EURO 2020'de İtalya'nın ardından Galler'e de yenilen Türkiye, gruptan çıkma şansını mucizelere bıraktı. SABAH Spor yazarları Bülent Timurlenk, Erman Toroğlu, Levent Tüzemen, Fatih Doğan ve Ömer Üründül oynanan kötü futbolu eleştirirken, teknik direktör Şenol Güneş'le ilgili de çarpıcı ifadeler kullandılar.İşte son dakika haberinin detayları...
BÜLENT TİMURLENK - 1.40'LIK HAVUZA BALIKLAMA ATLADIK
İtalya 20 maçtır oynadığıyla ne oynayacağını, Çek maçındaki 11 ile de bize karşı hangi kadroyla çıkacağını net ortaya koymuştu. O gün o orta saha ve 11 tercihiyle dersimize çalışmadığımız ortaya çıkmıştı. Hadi İtalya ev sahibiydi, formdaydı, açılış maçıydı…
Galler için bahanemiz yoktu. Bakü'de ev sahibi bizdik. Bale ve arkadaşları da İsviçre maçında artılarını, eksilerini ortaya koymuşlardı. Geçiş oynuyorlar, Bale derine gelip takımı yönetiyor ama oyunun kontrolünü ellerine alamıyorlardı. Yapmamız gereken topa daha fazla sahip olmak, atakları bitirmek ve rakibin kontralarına orta sahada karşılık vermek... Havuz girişlerinde kurallar yazar ya, biz dün elimizde cam bardak, duş almadan 1.40 havuza balıklama atladık ilk 35 dakika...
Top bizde kalmadı, önde baskı yaptıklarından, çıkarken kaptırdıklarımızla ikinci ataklarını yedik ve Bale-Ramsey'in ön gösterimini yaptıklarını pozisyonun esas çekiminde topu ağlarımızda gördük. Okay ve Ozan ortalamalarının çok gerisinde kalırken iki bekin de hücum performansı olmayınca oyun Cengiz ve Kenan'ın ne vereceğine ve Çalhanoğlu'na kaldı. Burak ise ileride tek başına çırpındı.
İkinci yarı top yapsın diye Hakan'ı 8 numaraya çekmek varken ülkenin en iyi pas yapan adamlarından İrfan'ı son 5 dakikaya kadar kulübede oturttuk. Serdar Dursun, Caner Erkin ve Salih Uçan kadroda yoklar. İlki kenardan gelir, ikisi 11 oynardı oysa ki... Yarım sezon öncesine kadar golf oynayan Bale bir planı olan, bir takım olan Galler'in sahadaki patronuydu: Hazar Gölü "Bale"si izledik...
ERMAN TOROĞLU - EDEBİYAT YAPMAKLA OLMUYOR
Haydi ilk maç İtalya'ydı, Şenol Güneş buna ne diyeceksin? 21 takımlı oynanan ligi, 1 hafta evvel bitirdin rakiplerine göre. Maşallah ne kadar iyi hazırlamışsın Milli Takımımızı. Dün adamlar istedikleri gibi oynadılar, yine bir şey yapamadık. Acizdik, ezildik, büzüldük, yenildik.
Dünkü maç berabere bitseydi, Galler namına yazık olurdu. Edebiyatla futbol oynanmıyor. Koşarak oynanıyor, yardımlaşarak oynanıyor, tekmeye kafa sokarak oynanıyor, yürekle oynanıyor. Bizim sahadaki futbolcular Milli Takım futbolcuları gibi değillerdi. Lejyonerler gibilerdi. Eski bir deyimdir hani; parayla asker tutarsınız mücadele ettirirsiniz. Hiçbir şey oynamadık iki maçta da. "Türk Milli Takımı bu mu!" dedik.
