SORU: Beşiktaş'ta taraftarlar Valerien İsmael'i istemedi, yönetim de desteğini çekip yolları ayırdı. Kartal nasıl bir hoca tercihi yapmalı?
FATİH DOĞAN: Beşiktaş'ta İsmael dönemi bitti, sadece resmileşmesi bekleniyor. Beşiktaş doğru bir hoca tercihiyle yeniden şampiyonluk yarışına ortak olabilir. Temel nokta şu; zaman kaybına yol açmayacak, Beşiktaş'ı içselleştirmiş, Türkiye'nin gerçeklerini bilen hocalarla hızlı sinerji sağlanabilir.
Elde çok alternatif yok. Lucescu, Şenol Güneş ve Rıza Çalımbay üçlüsü masanın üzerine konulabilir.
Sergen Yalçın ve Samet Aybaba isimleri eklenebilir, ama olacağına ihtimal vermiyorum.
LEVENT TÜZEMEN: Hatayspor sonrası İsmael'in, oyunculara yaptığı yorum bence Beşiktaş ile kopma noktasına geldiğinin ruh haliydi.
Fransız teknik adamın yerine yabancı bir hoca getirmek büyük risk olur. Camiayı tanıyan, taraftarı kucaklayacak yerli bir teknik adam Beşiktaş'ı yönetmeli. Bu noktada Şenol Güneş en doğru isim.
Güneş, tecrübesiyle takımı ayağa kaldırır.
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş'ın kadro kalitesi hâlâ iddiasını sürdürecek güçte. En doğru seçenek Türkiye'yi tanıyan, takıma aşina, taraftarın ne istediğini bilen bir isim .
Ama Beşiktaş'ın gündeminde hep 'denenmişler' var. Başarısız olup gittikleri unutuluyor. Şenol hoca TFF'ye gidiyor, Sergen Yalçın bu yönetimle anlaşamayıp ayrıldı. Böyle geri dönüşler genelde doğru sonuç vermez .
Yabancı olarak Lucescu doğru bir kısa yoldur. Geçen sene F.Bahçe'yi ayağa kaldıran İsmail Kartal ya da tecrübeli bir isim olarak Samet Aybaba da düşünülebilir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: İsmael'den geçen sene geldiği zaman umutluydum.
Maçı yaşayan ve futbolculara iyi kondisyon veren bir teknik direktördü. Ama bu sene gerçekten Beşiktaş'ta beklenenin aksine kötü bir performans var. Tabii sakatlıklar ve bazı şanssızlıklar da oldu. Örneğin; son Hatay karşılaşması, kaybedilecek bir maç görüntüsünde değildi. Ama bu tabloda taraftar da desteğini çektiği zaman tabii ki İsmael'in işi iyice zorlaşmıştı. Başkan Çebi'nin, derbiyi bekleyeceğini düşünüyordum ama erken bir ayrılık kararı oldu.
BÜLENT TİMURLENK: Bir teknik direktörün kredisi, işler kötü gittiğinde geride bıraktığı yıllarda kazandığı başarılar kadardır. Jesus, platinum kredi kartıysa, kazandığı şampiyonluk ve eski futbolcusu olması nedeniyle Okan Buruk gold kart, İsmael ise bu kar-i yeriyle limiti düşük bir kredi kartı. Maç kazandığınız sürece o kartın borcunu öder, yokuş aşağı yuvarlandığınızda ise bir bakmışsınız taraftarınız adınızın karşısına
"Yetersiz bakiye" yazmış. Beşiktaş tribünlerinin Alanya beraberliği, Başakşehir mağlubiyeti, derbideki futbolla kredisini yiyen Fransız teknik adam, Hatay mağlubiyeti sonrası "Git" mesajı da tam da bu yüzden.
Sergen Yalçın'ın bu dönemde Beşiktaş'a döneceğine inanmıyorum. Bütün yollar Şenol Güneş'e çıkacak gibi görünüyor.
OPERASYON HEM G.SARAY HEM DE BÜYÜKEKŞİ'YE!
SORU: G.Saray ile TFF arasında fırtınalar kopuyor. Bu işin sonu nereye varır? Sarıkırmızılılar kendilerine operasyon yapıldığını iddia ediyor. Sizce doğru mu?
LEVENT TÜZEMEN: G.Saray ne
kadar açıklama yaparsa yapsın bataklık
kurutulmadığı sürece sonuç alamaz.
