Fırtına 2022’ye çift haneli farkla girer

BÜLENT TİMURLENK
Ligde 'ara kapanır' diyenlerin bu fikri akıllarından değil, gönüllerinden geçendir. Mevcut fikstürle Trabzonspor'un yeni yıla çift haneli puan farkıyla girmesi yüksek ihtimal
ÖMER ÜRÜNDÜL
Erken olacak belki ama Trabzonspor şampiyonluğa çok yakın. Takımın genel görüntüsü uyumlu, saha içi düzeni oturmuş ve arka arkaya da istediği sonuçları alabiliyor
GÜRCAN BİLGİÇ
Bordo-mavili ekibi zirvede tutan oyun istikrarı. Üç Büyükler kendi içlerindeki kaostan çıkamadılar. Çözüm üretemediler ve üstlerindeki baskıyı kaldıramadılar
SORU: Lider Trabzonspor yoluna hiç takılmadan devam ediyor. Bu hafta İstanbul'un 3 büyükleri arasında sadece F.Bahçe kazandı ve biraz zirveye yaklaştı. Yarış artık F.Bahçe ile Trabzonspor arasında mı geçer?

BÜLENT TİMURLENK: Şampiyonluğun olmazsa olmazı iyi bir kaleci ve sezonun başaktörü olacak olan adamdır. Avcı'nın elinde Uğurcan ve Nwakaeme var. Ancak ortada 69 puan varken ve ocak ayında da Afrika Kupası varken, şampiyonluk ilanına gerek yok. İstanbul takımlarının ne oyun ne de tabela istikrarı var. Bu yüzden 'fark kapanır' diyenlerin bu fikri akıllarından değil, gönüllerinden geçendir. F.Bahçe, evinde maç kaybetmemiş Gaziantep'e konuk olacak, ardından derbi... Haftalardır kazanamayan Beşiktaş, Kayseri'yle oynarken, G.Saray'ın önünde Sivas, Adana Demir deplasmanları ve içeride Başakşehir maçı var. Bu fikstürle 2022'ye Trabzonspor'un çift haneli puan farkıyla girmesi yüksek ihtimal.
ALİ GÜLTİKEN: Beşiktaş bundan sonra şampiyonluğu yakalarsa, Türk futbol tarihinin en büyük mucizesini gerçekleştirmiş olur. G.Saray'ın oyun gücü var ama skor üretecek kaliteyi bir türlü bulamıyor. F.Bahçe açısından da durum kolay değil. Trabzonspor'un muazzam bir istikrarı var. Kayıpsız yürüyor. F.Bahçe bir şekilde yarışın içine girme adına iki ileri-bir geri devam ettiği için bu potaya da kolay kolay giremiyor. O yüzden Trabzonspor'un şansı çok fazla.
GÜRCAN BİLGİÇ: Trabzon'u zirvede tutan oyun ve skor istikrarı. Üç Büyükler kendi içlerindeki kaostan çıkamadılar. Çözüm üretemediler, baskıyı kaldıramadılar. Rekabet içinde bir yarış görebilmemiz için Trabzonspor'un puan kaybetmesi gerekiyor. Klasik bir deyim vardır; "Kötü oynarken bile kazanacaksın." Zirveye böyle yerleşen bir Trabzonspor'u diğerleri ancak takip eder.
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe'nin Trabzonspor ile arasında 12 puan fark var. Ancak G.Saray, Beşiktaş ve Başakşehir ile büyük puan farkları yok. Trabzonspor'un takım oyununu, motivasyonunu düşünürsek ligin en iyi oyununu oynuyorlar. G.Saray ile Beşiktaş da Avrupa sonrasında eğer üst üste maç kazanma alışkanlığını yakalarlarsa yarışa katılmaya çaba sarf edecektir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Erken olacak belki ama bana göre Trabzonspor şampiyonluğa çok yakın. Trabzonspor uyumlu, saha içi düzeni oturmuş ve istediği sonuçları alabiliyor. İstanbul'un Üç Büyükleri'nde ise büyük bir kırılma var. Beşiktaş ile G.Saray şampiyonluğa havlu attı. F.Bahçe'nin de ümitli olması için devre sonuna kadar puan kaybetmemesi lazım. Bu da kolay değil!
SERDAR, PEREİRA'YI İPOTEK ALTINA ALDI!
SORU: Fenerbahçe'de Serdar Dursun 28 dakikada hat-trick yaptı.. İlk 11'de sürekli oynasa, Serdar Fenerbahçe'nin bir numaralı golcüsü olur mu?
