Salı 03.03.2020

"Parayı veririm, düdüğü çalarım zihniyeti batırdı!"

SABAH yazarlarının, Serbest Kürsü’de bu hafta ana gündem maddesi Fenerbahçe’de yaşanan gelişmeler oldu...

LEVENT TÜZEMEN
Ali Koç'un 'Parayı veren benim. Düdüğü de ben çalarım' anlayışında olduğunu görüyoruz. Başarısızlığın tek sorumlusu maalesef kendisi
GÜRCAN BİLGİÇ
Tribünlerin 'tabela' tutkusuna 'Ben de taraftarım' mantığıyla katılırsanız sonu bu olur. Koç'un Yanal'dan şikâyet etme hakkı yok!
BÜLENT TİMURLENK
Kötü senaryoyu en iyi yönetmene verseniz bile iyi film çıkmaz. Fenerbahçe'de Yanal tercihi yanlış değildi, Yanal'ın tercihleri yanlıştı!


MURAT ÖZBOSTAN: F.Bahçe'de Ersun Yanal dönemi de bitti. Adeta bir yaprak dökümü yaşanıyor. 1.5 yılda 3 teknik adam, bir de sportif direktör gitti. Ali Koç ve yönetime bu açıdan bakarsak neler dersiniz?

LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe'de son iki sezonda yaşanan tüm başarısızlıkların sorumlusu maalesef Başkan Ali Koç. Neden mi? Bugüne kadar F.Bahçe'ye ekonomik açıdan 223 milyon dolar destek çıktığı söyleniyor. Koç'un yönetim şekline baktığımızda 'Parayı veren benim. Düdüğü de ben çalarım' anlayışını benimsediğini görüyoruz. Rize'de ilk sezon 3-0'lık yenilgiden sonra taraftara gidip özür dileyen de Ali Koç, son derbide kendisini eleştiren taraftarın üzerine yürüyen de Ali Koç. Yani F.Bahçe'de yönetim kağıt üzerinde var ama asıl anlayış: Tek adam Ali Koç. Transferi Ali Koç yapacak, oyuncuları önce kadro dışı bırakıp sonra affedecek kişi Ali Koç olacak. Hocayı istemediğini açıklayan Ali Koç, sonra taraftar baskısıyla geri adım atan da Ali Koç...

GÜRCAN BİLGİÇ: Seçilip Cocu kararını verdiklerinde yanlış yaptıklarını söylemiştim. Çünkü eğer transfer yapamayacaksan kısıtlı kadroyu başarıya taşıyan teknik adamla devam etmek en doğrusuydu. Ali Koç, Aykut Kocaman'ı taraftarın isteğiyle gönderdi, Ersun Yanal'ı da onların talebiyle getirdi. Ortaya çıkan gerçek şu ki; duygularla hareket ettiğinizde taraftarın 'tabela' tutkusuna 'ben de taraftarım' mantığıyla katılırsanız sonu bu olur. Yanal, "F.Bahçe böyle mi oynar' diyenlere, Süper Lig'in en fazla hücum eden takımını verdi ama bu dengesiz oyun puan kayıplarının da nedeni oldu. Kadro kalitesine bakmadan 'Önde oynayayım, baskı yapayım, çok gol atayım' derseniz, gelirler size cezanızı keserler. Aykut Kocaman, 'doğru oyuna' döndü, kazanan takımı yarattı. O da bilirdi hücum oynamayı, baskı yapmayı ama elinde uygun takım yoktu. Bu nedenle taraftarın ve Ali Koç'un Yanal'dan şikâyet etme hakkı yok. Ama futbol gerçeklerinin dışında kalan Yanal'ın da mazeret göstermeye hakkı yok.

DERS ÇIKARILMALI

ÖMER ÜRÜNDÜL: Benim her zaman üstünde durduğum bir konu var; büyük kulüplerin yönetimlerinde başkan da olmayabilir ama mutlaka sözü geçerli olan, teknik konuları bilen birisi şart. Ali Koç yönetimi başından beri hem futbolcu transferlerinde hem teknik adam seçimlerinde yanlış yaptı. Bunun için de bugünkü tablo meydana geldi. Artık ders çıkarıp doğru ve akılcı adımlar atmaları gerekiyor.

