Cuma 01.09.2017

Trabzonspor kendi gerçeğine yabancı!

Şu an Trabzonspor’un içinde bulunduğu mali portreyle şampiyonluk bir hayal. Sorun kadro yetersizliğinde değil!

İSKENDER GÜNEN'le Soru-Cevap
TRABZONSPOR'UN 3 MAÇINI DA STATTA İZLEDİNİZ..
Trabzonspor'un eksikleri nedir? Bu takım taraftarına umut olur mu?
Başkan Muharrem Usta, sezona başlarken 50. yılda şampiyonluk sözü verdi. Son derece sığ bir düşünce olarak yorumlamak gerek… Einstein'ın çok sevdiğim bir sözü var: "Nedenler değişmeden başarılı sonuçlar beklemek aptallıktır." Şu an Trabzonspor'un içinde bulunduğu mali portreyle şampiyonluk bir hayal. 3 maçtaki görüntüyse yarınlar adına iyimser bir yorum yapma olanağını bize vermiyor. Sorun kadro yetersizliğinde mi? Hayır, değil… Sorun Trabzonspor'un kendi gerçeğine yabancılaşmasında. Özellikle Göztepe maçı bunun en büyük göstergesi.
Mücadele gücü olmayan, kazanma azmini coşkusunu kaybetmiş, sorumluluğunun bilincinden uzak bir takım vardı sahada.
Ersun Yanal, geçen sezondan beri yeni bir takım olduklarını ve her geçen gün daha iyiye gideceklerinin mesajlarını veriyor ama değişen hiçbir şey ne yazık ki yok. Bir takımın başarısındaki en önemli olgu, takım olmaktan geçer. Bu da istikrarın olmazsa olmazıdır. Eğer geçen yılın son 6 haftasından ders alınabilseydi yapılacak nokta transferlerle daha farklı bir yapı ortaya çıkabilirdi.
Yusuf Yazıcı'nın formsuz başladığını düşünenler var. Geçen sezonun son bölümlerine damga vuran bir isimdi. Sizin fikriniz nedir?
Yusuf'un formsuz olduğu gibi bir düşüncem yok fakat herkes Yusuf'tan mucize bekliyor.
Gelişmeye açık, özverisiyle her maç elinden geleni yapmaya çalışıyor. Yalnız kaldığı bir gerçek… Rakipler baskı altında tuttukları zaman kendisine yardımcı olmadığı için maç içerisinde düşüş göstermesi bana göre normal. Takımın şu anki görüntüsü Yusuf'un ve Burak'ın performansına dayalı bir sistem…
BONGONDA'YI BIRAK ABDÜLKADİR'E BAK
Abdülkadir Ömür gibi bir oyuncu varken, Bongonda gibi sıradan birinin transferini anlamıyorum
Trabzon'un transferlerini nasıl görüyorsunuz?
Transfer dönemi 8 Eylül'de bitiyor. Öncelikle geçen sezonun son 6 haftasına bakıyorum. Nokta transferler yapıldığı gibi bir düşüncem yok. Geçen yılın en sorunlu bölgesi orta alandı. Öncelik orası olmalıydı. Ondan sonra savunmanın göbeği ve üstünde durulması gereken sağ ve sol bekin savunma yetersizlikleri, Castillo'nun sakatlanmasından sonra ise sol ön taraftı. Burak Yılmaz golcü bir oyuncu, bu kesin. Yalnız öncelikle transfer yapacağın mevkiiler varken Burak'a yönelmek bana biraz lüks geliyor. Kucka geçen sezon Milan'da 19 maçta 3 asist yapabi-l miş. Yalnız geçen sezon Milan'ın kötü durumu herkesçe bilinen bir gerçek. Bu yıl Milan'ın transfer sayısı 17. Kucka, Trabzonspor'un aradığı isim mi? Bence hayır. Orta alanda iki yönlü bir oyuncuya gereksinim varken Kucka'nın Okay ve Onazi'ye rağmen alınması yanlış bir tercih olsa gerek. Elinizde Abdülkadir Ömür gibi genç ve yetenekli bir oyuncu varken, Bongonda gibi sıradan bir oyuncu neden transfer edilir, anlamak olası değil.
LUCESCU İMZAYI ATARKEN BİLMİYOR MUYDU!
Yabancı sayısı yine tartışılmaya başlandı.. Lucescu da "Bu karar gözden geçirilmeli. Her takımda 3-4 Türk oynuyor" dedi. Karar gözden geçirilmeli mi?
Önce geldiği yere bakalım. Shakhtar'dayken 11'de 8-9 Brezilyalıyla oynuyordu. Ona şunu sormak isterim: Türk Milli Takımı'nın teklifini kabul ettiğiniz zaman Süper Lig'de 14 yabancı oyuncu kuralı hakkında bilginiz yok muydu? Böyle bir ortamda çalışacağınızı bilerek geldiğinize göre yakınmanız ne kadar gerçekçi?
Milli Takım yarın Ukrayna ile karşı karşıya gelecek.. Şansımızı nasıl görüyorsunuz? Özellikle Lucescu'nun kadro seçimi çok tartışıldı. Bir teknik adamın seçtiği kadro üzerine konuşulmaması gerektiği düşüncesindeyim. Yalnızca Oğuzhan'ın kadroda yokken, Bursaspor maçından sonra kadroya dahil edilmesi absürt bir durum. Onur Kıvrak varken, Malaga'da oynamayan Cenk Gönen neden kadroya alındı? Lucescu, Başakşehir maçlarını seyretti. Emre'yle birlikte Mahmut neden yok? Formsuz oyuncular kadroda yer alırken, formda isimlerden birkaçının kadroda bulunmayışı da itiraz edilmeyecek gibi değil. Ukrayna ve Hırvatistan 2018'in kaderini belirleyecek iki maç... Öncelikle Ukrayna maçında mağlup olmamak zorunluluğu var. Ukrayna mücadele gücü yüksek bir takım. 4-2-3-1 oynuyorlar, özellikle hücumda en büyük silahları Dortmund'a giden Yarmolenko ile Konoplyanka. Oyunu yönlendiren isim ise 21 yaşındaki Kovalenko. Ona dikkat edilmesi gerekiyor. Yumuşak karınları ise çabuk ve hızlı girişimlerinde savunmanın ortasındaki iki ismin uyumsuzluğu…

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.