Adamlarla kavga etmeye kalktık, onu bile beceremedik, oyunun sonlarına doğru. 15 kişi birden kavgaya girmeye kalktılar. Biz onu bile yapamadık. Bu Milli Takım için önce federasyona bakarım, sonra da teknik direktöre. Ama benim için sürpriz olmadı. Türkiye'deki futbol kalitesinden böyle Milli Takım çıkardı. Zaten Türkiye liginde oynayan futbolcularımız azdı ilk 11'de sahaya sürdüğümüz iki maçta da.
Doldurdular 'bizim çocuklar sizin çocuklar' diye.Benim çocuklarım; tekmeye kafa sokardı. Maç bitince yürüyecek halleri kalmazdı. Onun için bunlar benim çocuklarım değil, sizin çocuklarınız olsun. Hep beraber federasyonla, teknik direktörle mutlu yeni sezonlara...
AHMET ÇAKAR - SKANDAL SAVUNMA
Ülkece rezil olduk. İkinci maç bitti, golümüz yok, puanımız yok hatta biraz abartırsak yakaladığımız net gol pozisyonu bile çok az. Kim ne derse desin, çok sevmemize rağmen bu başarısızlığın, daha doğrusu ortaya konan kötü futbolun baş sorumlusu Şenol Hoca'dır. Çok tuhaf goller yiyoruz.
Defansımızın arkasına atılan uzun toplarda ön liberoların desteği olmadığı için kaçan adamlar kalecimizle karşı karşıya kalıyorlar. İlk yarıya bakıyoruz, adamı kaçırdık, ofsayt taktiği desen onu yapmıyoruz, geriden koşan adamları takip etmesi gereken özellikle Okay, ama o da sahada yok. Galler önce kaçırdı, sonra da birbirine benzer pozisyonlardan birinde Ramsey ile golü buldu. Yavaş çekime bakıyoruz, arkadan elini kolunu sallaya sallaya geliyor, takip eden hiçbir oyuncumuz yok.
Kaleci Uğurcan ile karşı karşıya ve golü yapıyor. Böyle goller yememeliyiz. Ama takım savunması skandal. Hadi dedik İtalya çok iyi bir takım ama Galler'in bizden ne fazlası var? Bir-iki oyuncu dışında hepsi sıradan oyuncular. 2. yarı Galler penaltı kaçırdı, o penaltı gol olsa belki de maç farka gidecekti fakat duygusal milletiz ya hemen başladık toteme, 'Galler penaltıyı kaçırdı, maç buradan döner'. Ama dönmedi!
Burak'ın üstten auta vurduğu pozisyon dışında da anlamlı bir pozisyonumuz yok. Bireysel olarak iyi bir takımız ama sanki toplama takım gibi bir arada oynayamayan, ne hücumda üretebilen ne kompakt oynayabilen kötü bir takıma dönüşüvermişiz. Görünen o ki eve dönüyoruz. İsviçre'yi yeneceğiz de en iyi üçüncü olacağız da... Bu sürprizleri geçmiş yıllardaki turnuvalarda yaptık ama şimdi çok zor.
LEVENT TÜZEMEN - YÜRÜYECEK HALİMİZ YOKTU
Güvendik, inandık, 'Bizim Çocuklar'ın turnuvaya damga vuracağını söyledik. Hatta çeyrek finali garanti gördük. Hollanda ve Norveç zaferlerinde ortaya konan futbolun güzelliği bizleri inandırdı. Genç, yetenekli ve becerili bir kadromuzun olduğunu vurguladık. Ancak; önce İtalya sonra da Galler önünde hayal kırıklığı yaşadık.
Turnuvanın başında futbol ve mücadele olarak "REZİL" olduk. Adam gibi mücadele etmedik, skorlara isyan edecek bir oyuncu grubu göremedik. Teslimiyetçi oynadık, zihinsel olarak bir büyük turnuvaya hazır olamadığımıza tanık olduk. Şenol Güneş'in bile turnuvaya kafaca motive olamadığını gördük. Şenol Hoca'nın kadro yaparken duygusal davranması büyük hataydı ve hangi oyuncunun daha hazır olduğunu tespit etmesi gerekirdi.
