İngilizlere futbol öğrettiler

Dünyaca ünlü futbol yazarı Jonathan Wilson, SABAH'a Macaristan'ı anlattı
Türkçeye çevrilen ve ilk baskısı büyük ilgi gören "Futbol Taktikleri Tarihi" kitabını anlatmak için Kadir Has Üniversitesi'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Jonathan Wilson, SABAH gazetesine özel bir mülakat verdi. Yaklaşık 2 saat süren boğaz gezisi boyunca hem futbol tarihi hem de güncel konularla ilgili görüşlerini anlatan Wilson'ın parantez açtığı özel takımların başında ise 50'lerin unutulmaz Macaristan'ı geliyordu. Öyle ki Wilson, İngiltere futbol tarihi adına çok önemli bir yere koyduğu karşılaşmanın o dönemki algıları paramparça ettiğini ifade ediyor.
YAŞANILAN ŞOK UNUTULMAZDI
Ünlü yazara göre 1953 yılında Macaristan'ın Wembley'de 6-3'lük skorla mağlup etmesinin bir benzeri dahi henüz yaşanmış değil… Wilson, "İngiltere futbol tarihini bu maç kadar değiştiren, etki eden hiçbir mücadele olmadı. Bu sadece Britanyalı olmayan bir takıma karşı alınmış bir mağlubiyet değildi. Macaristan'ın muhteşem oyunu ve skorun yarattığı etki bundan daha da fazlaydı. Adeta bir çeşit şok geçirdiler. İngiltere'nin yenilmez sandıkları oyunu Macarlar karşısında açığa düştü. Kesin gerçeklik sandıkları birçok şeyi gözden geçirmek zorunda kaldılar" diyor. Bu tarihi yenilgiyi anlayabilmemiz için o dönemki şartları anlamak oldukça mühim… İngilizlerin neden bu kadar büyük bir şok geçirdiklerini sorduğumuzda ise o dönemki algıya işaret ediyor. Wilson, "Bu sorunun cevabı İngilizlerin ilk yenilgisinde yatıyor" diyor. "İngiltere'nin Avrupa'da yenildiği ilk takım İspanya'ydı. Yıl 1929'du ama İngilizler bu maçı ciddiye bile almamışlardı. Sert zemin, sıcak hava ve polisler tarafından bir süre sonra stattan çıkarılmak zorunda kalan ateşli ve taşkınlık yapan taraftarlar vardı. İngilizlerin içeride kaybettikleri Macaristan maçına bakışı bu yüzden çok daha farklıdır ve atfettikleri önem kıyas bile kabul etmez."

MESELE SKOR DEĞİLDİ
İngiliz yazara göre Macarları unutulmaz kılan asla yalnızca skor değil… "Mesele skor değildi, skorun oyunu yansıtmasıydı" diyor Wilson. O dönemki Daily Mail gazetesindeki bir makaleyi hatırlatan Wilson, "O dönem Cifford Webb, 'Bizden daha hızlılardı, daha akıllılardı. Futbolumuzu yönetenler topu kontrolünde tutup hızlı oynamanın önemini kavramalı. Macarlar bize futbol öğretti' diye yazmıştı. Bence bu birçok açıdan ilham verici. Elbette yalnızca Webb gibi düşünenler yoktu. Macarlara yenilgiyi hazmedemeyenlerden birisi olan Doncaster'ın teknik direktörü Peter Dohrety, 'Bence sorun numaralardaydı. 2 numara 11 numarayı, 3 numara 7 numarayı savunur. Macarlar farklı numaralı oyuncuları farklı yerlerde kullanarak kafamızı karıştırdı' demişti" diyor. Wilson'a göre 6-3'lük maçın ardından bir yıl sonra bu kez Budapeşte'de 7-1 kazanan Macarlar, 1966 yılında İngilizlerin Dünya Kupası şampiyonu olmasında öğretici bir rol oynadı.
BİR GÖRÜŞ
Uğur KARAKULLUKÇU
Pele'yi kıskandıran adam Puskas
Dünya futbolunun en iyilerinden bahsediyorsak Pele ve Maradona'nın yanına yazılmayı hak eden ilk isim belki de Puskas'tır. Çok zor bir dönemde yaşamıyor olsaydı ve golleri daha sağlıklı kaydedilse Pele'nin efsanevi 1000 golünü değil, onunkileri konuşuyor olmamız muhtemeldi. Sir Bobby Charlton, Puskas'la bu konuyu konuştuğunu, "Bana '1000 gole 5 yıl önce ulaştım' demişti. Yalan olmadığına yemin edebilirim" sözleriyle anlatıyor ve ekliyor: "Puskas'ın bir kaleciyle karşı karşıyayken gol kaçırdığını hayatım boyunca görmedim. Her maçta 1 golü vardı. Pele'yle onu ayırt edemem." Sanırım Puskas'ı en iyi anlatan da o, daha fazla söze gerek yok.