LEVENT TÜZEMEN: Tek isyankar Bruma
Duygularımızın donduğu, yüreğimizin dağlandığı, kanımızın çekildiği hain bir saldırı yaşadık. Ülke olarak üzüldük. Ateş düşen yuvaların feryatlarına gözyaşlarımızla ve dualarımızla destek olmaya çalıştık. Şehit olanlara Allah rahmet eylesin, ailelerine sabır versin. Türkiye'yi bölmeye çalışanlara, bizi birbirimize düşürmek için plan yapanlara asla teslim olmayacağız. Güçlü devlet yapımızla bu oyunu bozacağız.
Selçuk, Sneijder ve Hakan Balta takımla bir toplantı yapıp, "Önümüzdeki G.Antep, Osmanlı ve Alanya maçlarını kazanmalıyız" diye sözleşmişler. Bu nasıl söz vermek? İlk yarı G.Saraylı oyuncular isteksiz, coşkusuz ve ciddiyetsizdi. Haftada bir maç oynayan oyuncuların rakip kaleye gidecek halleri yoktu. G.Saray'ın sahadaki "İsyankar ruhu" Bruma'ydı. Portekizli yıldız soldan yaptığı bindirmelerle gol atmak ve attırmak için çırpınıp durdu. Zaten Galatasaray'da insanı heyecanlandıran tek futbolcu Bruma.. Sneijder gücünün yettiğince çalıştı. Bir Melo olmasa bile sahanın her yerine basan De Jong çalışkanlığıyla ön plana çıktı. Kaptan Selçuk etkili pas oynama konusunda başarılıydı ve telaş yapmadan arkadaşlarına isabetli toplar kullandı.
Riekerink'in ikinci yarı Linnes'in yerine aldığı Sabri, Galatasaray'ın sağdan hücuma verimli çıkmasını sağladı. Sabri'nin top tutması ve ayağa pas oynaması Podolski'nin oyununu da yükseltti. Haftada bir maç oynamasına rağmen Galatasaray'ın fiziksel gücü o kadar etkisiz ki; oyuncular bir devrelik güçlerini TT Arena'da özellikle ikinci yarı taraftarlarının yoğun olduğu tarafa saklıyorlar. Bruma, Sneijder ve Yasin'in hazırladığı pozisyonlarda başta Podolski ve Eren inanılmaz golleri harcadılar. Rekabet ortamının olmaması Eren'i zihinsel olarak tembelliğe itmiş. Eren bir metreden gözü kapalı atacağı golleri, "Tükenmişlik" yüzünden kaçırdı. Kasımpaşa maçında Bruma'ya pas atmayan Yasin, gecenin en çalışkanı ve takıma en çok yardım edip pas veren oyuncusuydu. Yasin üç gole imza atarken özellikle Bruma ile yaptığı pas alış verişleriyle göz doldurdu. Galatasaray, Osmanlı maçında bu kadar geniş alan bırakarak oynamamalı. Neden? Çünkü savunmanın göbeğinde uyum yok. Serdar-Balta birbirini tamamlamıyor ve çok pozisyon hatası yapıyor.
RIDVAN DİLMEN: Atan da yiyen de yıldızlaştı
Gökhan, Altay'da müthiş bir çıkış yapmıştı. Kayseri'de bir düşüş yaşamıştı ama tekrar yükselişe geçiyor gibi. 3 gol yiyen kaleci için maçın yıldızı demek kolay değil. Futbolun doğrusu yoktu sahada, yalnızca üçüncü bölgede müthiş oynayan bir Galatasaray dörtlüsü vardı. Linnes, Serdar Aziz, Hakan Balta, Carole, De Jong, Selçuk altılısı ile öndeki dörtlü çok kopuktu. Gaziantepspor'un 13 haftadır bu kadar rahat oynadığını görmedim. Gerçi olsa olsa 7-2 olabilirdi en fazla.
Futbolun doğrusu oynanmadı ama hücum aksiyonları çok iyiydi Galatasaray'ın. Yine de savunma aksiyonlarında yine SOS verdi.