Şimdi eksi 5 gol averajıyla İsviçre'yi yenmeyi ve en iyi üçüncü olmayı hayal bile etmeyelim. Biz bu kafayla, bu dağınık motivasyonla asla maç kazanamayız hatta 0 puanla bile dönebiliriz. Galler bizden asla iyi takım değil. Ama disiplinli oynadılar ve bir sistem içinde hareket ettiler. Bale-Ramsey ikilisiyle bizi yendiler.
Hollanda ve Norveç'e karşı bir sistemle oynadık, rakibi karşılayıp hücuma hızlı çıktık. O maçlarda çok koştuk, rakibe ciddi baskı yaptık, temaslı oyunda ayakta kaldık. EURO 2020'de koşamayan, ikili mücadeleleri kazanamayan ve rakibe baskı bile yapamayan bir Milli Takım izledik.
Futbol olarak rezilleri oynadık. Bunun iki nedeni var; 1-Kamp döneminde yükleme mi yapıldı? Yürüyecek halimiz yoktu. 2-Takım oluşumunda Şenol hoca bazı oyuncuların etkisinde mi kaldı? Sonuç; bir turnuvayı daha ıskaladık. Yazık.
FATİH DOĞAN - BİZİM ÇOCUKLAR'A BİR ŞEYLER OLMUŞ
Azerbaycan, Karabağ'ın yeniden özgürlüğüne kavuşmasıyla Türkiye'ye kardeşten öte can yoldaşı olmuş. Bakü sokaklarında 7'den 70'e gördüğümüz Türkiye sevgisi 31 bin seyirciye izin verilen Olimpiyat Stadı'nda karşılaştığımız muhteşem kardeşlik tablosunun izlerini taşıyordu.
Galler karşısında oyuna İtalya maçına göre daha dengeli başladık. Ancak Okay ve Ozan'la orta sahada istediğimiz güçlü oyunu üretemedik. Galler, Moore'un yakın markajda olduğunu görünce ilk yarıda Bale ile uzun ara paslarla oyunun 10 numarası Ramsey'i kaçırmayı denedi. Denemelerin üçüncüsünde Ramsey hatayı affetmedi.
Devre arasına 1-0 yenik girince Güneş, Merih'i oyuna sokup Kaan Ayhan'ı orta sahaya çekti. Ozan ve Okay'ı dışarı alıp Yusuf hamlesi yaptı. İki maçtır bu iki isim niye bu kadar düştü, bu ayrı bir tartışma konusu. Ancak soğukkanlı Galler zaman zaman fırsatlar verse de takım savunmasını hiç bozmadı.
Kaptan Bale 60'ta penaltıyı adeta Zeki'nin ayağına kendini takarak aldı. Ancak adaletsiz karar üstten autla sonuçlandı. Kader anı olabilirdi. Ona da gerekli reaksiyonu veremedik. Umut Meraş'ın yerine Mert Müldür, 74'te Kenan'ın yerine Halil hamleleri de takımı toparlasa da reaksiyon getirmedi. İki maçın özeti şu: Bizim Çocuklar'a bir şeyler olmuş. Hırs, mücadele ve oyun olarak iyiye gideceğimize geriye gitmişiz. Hayallerimiz, milli kâbusa dönüştü. Yazık!
ÖMER ÜRÜNDÜL - NE HÜCUM YAPABİLDİK NE DE DEFANS
İlk yarıda oyunu tek taraflı Galler oynadı. Ne defans yapabildik ne top kullanabildik ne de hücum edebildik... Sonuçta devre sonunda yediğimiz golle soyunma odasına yenik girdik. Şenol Güneş ikinci yarıya iki değişiklikle başladı. İkisi de doğru idi. Bu yarıda biz yüklendik, onlar oyunu geride kabul etti. Ama bu durumda dahi kontrol rakipteydi.