Hakemlerin rezalet yönetiminden
TFF de rahatsız. Benim görüşüm şu;
TFF'nin haziranda yapılacak seçimlerinde
aday olmaya hazırlananlar, Büyükekşi
yönetimini yıpratmaya çalışıyor. Hakemler
de kasten TFF yönetimine itibar suikastı
yapıyor.
FIFA kokartlı bir hakem Ali Palabıyık, Boey'i attığı pozisyonun kırmızı kart olmayacağını bilmiyor mu? Gözü öyle bir kararmış ki VAR'dan yapılan uyarıya bile ret
ce vabı veriyor. Hakem hata yaparsa kim yıpranır? Tabii k i
TFF... Kim çıldırır? Hata yapılan kulüp.
Büyükekşi, Palabıyık'a bunun hesabını sormalı.
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray'ın
maçlarında hiç VAR'a gidilmemesi, 4
maçın skoruna etki edecek hakem
hatalarının olduğu doğrudur ama karşınızda
bir düşman varsa adını açık etmeli
ve değişimi böyle istemelisiniz.
Aksi takdirde söylemler Cervantes'in Don Kişot'unu hatırlatır. Tüm yanlış
düdüklerin ardında Okan Buruk ve takımının
da geride kalan 10 maçtaki defolarını
ve söküklerini unutursanız sisteminiz hata
vermeye, yırtığınız da büyümeye devam eder.
GÜRCAN BİLGİÇ: Yönetimlerin kendi
başarısızlıklarını örtmek için hakemler üstünden
algı yapmasına alıştık. Kararlardan şikâyetçi de olab-i
lirler ama G.Saray ilk defa mı 10 kişi kaldı? Maçta 76'ya 24
topu rakibe vermek ne demek? Ne olursa olsun, 2-0 galipsin
ve 50 bin taraftarının önündesin.
Bu kadar sinmenin açıklaması sadece hatalı kırmızı kart olabilir mi? İşi batırdılar ve şimdi kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bu hakemlerle üç şampiyonluk ve kupa kazanmış bir
takım, aynı hakemlerden böyle şikâyetçi olamaz.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Kim bir hakem hatasıyla
puan kaybederse veryansın ediyor.
Ama bu tip şeylerin fayda getireceğini düşünmüyorum. Örneğin ben
Okan Buruk ve Galatasaraylı futbolcuları son derece stresli
buldum. En canlı örnek de yeni forma şansı bulanlardan
Rashica ile Kazımcan'ın bile hakemle uğraşmalarıydı.
FATİH DOĞAN: G.Saray'ın erkenden
fırtına koparmasının
nedeni
Fenerbahçe'ye
"Bu yarışta yalnız değilsin, ben oyundayım" mesajı vermek. Kayseri
ve Alanya maçlarında
VAR'ın müdahale etmediği
pozisyonlarda haklı olduğu noktalar var. Geçen hafta
VAR odasına girdim ve MHK, VAR protokolüne dayandırarak,
'Orta hakem yanlış karar da verse net görüş açısındaysa
müdahale etme' diyor.
Ali Palabıyık, hata yapmıştır ama 'G.Saray maçına operasyon için gönderildi' iddiası boş. Çünkü Ç.Rizespor-G.Saray maçındaki kötü
performansına girmiyorum, sezon başında Trabzonspor-G.
Saray maçını Palabıyık iyi yönetti. 41 yaşındaki hakem, olsa
olsa adaletli maç yönetsin, kaza olmasın diye gönderilmiştir.
JESUS BAHANELERİ ÇÜRÜTTÜ!
SORU: Jesus, F.Bahçe'yi zirveye taşıdı. Bu tablo şampiyonluğun habercisi mi? Tünelin ucunda ne var?
GÜRCAN BİLGİÇ:
Jesus sadece F.Bahçe'yi değil, Türkiye'deki futbol anlayışını da farklı bir çıtaya taşıyor. F.Bahçe'yi bir makine yaptı. Girenin-çıkanın fark etmediği, net bir performans takımı var karşımızda. 'Üç günde bir maç takımı yıpratıyor' mazeretini de bitirdi.
