Demirören: Beşiktaş'tan alacağım duracak

Beşiktaş'tan alacağım 100 milyon lira Provokasyon olmasın diye TFF Başkanı olduğum sürece alacağım duracak... Hakemler formsuz ama art niyetli değil. FETÖ'cü olmadığına inandığım için MHK'ya Yusuf Namoğlu'nu getirdim Beşiktaş'ta çalıştığım, güvendiğim isimleri TFF'ye aldım. Bu normal. 25 bin lira maaş alan 2-3 kişi ancak vardır...
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, NTV ve NTVSPOR'dan ortak yayınlanan Futbol Aktüel programında spor medyası yöneticilerinin sorularını yanıtladı ve gündeme dair çok önemli açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Mahmut Uslu'nun, "Federasyon'un başkanı kulüpten alacaklı olursa ne olur? Yeni parayla 100 milyon gibi bir rakam alacaklı durumda. Bunların yazılması, etik davranılması gerekiyor" eleştirisi, Demirören'e soruldu. Başkan, bu konuya ve diğer tartışılan konulara şu açıklamaları getirdi: "Bir camia ya da bir kulüp başkanı ile kavga etmek için burada değilim. Beşiktaş'ın kulüp başkanlığını bırakıp, Federasyon başkanı olduğum günden itibaren alacağım 100 milyon lira olarak görülür. Fikret Başkan'la en son geçen sene bir araya geldik. Nasıl çözeriz diye... Geldiğimiz nokta; benim belli bir miktarı bağış yapmamdır. Sonra düşündüm ki Federasyon Başkanı olarak Beşiktaş'la maddi bir anlaşmaya girersem bu provokasyona neden olabilir. O nedenle de öyle bir anlaşma yapmadım. Dolar bazında anlaşacaktım. Onu bile kabul etmedim. Bu görev sürdüğü sürece alacağım duracak. Lanet 15 Temmuz gecesini yaşadığımız zaman, hain FETÖ çetesi darbe yapmaya kalktığı zaman, Türkiye'de çok şey değişti. En büyük sivil toplum kuruluşu olarak ben dahil tüm çalışanları, amatördeki bölge hakemlerine kadar 26 Temmuz'da Ankara İstihbarat'a gönderdik. Oradan gelen sakıncalı raporlarına göre de görevlere son verildi. Ben çalışılacak kişileri Beşiktaş Kulübü'nden tanıyorum. 5 yöneticiyi yönetimlere aldım ama Fenerbahçemizden de 5 isim var."
GÖZLEMCİLER ARTIK MAÇA GİTMEYECEK
Hakemler içinde gruplaşma vardır ama birine karşı art niyetli olarak yoktur. Serkan Çınar, Cüneyt Çakır deniyor 2008'den beri 6 kere bir araya gelmişler. Bu sene de 2 kez birlikte yönetmişler. Komplo teorilerinden vazgeçelim. Varsa somut bir delil savcılığa gidelim temizleyelim. O günkü şartlarda FETÖ'cü olmadığını bildiğimiz bir kişi olarak Yusuf Namoğlu'nu göreve getirdik. Hatası varsa zaten sezon sonunda konuşuruz. Sahanın mutlak hakimi hakemdir. Hakem rencide olursa maçı tatil edebilir. Haklıysa arkasında dururum. Kulüp başkanlığında ben de ahbap-çavuşluk var diye inanıyordum. Gözlemcilik sistemini değiştirme kararı aldık. İngiltere modelinin aynısını getireceğiz. Gözlemci maça gitmeyecek. Birkaç gözlemci maçı 90 dakika ertesi gün bant yayından izleyecek ve raporlarını yazacak. Ayrı bir komite o raporları inceleyerek kararını verecek. Ne kadar açık olursak komplo teorilerinden Türk futbolunu kurtarırız. Gözlemci sistemi tam yürümüyor. Önümüzdeki sezon için düşüncemiz bu. Önümüzdeki sezon maça gidenin alacağı parayla gitmeyenin alacağı para ve prim sistemi değişecek. UEFA ile diyaloglarımız üst düzeyde. Fenerbahçe ve Beşiktaş'a yapılan hakem hataları için, "Bu hareketler, Haçlı Seferleri'ne benzedi" ifadesini kullandım. Onlar da hakemlerden rahatsız. UEFA yönetimine yakında Servet Bey'i (Yardımcı) sokacağımıza inanıyorum. UEFA Başkanı sıcak bakıyor.

