Ligde 7 haftayı geride bıraktık. Fenerbahçe tam gaz devam ediyor ve lider, Galatasaray arkasında. Adana Demirspor, Beşiktaş ve Trabzonspor kazandı. Buradan bakarsak yarış hakkında neler söylersiniz?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Erken olacak ama ilk 7
hafta gösterdi ki şampiyonluk yarışı,
Fenerbahçe ve Galatasaray arasında
geçecek. Beşiktaş; Fenerbahçe ve
Galatasaray gibi iyi transferler yapamadı.
Aldıkları oyuncular geçen
sezonu çeşitli nedenlerle iyi
geçiremedikleri
için takıma beklenen
katkıyı yapamıyorlar.
Hem oyun ümit vermiyor hem de ortada kaybedilen 8 puan var. Trabzonspor da aynı
geçen seneki gibi istikrarsız.
Gelen oyunculardan tek katkıyı Onuachu'dan aldı. Adana Demirspor, lige her yönüyle renk katan bir takım.
GÜRCAN BİLGİÇ: Problem çözmede Fenerbahçe ve Galatasaray çok daha öne çıktı. Maçı baskı altında tutuyorlar ve illaki rakibe hata yaptırıyorlar.
Önemli oyuncuları da devreye girdiğinde, zoru bir anda kolay yaptılar. Beşiktaş ve Trabzonspor'un kendi sorunları var. Rakipler de problem çıkartıyor ve bir anda duvara çarpıp dönmeye başlıyorlar.
Kazandılar ama sonraki maçlar için 'devamı gelir' diyemiyoruz. Adana Demirspor'u ayırmak lazım. Ne sonuç alacaklarını umursamadan, çok coşkulu ve istekli oynamaya çalışıyorlar.
Bu yüzden her maçları sezonun en keyiflisi olmaya aday bir takım.
ASIL GÜÇLERİNİ ADANA DEMİR GÖSTERECEK
LEVENT TÜZEMEN: Ligdeki ilk 7 haftaya bakarsak şampiyonluk yarışının F.Bahçe ile G.Saray arasında geçeceğini görürüz. Beşiktaş, iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen camia içindeki huzursuzluk ve taraftarın yönetime negatif bakış açısı, başta Şenol Güneş olmak üzere oyuncuları da olumsuz etkiliyor.
Beşiktaş huzuru bulursa yarışa katılır. Trabzonspor'un yarışta olabilmesi için teknik adamını tekrar gözden geçirmesi gerekir. Ben Hırvat hocanın oyunu okuma ve taktik açıdan yetersiz olduğunu geçen sezon geldiğinde söylemiştim, düşüncemin arkasındayım.
Ligin sürpriz takımı Adana Demirspor olacak. Müthiş oynuyorlar, üstelik Balotelli'yi alarak hücumda ciddi bir güç kazandılar. F.Bahçe ve G.Saray için Beşiktaş ve Adana Demir ile oynayacakları maçlar güçlerinin nerede olduğunu gösterecek.
FATİH DOĞAN: Fenerbahçe'nin dönüşü muhteşem oldu. Bu kadar kadro değişikliğine rağmen 7'de 7'lik başlangıç azımsanacak değil, alkışlanacak bir başarı. Zaman geçtikçe daha çok tempo kazanacak ve daha gollü maçlar çıkaracaklar gibi gözüküyor. G.Saray, kadroda çok büyük değişikliğe gitmedi ama oyun olarak gel-gitler yaşıyor. Ben bunun Şampiyonlar Ligi sendromu olduğunu düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi, oyuncular için motivasyondur. Onun arkasından ligi götürmek zordur.
Galatasaray'ın ilacı, psikolojik motivasyonunu, balans ayarını iyi yapmasından geçiyor. Beşiktaş'ta insanlar Şenol Güneş faktörünü göz ardı ediyor. Şenol hoca bu kötü gidişatı toparlayacaktır. Transferdeki sonuçlar, uyum sürecindeki sıkıntılar illaki hoca tarafından bir şekilde aşılacaktır. Beşiktaş'taki sorun şu; Güneş, takımı toparladığında F.Bahçe ve G.Saray sana bu açığı kapatma fırsatı verecek mi? Geçen sene G.Saray'ın vermediği gibi.
VAR DÜZELMEDEN HAKEMLER DÜZELMEZ
Hakem hataları bu hafta çoğaldı. Size şunu soracağım, Merkez Hakem Kurulu Başkanlığına atansanız ne yapardınız?
LEVENT TÜZEMEN: Hiçbir MHK,
hakemler üzerinde otoriter bir karar alamıyor.
Hakem dünyasının toparlanması
için VAR hakemlerinin tartışılmayacak
isimlerden oluşması gerekir. Aldığım
bilgiye göre, şu anda VAR hakemleri ile
sahadaki hakemler arasında üstünlük
kavgası var. VAR'ı düzeltmeden hakemleri
düzeltemezsin.
FATİH DOĞAN: MHK Başkanı
olsam birinci yapacağım iş, hakem havuzunu
genişletmek olur. Derbilere 3 yıl boyunca
dünyadan elit hakem getiririm. Genç
hakemlere fırsat tanırım. Uzun vadede
pilot olarak Spor Bilimleri Fakülteleri'nde
hakemlik birimi açtırırım.
Hakem atamalarındaki algoritmanın
veri analizini yükseltir
ve hakemlerin arkasında
dururum.
