YAZI: Serkan AKKOYUN
Manchester City'nin bu sezon Norwich City karşısında aldığı yenilgi herkesi şaşırtmıştı. City o maçta, kendi son yıllarının en fazla kenar ortası denediği futbolunu oynamıştı. Daniel Farke, 4-2-3-1 formasyonunda Buendia ve Cantwell'i savunma oyununda iç koridora çekmiş ve City'yi pek sevmediği kenarlara itmeyi başarmıştı. City, rakip ceza alanına doğru 31 orta yapmıştı ancak Bernardo Silva (1,73)/Jesus (1,75)-Agüero (1,73)-Sterling (1,70) ön bölgesiyle pek işe yaramamıştı.
Aslında bu durum Manchester City için uzun süredir böyle. 2018 yılının Aralık ayından bu yana, lig ortalamasının üzerinde kenar ortası denedikleri 5 maçın 4'ünü kaybettiler. Aslında 'denedikleri' demek doğru değil. City'yi, rakipleri bunu yapmaya zorladı. Kenar ortalarını pek sevmeyen, sadece duran toplarda tercih eden City bu konuda yalnız değil. Telegraph'ta yer alan bir araştırma, Premier Lig'deki kenar ortası eğiliminin genel olarak azaldığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre Premier Lig'de bu sezon şimdiye kadarki en düşük kafa golü oranı yaşanıyor. Gollerin sadece %11.7'si kafayla atılmış. Geçen yıllarda kenar ortası ortalaması 50'yken, bu sezon 35'e düşmüş. 2008/2009 sezonunda, akan oyunda maç başına yapılan kenar ortaları 38.2'yken geçen sezon 24.2'ye inmiş.
Artık kenar ortaları ile beslenecek forvet tipleri de kalmadı. İngiltere'de bunun son temsilcilerinden olan Harry Kane'in son kafa golünden bu yana 1 yıldan fazla zaman geçti. Bir Arsenal forvetinin kafa golü attığı son tarih ise 2017 ve o golü atan Giroud şu an Chelsea'de yedek forvet.
Peki Süper Lig'de durum nasıl? Twitter'da futbol üzerine yaptığı istatistik çalışmalarıyla tanınan @RowzReport ile birlikte, ligimizdeki 'kenar ortalarının değişkenlik sürecini' inceledik. Whoscored verilerinden yararlanarak çıkardığımız tabloya göre; Süper Lig'de bu sezonun ilk 7 haftası dahil son 6 sezona baktığımızda bir azalma görüyoruz ancak bu oran çok düşük. 2014/2015'te maç başına ortalama 40.8 kenar ortası denenirken geçen sezon ortalama 36.3'e inmiş. Kafa gollerinin tüm gollerdeki payı ise %18'den bu sezon %15'e düşerken bu oran İngiltere'de %11'in altına doğru bir seyir izliyor.
Süper Lig'de takımların kenar ortası ortalamasını düşürmesi için İngiltere'deki gibi santrfor tipini de değiştirmesi gerekiyor. Ligimizde en çok kullanılan formasyon 4-2-3-1. Bu sezon 18 takımın 12 tanesi ilk 7 haftadaki maçlarının yarısı ya da yarısından fazlasında 4-2-3-1 formasyonuna uygun oyuncularla çıktı. Bu formasyondaki hücum opsiyonları genelde kenar oyuncuları ve hedef santrfor üzerine kuruluyor. Bu nedenle takımlarımızın kenar orta oranını düşürmesi için öncelikle alternatif formasyon ve oyun planlarına çalışması gerekiyor.
Elimizdeki veriler bize iki noktayı gösteriyor:
İngiltere'de daha az şut çekilmesine karşın atılan gol sayısında yukarı yönlü bir ivme var. The Times geçtiğimiz sezon bununla ilgili bir çalışma yapmış ve sebebini 'daha az kenar ortası ve daha az ceza alanı dışı şutu' olarak göstermişti. İngiltere'de de Süper Lig'de de ceza alanı dışından çekilen şutlarda trend aşağı yönlü. Ancak yine Süper Lig'de, İngiltere'ye nazaran bu oran daha az oranda azalmış görülüyor. İngilizler %43'ten %38'e inerken, Türkiye %46'dan %42'ye düştü (Son 6 sezon). Öte yandan bu sezonun ilk 7 haftası, geçen sezona göre %1 daha fazla ceza alanı dışı şutu çekildiğini gösteriyor.
Sonuç olarak...
Guardiola geçen sezon içerisinde verdiği bir röportajda, "Kısa boylu ama olağanüstü teknik kaliteye sahip oyuncularla oynuyoruz. Bu yüzden gelir gelmez Claudio Bravo'yu getirdim; böylece geriden oyun kurabilecek ve bütün sahada rakibe karşı sayısal üstünlük kurabilecektik. Bu, Barcelona akademisinde çocukken öğrendiğim bir şey. Ve önce oyuncu, şimdi de antrenör olarak bu inancımı farklı ülkelere taşıyorum." demişti. İngiltere'ye de '9 numaraları' unutturmaya başladığı kesin. Bakalım dünya, onun bu değişimine nasıl ayak uyduracak...