SORU: Beşiktaş, müthiş bir çıkış yakaladı. Bu başarının mimarı Sergen Yalçın mı?
ALİ GÜLTİKEN: Beşiktaş'taki başarının
hem mimarı hem lideri Sergen
Yalçın'dır. Futbol, her ne kadar
oyuncu yeteneği, sistem ve taktiğe
dayalı olsa da günümüzde en önemli
şey lidere güven duygusu.
Camianın Sergen Hoca'ya olan sevgisi hem de teknik adamlığına olan inancı bu dönemde Beşiktaş'ın en büyük şansı oldu. Bu sezon gördük ki kriz çözebilme,
baskı altında takım yönetebilme
ve sahada doğru seçimler yapabilme
gibi detayları da etkili gerçekleştiriyor.
Sezon başında yaşanan büyük
fırtınadan takımını ustalıkla çıkartıp
camiayı da birleştirdi.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Beşiktaş'ın
kadrosuna özgün bir oyun düzeni
var. Günümüz futbolunda orta sahanın
fizik gücü, presi ve 90 dakikalık
devamlılığı çok önemli.
Beşiktaş'ın en büyük silahı burada. Atiba, Josef, Mensah, Dorukhan ve Necip, tam bu oyun düzenine uygun oyuncular. Beşiktaş oyundan
düşmediği gibi rakiplerine oyunu
kontrol altına alabilmeleri için çok
az süre veriyor.
Preste kazanılan toplar, hücumda avantaj oluyor, defans rahatlatıyor. Bir takım, iyi
bir ivme yakaladıysa bunun ilk sıradaki
etkeni de teknik adamdır.
BÜLENT TİMURLENK: Beşiktaş
1-2 yıldızın ayağından maç kazanan
takım değilse, hocasının
birden fazla oyun planı varsa, 25
oyuncundan maksimum verim alıyorsa,
küsenlerin biletini kesiyorsa
ve bu takıma Sergen Yalçın'ın takımı
diyebiliyorsanız
-ki ben diyorum- sorunun cevabı evet Sergen
Yalçın başarının mimarıdır. İyi ve
güzel futboldan önce pandemi döneminin
tüm zorluklarının gölgesinde
doğru stratejilerle 3 puanları
cebine koyuyor Sergen Yalçın…
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş'ın ilk
6 maçta 3 yenilgi, 1 beraberliği vardı.
Yönetim ile Balotelli mücadelesi de
verdi;
"istedi-istemedi" diye.
Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarını çok iyi yönetti, oyuncularını iyi motive etti ve kendi oyununu da buldu. Rıdvan
ve Rossier'in ver-kaçlar ile rakip ceza
alanına girdiğini görüyoruz artık.
Takımının kalite problemini, tempo
ve çok adamla atak yaparak gidermek
istiyor.
Yalçın, ekibinden de maksimum faydalanıyor. Kazansın, kazanmasın Beşiktaş her maçı kapasitesinin sınırlarını zorlayarak oynuyor.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş'ın çıkışında
Sergen
Yalçın'ın olduğu
kadar dibe vurmuş
oyuncuların yeniden
ayağa kalkmak için ortaya koyduğu
yüksek performansların da payı
var.
Teknik direktörün adaletli forma dağıtımı, futbolculara eşit mesafede bakışı Beşiktaş'ı zirveye taşıyor. Aboubakar, De Souza, Rosier,
Ghezzal gibi dibe vurmuş oyuncular
'Biz ölmedik, ne kadar kaliteli olduğumuzu herkes görecek' şeklinde çalışıp, mücadele ediyorlar.
Kırgınlıklar kaybolmuş, oynamayan oyuncu bile oynayana saygı duyuyor. Sonradan oyuna giren oyuncular da tüm gücüyle mücadele ediyor. Başarının sırrı sevgi, arkadaşlık ve adalet.
4 BÜYÜKLER SUMUDİCA'YI TAŞIYAMAZ!
SORU: Gaziantep vites yükseltti. Başarısının arkasındaki isim Sumudica, 4 büyük takımdan birinin başına geçse başarılı olur mu?
GÜRCAN BİLGİÇ: Sumudica hangi hedef takımı
çalıştırsa 5. hafta,
"böyle mi oynanır?" diye
tartışılırdı.
8 kişiyle kapanıp, rakip kaleye 5 kez gidiyorlar. Bu yüzden en çok berabere kalan takım
Gaziantep FK. Kendi sahasında kapanan takımı
o tribünlere gelen seyirciye anlatamazlardı.
ALİ GÜLTİKEN: Sumudica'nın başarısının
altını çiziyoruz. Ama büyük takımlarda
yalnız saha başarısı yetmez.
Özellikle saha dışı davranışları büyük camiaların kolay taşıyabileceği şeyler değil. Seçtiği oyun, büyük
takım oyunu değil.
LEVENT TÜZEMEN: Rumen
teknik direktörlerin hep
başarılı olduğunu biliriz. Stefan
Kovacs, Cruyff ile Ajax'ı üç yıl
üst üste Avrupa'da şampiyon yaptı.
Lucescu'nun başarıları ortada. Sumudica da aynı
ekolden geliyor.
4 büyük takımda da çalışır ama özellikle üç büyüklerin medyası ile karşı karşıya gelebilir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Yeri geldikçe vurgularım;
benim için en başarılı teknik
direktör, malzemeye göre en basit
oyun düzenini oturtandır.
Bu yüzden Sumudica çok başarılı.
BÜLENT TİMURLENK: Büyük
hocaların çoğu başarının sırrını
yetenekli adamlardan çok takım
olabilmek diye anlatırlar.
Gaziantep, takım oldu mu? Evet.. Sumudica'nın takımı gibi duruyor mu? Kesinlikle…
ALANYA'NIN YAŞADIĞI DURUM SIRA DIŞI
SORU: Alanyaspor gerileme dönemine girdi. Takımın bu durumundaki sebep nedir?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Alanya'daki düşüş gerçekten sıra dışı. Uyumlu kadroları var. Saha içi düzeni oturmuş bir takım. Ama genç teknik adam,
"Oyunumu oynayayım, rakip beni düşünsün" yanlışına düştü. Böyle bir takım üst üste 4 deplasman kaybediyorsa zaten gerçek ortaya çıkıyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Çağdaş Atan, ilk on biriyle oynarken problemleri çözüyordu. Efe Can'ın eksikliğinde kayıplar başladı, son maçta Bakasetas cezalıydı. Form grafiğindeki iniş çıkışları, kulübeden gelenlerle çözemediler. Normal bir süreç bu.
BÜLENT TİMURLENK: Çağdaş Atan'ın kurulu kadronun başına geldiğini söyleyenlerin ne yapılan transferlerden ne de değişen oyundan haberleri var. Çağdaş Hoca'nın deyimiyle 'pahalı bir oyun' oynuyorlar.
B planı bulmaya zorlandıkları dönemde as kadro yorgun düşünce mağlubiyetler arka arkaya geldi.
ALİ GÜLTİKEN: Şampiyonluk baskısı zordur.
Hedef takım haline gelince, rakiplerin oyun stratejileri de değişiyor. Alanya bu gerçeği yaşıyor. Üst üste gelen sakatlık ve eksiklikler takımı etkiledi.
Levent Tüzemen: Alanyaspor'da Çağdaş Atan genç ve idealist bir teknik direktör ancak öfkesi aklının önüne geçiyor.
Bundan sonraki maçlarda eğer kendisini sahaya verirse, Aytemiz Alanyaspor da toparlanacaktır.