BÜLENT TİMURLENK: İki yıl önce Aykut Kocaman Galatasaray derbisini kazansaydı Fenerbahçe şampiyondu. Bir maç üzerinden başarısız ilan edilen Kocaman ile devam etmemenin sebebi aslında onun ikinci kez Aziz Yıldırım ile çalışmayı kabul etmesiydi. Cocu beyaz sayfaydı olmadı, Ersun Yanal ise sosyal medya baskısının kararı. Fenerbahçe'nin bir futbol aklına ihtiyacı olduğu söyleniyor. O futbol aklı diye gelen Comolli geçen hafta, 'Falette'i ne ben aldım ne de Ersun Yanal' diyor. Kötü senaryoyu en iyi yönetmene verseniz bile iyi film çıkmaz. Ersun Yanal tercihi yanlış değildi, Ersun Yanal'ın tercihleri yanlıştı. Transfer politikasında tek belirleyici olmayacaksanız ve yaptığınız hataları tekrar tekrar yapacaksanız o koltukta oturamazsınız.

BU İŞTE BİR GARİPLİK VAR!

ÖMER ÜRÜNDÜL: Yolların ayrıldığı bir teknik direktör ile Trabzon'daki çok kritik karşılaşmaya çıkmak garip bir tercih
LEVENT TÜZEMEN: Futbol Federasyonu sözleşmesi feshedilen hocanın takımın başında son kez çıkmasına izin veriyor mu?

ÖZBOSTAN: Trabzonspor- Fenerbahçe maçında sonuç ne olur?

Görevine son verilen Ersun Yanal'ın takımın başında olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

BİLGİÇ: Yanal'ın son maçı olması aslında normal değil. Gerçi Beşiktaş'ta geçen sezon ikinci yarısı takımdan ayrılması kesinleşen Şenol Güneş ile geçti. Bu noktada ayrılan hocanın yönettiği maçta takım performansının düşeceği iddia ediliyor. Ancak iki taraf bu kararı alırken bu maçın sorumluluğunu aslında futbolculara verdiler. Yani artık kadronun arkasına saklanabileceği, teknik direktörün hedef tahtasına konulduğu o büyük kalkan yok. Bu yönetim önemli yatırımlar yaptı. Vedat'ı, Kruse'yi, Gustavo'yu, Ozan Tufan'ı hatta Emre Belözoğlu'nu kadroya kattı. Artık Trabzonspor maçları teknik direktörden önce bu futbolcuların sorumluluk alıp kazanması gereken maçlar oldu. Trabzon'da bu oyuncular artık hedef tahtasında kendilerinin olduğunu bilerek sahaya çıkacak. Ligdeki iki maçta F.Bahçe çok üstündü. Dolayısıyla bunun güveniyle sahada yer alacaklardır. Ancak kazanmak zorunda değiller. Bu nedenle Antalya maçındaki pas oyununu ve biraz daha geride duran, stoperlerin çok öne çıkmadığı futbolun benzerini izleriz. Risk alması gereken Trabzonspor olacak.

TÜZEMEN: F.Bahçe, KAP'a yaptığı bildirimde Yanal ile yolların ayrıldığını açıkladı. Bu açıklamadan sonra Yanal'ın hocalığı Trabzonspor maçında devam eder mi ya da TFF sözleşmesi feshedilen hocanın takımın başında çıkmasına izin verir mi? Ayrıca görevine son verilen Yanal'a takımı emanet etmek etik mi? Maça gelince, eğer Rize'ye karşı ilk yarıdaki oyunu Trabzonspor sahaya yansıtırsa F.Bahçe kazanır. Da Costa'nın kafa golünden sonra oyuna hakim olan Trabzonspor aynı futbolu sergilerse final için avantaj sağlar.

