Beşiktaş-Gaziantep FK maçı yazar yorumları... SABAH Spor yazarları Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Ali Gültiken, Fatih Doğan ve Ömer Üründül, Siyah-Beyazlılar'ın ortaya koyduğu futbol ve teknik direktör Sergen Yalçın'ın değişiklik tercihleriyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundular. İşte son dakika haberinin detayları...
ERMAN TOROĞLU - HAKEM KARARSIZDI!
Erol Bulut takımını fizik olarak iyi hazırlamış... 90 dakika boyunca oyuncular iyi mücadele ettiler, ayakta kaldılar. Taktik olarak da özellikle ilk yarı Gaziantep başarılıydı. En iyi oyuncularının sakatlanıp çıkması onların aleyhine oldu. Şimdi diyebilirsiniz, "Gaziantep için iyi diyorsun ama pozisyonu var mı?" Evet yok, ama rakibi Beşiktaş sizi öyle pozisyona sokmaz.
İkinci yarı Sergen haliyle oyuncu değişiklikleri yaptı. 15-20 dakika siyah-beyazlılar hareketli oynadılar. Ama Gaziantep'in arkadaki beşlinin içine giremediler. İkinci yarı yine Gaziantep iyi kapandı ve maçın en iyi iki pozisyonunu da son dakikalarda Gaziantep yakaladı. Tahmin ediyorum Erol Bulat'la Gaziantep bu sezon iyi işler yapacak. Çünkü Erol, prensipli çalışan bir teknik adam, kısa vadeli düşünmüyor. Gaziantep de kurumsal yapıda. Bence bu ikisi birbirini iyi buldular.
Siyah-beyazlılar, iyi oynamadıkları maçtan bence bir puan çıkardı. Çünkü maçın en iyi iki pozisyonunu yukarda da yazdığım gibi Antep kazandı. Hele biri inanılır gibi değildi. Dışarı atmak daha zordu. Hakem maalesef zaman zaman kararsızdı. Mesela kendisi bir el pozisyonunu veriyor Beşiktaş lehine sonra yardımcıdan ikaz geliyor değiştiriyor. O zaman ben şunu derim, ilk pozisyonu demek ki görmedin, görmediğine düdük çaldın sonra değiştirdin.
O zaman birinciyi verme yani görmediğini. Maalesef Türkiye'de biz bunlara alıştık. N'Sakala hiçbir darbe almadan bir anda yere düştü. Yerde çırpınması biz televizyon başında seyredenleri bile tedirgin etti. Üzdü... İnşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur. Maalesef futbolculara büyük paralar veriyoruz ama zeminler kötü. Dünkü zemin de öyleydi. Gaziantepli sakatlanıp çıkan futbolcunun sakatlık sebebi bence zemindi. Bakalım bunlara ne zaman el atacaklar ve düzelecek. Futbol düzgün sahada oynanır.
AHMET ÇAKAR - PENALTISI VERİLMEDİ
Önce geceye damgasını vuran olaydan bahsedelim. N'Sakala birden yığılıverdi... Pek tabii ki aklımıza kötü şeyler ve en son Avrupa Şampiyonası'nda Danimarkalı Eriksen'in yaşadıkları geldi. Maça baktığımızda ise şaşırtan taraf Beşiktaş... Geçen haftaki Beşiktaş'ın yerinde yeller esiyor, aynı şekilde geçen haftadan çok farklı mücadele eden bir Gaziantep izledik.
Antep çok iyi kapandı. Kaptığı toplarla da süratle kontratağa çıkabildi. Peki Beşiktaş ne yaptı? İlk yarıda koskoca bir hiç. Ne şut attılar, ne kenarlara inip orta yaptılar ne de forvet arkasından adam eksiltip araya oynayabildiler. Zaten böyle araya oynayabilecek pek fazla da oyuncusu yoktu Beşiktaş'ın. Süper Lig'de geçen haftanın iyi oyuncusu N'Koudou ilk yarıda sahada olmadığı için ikinci yarıda oyuna Larin girdi. Aslında Larin hareketlilik getirdi. Sürekli hareket halinde defansın dengesini bozdu.
