METİN TEKİN: Favori olduğunu göstermesi gerekir
Beşiktaş, F.Bahçe ve Trabzon'dan sonra G.Birliği karşısında da puan kaybetti. Şenol Güneş'in bu maçtaki kadro tercihi sonuçta etkili mi? Olası 8 puanlık fark geleceği nasıl etkiler?
Kadro tercihinden çok bu tip değişiklikleri kadro zenginliği olarak açıklıyoruz. Aslında bu tarz tercihleri ve oyunu, Avrupa kupası maçlarından sonra görmüşüzdür. Beşiktaş, bu kez Avrupa maçı öncesi böyle bir oyun oynadı. Bunu birçok yönden tartışabilirsiniz ama herhalde sahadaki 11'e bakıldığında değişikliklerle birlikte vasatı bulan oyuncusu yoktu Beşiktaş'ın. Bu kadar düşük bireysel performanslarla, beklenen bir takım oyunu ortaya çıkması mümkün değil. 8. hafta olmasına rağmen bu yenilgi takıma ciddi yara verecektir. Puan farkı 4-5'e çıkınca "kapanır" dersiniz ama olası bir 8 puanlık fark ve sonrasındaki Başakşehir maçı Beşiktaş için acabaları ve birçok soru işaretlerini beraberinde getirebilir. Üst üste iki yıl şampiyon olan Beşiktaş'ı bu yıl da ligin favorisi olarak görüyoruz. Beşiktaş da kendisini önemli favori görüyor ama bunu sahada göstermesi gerek. Gösteremezseniz, ligin kadro gücü olarak o kadar da güçlü olmayan bir ekibi karşısında yenilgiden kurtulamazsınız.
35 maç sonra yedek soyunan Babel, 3 dakikada kızarmasa sonuç farklı olur muydu? Yoksa Gençlerbirliği dersine iyi mi çalışmıştı?
Özellikle formda bir Babel'le sürecek 45 dakika daha farklı olurdu. Son dönemde en formda oyuncu olan Babel'le 11'e 11 oyun farklı bir skoru beraberinde getirirdi. Ama dediğimiz gibi bu tarz değişiklikler kaçınılmaz. Bana göre; isteyerek yapmadı ama net bir kırmızı karttı. 10 kişi kalmasa büyük olasılıkla da farklı bir sonuç oluşurdu ama gerçekleşen olaylara ve skora bakmak gerek. Belkiler, öyle olsaydı, atılmasaydı gibi şeyler maçın gerçeğini değiştirmez.
Son dakikalarda gelen penaltı golü o ana kadar kaleye isabetli şutu olmayan bir Beşiktaş için "Kalitemle sonucu, beraberliğe getirebilir miyim?" düşüncesiydi. Ama hiç de istediği gibi olmadı. Şampiyonlar Ligi maçı bu sonuçtan etkilenmez ama ligdeki konumu ve hedefi büyük oranda etkilenecektir. Tabii ki lider Galatasaray'ın bugün Konya maçından alacağı sonuç da önemli rol oynayacak.
AHMET ÇAKAR: Kırmızı doğru
Beşiktaş'ta tuhaf şeyler oluyor. Başta Şenol Güneş ve bir kısım oyuncularda isteksizlik, tutukluk ve manasız bir gerilim görüyorum. Beşiktaş'ın puan kaybetmesi çok anormal değil ama dün geceki oyun, son 3-5 dakika haricindeki mücadele çok kötüydü. Güneş, bazı oyuncuları takıma kazandırmak uğruna ilk 11'de oynamalar yapıyor. Örneğin Negredo, örneğin Lens ve diğer bazıları. Fakat durum böyle olunca da takımın dengesi bozuluveriyor. İlk yarıda Cenk'i önce kanatta oynattı, sonra Negredo'nun yanına çekti. Soldan Caner istenilen seviyede gelemedi, Lens sahada var mıydı, yok muydu belli değil. Gökhan ne hücumda var ne de savunmada... Tablo böyle olunca da Beşiktaş hiç üretemedi, şut çekemedi, sıfıra inemedi. Gençlerbirliği ise çok iyi konsantre olmuş. Adam paylaşımını çok iyi yaptılar, alanı daralttılar ve kaptıkları topla da hızlı çıktılar.
İşte ilk yarıda böyle bir topta Vedat Muriqi'in golü geldi. İkinci yarı ise Beşiktaş fabrika ayarlarına döndü. Sağa Quaresma, sola Babel ikinci yarıda oyuna girdiler ama bu sefer de Babel'in bir anlık hatası takımını 10 kişi bıraktı.
İkinci yarıda Quaresma sağ kanattan iyi geldi. Zaten onun haricinde de bir şeyler yapabilen tek bir Beşiktaşlı yoktu. Fakat bu arada Beşiktaş, ikinci golü yedi ve belki de her şey o dakikada bitiverdi.
Son dakikalarda Quaresma'nın kişisel becerisiyle kazanılan penaltı golü de Beşiktaş'a yetmedi. Beşiktaş'ta anlayamadığım bazı şeyler oluyor. Ama hoca ve takım bu kafayla devam ederlerse şampiyon olamazlar.
Gençlerbirliği ve Mesut Bakkal'ı kutlamak lazım. Hem aldıkları 3 puandan hem de maç boyu mükemmel bir taktik disiplin içinde mücadelelerinden dolayı.
Ve pek tabii ki hakem Halis Özkahya'yı da kutlamak lazım. Sakin ve çok iyi bir maç çıkardı. Babel'e gösterdiği kırmızı kart yüzde 100 doğru. Her ne kadar Babel, rakibin suratını dağıtayım diye tekme atmasa da ayağını o seviyeye kaldırıp rakibin suratına bastın mı, kırmızı kart kaçınılmaz olur.
