ERMAN TOROĞLU: Gençleşme hedefiyle, malı götürenlerin ekmeğine yağ sürersiniz. Milli Takım o ülkenin en iyi ve formda futbolcularından kurulur.
GÜRCAN BİLGİÇ: Rumen hoca kalkan görevi yaptı ve verimsiz olan önemli bir grubu akıllardan çıkarttı. Artık bayrağı en az 6 yıl taşıyacak biri gelmeli.
AHMET ÇAKAR: Lucescu'nun kalması ya da gitmesi çok önemli değil. Önemli olan, milli oyuncuların kendi kulüplerinde yapacakları zıplamadır.
A Milli Takım bir ileri-iki geri gidiyor (İsveç'i yendik, Rusya'ya iki kez yenildik). Takımımızın çok genç ve tecrübesiz olduğuna dair yorumlar ağırlıklı ama bir yandan da 'Sabır göstermeliyiz' diyen büyük bir kesim var. Sizce Milli Takım, Lucescu ile sonuna kadar gitmeli mi, yoksa bu gençlerin başına yerli bir teknik adam mı getirilmeli ?
DİKKAT EDİLECEK EN ÖNEMLİ NOKTA; AHLAK DURUMU
Türkiye'de insanları futbolla ilgili yanlış yönlendirenler var. Bu işi kasıtlı yapıyorlar. Çünkü bu işlerden para kazanıyorlar… Önce ortaya 'Yabancı futbolcu gelmesin" fikrini atıyorlar… Niye gelmesin? Gelsin ki rekabet olsun. Ona göre futbolcu alın. 'Yerliyi oynatmayın' diye kanun mu var? Ama bu beyanatları verenler hep Euro ile maaş alan teknik adamlar ya da Euro ile iş yapan ve özellikle bazı menajerlerle çalışan başkanlar… Şimdi dönüyorum, teknik direktör yerli mi olsun… Tabii yerli olsun. Bakınız, işin aslı şu; çok net… Milli takımlar gençleşmez… Böyle aptal hedeflerle, malı götürenlerin ekmeğine yağ sürersiniz. Milli Takım o ülkenin en iyi ve formda futbolcularından kurulu bir takımdır. Buna mecbursunuz… 17-18 yaşındaki bir genç de oynar, 38 yaşındaki başka bir genç kalmış da oynar. Dikkat edeceğiniz bir şey vardır; bu futbolcuların ahlak durumları… Kumar oynayıp, gece alemlere katılanlar, milletin ağzını, burnunu kıranlar veya seks olaylarının içine katılanlar, sağını solunu taraftara gösterenler, gazeteci dövenler, bu takımda olmayacaklar. Terinin son damlasına kadar akıtacak çocuklar bu takımda olmalılar. Bunların başında da bizden biri olmalı… Sahtekâr bir yabancı olmamalı. Beni uyutmaya kalkmamalı. Birkaç cümle daha yazsak mahkemelik olacağız, o yüzden burada bırakmakta fayda var.
