Marcao’ya bir psikolog lazım!

LEVENT TÜZEMEN:
Marcao'nun ruh halini bir psikolog incelemelidir. Hatta talibi varsa, Marcao ile yollar ayrılabilir. Olayı cezasız bırakmak takım içi disipline zarar verir!
GÜRCAN BİLGİÇ:
Marcao'nun yaptığı affedilir gibi değil. Sahada insanlar, duygular, öfkeler var. Bence anlık değil, geçmişi olan bir hikâyeye sahip bu kavga
ÖMER ÜRÜNDÜL:
Bir futbolcunun arkadaşına saldırmasının affı olamaz. Eğer kulüp ile ilişkisi kesilmezse Galatasaray yönetimi ve teknik direktör Fatih Terim'in başı ağrır
SORU: Haftanın olayı şüphesiz Marcao'nun Kerem'e saldırması. Bir yabancı oyuncunun, bir yerli futbolcuya, hem de takım arkadaşına yaptığı bu durumla ilgili yorumunuz nedir? Bu eylemin cezası ne olmalı?
ALİ GÜLTİKEN: Ben konuya yabancı-yerli olarak değil, iki takım arkadaşının birbirine karşı olan affedilmez bir davranışı olarak bakıyorum. Bir oyucunun takım arkadaşına karşı bu kadar büyük bir nefret ve daha sonrasında da şiddet noktasına gelmesi açıklanabilir değil. Karşısındaki oyuncu ne yapmış olursa olsun hiçbir davranışın karşılığı bu olamaz. Maçın içinde kavga ayrıldıktan sonra Marcao'nun kendisini ikaz eden başka bir takım arkadaşına olayı anlatırken burnunu işaret ettiğini gördük. Yani kendince şunu söylemeye çalışıyor: 'Bu genç oyuncu, çabuk havalandı. Havaya girdi ve bunun karşılığında da bu şekilde davranıyor'… Ne olursa olsun, baktığı nokta baştan sona yanlış. Futbol takımları kendi yazılı olmayan kuralları içinde birçok şey yaşar. Büyük bir disiplin, itaat ve karşılıklı saygı, bunların en temel olan kurallarıdır. Kendi takım arkadaşına saygı duymayan bir oyuncunun yeteneği ne olursa olsun bu süreçten sonra da hoş görülmesi çok kolay değildir.

PARA CEZASI VERILIR
GÜRCAN BİLGİÇ: İnanılır gibi değil. Sanıyorum Marcao, Kerem'e sola doğru gitmesini söyledi. 'Sus' işaretini görünce de çığırından çıktı. Bu hırsı mı gösterir, yoksa terbiyesizliği mi ya da ikisi birden mi? Yapılan olay affedilir gibi değil. Yabancı-yerli diye ayıramayız. Sahada insanlar, duygular, öfkeler var. Bence anlık değil, geçmişi olan bir hikâyeye sahip bu kavga. Kerem genç diyoruz ama Marcao da çok yaşlı değil. Bu duyguların kontrol edilmesi gerekiyor. Şimdi kulübün değerleri mi yoksa çıkarları mı ön plana çıkacak, bunu göreceğiz. Kadro dışı olayı, takıma zarar verir. Ağır bir para cezası bekliyorum.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Bu olayın hiçbir şekilde hasıraltı edilmesi mümkün değil. Marcao zaten maçlarda da son derece sinirli ve agresif oynayan bir oyuncu. Hakemlerle de rakiplerde de devamlı problem yaşıyor. Bu, Terim'i ilgilendiren bir konu ama Giresun maçındaki olay herkesi aşar. Milyonlarca kişinin gözü önünde bir futbolcunun arkadaşına bu şekilde saldırmasının affı olamaz. Eğer kulüp ile ilişkisi kesilmezse bu durum, hem yönetimin hem Fatih Terim'in başını ağrıtır.

