Abdullah Avcı'nın Beşiktaş'ı ne oynuyor?

YAZI: Serkan AKKOYUN

Abdullah Avcı'nın gelmesiyle birlikte Beşiktaş'ta oyun sisteminin değişeceği bekleniyordu. Ancak bu yeni yapının nasıl olacağı merak konusuydu. Herkesin dilinde bir 'Abdullah Avcı futbolu' vardı. 'Başakşehir'deki gibi mi oynayacak' deniyordu. Geçen yıl yine bu sayfalarda Başakşehir'in nasıl oynadığı üzerine bir makale yazmıştım. Dürüst olmak gerekirse ne Başakşehir oyunu ne de Abdullah Avcı futbolu diye bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Abdullah Avcı, her rakibe ve kendi takımının o dönemki dinamiklarına uygun bir şekilde sahaya çıkıyor. Zaten futbol da böyle bir oyun.

Bu sene hazırlık maçları ve ilk haftalar bize Beşiktaş'ın geçen yıllara göre başka bir oyun oynamaya çalıştığını gösterdi. 'Pas futbolu' ya da 'savunmadan oyun kurma'nın ne olduğunu artık biliyoruz. Her takım bunları uygulamaya çalışıyor. Bunun yakın zamanda en iyi örneğini Fenerbahçe hazırlık maçında Bursaspor'da gördük. Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak, kalecisi Çağlar'ı 3. stoper olarak kullanıyordu. Denenebilir. Ancak uygulama performansa ve rakibe bağlıdır.

Bursaspor kalecisi Çağlar, Fenerbahçe hazırlık maçında 3. stoper olarak oynadı.

Beşiktaş'ta ise 3. stoper görevi Gökhan Gönül'de. Yanında Vida ve sol ayaklı Ruiz. Peki Caner Erkin nerede? Beşiktaş'ın oynamaya çalıştığı oyun da burada ortaya çıkıyor. Manchester City'de Mendy'nin oynadığı dönemde Guardiola 4-1-4-1 ve 4-3-3 geçişlerini yapabilen bir takım kurgusu dizayn etmişti. Walker-Stones-Laporte üçlüsü savunmada kalıyor, Mendy orta alanın sol iç koridoruna doğru kayıyordu. Mendy sakatlandıktan sonra asıl mevkisi forvet arkası olan Zinchenko'nun buraya çekilmesi de tesadüf değildi. Merkezin savunma yönünü top tekniği yüksek Fernandinho kullanıyor, sağ ve sol içlerde ise De Bruyne-Bernardo oluyordu. Birisi hareketli, alanları kullanabilen bir oyuncu, diğeri ise topla arası iyi, oyun kuran bir isim...

Mendy ve sol koridordaki etkinliği Manchester City'ye yeni bir oyunun kapısını açmıştı.Foto: Total Football Analysis

Beşiktaş'ta da bu sezon böyle bir oyun denendiğini görüyoruz. Özellikle topu geri kazanma süresini düşüren Avcı, topa sahip olma oranını da yüksek tutuyor. Ancak 'topa sahip olunca ne yapacağını bilmek' sahip olmaktan daha önemli. Bunun için de tanıdık bir fikri var: Avcı'nın yeni Beşiktaş'ında Caner Erkin oyun içerisinde sık sık sol iç koridoru kullanıyor. Abdullah Avcı'nın kafasındaki 6 numara Elneny/Oğuzhan Özyakup olacak. Bunun riski yok mu? Var. Ancak risk almadan, futbolda sonucu belirleyen o anları belirleyemezsiniz. Caner'in sol içe kayması iki senaryoyu da beraberinde getiriyor:

1-Rakip kanat oyuncusu Caner'i kovalar ve böylece sol kanat oyuncusu rakip sağ beki ile birebir kalır.
2-Rakip kanat oyuncusu Caner'i kovalamaz ve alanında kalır, böylece Caner orta saha haline gelerek merkezde takımının bir kişi fazla olmasını sağlar.

Ancak ilk ihtimalde kanat oyuncusunun savunma koşularını ihmal etmemesi lazım. Avrupa futbolunun en sprinter kanat oyuncularından biri olan Nkoudou'nun transferi tesadüf olmasa gerek.

Caner sol iç koridorda Oğuzhan'la orta sahayı üçlerken hücum aksiyonları sırasında yanlarına Gökhan Gönül de geliyor ve stoper sadece tandem olarak kalıyor. Bu da beraberinde yine Premier League'de sıklıkla gördüğümüz 2-3-5'e dönüşü getiriyor. 2 tandem stoper, biri savunma özellikli, biri top tekniği üst düzey, biri de hız özellikli 3'lü orta saha çizgisi. Hücumlar ise 2 hızlı kanat, bir hareketli 8 numara, bir top tekniği yüksek ve bitirici pasları verebilen 10 numara ile hedef santrfor. Bu yapının doğru çalışmasını sağlayacak parça ise bence 8 numaradaki isim. Beşiktaş'ta bu rol mutlaka Dorukhan Toköz'e verilecektir.

Dorukhan'ın pozisyon hafızası sağ bek ve defansif orta sahaydı. Ancak özellikle geçen sezonun sonları ve A Milli Takım'da 8 numarayı çok iyi oynadığını gördük. Bu sezon hem Milli Takım hem de Beşiktaş 4-1-4-1 ve 4-3-3 dönüşümlü dizilimleri kullandığı için Dorukhan'ın performansında da gözle görülür bir artış oldu. Manchester City'de Bernardo Silva, geçen sezonki Chelsea'de oynadığı oyunla Kante, Bayern Münih'te Alcantara gibi isimlerin rolleri, Dorukhan'ın Beşiktaş'taki rolüne benziyor (Performans olarak bu isimlere şimdilik yaklaşması zor). 2-3-5, 4-1-4-1 ya da 4-3-3'te partneri büyük ihtimalle Ljajic olacak. Bu da birbirlerini tamamlamaları açısından bir şans. Zaten Çaykur Rizespor maçında Ljajic ceza alanına daha yakın oynarken Dorukhan merkezi daha fazla tutan bir görüntü çizdi.

Moldova maçında da Ozan'ı tek başına 6 numara olarak görürken Dorukhan'ı koridorları topla geçen, İrfan'ı da 3. bölgedeki hücumu yönetecek oyuncu olarak gördük. Dorukhan özellikle rakibin açtığı koridorlara çok iyi girdi, hücumdaki alanları doğru kullandı ve goldeki asistiyle de oyun okuma zekasının gösterdi. Abdullah Avcı'nın ilerleyen haftalarda Elneny/Oğuzhan-Dorukhan-Ljajic bağlantısı üzerinden bir sistem işletmesi beklenebilir.

Caner Erkin Rizespor maçında etkili futboluyla göz doldurmuştu.Ceza alanı yakınındaki isim Ljajic, arkasında ise Dorukhan var. Takımın kilit 3'lüsü bu isimler olacaktır.

SONUÇ:

Abdullah Avcı kafasındaki bu düzenin temelini oturtabilirse sezon içerisinde çok keyifli maçlar izleriz. Temelin oturup oturmaması ise Avcı'nın, takımın oyun hafızasını geliştirmek için idmanlarda yaptırdığı sık tekrarlara, oyuncuların vereceği geri dönüşe bağlı.