AHMET ÇAKAR
SABIR GÖSTERECEĞİZ VE BEKLEYECEĞİZ
Bireysel yetenek olarak birçok ülkenin önündeyiz. Üstelik oyuncularımıza tek tek baktığımızda iyi ve önemli takımlarda oynuyorlar. Mesela Rusya'ya baktığımızda bir-iki oyuncusu yurt dışında, kalanı Rus liginde forma giyen futbolcular ve yetenek olarak kıyasladığımızda da bizim oyuncularımızla mukayese kabul etmez. Sabır göstereceğiz, bekleyeceğiz. Bunların gelişimini Lucescu değil kendi kulüplerindeki hocaları ve kendi kulüplerinde yaşadıkları sağlayacak. Şu an için Lucescu'nun kalması ya da gitmesi önemli değil. Önemli olan bu oyuncuların kendi kulüplerinde yapacakları zıplamadır. Lucescu'yu gönderdik diyelim, görünen o ki yerine bir yerli hoca gelecek. İsim isterseniz, şu an için ortaya çıkan 'Hah! bu iyi oldu' dedirtecek bir isim de yok doğrusu
SADECE OYUNCU SEÇMEK YETMEZ
Türk oyuncuların olduğu yerde, yabancı hoca, hakimiyet kuramaz. Milli Takım sadece oyuncu seçmekle ve sistemle oluşturulamaz. Avrupa'da rastlamadığımız duygusal motivasyon ve disiplin Türk Milli Takımı için her zaman geçerli olmuştur. Lucescu, ülkenin en iyi oyuncularından kurulu bir takım oluştursa bile onlara müdahale edemiyor. Oyuncularla teknik adam arasında ciddi bir yaş farkı var. Avrupa'da top koşturan lejyonerlerimiz Milli Takım'da 'Maçın kahramanı ben olayım. Vitrine ben çıkayım' diye oynuyor. Siz, Roma'da Cengiz Ünder'in duran top kullandığını gördünüz mü? Hakan Çalhanoğlu'nun Milan'da saha içinde kafasına göre takıldığına tanık oldunuz mu? Bu disiplinsizlikler ve egolar, maalesef Lucescu'nun disiplin zafiyetinden oluşuyor. Bu saydığım eksiklikler, yerli bir teknik adamda olur mu? Bir Terim, bir Güneş ve bir Denizli, hatta Yanal, Vural, Kocaman, Avcı Milli Takım'ın başında olsalar ve bir disiplinsizlik görseler, devre arasında soyunma odasında gereken müdahale ve kükremeyi yaparlar. Mircea Lucescu, sadece yönetiyor.
LUCESCU GÖREVİNİ YAPTI
Yaş ortalamasına baktığımızda önümüzdeki 6 yılda iki Avrupa Şampiyonası ve bir Dünya Kupası etabını oynayacak oyuncular grubu var. Bu nedenle takımı uzun vadede geliştirip büyütecek bir teknik yönetim gerekiyor. Lucescu 73 yaşında. Hedefi göze aldığımızda yaşı 80'e dayanacak. Bence kalkan görevi yaptı ve ünlü ama verimsiz olan önemli bir grubu akıllardan çıkarttı. Bundan sonrasında bayrağı en az 6 yıl taşıyacak ve planı gerçekleştirme kapasitesi olan bir isim gerekiyor. Biz değerli hocalara sahibiz. Önemli bölümü ligde çalışıyor. Boşta üç isim var; Kemal Özdeş, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal. Üçü de elindeki mevcutlardan en yüksek verimi alabilen hocalar. Yanal daha önce Milli Takım tecrübesi yaşadı. Ama bir oyuncu yüzünden linç kampanyasına kurban gitti. En doğru yol, önümüzdeki 6 yılı doğru değerlendirecek, enerjisi olan ve şartları objektif değerlendirebilecek bu isimlerden biriyle anlaşmaktır.
FEDERASYON GEÇMİŞE BAKMALI
14 yabancı oyuncuya izin verilen bir lig var Türkiye'de… Eğer yerlilik söz konusuysa, neden 14 yabancıya izin verildi? Bunu konuşmak lazım. Milli Takım'da ise şu an gelinen noktada söylenecek söz, yeni bir oluşum olduğu gerçeğidir. Birlikte oynama alışkanlıkları, zaman içerisinde daha farklı görüntülerin ortaya çıkacağının mesajlarını veriyor. Bunun için genç ve yetenekli oyunculara biraz sabır göstermek gerektiği düşüncesindeyim. Yalnız Milli Takım söz konusu olduğu zaman, dünyanın futbolda gelişmiş ülkelerine baktığımızda tercihlerinin kendi ülkesinin vatandaşlarından olduğunu görürüz. Kaldı ki 2002 ve 2008'deki başarıların ardında da yerli teknik adamlarımız var. Bunu unutmamak lazım. Onun için Türkiye Futbol Federasyonu'nun A Milli Takım'ın başına getireceği teknik direktör seçiminde buna göre karar alması gerekiyordu.