METİN TEKİN: Güneş'in tercihleri doğru
Bayern Münih deplasmanında alınan 5-0'lık yenilgi sonrası aslında dün gece Vodafone Park'ta oynanan rövanşa bakış açısı da belliydi. Şenol Güneş'in ilk 11'ini gördüğümüz zaman, hatta bir gün öncesinde hocanın basın toplantısında verdiği ipuçlarıyla bu durum tahmin edilmişti. Süper Lig'de son 9 haftaya girilirken ve şampiyonluk iddiası varken, kaybedilmiş bir Şampiyonlar Ligi maçına böyle bir tercihle çıkmak hiç de yanlış değildi.
İlk maçın skoruna rağmen tribün coşkusu her zamanki gibiydi... Ancak tribünler, kendilerinden alınacak güçle fark yaratacak bir takımı sahada göremedi. Beşiktaş'la kıyaslandığında, Bundesliga'da açık ara fark yapan Bayern Münih ideale yakın kadrosuyla sahadaydı. Şartlar ne olursa olsun futbol zevkli bir oyundur. Alman ekibi de Vodafone Park'ta bulduğu güzel zemini iyi değerlendirdi. Gollerini attı. Beşiktaş, taraftarına en azından bir gol sevinci yaşatmayı istiyordu onu da Love'la buldular. Ama Şampiyonlar Ligi buraya kadardı ve bu sezon için nokta kondu.
Dün akşamki karşılaşmayı teknik olarak değerlendirmek çok zor. Şenol Hoca, hafta sonu oynanacak maçı da düşünerek Talisca'yı, Atiba'yı ve Babel'i sonradan oyuna aldı. Doğrusu da buydu. Bu sezon fazla şans bulamayan Necip ve Mustafa Pektemek gibi isimler dün sahada sırıtmadılar. Benim en çok beğendiğim oyuncu Oğuzhan oldu. Orta sahadan hücuma geçişteki yaratıcılığını bir kez daha Şenol Hoca'ya hatırlattı. Çünkü son dönemde 11'e fazla giremiyordu. Hatta hafta sonunda Başakşehir'e karşı da oynayıp oynamayacağı soru işareti.
Beşiktaş, Avrupa maçlarında yeni stadında hiç yenilgi görmemişti, belki bu seriyi sürdürebilirdi ancak bunu başaramadı. Geriye dönüp baktığımızda ilk maçtaki o kırmızı kartı hep hatırlayacağız herhalde. Beşiktaş orada 10 kişi kalmasaydı belki dün oynanan maç çok farklı olabilirdi. Siyah-beyazlı takım için artık asıl hedef Süper Lig şampiyonluğu.
MURAT ÖZBOSTAN: Görev tamam!
Futbolun ne kadar içinde olursak olalım sezon başında Şampiyonlar Ligi kuraları çekildiğinde ne Beşiktaş'ın tek bir mağlubiyet almadan gruptan lider çıkabileceğini ne de Bayern Münih'e karşı ikinci maçta Mustafa Pektemek'in 11'de sahaya çıkabileceğini tahmin edebilirdik. Avrupa'da bu sezon Mart ayında futbol heyecanı yaşatan Beşiktaş başkanından yönetimine, Şenol Güneş'ten futbolculara ve Vodafone Park'taki 4 maçta da hiçbir taşkınlık yapmadan (ceza tehlikesi vardı) Beşiktaş'ı destekleyen taraftarlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizlere 'baharım sensin' dedirtti.
Bayern Münih turu elbetteki ilk maçta geçmişti. Dün sahaya çıkan Beşiktaş kadrosunu görünce aklıma lise yılları geldi. Hepimizin başına gelmiştir. Lise son sınıfta sınavlar biter, okulun son haftasında herkes üniversite sınavı heyecanına kendini kaptırır ve devamsızlık yapar. Buna disiplinsizlik demezdi hocalarımız. Dün de sınavları Münih'teki maçla kapatan Beşiktaş için, üniversite sınavı heyecanı Başakşehir maçıydı. Şampiyonluk yolundaki keskin virajı düşünen Şenol Güneş, Fabri, Negredo, Talisca, Babel ve Atiba'yı yanında oturttu ve sondaki üçlüyü 60'dan sonra oyuna alarak adeta ter idmanı yaptırdı.
Almanların meşhur oyun disiplinli ve profesyonelliklerini dün bir kez daha gördük. 5-0 biten maçın ardından ilk yarıda sanki ilk maç 0-0 bitmiş gibi oynadılar. 2-0 öne geçtikten sonra da tempolarını düşürdüler ki onların da kendi lig maçlarını düşünmeleri normaldi.
Beşiktaş geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkamadığında "Yazık oldu" demiştik. Bu sezon üstüne koyup Mart ayını gören Şenol Güneş ve öğrencileri, Türk futbolunun sancağını taşıdılar Avrupa'da. Kartal'ın kasasına Devler Ligi'nden çok önemli bir para girdi, sponsorlar bu vitrin sayesinde Beşiktaş ile anlaşma imzaladılar. Kartal şimdi ligde yüksekten uçmaya çalışacak. Beşiktaş artık lige döndü... Avrupa'nın bir numaralı kupasında gelecek sezon kendisi gibi yer almak isteyen 3 rakibi var...
LEVENT TÜZEMEN: Asla teslimiyetçi olmadılar!