ASLAN GEÇEN SEZONUN GERİSİNDE
SORU: Heyecanla beklediğimiz Süper Lig başladı. İlk hafta maçlarını geride bıraktık. Özellikle 4 Büyük takımın performansını kısa kısa analiz eder misiniz?
GÜRCAN BİLGİÇ: Aslında hepsi kaldığı yerden devam ediyor. Beşiktaş, şampiyonluğu getiren coşkulu ve agresif oyunuyla Çaykur Rizespor'u geçti. Kazanması kadar rakibe neredeyse hiç pozisyon vermemesi de önemliydi. En önemli iki transferi de henüz takıma katılmadı. Galatasaray, büyük hayal kırıklığıydı. Ligin yeni takımına karşı oynamalarına rağmen belirgin bir üstünlük sağlayamadılar. Göndermeyi düşündükleri iki oyuncunun; Feghouli ve Diagne'nin maça asılmasıyla kazandılar. Eksiklerle birlikte geçen sezonun gerisinde olan tek takım onlardı.
F.BAHÇE'DE PROBLEMLER SÜRÜYOR
GÜRCAN BİLGİÇ: Fenerbahçe'de geçen sezonlardaki problemler devam ediyor. Yine zor atıyor, kolay pozisyon veriyorlar. Yeni sistemin kaosu bu sıkıntıların üstüne tuz biber oldu. Kazanmak önemliydi, bunu başardılar. Trabzonspor'da Abdullah Avcı'nın doğru hamleleri, gol kaçırmadan kazanılan bir maç seyrettirdi. Avcı sistemini, oyun şablonunu kurmuştu. Bunu kaliteyle (Hamsik, Gervinho) süsleyerek sonuca giden bir takım oluşturdu.
ALİ GÜLTİKEN: Bunlar, tüm takımların sezona başlarken hayal ettiği başlangıçlar. Herkesin kendini test etme çıtası olarak baktığı nokta burasıdır. Kimisi Beşiktaş gibi şampiyon bir takım olarak 'Bıraktığım yerden devam edebilir miyim?' sorusunun yanıtını bulur; kimisi, F.Bahçe gibi 'Yeni bir hoca ve yeni bir oyun sistemiyle neler yapabilirim?'in cevabına ulaşır; kimisi Trabzonspor gibi iki sezondur inşa ettiği kadronun sınırını ve kalitesini test etme imkânı yakalar; kimisi de G.Saray gibi geçen sezonun üzüntüsünü bir kenara bırakıp yeni sezona güçlü bir başlangıcın yolunu arar. Tüm bunlar sezon başında şampiyonluk hedefindeki takımların lige hazır olduğunu gösteriyor. Her takım belli bir çizgide ve noktada lige başladı ve bundan sonrası için erken motivasyon sağladı.
TALİBİ VARSA SATILMALI
LEVENT TÜZEMEN: Kolay kolay rastlamadığımız bir çirkinliğe tanık olduk. Marcao'nun kendisinden yaş ve cüsse olarak küçük olan takım arkadaşı Kerem'e attığı kafalar ve yaptığı el darbeleri tüm dünya basınında yankı buldu. Ben geçmişte bir milli maçta Podolski'nin takım arkadaşı Ballack'a attığı tokadı hatırlıyorum. Ama böylesine canlı izlenen bir maçta Marcao'nun davranış biçimini şaşkınlıkla izledim. Galatasaray yönetimi ve teknik heyeti, Marcao'ya bir yaptırımda bulunmalıdır. G.Saray, örf ve adetleri açısından bu çirkinliğe seyirci kalamaz. Ancak bunu Melo ve Riera olayıyla karıştırmak yanlış olur. Çünkü Riera, o dönemde Melo'ya ailesini de kapsayan küfürler etmişti. Ama Giresun'daki maçta sadece 'sus' işareti yapan Kerem'e bu kadar öfke gösteren Marcao'ya, 'Bunu neden yaptın?' sorusu sorulmalıdır. Antrenmanlarda yaşanan kavgaları acaba Marcao kafasına yazdı da Kerem'in 'sus' işareti bardağı taşıran bir damla mı oldu? Marcao'nun ruh halini bir psikolog incelemelidir. Hatta talibi varsa, Marcao ile yollar ayrılabilir. Marcao'yu cezasız bırakmak takım içi disipline zarar verir. Bu, başka kavgaları da tetikleyebilir. Yönetim ve Terim, gücünü gösterecek bir yaptırımda bulunmalı.

BEŞİKTAŞ MAKİNE GİBİ
ÖMER ÜRÜNDÜL: Günümüz futbolunun istediği en önemli ilkelerden bir tanesi, oturmuş sistem. İlk hafta maçlarına baktığımız zaman beklediğim gibi, bu düzeni tam randımanlı Beşiktaş'ta gördüm. Makinenin dişlileri aynen işliyor. Yapılan transferler de doğru hamleler. Alex ve Batshuayi'nin de takıma katılmasıyla Sergen Yalçın'ın eli daha da güçlenecek. Fenerbahçe, hâlâ saha içi düzenini kurmuş değil. Pereira üçlü defansa döndü. Kadroda orta sahanın kenarlarındaki oyuncular, bu sistem için uygun değil. Ocak ayından beri gereken santrfor transferi bir türlü yapılamadı. Önemli problemler devam ediyor. Güney Koreli stoper Kim iyi çıkarsa, F.Bahçe'nin en güçlü yanlarından biri; Szalai ve Tisserand'ı da işe katarsak stoperler ve kaleci Altay olur. Galatasaray ise henüz hazır bir görüntü vermedi. Cicaldau'ya da uyum için zaman lazım.
AVCI ÜSTÜNE KOYARAK GİDİYOR
ÖMER ÜRÜNDÜL: Trabzonspor, Abdullah Avcı ile geçen sene oturttuğu sistemi bu sene ofansif aç-ı dan geliştirerek devam ediyor. İyi de transferler yaptılar. Bence en önemli sıkıntı, ofansif anlayıştan sonra top rakibe geçince önde ve orta sahada yeterli pres etkinliği yok.
LEVENT TÜZEMEN: Fenerbahçe, dişli bir Adana Demirspor ile oynadı, rakibine ciddi pozisyonlar verdi, kıran kırana geçen maçı kazanmasını bildi. Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş, güç ve kalite olarak eksik olan takımlara karşı kolay galibiyetler aldı ve zorlanmadı. Fenerbahçe dışındaki büyükler, kazanmalarına rağmen gerçek güçlerini test edebilecek rakiplerle oynamadılar.