GÜRCAN BİLGİÇ: Pereira hiçbir Fenerbahçeli oyuncu için bize bir fikir vermedi çünkü ilk 11'i hiç olmadı. Dolayısı ile defans ve kaleci haricinde sürekli oynayan bir futbolcu yok. Üç maç üst üste oynasa bir tanesi, toplam performans üzerinden bir fikriniz olur. Serdar'ın performansı önemli. Göztepe maçında attığı golden sonra da 11 başlamalıydı. Ama F.Bahçe'nin birinci santrforu Valencia'dır.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Sezon başında hakkında eleştiriler vardı; "F.Bahçe'nin santrforu bu mu olacak?" diye... Ben de şöyle bir görüş paylaşmıştım: "Bundesliga 2'de de olsa gol kralı olmak kolay bir iş değil." Serdar Dursun, üstünde devam edilirse Fenerbahçe'nin birinci santrforu olur.
LEVENT TÜZEMEN: Serdar, attığı 3 golle Pereira'yı ipotek altına aldı. Portekizli hoca, artık santrfor arayışlarını bir kenara bırakıp kendi aldırdığı Berisha'ya torpil geçmemeli ve tam bir golcü olduğunu ispatlayan Serdar Dursun'a 11'de yer vermeli. Almanya eğitimini almış Serdar, attığı gollerdeki vuruşlardan çok, nasıl pozisyon alınacağını gösterdi. Mesut'un da ilk tercihinin santrforda Serdar olduğunu düşünüyorum.
ALİ GÜLTİKEN: Serdar, F.Bahçe'nin istediği tipte bir merkez santrfor. Sürekli oynarsa başarılı olacağına inanıyorum. Ama F.Bahçe'nin sorunu yalnızca santrfor değil. Takım istikrarında problem var. Her hafta kanat oyuncuları, orta alan oyuncuları, forvet oyuncuları değişiyor. F.Bahçe bu dediğimiz alanlarda istikrarı yakalayabilse Serdar çok daha faydalı olabilir.
BÜLENT TİMURLENK: Serdar Dursun, büyük kariyerli ve çok hızlı bir santrfor değil. Ancak ayağı yere sağlam basan ve altıpas içi ve çevresinde iyi pozisyon alan, golü koklayan bir santrfor. Pas oyununa daha yatkın olan Berisha. Ama elbette bir de sakatlıktan dönecek olan Valencia gerçeği var. F.Bahçe'nin santrforu, Mesut Özil, Rossi, İrfan Can, Ferdi gibi isimler doğru servisleri yapacak oyunu oynadıklarında önceki günkü performansı ortaya koyarlar. Fazlasını da beklememek lazım.
AVRUPALI ASLAN LAZİO'YU DEVİRİR
SORU: G.Saray'ın Lazio karşısında şansını nasıl görüyorsunuz? Ligi kenara bırakan Aslan, Avrupa'da nereye kadar gider?
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray'ın ligi ıskaladığını düşünmüyorum. Avrupa ile lig arasındaki en büyük fark oyun anlayışı. Terim, Avrupa'da yenilmezliği getiren sistemi nedense Türkiye'de uygulamamakta direniyor. Eğer Avrupa'da başarılı olan sistem Türkiye'de de sahne alsaydı, G.Saray bu kadar çok puan kaybetmezdi. G.Saray, Lazio'ya karşı gruptan çıkmış olarak oynayacak. İtalyan takımlarıyla deplasmanda oynamak kolay değil. Ancak Marsilya ve Lokomotiv deplasmanlarında sergilenen kompakt futbol anlayışı puan ve puanlar getirdi. Bu oyuna alışkın oyuncuların Lazio'ya da aynı direnci göstereceğini düşünüyorum.
GÜRCAN BİLGİÇ: Fatih hoca, grup birinciliğinin öneminin altını çizerken, Şampiyonlar Ligi'nden gelen rakiplerle karşılaşmayacaklarını belirtti. Şu anda istediklerini elde ettiler. İyi bir kontratak takımı oldular. Avrupa kulvarındaki rakipler kaleye otobüs çekmiyor. Bu nedenle tarzlarına en uygun ortamı da buluyorlar. Yine de kura şansı, futbolun çok önünde bu etapta.
BÜLENT TİMURLENK: Altıncı maça namağlup gelip Şampiyonlar Ligi'nden geleceklerle play-off oynamak zorunda kalmak kadar büyük bir kâbus yok G.Saray için. Marsilya ve Moskova deplasmanlarında gol yemeyen Terim'in takımı, karşısında risk alacak ama aynı zamanda son dönemde Serie A'da savunması dağılmış, Napoli'den 4, Udinese'den 4 ve Sampdoria'dan 1 gol yemiş Lazio'yu bulacak. Roma'da oynamak zordur. Marsilya'da da zordu. Cicaldau'nun eksikliği önemli. Gözler elbette yine Kerem'de, stoper ikilisi ve eski takımına karşı oynayacak olan Muslera'da olacak.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray'ı Lazio ile zor bir maç bekliyor. Takımın ligdeki durumu çok umut verici değil. Ama Avrupa kulvarı başka bir olay. Tahmin ediyorum üst düzey bir motivasyon ile oynayacaklar. Grup birincisi olmak çok önemli. Çünkü ikinciler playoff'ta Şampiyonlar Ligi'nden gelen çok güçlü takımlarla eşleşecek.