Sergen Yalçın baktı böyle de olmuyor, kenarda bulunan çok ama çok önemli silahları sahaya sürdü. Batshuayi, Alex Teixeira ve Gökhan Töre bir anda sahaya giriverdiler. Aslında bu tür değişiklikler iyiymiş gibi görünsede bazen tüm takımın dengesini bozabilir. Sonuçta Beşiktaş, iyi oynamadığı hem de hiç iyi oynamadığı, pozisyon bulamadığı bir maçı kazanamadı.
Gelelim Ümit Öztürk'e.... Bence ilk yarıda Kenan Karaman'a yapılan bir penaltı var. Kenan'ın arkası dönük, Antepli oyuncu atlıyor, Kenan topa vuruyor ama Antepli oyuncu da Kenan'ın ayağına arkadan vuruyor. Penaltı olmalıydı, VAR bile devreye girmedi.
Yine ilk yarıda çok amatörce bir hata ile elektriğin yükselmesine neden oldu. Faulü önce Beşiktaş lehine verdi. Herkes yerini aldı ama birden muhtemelen yardımcılarının uyarısıyla kararını değiştirdi. Hiç gereği yoktu. İlk anda doğru kararı ver, aradan 30 saniye geçmiş karar değiştirince maç anlık olarak gerildi.
ALİ GÜLTİKEN - JÖN OLMAYINCA
Filmlerde her şey esas oğlan üzerinden yürür... Jön önemlidir. Afişteki en güzel yeri o alır... Gişede hasılatı da onun ismi ve performansı getirir. Futbolda ise esas oğlan ve jön santrfordur. Yani golcülerdir... Beşiktaş, Gaziantep maçının ilk 11 başlangıcında santrfor tercihlerini kulübeden yana kullandı. Ve elbette Beşiktaş'ın oturmuş bir takım olması, ligin ilk maçındaki etkili performans bu tercihlerde etken olabilir.
Larin'in yaz dönemini milli maçlarda geçirmesi 'yorgunluk' düşüncesini de beraberinde getirmiş olabilir ama ne olursa olsun bu karakterdeki oyuncuların eksikliği, özellikle de deplasmanlarda çok daha ön plana çıkıyor. Maçın tamamına yakın bölümünde Beşiktaş'ın çok açık ve net gol pozisyonlarını yaratamamasının nedenini buralarda arayabiliriz. Gaziantepspor etkili bir kontratak takımı. Oyun alışkanlıkları bu şekilde.
Bu maçta da bunu uygulamaya çalıştılar ama Beşiktaş uzatma dakikalarına kadar rakibine hiç pozisyon vermedi. Fakat karşılığında kendi yapmak istediklerini de gerçekleştiremedi. Maç mücadelesi yüksek ama aradığımız pozisyon reknkliliği açısından kısır geçti. Tabii kulübeden gelen Teixeira ve Batshuayi'nin isimleri herkesi heyecanlandırır. Bundan sonra heyecanlandıracaktır da...
Çok yetenekli oyuncular. Takımda sürekliliği yakaladıklarında oyun çok daha farklı ve etkili hale gelecek. Bundan hiç şüphemiz yok. Bu maç bir kez daha her takım için santrforun ne kadar önemli olduğunu ortaya koyması açısından önemliydi. Ama çok daha önemli olan şey insan sağlığı. Hepsi bir yana yaşam bir yana. N'Sakala'nın maç içinde yaşadıkları doğal olarak karşılaşmanın önüne geçti. Sağlıklı olması 3 puandan daha önemli.
FATİH DOĞAN - GAZİANTEP'İN KİLİDİNİ AÇAMADILAR
N'Sakala 73. dakikada yerde yığılıp kalınca kenardan koşan Necip Uysal ve sağlık ekibi kaçan dilini çıkarıp ambulansa bildirilince akıllara ister istemez EURO 2020'deki Eriksen vakası geldi. Biz izlerken elimiz ayağımız çekildi, sahada arkadaşlarını o iki-üç dakikada neler hissettiğini sanırım tarif edilemez. Şükür ki gelen haberler bilincinin açık, nefes alımının stabil olduğuydu. Hem sahada oyuncular hem bizler maça döndük. Ancak bu sıcak atmosferde mücadele etmenin ne kadar zor ve aralarda verilen su molalarının ne kadar yerinde olduğunu hatırlattı bize.