Geldi, gördü ve yaptı. Sahada Fenerbahçe taraftarının özlemle beklediği bir takım oyunu var. İsteyen, tempoyu zorlayan ve gol arayan. Rakipleri sorunlarını çözemiyor ve ocak ayını bekliyorlar. Lig ocakta yeniden başlar. O zaman tünelin ucuna bakalım.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Jesus, güven ortamı oluşturdu. Ancak net konuşmak için vakit erken. Avrupa kupası da aynı şekilde. Zaten bizde kazanan teknik direktörler başarılı sayılıyor. Çünkü her şeyden önce neticeler önemli.
Ama Jesus'un önemli artıları var. Takımda disiplini sağladı ve
'sahanın patronu benim' diyor. Başkan ve taraftar ona güveniyor. Şu anda her yönüyle gidişat iyi. Ama unutmamalı; birçok kritik maçta son dakikalarda puanlar geldi.
BÜLENT TİMURLENK: "Zico'dan beri Süper Lig'de yabancı teknik adamlar şampiyon olamıyor" gerçeği, 'Jorge Jesus'tan önce onun ayarında hangi hocayı getirdiniz?' sorusuyla birleştiğinde ortaya ligin en iyi futbolunu oynayan, liderlik koltuğunu hak eden ve Dünya Kupası arası öncesi oynayacağı 3 maçın da net favorisi olan Fenerbahçe'yi çıkartır karşınıza. Samandıra'da iyi çalışıyorlar, her futbolcu fırsatın mutlaka kendisine geleceğini bildiğinden kendini hazır tutuyor ve
Portekizli teknik adam elindeki bol malzemeden tabldot değil alakart menü koyuyor taraftarın önüne.
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe, kadro kalitesi zayıf takımlara karşı farklı sonuçlar alıyor ama dişli ekipler önünde zorlanıyor. Medyanın yaratmış olduğu 'F.Bahçe bu sene 103 golü geçer mi' algısı son derece tehlikeli.
Çünkü bu algı oyuncularda rehavet yaratır, 'Hiçbir takım bizi yenemez' egosuna sürükleyebilir. Jesus, adalet duygusuyla ön plana çıkıyor ama futbolcularının zihinsel bir rehavete girmelerini de engelleme konusunda çalışmalı.
FATİH DOĞAN: Fenerbahçe bu sene çok farklı. Çünkü Jesus farkı var. Abartılı övgülerle havaya girmiyor, tüm enerjisini takıma veriyor. Bir teknik adamın en büyük sermayesi güvendir. Jesus verdiği kararlarla herkesin güvenini kazandı.
Kaybetse bile "bir sonraki hafta toparlar" inancı var. 'Şampiyonluğun habercisi' demek yanlış olur. Çünkü 6-7 takımın puan cetveline tesir edecek gücü var.
AVCI'YA DESTEK ŞART
SORU: Trabzonspor kazansa da oyunu eleştiriliyor. Siz ne diyorsunuz?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Geçen seneye
göre Trabzonspor'un performansı aynı düzeyde
değil.
Bunu da hep aynı şeye bağlıyorum; 'Takımda çok sayıda oyuncu değişti. O yüzden sabır lazım.'
GÜRCAN BİLGİÇ: Hamsik'in form tutması
ile birlikte daha kolay sorun çözüyorlar
ama ciddi defansif problemleri var. Yine de
Monaco galibiyeti, takıma güven getirdi. Hep
şikâyet ettiğimiz vücut dilleri değişti.
Abdullah hoca, taşları yerine koyuyor. Başarırsa,
kasım sonrasında farklı bir oyun izleyebiliriz.
BÜLENT TİMURLENK: Bay hafta sonrasında
iki haftada alınacak 6 puan, Trabzon
kentinde Dünya Kupası'nın konuşulmasını
sağlar. Aksi takdirde sesi kısık
ekranlarda Dünya Kupası, dillerde ise
Abdullah Avcı ve takımı olur.
FATİH DOĞAN: Trabzonspor
hayatın gerçeklerine döndü.
Düşerken
'Sabra ve desteğe ihtiyaç var' demiştim, aynı yerdeyim.
Avcı'ya destek ve camia kenetlenmesi
Trabzonspor'un yükseliş yoludur.
LEVENT TÜZEMEN: Trabzonspor hem yarışıyor hem de yeni oyuncularla yaşanan değişimi Abdullah Avcı, oyun olarak oturtmaya çalışıyor.
Bu süreçte zaman zaman oyun olarak sallanmak doğaldır