FLORYA MOHAMED'E SICAK DEĞİL
SORU: Mostafa Mohamed'in bonservisini hâlâ almamak, oyuncu için sorun teşkil ediyor mu?
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray scout ekibi, benzer maliyette ve yaşta başka santrfor ismini Terim'e iletmişse Mohamed'den vazgeçebilirler. Zamalek tarafında hesap kitap işi çok karışık. '15-20 milyon istiyoruz' diyen bir yönetimleri var. 4 milyon dolar ve uygun ücretiyle Mostafa, G.Saray'da kalmalı diyorum ama edindiğim izlenim Florya'nın başka bir isme yöneleceği yönünde.

LEVENT TÜZEMEN: Mohamed, özel yaşamından dolayı mı bilemiyorum ama geldiği dönemdeki futbolunun çok uzağında oynuyor. Çalım atma becerisi yok, ikili mücadeleye fazla katılmıyor. Sadece sürati var. Ayrıca kafa toplarında etkili olmasına rağmen yerden çok başarılı değil. Ben yönetimin, eğer satış konusunda bir Fransız kulübüyle anlaşmaya varmadıysa, Mohamed'in bonservisini alacağını düşünmüyorum.
ALİ GÜLTİKEN: Bu konunun uzaması hem onu hem G.Saray'ı sıkıntıya sokuyor. G.Saray'ın hâlâ etkili bir santrfora ihtiyacı var. Mostafa Mohamed'den de istediği gibi faydalanamıyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Mohamed'in olayı şöyle; geldiği zaman çok müthiş bir santrfor transfer edildi diye düşündüm. Ancak tahmin ettiğim gibi geçen süreçte kendine iyi bakmadığından fizik açıdan ciddi bir düşüşe girdi. Fatih Terim disiplinine rağmen hâlâ eski gücünden çok uzak. Bence Galatasaray yönetimi de bunu düşünüyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Hiçbir oyuncu belirsizlikten hoşlanmaz. O yüzden uzun süreli kontratlarda rakam düşük de olsa imza atarlar. Mostafa'yı almak istediklerini açıkladılar. Bu samimiyet oyuncu için pozitif bir hava yaratır. Ancak kendisinin de saha performansıyla bunu hak ettiğini herkese göstermesi gerekiyor. Şu ana kadar oynadığı futbolla 'iyi oyuncu'dan öteye gidemedi. Santrfor rekabetinde öne geçemedi. Galatasaray bu transferden vazgeçerse, 'neden?' demem.
SERGEN YALÇIN BUGÜN OLSA ELİNDEKİ 3 YABANCIYI İSTEMEZDİ
SORU: Beşiktaş, Dortmund ile oynuyor. Sıfır puanı var. Grubu sıfırla kapatırsa bu tarihi olay için yorumunuz ne olur?
ALİ GÜLTİKEN: İstanbul'daki ilk Dortmund maçında kaybetse bile oyun olarak keyif veren bir takımdan bugün bambaşka bir noktaya geldi. Her şeye rağmen son maçta elde edilebilecek olan için tekrar bir motivasyon yakalanacağını düşünüyorum.

BÜLENT TİMURLENK: Beşiktaş'ın gruptan çıkması zordu ama 5 mağlubiyet biraz 'fazla' oldu. Çok daha fazlası ligde olduğu için bu akşam çıkacakları formalite maçında as oyuncular yerine Şampiyonlar Ligi müziğini seremonide dinleyecek gençleri tercih ederler diye düşünüyorum. Dortmund-Beşiktaş maçını izlemek bizim için mecburiyet. Ama kaç Beşiktaşlı bu akşam Milan-Liverpool maçını tercih edecek, işte bunu sormak işin acı tarafı.
LEVENT TÜZEMEN: Şampiyonlar Ligi için maliyetli bir kadro kurulmasına rağmen hiç puan alınmaması Beşiktaş'a yakışmadı. Pjanic, Batshuayi, Alex büyük isim olarak geldiler ama Beşiktaş'ta oynamayı lütfen kabul etmişler. Beşiktaş'a aidiyet duygusu göstererek oynamadılar. Bugün Sergen Yalçın'a sorsaydın, bu üç yabancıyı da takıma almazdı. Genç yıldız Can Bozdoğan'ın hırsı, tüccar zihniyetli yabancılarda yok.