EN BÜYÜK ŞANSIMIZ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN
Yıldırım Demiröen, çalışmaları sırasında en büyük şanslarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç olduğunu söyledi: "Sayın Bakanımıza teşekkür ederim. Anormal bir destek veriyorlar. Yarın (bugün) 2. ve 3. Lig kulüpleri Bakanımızın huzuruna gidecek. Belki de ilk kez. En büyük şansımız da Cumhurbaşkanımızın futbola gösterdiği sevgi ve saygı. Bizleri dinleyerek hep destek oluyor."

YETER YILDIRIM DEMİRÖREN YETER!
Demirören, programın sonunda "TFF Başkanlığında geçen 5 yılınızı tek cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna gülerek; hakem hataları sonrası tribünlerin aleyhine yaptığı, "Yeter Yıldırım Demirören yeter" yanıtını verdi ve herkesi güldürdü.
SEÇİM KISMETSE 2019'DA
Aziz Yıldırım'ın Kulüpler Birliği'nde imza toplanması halinde seçimin 2019'dan önce olabileceği açıklaması hatırlatıldığında şunları söyledi: "Allah kısmet ederse seçim 2019'da. Aziz Yıldırım'ın Kulüpler Birliği'ni hatırlamasına da sevindim. Keşke kendisi de katılsa ve alınan kararların hepsinde fikirlerini söylese. 2 duayen kaldı. İlhan Cavcav ve Aziz Yıldırım... Onların görüşlerine futbol ailesinin ihtiyacı var. İmza toplanır erken seçim olursa aday olur muyum bilmiyorum. Zaman ve şartlar gösterir. UEFA da en fazla 3 kez seçilebiliyor statüsünü getiriyor. Gelin TFF'de yapalım hatta 2 sene sınırı getirelim. O koltuklarda ne kadar çok oturursak hata oranımız da artar."
STATLAR EĞLENCE MERKEZİ OLMALI
Demirören, Murat Özbostan'ın sorduğu, taraftarın tribüne gelmemesi ile ilgili soruya şu yanıtı verdi: "Passolig çıkmadan önce haftalık taraftar ortalaması 10 bin 980, şu an 8 bin 908... Yani 2 bin ortalamada eksilme var. Bu 2 bin kişi tribünlerde görmek istemediğimiz kişiler ortalamasına denk. Bu sorun tamamen kulüplerle beraber çözülmesi gereken bir konu. Sahayı, stadı, günlük aktivite haline getirmek gerek. Maça kavgaya gidiyormuşuz gibi bir ortam var. Oranın bir arena değil eğlence merkezi olduğunu anlatmalıyız. Kavga ortamının bitirilmesi lazım. Bu 8 bin yarın 5 binlere düşer. Kulüpler Birliği konuyla ilgili bir çalışma yapıyor. Türk futbolunun marka değerini yükseltmeliyiz. Yayın haklarını 500 milyon dolara sattık diye övünüyoruz ama 5 yıl kısa bir süre. 800 milyona getirmemiz gerek. Onun için de statları eğlence merkezi düşüncesine getirmemiz gerek. Milli Takım olarak bunu başardık. Kosova maçını 33 bin kişiye oynadık. Karşılaşmalarımız tamamen dolu. Benim ay-yıldızlı oyuncum ıslıklandığı sürece İstanbul'da maç oynanmayacak. Kadın ve çocuk sayısı yüzde 6'ıydı. Bunu yüzde 18'e çıkardık. Ukrayna maçı Konya'da olmasaydı 2-0'dan 2-2'ye çeviremezdik.