SABAH Serbest Kürsü: Cocu gidecek, ondan sonra...

GÜRCAN BİLGİÇ
F.Bahçe'nin bu duruma gelmesinde herkesin sorumluluğu var. Ama bu tabloyu yaratan esas aktör, Kocaman'ı beğenmeyen taraftardır.

MURAT ÖZBOSTAN
Başta Başkan Ali Koç ve yönetimi olmak üzere, sırasıyla Comolli, Cocu ve futbolcular suçludur.. Tek haklı taraftardır

LEVENT TÜZEMEN
Lig başladıktan sonra gelen yeni oyuncuların zamana ihtiyacı olabilir ama kaliteleri Fenerbahçe'yi bu yarışta tutmaya yetmez

Fenerbahçe, yeni yönetimi, sportif direktörü ve yeni teknik direktörüyle dibe vurdu. Tarihinin en kötü sezon başlangıcını yaşıyor. Sormak istiyoruz; sorumlu Ali Koç mu, sadece Cocu mu, yoksa futbolcular mı? Bu takım bu hale nasıl geldi?

GÜRCAN BİLGİÇ: Hepsinin sorumluluğu var elbette. Ali Koç- Comolli ikilisi 'karar verenler'dir. Cocu ise uygulamaya geçirecek olan. Futbolcular bu bölümde Cocu'nun heykelleridir. Nasıl biçimlendirilirse, performansları da o eksende gelişir. Cocu için görüşüm olumsuzdu. Altı hafta beklenmesi gerektiğini düşündüm yine de ve dedim ki; "Yedinci maçta sözlerim keskinleşir; iyisiyle - kötüsüyle"…
Eğer oyun tartışılıyorsa, en zayıf halka Cocu'dur. İlk faturanın sahibi de o olmalı. Ne oyun olarak ne de performans olarak tatmin etti. Bu yüzden onu getiren karar sahipleri, gidişi değiştirecek hamleyi yapacaklar. Yalnız, son faktörü atlamayalım. Bu tabloyu yaratan esas aktör, Aykut Kocaman'ı beğenmeyen, çift ön liberolu sisteme 'defansif takım' diye sabitlenen, 78 gol atmış takıma 'hücum oynamıyor' diyerek, Koç yönetimini bu değişikliğe zorlayan taraftarlardır. "Ben de taraftarım" diyen Ali Koç da onlara dahildir.

MURAT ÖZBOSTAN: Fenerbahçe'de birinci sorumlu yönetimdir, yani Sayın Başkan Ali Koç'tur. Comolli'yi seçilir seçilmez sportif direktör yapan kendisidir. Comolli de ne kadar işe yarayan futbolcu varsa satıp yerlerine vasatı aşamayan isimler getirdi. Bu da yetmedi, Cocu'nun işine karıştı. Bazı futbolcuları zorla satmak isteyerek takımdaki düzeni bozdu. Soldado gibi bir adamı Comolli bitirdi. Dirar'ı zorla göndermek istedi. Kısacası Comolli F.Bahçe'nin genleriyle oynadı. F.Bahçe bu haldeyse ilk sorumlu Koç, ikinci Comolli, sonra Cocu, en son ise futbolculardır.

LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe'nin kötü gidişinden Başkan Koç'u sorumlu tutmak çok doğru olmaz. Ancak yıllardır Avrupa piyasasında çalışmayan Comolli'yi tek patron olarak getirmenin yanlış olduğunu Sayın Koç görmüştür. Cocu'yu kötü sonuçlardan dolayı eleştirebiliriz ama elindeki kadroyu kendisinin organize ettiğini söyleyemeyiz. Transferleri Comolli yaptı, Cocu da uygulamaya çalışıyor. F.Bahçe'nin temel sorunu alınan oyuncuların kalitelerinin yetersiz oluşudur. Ayrıca Cocu sezona Giuliano, Josef de Souza'lı kadro ile başladı, lig yarışı sürerken yeni oyuncular geldi. Bu isimlerin adaptasyonu için zamana ihtiyacı olabilir ama kaliteleri F.Bahçe'yi yarışta tutmaya yetmez.

COMOLLİ DE GİTMELİDİR

Fenerbahçe'nin bundan sonraki yolu için reçeteniz nedir? Aykut Kocaman geri dönmeli mi? Yoksa Ersun Yanal'la mı yola devam edilmeli?

ÖZBOSTAN: Bir kere Cocu gidecek, o belli. Cocu'dan sonra Comolli de gitmeli. Ali Koç bu neşteri vurmazsa işin sonu erken seçime kadar varır. Aykut Kocaman madem bu kulüpten maaş almaya devam ediyor takımın başına dönsün, yapacak bir şey yok. Taraftarın nabzına göre şerbet verdiler. Kulüpleri yönetim idare eder, taraftar değil!

TÜZEMEN: Önce Comolli'ye görevden el çektirilmeli ve Cocu özgürce karar vermeli. Hollandalı hoca belki de Comolli'nin direktifiyle oynatmadığı Soldado, Alper Potuk, Volkan Demirel, Dirar gibi oyuncuları tekrar kazanabilir. Yani Cocu'nun kelepçesi Comolli. Kelepçe çözülmedikçe 3 yıl Hollanda'da şampiyonluk yaşamış Cocu'nun başarılı olma şansı yok. Çünkü Fenerbahçe'de davul Cocu'da ama tokmak Comolli'de.

BİLGİÇ: Cocu ile bu takımın kafasını kaldıramayacağı kesin. Çünkü 9 resmi maçın ardından hiçbir şeyden ışık görünmedi. Ersun Yanal seyirciyi heyecanlandırır, Aykut Kocaman ise geçen seneden dolayı takıma ve lige çok hakim. Ama hakkaniyet; geçen seneki yetersiz kadroyu son haftaya kadar şampiyonluğa oynatıp, kupada final gören Aykut Kocaman'dır. Yarım bıraktığı yerden devam etmeli.

