SABAH Spor yazarları Fenerbahçe'nin 3-1 kazandığı Erzurumspor maçını ve şampiyonluk ihtimalini değerlendirdi. Usta isimler, Fenerbahçe'nin hocası Emre Belözoğlu ile ilgili de çarpıcı ifadeler kullandı. İşte son dakika haberinin detayları...
GÜRCAN BİLGİÇ - CESARETLİ VE DAHA ÇOŞKULU
On dört dakika geçtiğinde maç iki takım adına da bitti. 3-0 yazan tabela sonrasında, Erzurumspor başını kaldıracak gücü bulamadı. Fenerbahçe için ise paslaşarak geçecek dakikalar başladı.
Ligin boyu kısalmış, puan farkı beşe çıkmışken, motivasyonu üst düzeyde tutmak Fenerbahçe için mecburiyet. Şampiyonluk umutları azalsa da Şampiyonlar Ligi için ikincilik önemli hedef. Bir hafta sonra birbiriyle karşılaşacak olan iki rakibinin alacağı sonucu beklerken, avantajı cebinde tutarak gitmeli.
Peki dünkü maç başka neler anlattı... Aslında "ustalar" gecesiydi; Mesut Özil ve İrfan Can'ın yönettiği üç atak organizasyonu da sonuç getirdi.
Valencia'nın koşu yolunu açan Mesut, pası atan İrfan Can ya da atak başlangıcındaki "karar ayağı" Mesut oldu. Öne daha cesaretli koşan ve birbirleri ile paslaşan coşkulu bir grup oldular. Baskıdan top kazandılar, pozisyon buldular ve hep kaleye yüzü dönük gitmeyi denediler.
Sezonun "öz güven" endeksinde kendilerinin ne olduğunu hatırladılar. Geç gelen ama büyümeye eğimli özellik. 60'tan sonra hamleler geldi Belözoğlu'ndan. İyice soğuyan oyunda kulübesini ısıtmanın peşine düştü. Novak, Samatta ve Osayi değişiklikleri ile Erzurumspor defansının dikkat dağınıklığından faydalanmak istedi.
Üst üste kaçırdılar golleri. Sonrasında kalelerinde gol yedikleri 26. maçı tamamladılar. Fenerbahçe takımının skoru alıp, frene basması, yedi gündeki üçüncü maç olması açısından mantık taşıyabilir.
Ama rakibin vazgeçtiği bir ortamda pas seçimleri, aceleci şutlar, amatörce pozisyon almalar büyük takım mantığına aykırı. Bunları yapanların beş-altı maç öncesine kadar ilk on birin oyuncuları olması, bugünkü puan durumunun da belgesi aslında.
AHMET ÇAKAR - METE KALKAVAN'IN KARARLARI DOĞRUYDU
Fenerbahçe için kayıpsız geçilmesi gereken bir maçtı. Ufak da olsa iddialarını sürdürmek, Beşiktaş-Galatasaray derbisinde olası bir Galatasaray galibiyeti için Fenerbahçe'nin kayba tahammülü yoktu. Fenerbahçe rüzgâr gibi başladı. Tıpkı Beşiktaş-Hatay maçında Beşiktaş'ın başladığı gibi.
İlk 14 dakikada 3-0 oluverdi. Herhalde o anda maçı seyreden herkes maç sonunda tıpkı Beşiktaş'ın elde ettiği skora yakın bir skoru öngörebiliyordu. Fakat 3-0'dan sonra Fenerbahçe durdu. Erzurum geldi mi? Hayır. Daha doğrusu gelemedi.
Mesut Özil sanıyorum önümüzdeki yıl kuvvetli bir kamp döneminden sonra Türkiye'nin en önemli futbolcusu olacak. İrfan Can Kahveci de öyle. Dün gece belli dönem çok iyi buldum. Fakat Valencia ne kadar özveriyle oynarsa oynasın, tam olarak o noktanın adamı değil.
Dedik ya 3-0'dan sonra Fenerbahçe durdu. Devre bitti, yine ikinci yarı Fenerbahçe rölantide başladı. Goller de kaçırdı fakat ne olduysa Erzurumspor'un golü geldikten sonra oldu. Bu maç bana Kasımpaşa maçını hatırlatıyor.
Bitime 10-15 dakika kala Erzurum golü buldu, ardından sağdan bir orta yapıldı, Erzurum forveti kafayı iyi vurup golü yapsa Fenerbahçe yine kabir azabı çekecek.
