Suskunlar

Türkiye 2018'e Ukrayna ile oynadığı özel maçla veda etti. Uluslar Ligi'nde küme düşen ayyıldızlılar son 4 maçında galibiyet bir yana, gole de hasret bıraktı
MAÇIN RÖNTGENİ
1- UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup'ta sonuncu olan Türkiye, hazırlık maçında Ukrayna ile 0-0 berabere kaldı ve Lucescu döneminde 17. maçta galibiyet sayımız 4'te kaldı!
2- AS oyuncularından yoksun, genç ağırlıklı sahaya çıkan iki takımın Antalya'daki mücadelesinde 45 dakika oynayan Ukrayna'nın 20 yaşındaki orta sahası Shaparenko geleceğin yıldızı olacağının sinyalini verdi.
3- MERT Günok eleştirileri ne kadar haklı olsa da Sinan Bolat'a haksızlık edildiği dün ortaya çıktı. Milli takım kalesinde güven veren Sinan oyunun uzun süre 0-0 gitmesini sağladı. 24. dakikada karşı karşıya pozisyonda açıyı kapattı ve Tsygankov'a gol izni vermedi.
4- SAHADA varlığı yokluğu belli olmayan Enes Ünal'ın yerine ikinci yarıda oyuna giren Cenk Tosun sırtı dönük topu aldı, oyunu sola açtı, Serdar Gürler'in 'al da at' dediği Cengiz topu kaleciye nişanladı.
5- YAŞ ortalaması 24-25'e düşen, gurbetçi ve lejyoner ağırlıklı yeni milli takımda kalite eksikliği bariz, bir türlü gol atamıyoruz ama bu jenerasyonun sabrı ve şansı hak ettiği de gerçek.
ÖNCE 'YUH' SONRA 'İSTİFA'
Antalya'da oynanan maça ilgi büyüktü. Tribünler doldu. TFF'de tüm koltukları Türk bayrağı ile bezedi. Stat hoparlöründen kadrolar anons edildiğinde tüm oyuncular alkışlanırken, Lucescu ismi duyulduğunda 'yuh' sesleri yükseldi. Maçın sonlarına doğru ise hem Lucescu hem de TFF için 'İstifa' çağrısı vardı.
GENÇ TÜRKİYE!
73 yaşındaki Lucescu'nun, Ukrayna karşısında dün sahaya sürdüğü ilk 11'in yaş ortalaması sadece 23.9'du.
İlk 11 30 yaş barajını geçen tek isim 1988 doğumlu kaleci Sinan Bolat'tı.
Milli Takım'ın en genç oyuncusu 19 yaşındaki Mert Müldür oldu.
Sahaya çıkan kadronun 8'ini lejyonerler oluşturdu. Süper Lig'den Oğuzhan, İrfan Can ve Ömer Bayram ilk 11'i tamamladı.
İsveç'e 1-0 yenilen Milli Takım'dan ilk 11'de 5 değişiklik vardı.

LEVENT TÜZEMEN:
YERLİ VE MİLLİ HOCA ŞART!
Lucescu'nun Ukrayna ile başladığı milli takım serüveninin yine bir Ukrayna maçı sonrası bitmesi gerektiğini söylüyorum. 17 maçta sadece 4 kez kazanan Lucescu kabul etmese de Milli Takım'ın bu seviyeye gerilemesinde baş sorumludur. Küme düşürdüğü Türk Milli Takımı, Lucescu'nun adeta laboratuarı oldu. Her maça farklı 11'le çıktı. Kazanırken başarıyı üstlendi, kaybettiğinde ya yabancı sınırını, ya oyuncuları ya da kulüpleri suçladı. İkinci yarı oyuna aldığı, hatta İsveç'teki galibiyette payı olan Serdar Gürler'i, Konya'daki İsveç maçında oynatmayı bile akıl etmedi. Serdar, Milli Takım'a hırs, enerji ve hücum zenginliği sağladı. Lucescu zihinsel olarak Milli Takım'la yaşamıyor. Oyuncular da Rumen hocadan duygusal destek hiç alamıyor. Genç bir ekiple gelen Ukrayna bir sistem içinde oynadı. Türkiye'ye "Kompakt futbol" anlayışını getiren Lucescu, Milli Takım'ı "Saldım çayıra, mevlam kayıra" anlayışına mahkum etti ve yarışırken değişmeyi beceremedi. Mart ayında Milli Takım'ın başında "Yerli ve Milli" bir hoca olmalı.
FATİH DOĞAN
LUCESCU GELECEK İÇİN GÜVEN VERMİYOR
DEĞİŞİMİ; futbolcu gençleştirme ile yakalayacağını düşünmek bize bir, hatta birkaç şampiyona daha kaybettirir. Ukrayna ile oynadığımız dostluk maçında, bireysel performanslardan öte bir konu daha çok dikkat çekti. Topla oynayan, bir felsefe dahilinde organize ataklarla sonuca gitmeye çalışan Ukrayna karşısında topu kapar kapmaz Cengiz Ünder'i kaçırmayı amaçlayan bir anlayışla oynadık. İlk yarı başta olmak üzere felsefesi oyuna değil, sonuca kilitlenmiş bir Türkiye'nin bu mantaliteyle uzun yol yürümesi mümkün değil. Lucescu'yu hazırlık maçında bile futbol aklını, felsefesini sahaya yansıtamadığı, müdahale edemediği çaresiz görüntüsüyle izledik. Oyuncu kumaşımız iyi... Ne var ki geçmişin futbol kahramanı Lucescu geleceğin mimarı olacak güveni, dinamizmi ve heyecanı vermiyor. TFF'nin futbolumuzun geleceği kime teslim edeceğini yeniden gözden geçirmesinde fayda var...