ÜRÜNDÜL: Yolların ayrıldığı hoca ile bu maça çıkmak bana çok garip geldi. Bu durum hiç konuşulmayıp maçtan sonra yolların ayrıldığı söylenmeliydi. F.Bahçe'nin bugünkü haliyle sıkıntılı bir sonucu rövanşta giderecek durumu yok. Bunu niçin söylüyorum, moral bozukluğunu göz önüne alıyorum. Sakat futbolcuları göz önüne alıyorum. Bir de Vedat ile Kruse'deki fiziki düşüşü düşünerek söylüyorum. F.Bahçe'nin en iyi oynadığı maçlardan biri ligin ilk yarısında İstanbul'daki Trabzon maçıydı. Ama berabere kaldı. Onun için Trabzon'dan avantajlı bir skorla dönmesi şart.
TİMURLENK: Türk futbolunda jübile geleneği ne yazık ki tarihe karıştı. Ama Yanal ile yolları ayırıp sanki ona jübile yapıyormuşçasına kupa yarı final ilk maçına onunla çıkmak bir garip karar. Sanki onun yerini alacak olan kişi kimse 'Ben olası bir mağlubiyetle başlamak istemiyorum" demiş gibi. Trabzonspor, 2 F.Bahçe maçından 4 puan alırken oyun olarak rakibinin gerisinde kaldı ve takımın yıldızı Uğurcan'dı. 3 hafta önce F.Bahçe maçında cezalı olan Nwakaeme'nin Rize maçının ikinci yarısında oyuna girip yaptıklarını görünce, bu maç için olası senaryoyu şimdiden yazabilirsiniz.

ÖZ ELEŞTİRİ G.SARAY'I ZİRVEYE UÇURDU...

ÖZBOSTAN: Galatasaray 8'de 8 yaparak müthiş bir seriye imza attı.. Şampiyonluk dengeleri değişti mi? Bu yarışta tablo nasıl görülüyor artık?

ÜRÜNDÜL: Fatih Terim'in pes etmeyen bir teknik adam olduğu bilinen bir gerçek. Elinde de iyi ve alternatifli bir kadro ile dünyanın en iyi kalecilerinden biri varken her zaman her şey olabilir. Sivas-G.Saray maçı son derece kritik. Ligin düğümü burada çözülür.

TİMURLENK: Fatih Terim, öz eleştiri yapmayı bildi. Bir şeyler yanlış gidiyordu. Takımın 90 dakikalık kondisyonu yoktu, gol atamıyordu. Sorunun ne olduğunu bilirseniz, çözümü üretirsiniz. Oyunu yavaşlatan Babel'in yerine Onyekuru; Nagatomo'nun yerine Saracchi ve Falcao yokken Adem ile skor gücünü paylaşacak olan Emre Akbaba… Galatasaray da sakatlıklarla sarsıldı ama Terim bahanelerin arkasına saklanmadı, sorunları çözüp çıkışa geçti.

BİLGİÇ: En zorlu dönem öncesini kayıpsız geçtiler. Bu G.Saray'ın özellikle yarıştığı takımlarla yapacağı maçlarda en azından berabere kalma opsiyonunu cebine koymasını sağlayacaktır. Çünkü onlar da daha sonra birbirleriyle oynayacaklar. Çok büyük avantaj elde ettiler. Her şeyin ötesinde artık bir oyunları oldu ve görünen algının aksine maçlarını 'savunarak' kazanıyorlar. Artık az pozisyon veren, rakibi kalesine zor getiren, baskıyı gerektiğinde yapan, sonucu aldıktan sonra da bekleyip hızlı atak kovalayan bir takım var. Eğer Muslera'ya bir şey olmazsa mutlu sona yakın gözüküyorlar.

İKİ ÇOK KRİTİK MAÇI VAR

TÜZEMEN: İkinci yarıdaki G.Saray'ın oynadığı takımlara bakıp 'fikstür kolaydı' yorumuna asla katılmıyorum. G.Saray'ın sezon başında kurduğu Nzonzi ve Babel'li kadro çok gövdeli ve heybetliydi ama o kolay denen fikstürde G.Saray, Antalya maçını saymazsak ilk 7 maçında sadece 10 puan topladı. İkinci yarıda aynı takımlardan F.Bahçe'yi de Kadıköy'de yenerek 21 puan kazandı. G.Saray'daki en doğru değişim, Terim'in ve futbol anlayışının fabrika ayarlarına dönmesidir. Takım halinde hücum eden, savunma yapan, bekleriyle ve kanattaki oyuncularla hızlı hücuma çıkan, çok koşan, alan daraltan, keyif veren, coşkulu ve enerjisi yüksek G.Saray izliyoruz. Sivas ve Beşiktaş maçlarından G.Saray 6 puan çıkarırsa şampiyonluk kupasının kulbuna yapışır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.