Fenerbahçe'de bir koruma içgüdüsü var. Mesela bunu Beşiktaş'ta görmüyoruz. Maç 6-7 olmuş, hâlâ saldırıyorlar. Fenerbahçe'de böyle bir mantalite yok ve bu arada da gol yiyince panikliyorlar. Sonuçta Fenerbahçe yoluna devam ediyor, az da olsa umudu var. Erzurum için sezon sonu çok kara görünüyor. Hakem Mete Kalkavan ise VAR yardımıyla verdiği penaltı dahil olmak üzere kararlarında genelde haklıydı.
BÜLENT TİMURLENK - HOCA DEĞİŞİMİ ERKEN OLSAYDI!
Bir ligin herhangi bir haftasında şampiyonluk yarışı veren iki takımın ilk 15 dakikada rakibini üç golle imha etmesi çok da sık rastladığımız bir şey değil. Beşiktaş'tan iki gün sonra Fenerbahçe ilk çeyrekte Erzurum'a aynı tarifeyi uyguladı.
Geçen hafta 10 kişi kalan Başakşehir karşısında önde olduğu maçı kaybeden Yılmaz Vural'ın takımı için dün gece maç 14. dakikada bitti. Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün yokluğunda sağ beke geçen Ozan'ın, maç erken koptuğu için orta sahada eksikliği hissedilmedi.
Ve elbette 'İrfan Can da Alanya maçında cezalı olmasaydı acaba tabelayı değiştirebilir miydi?' dedirten bir oyun ortaya koydu. Geriye dönüp baktığımızda sezonun ilk yarısında evinde çok puan kaybeden F.Bahçe'nin ligin ikinci yarısına başlarken Erol Bulut ile yollarını ayırması halinde nelerin değişebileceğini sorgulayabilirsiniz.
Fenerbahçe, Bulut ile sezonun ikinci yarısında G.Saray, Göztepe ve Gençlerbirliği'ne yenildi, Antalya ile berabere kaldı. Bu, 11 puan kayıp demek. Belözoğlu'nun oyun kurgusu Kadıköy'de tıkır tıkır işledi.
Sezon başında Fenerbahçe'nin golcüsü kim sorusuna geçici bir çözüm olsa da 'Valencia' yanıtını veren Belözoğlu'nun karnesine, daha yolun başında olmasına rağmen sorun çözen hoca olarak artı puan yazılır.
Geçmişi geri getiremezsiniz ama gelecek için dersler çıkartabilirsiniz. Galatasaray'dan sonra Fenerbahçe de kazanarak 'Bir ihtimal daha var' şarkısıyla yedi günde üç maç oynanacak sezon finaline girdi. Fenerbahçe'nin şansı elbette ki derbide Beşiktaş'ın puan kaybına bağlı. Ancak sarı-lacivertlilerin de önünde, düşme hattındaki başka bir takım olan Ankaragücü.
ÖMER ÜRÜNDÜL - MESUT BU FİZİKLE 11'DE OYNAMAMALI
Daha 15. saniyede Valencia bomboş kaleci ile karşı karşıya kaldı. Golü atamadı ama pozisyonun devamında VAR'ın devreye girmesi ile penaltı verildi ve erken öne geçildi. Penaltıya hiç içim ısınmadı. Ardından yüksek tempolu bir ofansif anlayış, 14. dakikada 3. gol ve maç orada bitti.
Sonrasında artan maç trafiğinden F.Bahçeli futbolculara biraz bıkkınlık gelmiş olacak ki oyunu rölantiye aldılar. Hücum presi bıraktılar. Zaten Ozan sağ bek oynadığından etkili bir pres beklenemezdi. Erzurum'un ise orta sahayı kolay geçip 3. bölgeye çok defa yaklaşsa da fazlasını yapacak gücü yoktu.
İkinci devre de benzer tablodaydı. Sonuçta Fenerbahçe zaten beklendiği gibi üç puanı fiziki olarak yıpranmadan ve zorlanmadan kazandı. Bu maç bir kere daha gösterdi ki; tam randımanlı olmasa da Valencia eldeki en iyi santrfor. Mesut Özil bir dünya yıldızı ama ona bugünkü fizik gücü ile Emre Belözoğlu'nun ilk 11'de görev vermesini doğru bulmuyorum.
Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansı tabi ki çok az. İkincilik ise bıçak sırtında. G.Saray'ın Beşiktaş derbisi var ama F.Bahçe'nin de Ankaragücü ve Kayserispor gibi kümede kalma mücadelesi veren iki takımla kritik deplasmanları var.