ÖZBOSTAN: Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki puan farkı 3'e düştü. Galatasaray rakibine karşı ikili averajda üstün. Kalan maçlara bakarsak kim şampiyonluğa yakın?
TÜZEMEN: Yarışın bitimine 8 hafta kaldı. Psikolojisi güçlü olan ipi göğüsler. Okan hoca, kupadaki F.Bahçe maçına nihayet doğru kadro ile çıktı ve tek santrfor ile oynadı. Beşiktaş maçında çift forvet ile oynamanın bedelini kaybederek ödedi. Mourinho, kalan haftalarda Buruk'un psikolojisine yönelik ifadeler kullanmaya devam edecektir. G.Saray'ın hocası, artık polemiklerin dışında kalmalı, 7 galibiyet aldığında şampiyon olacağını bilmeli ve bu haftalarda Kemerburgaz'da kendisini kampa almalı. