Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın; İsveç ve Ukrayna maçları öncesi, aday kadronun belirlenme aşamasında ufak çaplı bir kriz yaşandığı ortaya çıktı. Davet alan bazı oyuncuların, ligi bahane edip, Ukrayna karşılaşmasından aflarını istedikleri öğrenildi.
SABAH Spor'un tecrübeli yazarları Levent Tüzemen ve Ahmet Çakar bu olayı ve Mircea Lucescu'nun genel performansını değerlendirdi. İşte iki futbol adamının dikkat çeken sözleri...
LEVENT TÜZEMEN
Lucescu'nun çalıştırdığı hiçbir kulüpte disiplin olmadı ki milli takımda olsun. Galatasaray'daki ilk yılında futbolcular istemedi diye Fenerbahçe deplasmanında Jardel'i oynatamadı. İkinci yılında yaşanan sıkıntıları hep Abdurrahim Albayrak çözdü. Beşiktaş'ta futbolcular üzerine yürüdü hatta İlhan Mansız ayakkabısını fırlatmaya çalıştı ama tüm otoriteyi Sinan Engin kurdu ve olayları önledi.
LEVENT TÜZEMEN
Milli takımda asla pazarlık olmaz. Eğer bazı oyuncular, "İsveç maçında oynarız ama Ukrayna karşısına çıkmayız" diyorlarsa ve buna Lucescu sessiz kalıyorsa milli takımda bir disiplin sorunu var demektir.
Bir yönetici bana iki şey söyledi: 1- Lucescu futbolculara duygusal katkı sağlayamıyor. 2- Takımda disiplin yerlerde sürünüyor. Sonuç; at sahibine göre kişniyor!
AHMET ÇAKAR
Lucescu, Türk futbolu için artık 'zul' durumundadır. Katkısı sıfır... Ama milyonlarca Euro para kazanıyor. Futboldan hiçbir beklentisi olmayan bir insan, iyi niyetli de olsa, bu ülke futboluna hiçbir şey veremez. Bir de gördüğümüz kadarıyla milli takımda futbolcuya dayalı düzen ve tavizler başlamış durumda.
AHMET ÇAKAR
Ne demek "O maçta oynarım, bu maçta oynamam." Milli takımda böyle şeyler olur mu? Bunun baş sorumlusu Lucescu'dur ve Futbol Federasyonu'nun yerinde olsam ondan bir beklenti kalmadığı için görevi yerli bir teknik adama veririm. Zira önceki gece gördük ki takım bireysel anlamda iyi oyunculardan oluşmuş olsa bile motivasyon ve oyuna müdahaleler çok eksik.