Obradovic, hem Advocaat ile aralarında bir çizgi var gibi gözüküyor. Yaşlarını, yapılarını televizyondan gördüğüm kadarıyla sporcu kişiliklerini görünce Yıldırım'ın bunlarla münasebetinin daha farklı olduğunu düşünüyorum. Onların işine burnunu sokamıyor herhalde. Belki de saygı duyuyor, belki de yaşlarına hürmet ediyor. Ne derseniz deyin bu benim karşıdan gördüğüm durum! Feyenoord karşısında Fenerbahçe, nasıl oynamak lazımsa öyle oynadı. Her şey "cuk" oturdu. Rakip büyük bir hata yaptı, Fenerbahçe de golü zamanında buldu. Çok tehlikeli ve ters bir zamanda kalesine atılan şut direkten döndü. Şans da Fenerbahçe'nin yanındaydı. Ama şunu unutmayın; Futbolda şans, genelde güçlüye göz kırpar. Peki Advocaat geldikten sonra Fenerbahçe'de ne değişti? Geçen seneki kadroda daha da etkili isimler vardı. Ama şu gözüküyor; Advocaat adaleti doğru dağıtıyor, çalışana hakkını veriyor. Bu konudaki en çarpıcı isim Alper Potuk. Geçen yıl tartışılıyordu. Hatta "Alper gidebilir" diyenler de vardı ama Advocaat'tan sonra Alper'e müthiş bir özgüven geldi. Oynatıldığı yer ve Alper'in yaptıkları müthiş. Advocaat'ın en sevdiğim yanlarından birisi şov yapanı, sahada ukalalık yapanı kenara alıyor. Mesela Volkan Şen... Tribüne oynuyordu, hakeme hareketleri, rakibe münasebetleri, yaptığı gereksiz hareketler, alakasız çalımlar, topu ezmeler, saçma sapan yerlerden şut atmalar. Haliyle de Alper oynuyor, Volkan Şen yedek. Dün gecenin göze batanları başta Alper, sonra Volkan Şen, sonra kaleci Volkan Demirel... Bence hatasız oynadı. Çıkarttığı kafa topu belki de dönüm noktalarından beriydi. Ama şu bir gerçek; sarı-lacivertlilerde herkes birbirine yardım etti. "Şu oyuncu görevini yapmadı" diyemezsiniz. Hakem dolmuşa gelmedi. Çok doğru fauller çaldı. Futbolcularla münasebeti yerindeydi. Fazla bıdı bıdı yapmadı. Bizim hakemlerin bazıları neredeyse sahada oturup, futbolcularla tavla, konken oynayacaklar. Fenerbahçe'de işler iyi gidiyor. İnşallah bozulmazlar. Ligin kalitesini arttırırlar. İçeride ne yaparsak yapalım, yurt dışında başarı gelmezse hikaye! Kendi kendimize pompa yaparak top oynarız. Bakın top oynarız diyorum, futbol oynarız demiyorum, diyemiyorum. Türkiye'de yaşanan olaylardan sonra bu neticeler bir gece de olsa, iki gün de olsa insanı mutu ediyor. Teşekkürler... HELAL OLSUN OSMANLISPOR'A
İki gece önceki kabustan sonra dün iki takımımızın aldığı netice kaymaklı ekmek kadayıfı gibi oldu. Fenerbahçe büyük bir camia. Tecrübeli bir takım. Kadrosu da tecrübeli. Bu tip maçları çok oynamış. Ama Osmanlıspor öyle değil. Öncelikle Osmanlıspor'u can-ı yürekten tebrik ederim. Yöneticisinden başlayarak, malzemecisine kadar. Bu kadar kısa zamanda böyle bir takım yarattıkları için. Yaptıkları iş çok büyük. Öncelikle bu iş idarecilik becerisi ister. Hani Türkiye'de başarılı olsanız dersiniz ki, "Yahu kardeşim hakemler yardım etti, rakipler sempatik baktı." Ama Avrupa'da oynuyorsunuz ve bu aleme yabancısınız. Hakemiyle, seyircisiyle, sahasıyla beraber. Helal olsun Osmanlıspor'a aynen devam. Tabii teknik direktörleri için de bir paragraf açmak lazım. Mustafa Reşit Akçay'ı da ayrı bir yere koymak lazım.