Geçen hafta ile bu hafta arasında bir fark yok. Ömer Üründül'ün tabiriyle bloklar arasında hala bir uçurum var. Gaziantep'te İsmail Kartal döneminde önce 0-0, sonra öne geçme çabası vardı. Gaziantep oyuncuları biraz boşalmış, rahatlamıştı. Disiplinsiz ama oynamaya çalışan bir takım vardı. Yanlış anlamasın Tahsin hocamız ama dün çıkan Gaziantep bir hazırlık maçına gelmişçesine riskler aldı. Galatasaray gibi güçlü bir takım bu mantaliteye 3 gol atar, 10 tane de kaçırır. Galatasaray bu galibiyetle zirvede 'ben de varım' demiş oldu. Rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş'a da, "Türk Telekom Arena'ya geleceksiniz daha" demiş oldular. Oyun olarak eleştirebiliriz Galatasaray'ı ama puan olarak başarılılar.
Özellikle ileri dörtlüye dönünce deneme yanılma yaparlar. Riekerink'in ideal dörtlüsü belli artık önde. Bruma-Sneijder- Yasin-Podolski. Hele hele rakip Bruma'ysa arkada bu kadar boşluk bırakırsanız cezalandırırlar. Sahanın iki yıldızı vardı, birisi 3 golü yiyen Gökhan, 3 golü de atan Yasin...
Hatta 3 gol atan Yasin, dün futbolun doğrularını yapsa 2 gol, 4 asist bile olabilirdi.
Galatasaray'ın sorunu bireysel performansta değil. Sahadaki diziliş ve aradaki mesafeler. Galatasaray'ın pozisyona girme problemi yok. Çalımcısı var, pasörü var, şutörü var. Galatasaray'ın gol sıkıntısı olmaz, takım savunmasındaki mesafenin fazla açılması problem... Bu antrenman ve bol tekrarla olur. Galatasaray taktik çalışmalarına daha çok ağırlık vermeli. Topa sahip olmada bir numara, pozisyona da giriyorsun ama top rakipteyken problem yaşıyorsun. 2-1'ken bir kaza golü yesen 2-2. Tek problem bu, alan daralacak.
Herkes birlik olmalı
Beşiktaş-Bursa maçı var. Onlarca, yüzlere polis kardeşimiz taraftarların güvenliğini sağlamak için orada... Olay 1.5 saat sonra oluyor. Sıcak bir çorba içmek için evlerine gidecekken şehit oldular. Mekanları cennet olsun, zaten yerleri belli. Bizi koruyorlar, Doğu'da da, Güneydoğu'da da bizi koruyan insanlar. Normal bir gelirleri olan insanlar...
Maçta Selçuk'un, taraftarın polise nasıl davrandığını gördük. Taraftarları, insanları korumak için çalışırken hain bir saldırıya uğradılar. Defnedildikleri gün Peygamber Efendimizin doğum günü... Ona gül atacağımıza şehit yolladık. Herkes gibi çok üzüldüm. Ateş düştüğü yeri yakmasın. "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" demek doğrudur ama yetmez. Bu ülkenin lideri, "Doları bozun" diyorsa cebine sokmak için değil, ülke için istiyor. Ekonomik olarak ülkemizi terörle birlikte yok etmeye çalışıyor. Kısacası siyasi görüşümüz ne olursa olsun, birlik ve beraberliğimizin lafta olmaması lazım...
ÖMER ÜRÜNDÜL: Mantık dışı...
Alçakça meydana gelen terör olayından sonra milletçe içimiz yanıyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına büyük sabırlar diliyorum. Dün gece Türk Telekom Arena'da görev yapan güvenlik güçlerimizle, taraftarlar ve futbolcular arasında duygusal anlar yaşandı. Bu da maçın önüne geçti...
Gelelim maça; iki takım için de futbol mantığı ile bağdaşmayan çok ilginç bir ilk 20 dakika izledik. Gaziantepspor, Real Madrid'in bile zorluk derecesi yüksek bir deplasman maçında hiç düşünmediği bir tam takım ofansif anlayışla maça başladı. Daha 30. saniyede gol yiyorlardı. Sonrasında bir tehlike daha atlattılar, ardından da golü yediler. Ama bir de madalyonun öbür yüzü vardı. Galatasaray, kapasitesi sınırlı rakibi karşısında ileri uç ve orta sahada pres yapmayıp bir de üstelik çağ dışı ofsayt taktiği uygulayınca ilk 20 dakikada kalesinde tam beş net pozisyon gördü. Devre ortasından sonra oyun normale döndü. Galatasaray işin ciddiyetini anladı, kontrolü eline aldı ve takım savunmasını da hizaya getirdi.