RIDVAN DİLMEN: Beşiktaş coşkusunu kaybetti
Başakşehir ve Beşiktaş'ı yenmesi, G.Birliği'nin kontratak takımı olduğunu gösteriyor. G.Birliği'nin kapasitesi belli. Oynaması gerektiği gibi oynadı ve hedefine ulaştı. Geçtiğimiz sezonlarda Beşiktaş ligin en çok deplasman puanı alan takımıydı. Bu sezon deplasmanda 2 maç kaybettiler. Sadece Karabük'ü yendiler. Çok yoğun bir cumapazartesi geçirdi milli takımda oynayan futbolcular. Portekiz final maçı oynadı, İsviçre'yle. Türkiye, İzlanda ile final oynadı. Oyuncular mental ve fizik olarak etkilendi. Milli Takım dönüşleri dezavantajdır ama bu G.Birliği için geçerli değildir. Onlar Beşiktaş'a konsantre olmuşlardır. Ellerinde mücadele, hırs ve disiplin var. Bunların getirdiği kontrataklarla skor elde etmek bütün planını bunun üzerine kurmuştu.
Beşiktaş'ta bir tek Quaresma girdikten sonra oyunu hareketlendirdi, ikinci yarının sonunda Caner'le kıpırdandı ama puan almaya yetmedi. İkinci yarı doğru bir değişiklik yapmasına rağmen Şenol Güneş, Babel'in kırmızı kartı geldi. Kolay değil... Geride olacaksınız ve bir adam eksik olacaksınız. Ardından ikinci gol. Quaresma hareketlenince skor 2-1'e geldi ama puan almaya yetmedi. 95.15'te maçın bitiş düdüğü çalındı... 93 küsurda Tolgay Arslan sakatlandı. Bazen 30 saniyeler, 1 dakikalar önemlidir. Hakemle ilgili yorum yapmak istemiyoruz ama durduruyorsan uzatmanın uzatmasını da oynatmalısın. Ben Şenol Hoca'nın yerinde olsam Oğuzhan'ı dinlendirir Tolgay'la başlardım.
Beşiktaş puanı hak etmedi. İş kazası demek gerek. Şimdi Galatasaray kazanırsa puan farkı 8 olacak. Futbolcular sezon başından bu yana bir sınavdan geçiyor. Negredo ve Lens bu sınavdan geçmiş değil. Yenilerden sadece Pepe sınavı geçti. Atiba geçen seneye göre düşük. Tolgay tam ritmini bulamadı. Cenk formda. Talisca da kötü günündeydi. Alacağı maksimum puan bir gibi görünüyordu.
Beşiktaş iyi takım, toparlar ama çok puan kaybettiler. Beşiktaş tutuk, canlı değil. Sezon başını iyi geçirmediğini düşünüyorum. Fizik olarak eski kuvveti yok. Olmuş olsa bloklar arasında bu kadar genişlik olmaz.
Monaco ve Başakşehir maçları çok zorlu geçecek. Beşiktaş geçen seneki coşkudan uzak; bireysel olarak da takım olarak da...
MURAT ÖZBOSTAN: Teori ve pratik...
Beşiktaş, Şampiyonalar Ligi nedeniyle Süper Ligi bu sezon arka plana mı attı?
Devler Ligi motivasyonu ile lig motivasyonu arasında bir uçurum olduğu gerçek. Bunun nedenlerini teknik kadro bulmalı... Galatasaray bugün kazanırsa puan farkı 8 olacak. Bu ciddi bir fark... Elbette lig uzun bir maraton ama bu kadar geriye düşmek motivasyonu azaltırken, takımın içindeki stres ve gerginliği de artırır. Bu sezon alınan Negredo, Lens ve Medel aşısı şu ana kadar tutmuş değil. Mario Gomez ve Aboubakar'ın gömleği Negredo'ya büyük geldi. F.Bahçe'de bireysel oyunu ile ön plana çıkan Lens, Beşiktaş'ın sistemine ayak uyduramadı. Yenilerden verim alamayan Güneş'in rotasyon düşünceleri sahadaki pratik alanda başarısızlığa uğradı. Dar ve yaşlı kadro iki kulvarı kaldıramadı. Lig arası Beşiktaş'ı daha da bunalımlı ve agresif yapmış. Babel de takımını eksik bırakınca Beşiktaş, Ankara'dan yaralı döndü.
FATİH DOĞAN: Devler Ligi gölgesi
Beşiktaş neden kaybetti? Takım neden bu kadar sinirli?
Beşiktaş, hem fikren hem ruhen Şampiyonlar Ligi'ne kendisini kaptırmış. Şenol Güneş'in Monaco'yu düşünerek Babel ve Quresma'yı dinlendirmesi, bir kanada Lens diğerine Cenk'i koyup Negredo'yu ileri sürmesi anlaşılabilir bir karar. Anlaşılmaz olan, hücum hattının sürekli mevkii kaybedip, birbirinin pozisyonlarını bozmaları. Fiziki baskıdan sağa sola kayan Talisca, öne arkaya koşan Cenk ve nerede durduğunun şaşkınlığını yaşayan Negredo vasatın altındaydı. Diğerleri de özellikle ilk yarı pek farklı değildi. Q7 ve Babel 45. dakikada 1-0'ı değiştirecek hamle olabilirdi. Ancak Babel'in maçın yıldızı olan Ahmet İlhan'a ayağını kontrolsüz kaldırıp kırmızı görmesi planları altüst etti. İkinci yarıda 10 kişiyle mücadele beraberlik için yetmedi. Gençlerbirliği maçına Monaco gölgesi düştü. Beşiktaş kontrasyonsuzluğun ve ilk yarıdaki kötü futbolunun faturasını 3 puan kaybederek ağır ödedi.