GÜRCAN BİLGİÇ: MHK Başkanı olsam 5. hafta geldiğinde, ortada hakem kalmazdı. Yorum hatalarına bir şey diyemem. Ama öyle pozisyonlar oluyor ki yorum hakkı yok hakemin. MHK Başkanları, hakemleri doğru yönetsinler diye değil, bazılarının istediklerini hakemlere yaptırsınlar diye seçiliyor sanki. TFF Başkanı da MHK Başkanı da 'Neden böyle' diye sorsunlar kendilerine. Tabii eğer bu sistemi kendileri oluşturmamışsa.
BATAKLIĞI KURUTMAK İÇİN YASA ŞART
Son günlerde YouTube kanallarında, sosyal medyada ve farklı farklı internet sitelerinde akla ziyan iddialar var. Özellikle futbolu buradaki yorumlar baltalıyor. Bunların önüne geçmek için ne yapmak lazım?
LEVENT TÜZEMEN: Sporun her dalıyla yakından ilgilenen ve Türkiye'yi tesis zengini yapan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya bataklığını kurutmak için bir an evvel yasa çıkarmalıdır. Sosyal medyada insanların hesap açabilmesi için TC kimlik numarası kullanmaları şart koşulmalıdır. Cezalar sert ve caydırıcı olmalıdır.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Sosyal medya tehlikeli bir olay. Ben kullanmıyorum. Ancak bunun için alınacak bir önlem yok.
GÜRCAN BİLGİÇ: Sosyal medyada oturup, doğru-düzgün konuşursanız kimse sizi seyretmez. Bu mecralara girenler, bu sözleri duymak istiyorlar. Doğruluk, adalet veya vicdan birçoğunun umurunda değil. Bekledikleri tek şey çok seyredilip, iyi bir sponsor bulup, parasını kazanmak. Buna halk karar verecek.
Birkaç ay sonra her şey değişir, hayal tacirlerini kimse seyretmez.
FATİH DOĞAN: Kulüplerin, yöneticilerin manipülatif yapıları desteklemekten vazgeçmesi lazım. Başarı için her şey mübah anlayışının silinmesi bugünden yarına halledilecek bir mesele değil.
Bu yüzden konunun insanların samimiyeti ya da rızasıyla çözülme ihtimali yok. Troll'lük meslek haline geldi. Adı, sanı, adresi, telefonu bilinmeyen kuruluşlarla ilgili yasal düzenlemelerin oluşturulması lazım.
TÜRK TEKNİK ADAMLIĞINA DARBE VURDULAR
Çağdaş Atan, Tolunay Kafkas ve İlhan Palut, F.Bahçe ve G.Saray için "Ligin üzerinde kadroları var. Ne yapacağımızı şaşırdık" dediler. Bu açıklamaları nasıl görüyorsunuz?
LEVENT TÜZEMEN: Türk Milli
Takımı'nın başına ben hep bir Türk ismin gelmesini
istedim. Ancak Çağdaş Atan, Tolunay
Kafkas ve İlhan Palut,
yaptıkları açıklamalarla
Türk antrenörlüğüne
darbe vurdular.
Bu açıklamaların içinde yetersizlik, çaresizlik ve teslimiyetçilik var. Almanya,
İngiltere,
İtalya, Fransa
ve İspanya'da Real
Madrid, Barcelona,
M.City, Arsenal, PSG,
Bayern Münih, Dortmund,
Juventus, İnter gibi kulüplere
karşı kaybeden takımların
hocaları asla teslimiyetçi ve çaresizlik içinde açıklamalar
yapmamışlardır.
Saydığım kulüpler parasal olarak da kadro olarak da kendi liglerinde üst düzeydedir. Çağdaş Atan ve İlhan Palut ile ilgili 'Geleceğe damga
vuracaklar' sözümün artık arkasında olmayacağım.
Demek ki bu iki hoca da maalesef yetersizmiş.
FATİH DOĞAN: Her doğru, her yerde ifade edilmez.
Hocalar gerçekçi yaklaşırken hem kendi takımlarının
hem de rakip takımların mücadele
azmini olumsuz etkileyecek.
Her kriz, içinde fırsat barındırır. Her zorluk yeni güçlü hocalar doğurabilir. Tolunay
Kafkas, Türkiye Kupası'nı
kazandığında o zaman da
güçlü kadrosu olan takımları
geride bırakarak o
kupaya uzandı. Çağdaş
Atan, sezonun ilk
maçında Galatasaray
ile berabere kalmış, oyunuyla
son şampiyonu
adeta sürklase etmişti. İlhan
Palut da öyle. Bu ülkede onları,
güçlüye karşı kazanabilme
ihtimallerinden dolayı sevdiler.
Bence bu sevgiyi gerçeklik anaforunda
öne çıkartarak yıpratmasınlar.
KALİTE ARTINCA ÇARE KALMADI
ÖMER ÜRÜNDÜL: Takımlar arasında büyük güç farkı var. Bu yüzden verdikleri demeçler bence gerçeği yansıtıyor.
GÜRCAN BİLGİÇ: Benzer ifadeyi Jürgen Klopp, M.City için kullanmış, "Nasıl oynadıklarını, ne yapmak istediklerini iyi biliyoruz ama her mevkinin en iyi oyuncusu onlarda" demişti. Palut bunu bir kademe yukarıya taşıyarak, iyi oyuncuları, bu coşku ve duyguyla oynatan teknik heyetin de altını çizdi.
Hocaların istedikleri, planları var ama futbolcunun yapabildiği kadar işliyor bunlar. Daha önce mücadele ederek baş ederlerdi büyük takımlarla. Büyükler kaliteyi artırınca bu yöntem de çözüm getirmiyor. Yani, teknik adamlar haklılar.