Aziz Yıldırım'dan PFDK tepkisi

Yıldırım'ın konuya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığına hitaben gönderdiği yazı, sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yayımlandı.

Başkan Yıldırım, yazısında, Beşiktaş ile Bursaspor kulüplerinin TFF Hukuk Müşavirliği tarafından 13 Aralık'ta PFDK'ya sevk edildiği, PFDK'nın da 15 Aralık'taki toplantısında ceza tayinine yer olmadığını açıkladığını hatırlattı.

Söz konusu kararın gerekçesinin, müsabakadan sonra Vodafone Arena civarında meydana gelen elim terör olayı olduğunun basına yansıdığını aktaran Yıldırım, daha sonra, TFF yöneticilerinin bu durumun vicdanları rahatsız edebileceğini değerlendirdikleri ve TFF Hukuk Müşavirliğinin PFDK kararına karşı TFF Tahkim Kuruluna itirazda bulunduğuna ilişkin haberlerin de çıktığını belirtti.

PFDK'nın skandal bir karar verdiğini ileri süren Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

"tff.org'da yayımlanan 22 Aralık 2016 tarihli TFF Tahkim Kurulu toplantı tutanağında, TFF Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan söz konusu başvurunun akıbeti ile alakalı olarak herhangi bir hususa tesadüf edilememiştir. Öncelikle PFDK'nın skandal nitelikte bu kararı ile alakalı olarak PFDK Başkanı ve üyeleri hakkında bir tasarrufunuzun bulunup bulunmadığı, bulunulmuş ise bu tasarrufunuzun mahiyeti, TFF Hukuk Müşavirliği tarafından PFDK'nın 15 Aralık 2016 tarihli kararına karşı bir başvurunun yapılıp yapılmadığı, bir başvuru yapılmadıysa yapılmama nedeninin, bir başvuru yapıldıysa söz konusu başvurunun akıbetinin tarafımıza bildirilmesini saygı ile arz ederiz."

PFDK ve Tahkim Kurulunun tarafsızlığı konusunda ciddi endişelerinin olduğunu vurgulayan Aziz Yıldırım, şunları kaydetti:

"PFDK ve TFF Tahkim Kurulu başta olmak üzere TFF hukuk organlarının, bir bölümü Demirören Grubu'na bağlı şirketlerde geçmişte ve/veya halen çalışmakta olan hukukçulardan, bir bölümünün ise Beşiktaş Kulübünde görev yapmış kişilerin yakın akrabaları olan hukukçulardan oluştuğu futbol kamuoyu tarafından bilinen bir gerçektir. Bu kişiler ile oluşan kurulların tarafsızlığı ve kararlarının adaletli olup olmadığı noktasında ciddi endişeler taşıdığımızı bilmenizi isteriz. Yukarıdaki olay da bu endişemizi doğrulayan en bariz olaylardan birisidir. Bu nedenle yazımız içeriği talebimizin, bu endişemiz çerçevesinde değerlendirilmesi en büyük beklentimizdir."