İkinci yarı tamamen Galatasaray'ın kontrolünde başladı. Atılan üç etkili şutu kaleci Gökhan kurtardı. Sonra Yasin, farkı ikiye çıkardı. Bundan sora Galatasaray işi tamamen bitirecek üçüncü gol için girdiği pozisyonları fazla rahatlıktan harcayıp, bir de duran toptan golü yiyince iş biraz zora girdi. Ancak Gaziantepspor'un on kişi kalması sarı-kırmızılı takımı rahatlattı. İkinci yarıda kaleci Gökhan'ın müthiş kurtarışlarını ve Galatasaray'ın kaçırdıklarını göz önüne alırsak rekor sayıda gol olabilirdi. Sneijder istekliydi, Yasin yine görevini yaptı. Önemli bir forvet olduğunu dün gece gösterdi. Bruma ise zaman zaman oyundan kopmasına ve fazla bireysel oynamasına rağmen Galatasaray'ın çok önemli bir ofansif silahı olduğunu kanıtladı.
Halil Umut Meler genç ve istikbal vadeden bir hakem... Ayrıca mümkün olduğunca objektif yönetimler sergiliyor. Yalnız kendisine bir tavsiyem var... Çok fazla kart meraklısı... Bundan ivedilikle vazgeçmesi lazım...
Murat ÖZBOSTAN: Omuz omuza...
Duygu yüklü bir maçtı... Skoru, atılan golleri bir kenara koyalım... Geceye, bir kez daha birlik ve beraberlik ruhumuz damga vurdu... Futbolcusuyla, teknik heyeti ve taraftarıyla, canı pahasına bizlerin güvenliğini sağlayan ve bu ülkenin bekasının teminatı olan polislerimize gösterilen sevgi seli gözlerimizi yaşarttı. Yasin'in attığı birinci golden sonra polislerimize sarılması bütünlüğümüzün belgesiydi. Bir kez daha gördük ki biz büyük biz aileyiz, Türk bayrağı gibi başı göklerde dimdik bir milletiz.. Hayata pusu kuran alçaklar devlet ve milletimizin bütünlüğüne halel getiremeyecektir. Bu hain saldırıda hayatını kaybeden polislerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Maça gelirsek; her karşılaşmaya adeta ipin ucunda çıkan Riekerink ne kadar yerden yere vurulsa da Galatasaray'ı zirveye doğru çıkartıyor. Dünkü zorlu ve duygusal atmosferde hedef sadece 3 puandı... Bir haftadır hoca arayan ve açık futbol oynayan zayıf rakibi karşısında rekor sayıda şut buldu... Bruma isyankar, Yasin enerjik, Selçuk pasör, De Jong ise mücadeleciydi. Diğerleri seyirci gibiydi... Konuk takım da bir dolu pozisyona girdi... Her rakip bir Antep baklavası olmaz... Haftaya Avrupa Fatihi Osmanlı deplasmanı var... Böyle oynarsanız tokadı yersiniz!..
SERKAN KORKMAZ: Bir maç yazısı
Siz en alçak maşalarınız ve yöntemlerinizle vurdukça, biz daha da güçleneceğiz. Bir olacağız, büyüyeceğiz…
Bursa'dan Serkan Yetişmişoğlu dostum geçti haberi; Bursaspor taraftarı, Beşiktaş taraftarı ile yan yana oturarak izleyeceği, geliri şehit ailelerine bırakılacak bir maç için kolları sıvadı. Beşiktaş ile Bursaspor arasındaki sportif husumet bir anda buhar oldu, uçtu. Dün, Türkiye'nin dörtbir yanında, farklı liglerde oynanan maçlarda golleri atanlar, saha kenarındaki polis kardeşlerimize koştu, sarıldı, sevinçlerini onlarla paylaştı.
Tüm kulüplerimiz, federasyonlarımız, hain saldırının hemen sonrasında birlik, beraberlik mesajları yayımladı. Spor ailesi, uzunca bir süredir kendi içinde sağlayamadığı birliği, 15 Temmuz'da ve ülkemizin resmi yas ilan edilen şu günlerinde inşa etmeyi başardı.
Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. ''Futbol niçin var?'' sorusunu böyle günlerde daha çok sormalıyız kendimize. Şu an için buna verebileceğim en doğru yanıt; golü atan Yasin'in sımsıkı sarıldığı gencecik polisimizdeki gülümseyişte gizli.