Şenol Güneş'in ligi düşünerek Talisca, Negredo, Atiba, Babel, Tosic gibi oyuncuları rotasyona sokup Bayern Münih önüne sürdüğü kadro doğrusu çok cesur bir karardı. Basın toplantısında "Sabit bir 11'im yok" diyen Jupp Heynckes elindeki geniş kadroya ve ilk maçı 5-0 kazanmasına rağmen Şenol Hoca kadar cesaretli davranamadı ve işi şansa bırakmamak adına Bayern'i ideale yakın bir kadroyla oynattı.
Almanya'da zaten Beşiktaş turu kaybetmişti. Beşiktaş'ın bu sezon Devler Ligi'nde aldığı mükemmel sonuçlara karşılık taraftarlar da siyah-beyazlı oyunculara "Teşekkür" amaçlı bir davranış gösterip tribünleri ağzına kadar doldurdu. Tribünler Beşiktaşlı oyuncuları hiç susmadan destekledi. Şenol Hoca "Bu sezon gruptan namağlup çıktık. Bu başarıda sizin de payınız var" diyerek Şampiyonlar Ligi'nde az forma şansı bulan oyunculara jest yaptı.
Bayern Münih kulübü Alman futbolunun hem lokomotifi hem de oyun sisteminin modeliydi. Bir makine düzeninde çalışan Almanlar'a karşı devşirme savunmasıyla, ilk kez yan yana oynayan Tolgay-Oğuzhan ikilisiyle, kalede kaptan Tolga Zengin ile Beşiktaş gücü yettiğince dirençli bir oyun sergiledi. Quaresma, Lens ve Devler Ligi'nde golle tanışan Vagner Love birçok pozisyonda sert faullerle durduruldu. İngiliz hakem Bayernli oyunculara sarı kart göstermek zorunda kaldığı pozisyonlar dışında hep Alman oyunculara kıyak yapan yanlı düdükler çaldı. Özellikle ikinci yarının başında Gökhan'ın kendi kalesine attığı golden sonra Beşiktaşlı oyuncular coşkulu bir oyuna geçerken, Bayern kalesinde de etkili bir baskı kurdu. Talisca ile Atiba'nın girmesiyle Beşiktaş oyunun temposunu yükseltti. Medel savunmada tek başına Alman ataklarına duvar oldu. Kazanmak ya da kaybetmemek Beşiktaş'a yakışırdı ama sahada görev yapan her Beşiktaşlı oyuncu asla teslimiyetçi olmadı, ısrarla ve inatla mücadele etti. Beşiktaş'a Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'ye yaşattığı heyecandan dolayı teşekkür etmeliyiz.
ERMAN TOROĞLU: Saygı...
Kendisine saygı, rakibe saygı, seyirciye saygı, ülkene saygı... Evinde Şampiyonlar Ligi maçı oynuyorsun. Almanya'daki ilk maç 5 farkla bitmiş olabilir... Rövanşı oynuyorsun! İlk maçın kadrolarına bakıyorum, sonra ikinci maçın kadrolarına bakıyorum. Seni 5-0 yenen takımın ikinci karşılaşmada çıkardığı kadroda, ilk maçtan 3 kişi eksik. Senin 5 yediğin ilk mücadelede oynattığın kadrodan ikinci maçta oynayan futbolcu sayın ise sadece 3... Yani 8 oyuncun eksik... Bu durumun izahı şu: Rakibin sana saygı duyuyor, rakibin senin ülkene, senin taraftarına saygı gösteriyor. Peki ama sen ne yapıyorsun? Maalesef sen aynı saygıyı ne rakibe, ne ülkene, ne de taraftarına göstermiyorsun...
Sen neyi düşünüyorsun? Üç gün sonra Süper Lig'de oynayacağın Medipol Başakşehir maçını... Yahu kardeşim sen Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ediyorsun. Çıkar as kadronu yine yenil farketmez, ama ülkeni adam gibi temsil et...
Bu şunu gösteriyor net olarak: Ufak olsun, benim olsun... Demek ki daha hala bırakın futbolcuları, taraftarları, teknik adamlar olarak hala aramızda büyük farklar var
Bayern'in teknik direktörü benim ülkeme, benim taraftarıma, benim sahama, benim Beşiktaşımın teknik direktöründen çok daha fazla saygı gösterdi. Adam gibi takım çıkardı, adam gibi mücadele etti, adam gibi galip geldi.
FATİH DOĞAN: Gururlandık
Beşiktaş 10 kişi oynadığı ilk maçı 5-0 kaybedince sürekli "Önceliğim Şampiyonlar Ligi" diyen Şenol Güneş, lige sert bir dönüş yaptı. Net bir şekilde "Şampiyonlar Ligi'ne gitmenin yolu şampiyonluktan geçiyor" diyerek pek çok oyuncusunu dinlendirerek adeta meydan okudu. Beşiktaş bu haliyle bile disiplininden taviz vermeyen Münih karşısında ezilmedi, bilakis başa baş oynadı. İlk golde orta sahada kaptırılan top ile ikinci gol stoperlerin kademe uyumsuzluğu nedeniyle iyi oynamasına rağmen Gökhan Gönül'den geldi. Buna rağmen Necip ve Medel beklediğimden daha iyiydi. Tolgay ve Oğuzhan orta sahayı iyi toparladı. Lens ve Quaresma kanatları daha etkin kullanan taraftı. Alman gazeteciler ve Münih taraftarları seyirciyi görmek için gelmiş. Beşiktaş taraftarı top rakibe geçtiğinde ıslığı bastıkça ve "Saldır Beşiktaş'ım oley..." diye yüksek düzeyde bağırdıkça ilgi ve saygı ile takip ettiler. İki yıldır Şampiyonlar Ligi'nde nice zaferlere imza atan ve Türkiye'yi gururlandıran Beşiktaş, Bayern Münih karşısında yakışır şekilde veda etti.