Maça dönersek; Beşiktaş, Gaziantep deplasmanında geçen sezon kendisini şampiyonluğa taşıyan güçlü hücum felsefesiyle sahadaydı. Özellike 45 dakikada oyunu rakip sahada oynamak adına Rosier ve N'Sakala'yı orta sahaya yakın oynatıp geriyi 2'li, ihtiyaç olduğunda araya Souza'ya sokarak 3'lü de oynattığı anlar oldu. G.Antep topla oyun kurarken Siyah-beyazlı takım bazen 5'li hatta 6 kişiyle önde basarak rakibi bozma ve üstünlüğünü kabul ettirmeye çalıştı. Başarılı olup ev sahibinin kontra ataklara sığınmak zorunda bıraktı. Ancak rakibi açma konusunda zorlandı.
Ne N'Koudou, Ghezzal ne Atiba ne de Salih iyi kapanan G.Antep savunma hattını aşamadı. Çok çalışan Kenan'ın yeteri kadar nitelikli pas alamadığı için skor da üretilemedi. Sergen Yalçın içeri girmesi için sık sık uyardığı Ghezzal'dan sonuç alamayınca ikinci yarıya Larin'i alarak başladı. Kanadalı sola ve oyuna hareketlilik getirse de beklenen gol gelmedi.
Erol Bulut'tan Merkel'in yerine Faruk hamlesi gelirken Sergen Yalçın kulübe şovu yaparcasına 67'de aynı anda Ghezzal-Gökhan, Atiba Texaiera, Kenan-Batshuayi değişiklikleri yaptı. Ancak bu hamlede kademeyi bozmayan savunma anında 5 hatta 6 kişi kapanan G.Antep kilidini açmaya yetmedi. Hatta Erol Bulut'un planı işledi, takımı aradığı kontra ve gol fırsatlarını da bulmasına rağmen değerlendiremedi. 90+'da Jeferson ve son dakikada Furkan golü atsa Beşiktaş 1 puanı da alamayabilirdi.
ÖMER ÜRÜNDÜL - YALÇIN'IN HATASI
Gaziantep presli, tempolu ve disiplinli bir anlayışla maça başladı. Geride iyi kapanıyorlar, orta sahada etkili pres yapıyorlar ve her kazandıkları topta da rakip kaleyi tehdit eden ataklar geliştiriyorlardı. Beşiktaş ise uzun süre maç öncesi düşündüğü planların hiç birini sahaya yansıtamadı. Ancak 30. dakikada ev sahibinin sürekli rakip defansı hırpalayan sprinter santrforu Dicko sakatlanıp çıkınca Beşiktaş rahatladı, oyunu kontrol altına aldı. İkinci devreye Sergen Yalçın, NKoudou'nun yerine Larin'i alarak başladı. Kanadalı oyuncu da ilk 10 dakikada ciddi şekilde Gaziantep defansını zorladı. Ama sonuca gidemedi. Bütün bunlara rağmen bana göre ilk yarının en çalışkan isimlerinden biri olan Nkoudou çıkmamalıydı.
Beşiktaş baskıyı arttırırken, rakip de iyi direniyordu. Bu arada sahneye Sergen Yalçın çıktı. Hazır olmayan, arkadaşlarını tanımayan iki yeni transferi, Teixeria ve Batshuayi, birden sahaya sürdü. Ve de bir anda saha içi dengeleri tersyüz oldu. Artık oyunu domine eden Gaziantep idi. Bir tanesi yüzde yüzlük pozisyonda Jefferson altı pastan bomboş durumda topu auta attı. Diğerinde de kaleci Ersin'in başarılı kurtarışı vardı. Sonuçta puanlar paylaşıldı. Maçta talihsiz bir an yaşandı. Sahanın en iyisi N'Sakala ani bir rahatsızlık geçirdi. Bu da iki takımın oyuncularını ve teknik heyetleri strese soktu. Neyse ki N'Sakala hakkında aldığımız bilgiler olumsuz değil. Beşiktaş'ta en büyük hayal kırıklıklarından biri de Ghezzal ve Kenan'ın hiçbir varlık gösteremeyişleri idi. Gaziantep ilerisi için ümit veren bir futbol sergiledi. İyi futbolcuları da var.Dün gecenin iyisi Djilobodji idi...