Biz büyük bir milletiz
Acımız büyük. Acımız tarifsiz. Gencecik insanlarımızı, neye ve kime hizmet ettiğini bilmeyen hain katiller yüzünden toprağa veriyoruz. Ama; biz böyle alçakça pusularda bir olup, kumpası kuranın başına çalmayı da biliriz. Biz güçlü ve büyük bir milletiz. Dün pek çok takımımız gibi, G.Saray ve Gaziantep de aslanlar gibi çıktı vazifelerini yaptı. Pek çok taraftar aşık olduğu renkler için tribündeydi. Gazeteciler, basın tribünündeydi. Polisimiz, yine asayişi sağlamak için mesaisindeydi. Biz, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz... Eskisinden daha güçlüyüz, bir aradayız. Bizler için şehit olanları, arkalarında bıraktıkları emanetleriyle asla unutmayacağız. Yasımızı da tutacağız, işimizi de yapacağız. Çünkü biz Dünya'nın en renkli, en iyi takımıyız zor günde. Hayat devam ediyor, futbol da...Bu topraklarda, bu bayrak altında her daim olacağı gibi.
ERTEM ŞENER: Yasin okuttu!
Teröre inat Galatasaray tribünleri yerini almış yetmemiş iki otobüs dolusu Gaziantepspor taraftarı İstanbul'a gelmiş.
Bayraklarıyla, çocuklarıyla, eşleriyle herkes tribünde. Genci yaşlısı, futboldan anlayan anlamayan duyarlı vatandaşlar Türk Telekom Arena'daydı. Olması gerektiği gibi. Teröriste ve terör sevicisine, besleyicisine haykırırcasına yerlerini almışlar. 'Biz burdayız, evlerimize saklanmayacağız, korkutamayacaksınız' dercesine. Futbolcular soyunma odasından çıkarken tribünler hareketlenir ya normalde, bu defa tersi oldu. Çevik kuvvet sahaya çıkarken 'şampiyon' gibi karşılandı. Tribünler ayakta alkışladı. Gözlerden akan yaşlar ile birlikte boğazlar düğümlendi.
Taraftarlar 'çevik kuvvet buraya' diye bağırdılar. Ardından iki takım ellerinde çiçeklerle çıktılar. Polisimize çiçeklerle teşekkür ettiler; 'bizi canınız pahasına koruduğunuz için minnettarız' dediler. Duygularımıza tercüman oldular. ultrAslan bağırdı; 'Selçuk Polisimizi buraya getir' diyerek yıktılar Arena'yı. Selçuk hemen gitti ve aldı polisimizi götürdü tribünlere. Bu saatten sonra maç bitti zaten. En güzel golden daha güzeldi. Yılın golüydü, sezonun en klas hareketiydi. Maç başladı, Yasin attı ve polisimize koştu. O sarıldı, Türkiye sarıldı Polisimize.
Skor kimseyi yanıltmasın
'Biriz, beraberiz, biz Türkiye'yiz' dedik Yasin ile birlikte. Sahada tek bir renk vardı o da Polisimizin rengiydi, her yer lacivertti. Yasin'in attığı 3 gol, asker selamları ve polisimizi kucaklaması ile 'Dua gibi geldi'. G.Saray 'Yasin' okuttu tüm Türkiye'ye.
Maça gelince; Bruma'yı durdurmak zor. Çabalıyor, yeteneğine her gün yenilerini ekliyor. Sneijder'in hırsı, her maçta, her maçın başında fazla ama oyunuyla hep ters orantılı. Her gün kötüye gidiyor. Linnes çabaladı durdu ama G.Antep hep onun bölgesinden geldi. Sabri girdi 2. yarıda ama o da vasattı. Bir de G.Saray orta sahası o kadar kötüydü ki, bir sezonda bulduğu tüm pozisyonları ilk yarıda buldu Muslera'nın kalesinde G.Antep. G.Saray'da defans dörtlüsü ve iki ön libero ile ilerideki dörtlüsü arasında büyük kopukluklar var. Eren'in olması gereken bir maçta, son 12'de oyuna girmesi Riekerink'in bu işi ne kadar bilmediğinin en büyük kanıtı! G.Saray, Eren'i kaybediyor. 3-1 kimseyi aldatmasın; G.Saray kötü oynayan G.Antep'e karşı çok pozisyon vererek kazandı. Osmanlı maçında böyle oynarsa, hezimet olur.