TERİM 4-6-0 MODELİNE DÖNECEKTİR

Galatasaray'da ciddi sakatlıklar var. Emre yok. Eren belirsiz.. Yarın rakip Porto. Fatih Terim nasıl bir 11'le oynamalı?

LEVENT TÜZEMEN: G.Saray, Lokomotiv Moskova'yı kontrollü ve akıllı bir oyunla yendi. Topun hakimi Rus takımıydı ama sonucu G.Saray aldı. Porto'da da G.Saray'ın güvenli ve kontrollü bir oyun oynayacağını düşünüyorum. Emre Akbaba'nın yerine Belhanda görev yapacaktır. Ancak fiziksel olarak eksikliği yoksa Feghouli de yüksek top tekniğiyle, savunmaya yaptığı katkıyla oyunu organize edebilir. Eren'in yokluğunu kayıp olarak görmüyorum. Fatih Terim, 4-6-0 modeline geçip Onyekuru'yu sprinter golcü olarak kullanabilir. Göbekte Fernando-Donk ikilisi oynayacak gibi duruyor. Savunmada Maicon-Serdar Aziz oynamalı ancak bu ikili topu kullanırken öne doğru gelişi güzel vuruşlar yapmamalı.

GÜRCAN BİLGİÇ: Akhisar maçında 3-0 yenilirken Fatih Terim, Onyekuru'yu santrfor oynatıp; "Bir görmek istedik" dedi. Sonuç istediği gibi olmadı ama karşısında kapanan bir takım vardı. Bu kez deplasmanda karşısına kazanmak için plan yapan bir takım çıkacak. Sanki Rodrigues ve Onyekuru gibi iki hızlı forvet, arkada alan bırakacak bir rakip için ideal durum olabilir. Eren'in olmayışı avantaja dönebilir. Emre'nin uzun sakatlığı Feghouli-Belhanda ikilisine alan yarattı. Bakalım bunu fırsat olarak mı görecekler, yoksa yeni kapris tavırları mı göreceğiz.

MURAT ÖZBOSTAN: Fatih Terim'i zor bir seçim beklemiyor çünkü alternatif yok! Orta sahada Donk, Fernando ve Belhanda oynayacak. İleride ise Onyekuru var, kanatlarda da Garry Rodrigues ile Feghouli çıkar. Emre, Galatasaray'ın vazgeçilmezi değil henüz, karalar bağlamanın da alemi yok. Esas hata yönetimde. Gomis'i elden çıkarıyorsanız yerine alternatifini almanız lazımdı. Böyle yaparsanız Şampiyonlar Ligi'ndeki en kritik deplasmanınızda fellik fellik forvet ararsınız.

OĞUZHAN'IN SORUNU GÜVEN

Atiba, 5-6 ay sonra sakatlıktan döndü. 35 yaşında maç eksiğine rağmen istikrarını ortaya koydu. Oğuzhan 26 yaşında, takımın kaptanı. Her maç inişli çıkışlı grafiği var. İki ismi bizim için karşılaştırır mısınız?

ÖZBOSTAN: Atiba büyük bir profesyonel. Beşiktaş'ın kalbi… Dönüşüyle takımın çehresi değişti, Vida ve Pepe rahatladı. Dört dörtlük oynuyor. Oğuzhan hep aynı… 2 ileri, 3 geri. Bir de oyunun sıcaklığıyla oyuncu hocasına hareket yapabilir, doğal deniyor. Bunları geçiniz! Seni bu kulüp kaptan yapmış. Yıllardır istikrarsızlığına rağmen pamuklara sarıyor. Güneş gibi büyük bir üstat sana elini uzatıyorsa o eli sıkacaksın.

TÜZEMEN: Atiba'nın hâlâ dimdik ayakta durmasının en büyük etkeni düzgün bir aile yaşamı olması ve mükemmel bir profesyonel gibi hareket etmesidir. Eğer Oğuzhan, Atiba gibi yaşamaya çalışsa Avrupa'nın her takımında rahatlıkla görev yapar.

BİLGİÇ: Oğuzhan'dan beklenenler ile Atiba'nınkiler farklı. Sadece alan kapatıp, top kapıp, yanındakine veren bir oyuncu Atiba. Oğuzhan'dan ise topun arkasına geçmesinin yanı sıra, gol pası vermesi, şut atması veya pozisyon takibini de bekliyoruz. Oğuzhan eleştiriler nedeniyle bir güven sorunu yaşıyor.

SABAH yazarlarından Haftanın "En"leri

TAKIMI
Gürcan Bilgiç: Trabzonspor
Murat Özbostan: Trabzonspor
Levent Tüzemen: Çaykur Rize

FUTBOLCUSU
Gürcan Bilgiç: Efecan Karaca
Murat Özbostan: Rodallega
Levent Tüzemen: Rodallega

TEKNİK ADAMI
Gürcan Bilgiç: Ünal Karaman
Murat Özbostan: Okan Buruk
Levent Tüzemen: Okan Buruk

MAÇI
Gürcan Bilgiç: Trabzon-Kasımpaşa
Murat Özbostan: Göztepe-Konya
Levent Tüzemen: Ç.Rize-F.Bahçe

GOLÜ
Gürcan Bilgiç: Maicon
Murat Özbostan: Rodallega
Levent Tüzemen: Maicon

HAKEMİ
Gürcan Bilgiç: Cüneyt Çakır
Murat Özbostan: Cüneyt Çakır
Levent Tüzemen: Mete Kalkavan