Rıdvan DİLMEN
Moussa Sow artık unutulmaz!
Manchester Unitedlı, Feyenoordlu bir gruptan lider olarak çıkmak büyük iş... Hem de fazlasıyla hak ederek… Fenerbahçe içerideki üç maçı da kazandı, deplasmanda sadece Manchester United'a kaybetti. Dünyanın en pahalı takımlarından bir tanesi Manchester United. Feyenoord ise Hollanda'da lig lideri… Fenerbahçe takımı kafa yapısı, oyun ve oyuncu karakteriyle çok zor iki farklı mağlubiyet alır. Volkan sıfır hata... İki bek çok iyi oynadı. Stoperler derseniz oyun zaten onların tam isteğine göre. İkisi de canlı. Savunmada beklerken, dar alanda yerden, havadan iyiler. Mehmet Topal, Souza ve Alper zaten tempolu oyuncular. Öndeki oyunculardan Lens zaman zaman çok iyi işler yaptı… Van Persie istekli ama etkili değil. Moussa Sow… Ona biraz yer ayırayım dedim. İzleyenler Sergen'i nasıl tanır? Çok yetenekli, çok iyi sol ayağını kullanıyor… Tanju'yu nasıl tanırdın diye sorduğun zaman, "Çok iyi santrfor, ayağının içini mükemmel kullanıyor, uzun olmamasına rağmen çok iyi kafacıydı" derler. Metin Tekin'i sorduğumuzda ise izleyenler izlemeyenlere der ki, "Çok süratliydi, çok etkili bir forvetti, çok da yakışıklıydı, Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü müthişti! Moussa Sow'la ilgili de şunlar denecek. "Fenerbahçe'de iki kez oynadı, süratli mi? Soru işareti... Çok mu teknik? Soru işareti... Kafa?.. Soru işareti ama Sow'u izleyenler izlemeyenlere bir şeyi yıllar sonra anlatacak: "Ya bir röveşata yapıyordu, bir ton gol attı." Yani yıllar sonra Sow böyle anılacak... Fenerbahçe dolu dolu oynamıyor olabilir ama dolu dolu mücadele ettiği kesin. Yürekten, kalpten ve haftalar ilerledikçe fizik gücünü artırıp Advocaat da takımı 1.5, 2 ay önce takımı tamamen öğrendikten sonra 10 oyuncu banko hale geldi. Bu da başarıyı getirdi. Açıkçası teknik direktörün adaletli seçimleri ve 2 aydır tutturduğu kadro istikrarı Fenerbahçe'nin çıkışını sağladı.
OSMANLI'YI KUTLARIM
Avrupa'da üç takımımızın yoluna devam etmesi, Beşiktaşımızın dramatik bir şekilde Şampiyonlar Ligi yerine Avrupa Ligi'ne kalması da başarıdır. Fenerbahçemizin güçlü kadrosuyla yaptığı da başarıdır. Osmanlısporumuzun ciddi bir gruptan çıkması da başarıdır. Onları kutlarım. En azından Avrupa kupalarında yoluna devam eden 3 tane takımımız, iki gün önce de Şampiyonlar Ligi'nde 3 tane gol atıp bir de asist yapıp adından söz ettiren bir Türk futbolcu olarak Arda'nın öne çıkması benim için futbol adına önemli bir hafta geçirdiğimizin göstergesi… Aynı zamanda kışı en azından heyecan içinde geçireceğiz ki inşallah baharı da görürüz.

Ömer ÜRÜNDÜL
Taktik doğrular!

Fenerbahçe çok kritik maça kontrollü ve doğru bir taktik anlayışıyla başladı. Top rakipteyken takım halinde topun arakasına geçip, iyi yerleşimli bir alan savunması uygulanırken, ilk dakikadan itibaren de her kazanılan topta, gol peşinde koştular. İlk bölümdeki ofansif girişimlerde Lens ilk plandaydı. Feyenoord hücum ağırlıklı bir anlayışta olduğundan kendi alanında orta sahadefans bütünleşmesini sağlayamıyordu. Bu durumda defans bloklarında arka arkaya kişisel hatalar baş gösterdi. Bu hataların sonuncusunda da Sow yine bir röveşata golüne imza attı. Bu gol takımı rahatlattı ve garantili alan savunmasına devam edildi. Ancak devrenin son 10 dakikasında rakibin baskısı arttı. Şener'e Lens'ten yardım gelmediğinde yetenekli Eljero Elia karşısında sıkınlar yaşandı. Neyseki devre hasarsız atlatıldı. Skorda denge varken Volkan'ın yaptığı önemli kurtarış maçın gidişatı ve moral açısından çok önemliydi. Fenerbahçe ikinci yarıya da aynı taktikle başladı. Bu yarıda Feyenoord'un ilk devrenin son 10 dakikasındaki temposu ve tehlikeli atakları izlenmedi. Fenerbahçe düzenini bozmadan, takım savunmasını ciddeyetle yapıp büyük avantajını korumaya çalıştı. Bu arada iki tane ki biri Sow'un kaptırdığı top gereksiz tehlikeye yol açtı ama rakip bunları değerlendiremedi. İlk yarının en tehlikeli oyuncusu Elia'nın da ikinci yarı alınan tedbirlerle etkisiz hale getirilmesi iyi bir görüntüydü. Ancak skor avantajı varken Skertel'in gereksiz bir hamle ile sarı kart cezalısı durumuna düşmesi olumsuz bir görüntü oldu. Volkan Şen'in bir faul pozisyonunda gereksiz itirazdan gördüğü sarı kart da geçen sezon Braga'dan kalma görüntüsünün devam etmesi açısından olumsuzdu... Advocaat bana göre değişiklikleri biraz geç yaptı. Çünkü Lens ve Van Persie fizik olarak oyundan düşmüşlerdi. Üstelik de Lens'in lif problemi olduğundan fazla zorlamamak gerekiyordu. Neyse ki o bir problemle karşılaşmadı. Sonunda Fenerbahçe çok zor bir gruptan lider olarak ikinci tura geçmeyi başardı. Bu maç bir kere daha gösterdi ki deneyimli stoperler ve önlerindeki Mehmet ile Souza gibi devamlılığı olan iyi kesiciler Fenerbahçe'nin takım savunmasına büyük katkı sağlıyorlar

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.