İyi yerleşerek başarılı bir alan savunması uyguluyorlar, bize pozisyon vermiyorlardı. Zaman zaman da etkili çıkışlarla ikinci golü arıyorlardı. Bunlardan birinde de penaltı kazandılar. Maç orada bitecekti ama Gareth Bale auta attı. Bunun morali dahi bizi neticeye çevirecek oyun anlayışını getiremedi. Sadece yüklendik o kadar! Aklımda kalan Burak'ın bir tane karamboldeki önüne düşen topu auta atmasıydı. Uzatmanın son dakikasında ise amatörce bir ikinci gol yiyerek maalesef futbol olarak sefil halimizi ortaya koyduk.
Bu neticeyle Galler gruptan çıkmayı garantilerken biz de işimizi büyük bir futbol mucizesine bıraktık. Gelelim gözlemlerime... Günümüz futbolunun istediği basit oyun modelini kesinlikle uygulayamıyoruz. İkincisi; taktik olarak da gerekenleri yapamıyoruz. Örneğin Ramsey'in özellikleri biliniyor. Orta saha oyuncusunun en büyük artısı zamanlı koşularla, sinsi sinsi depar kulvarlarına sızmak.
İki kere yaptı, atamadı. Buna rağmen üçüncü kere kendisine böyle bir pozisyon verdik. Pes doğrusu! Çok kaliteli futbolcu da olsan fizik olarak hazır değilsen hiçbir şey ifade etmiyor. Cengiz, bizim için çok önemli bir kanat forveti ama 1.5 senedir maç eksiği var. Herkes Cengiz mutlaka oynasın diyordu. İşte gördük; Cengiz oynadı ve durum bu...
İSKENDER GÜNEN - ORTA SAHAMIZ ÇOK YETERSİZDİ
İtalya maçından sonra büyük beklentiler içinde olduğumuz Galler karşılaşmasında da büyük hayal kırıklığı yaşadık. Avrupa Şampiyonası'nda bugüne kadar seyrettiğimiz bütün maçlarda en büyük sorunları olan takım ne yazık ki Milli Takımımız. Önce İtalya ardından da Galler müsabakasında görüldü ki ne savunmada ne de ofansif anlamda gerekli yeterlilikte olamadık.
Bir takımın kalbi orta saha yani orta alanınızda ritim bozukluğu varsa savunma ve hücumda sorunlar yaşanması doğaldır. Bu maçta ilk yarı Okay, Ozan ve Hakan'dan oluşan bir orta saha... Okay ve Ozan top rakipteyken yerleşme anlamında çok yetersizdi. Futbol bir an... Galler'in mutlaka daha önce idmanlarda çalıştığı bir pozisyon vardı. Top sağ kenarda Bale'e geldiği anda savunma gerisine attığı top Ramsey ile buluştu. Birinci pozisyonda golü bulamadılar ancak yine aynı pozisyonda kontrol edilmesi gereken Ramsey'di ama Galler 1-0 öne geçen taraf oldu.
Golden önce ise Galler'in girdiği gol pozisyonlarını da düşünmek gerek. İkinci yarı orta alandaki yetersizliğimizden dolayı oyuncu değişimleri yaşansa da ofansif olarak bir türlü üretkenliğimiz yoktu. Galler, Bale'in kaçırdığı penaltıdan sonra oyunu tamamen kendi alanında kabul etti. Rakipten kazandığı toplarda atak girişimlerinde bulunmaya çalışan taraf oldu.
Ne savunmada ne de hücumda hiçbir üretkenliğimizin olmadığı bir maçtı. Oyunun son dakikalarında Bale'in getirdiği topta Roberts fişi çekti. Sonuç büyük bir hayal kırıklığı. Ama bir başka gerçek var ki; biz yıllardır hep günü konuştuk. İstikrarlı bir yapıya kavuşmamız için çok daha zaman geçirmemiz gerek. Çünkü önce hayal ölür.