Spor Toto Süper Lig'de 32. hafta geride kalan haftanın olaylarını, tartışmalı pozisyonlarını SABAH Spor'un usta yazarı Hıncal Uluç yorumladı.
İşte Uluç'un o açıklamaları...
"Türkiye Kupası final maçına Cüneyt Çakır'ı vermişler. Cüneyt Çakır yurt dışında maçı yöneten, yurt içinde maçı idare eden bir hakem. İdare etmek ne? Bazı şeyleri görmeyeceksin. Fırat Aydınus gibi kör parmağın gözüne değil. Her şeyi doğru çalacaksın, bazı şeyleri görmeyeceksin. Cüneyt yurt içinde en eyyamcı hakemdir. Lütfen bu gözle izleyin maçı."
Hıncal Uluç, Şenol Güneş'in "Taraftar istemediği sürece ayrılmam" sözlerini şöyle yorumladı, "Şu puan cetveline bakın. Ligin bitmesine 2 hafta var. Matematik olarak 4 takımın her birinin şampiyon olma, Şampiyonlar Ligi'ne gitme ihtimali var. Hangi takımın antrenörü 2 hafta kala, kesin gitmeye karar vermiş olsa dahi, 'Ben gidiyorum.' der? Gidecek olan teknik direktörün etkisi başkadır, psikolojik etkisi. 'Ben gidiyorum' tartışmaları yanlış, olmaz da zaten. Amma velakin; bunların içinde Şampiyonlar Ligi'ne gitme şansı en düşük olan Beşiktaş'ın antrenörünün gitmesi konusu her yerde konuşuluyor, aynı imayı çok net yapan Aykut Kocaman'ın tartışması yok. Bu dönemde hiçbir hocanın kulüpten ayrılması tartışılmaz, böyle bir şey kesin olsa bile o hoca 'Böyle bir şey yok.' diyecektir. Böyle bir iki hafta kala hangisi diyebilir"
Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin Spor Toto Süper Lig'in 32. haftasında Bursaspor'u evinde 2-1 mağlup ettiği karşılaşmanın ardından, taraftarların kendi oyuncularını ıslıklamasını eleştirmiş ve, "Anlaşılmaz bu durumun içinde fazla kalıp kalmamakla ilgili bir değerlendirme yapma gereği duyuyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Hıncal Uluç, Fenerbahçe-Bursaspor karşılaşmasının tartışmalı pozisyonlarını da yorumladı. Uluç, Aatıf Chahechouhe'nun Barış Yardımcı'ya ve Titi'nin Vincent Janssen'e yaptığı faullerle ilgili olarak "İkisinde de dize darbe var. Birisinde yerdeki dizin üstüne basma var, diğerinde topa sallanan ayağın dize değmesi var. Bunlardan biri kırmızı kart, diğeri devam. Burada [Titi'nin kendisine yaptığı faulden sonra] Şener hemen ayağa fırlıyor, diğer adam ise [Barış Yardımcı] sezonu kapadı önümüzdeki sezonun da yarısı gidebilir." dedi. Chahechouhe, Barış'a yaptığı faulün ardından kart görmemiş, Titi ise doğrudan kırmızı kartla oyun dışında bırakılmıştı.
"Aykut Kocaman, Valbuena'yı inadından oynatmıyor. Kaç maçtır Valbuena'nın girer girmez oyunu değiştirdiğini göre göre... İnat ediyor. Fernandao'yu inadından oynatmıyor. Rakip savunmayı nasıl ezdiğini, stoperleri nasıl dağıttığını bile bile. İnatla takım yönetilmez. Fenerbahçe savunma oynayarak sahaya çıkmaz. Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi oynar. O yüzden Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarı vardı, Aykut gelmeden önce. Şimdi kaç tane bilmiyorum."
Usta yazar Galatasaray'ın Teleset Mobilya Akhisarspor galibiyeti ve Bafetimbi Gomis'in kaçırdığı penaltıyı şu şekilde yorumladı "Fatih Terim geldikten sonra çok şey değişti, göz var izan var, değişmesin mi? Türkiye'nin çok büyük iki hocası var: Mustafa Denizli, Fatih Terim. Değişmesi normal, ben alkışlamıyorum. Değiştirsin diye güvenilerek, Galatasaray camiasının adamı olarak geldi. Ama Fatih Terim birtakım konularda inat ediyor, aynı Aykut Kocaman gibi.
"Galatasaray penaltıyı bitime 5-6 dakika kala kazandı. O ana kadar, son 15-20 dakikadaki oyunun gelişimine göre son 5-6 dakikada her şey olabilir. Son 10 dakikada diken üstünde olmayan Galatasaraylı var mı? Bu kadar kritik bir anda atılan penaltı "Şampiyo..." penaltısı. Bu penaltıyı Fatih Terim gibi -bir ruh doktoru olması gereken- hoca, bir tanesi Beşiktaş maçında olmak üzere, iki tane çok kritik penaltıyı kaçıran adama attırır mı? O adam o topun başına nasıl gider, hangi koşulla, hangi baskıların altında? 'Ben şimdi gene kaçırırsam, Akhisar kalan 4 dakikada 1 tane gol atar biz şampiyonluğu kaybedersek' diye düşünmeyecek mi? Üstelik Gomis, Lefter gibi penaltıcı değil. Koskoca Galatasaray'ın bir penaltıcısı yok. Bu, o demek. Gomis atıyor ve Fatih Terim 'Gene kaçırsın gene attırırım' diyorsa bunun adı inattan başka bir şey değildir. Gomis'i oraya, atamayacağını bile bile gönderdi. O kadar net konuşuyorum. Fatih Terim onun atamayacağını bilmek zorunda. Penaltı kurtarılmaz, kaçırılır, kalecinin tuttuğu dahil. Gomis çerçeveye atamadı. Düşün ne kadar baskı içinde, 'Atayım da bitsin' diye gözü kapalı vurdu ki topa, dağlara taşlara gitti. Bu penaltıyı Gomis'e attıran hoca inadından başka bir şeye hizmet etmiyor."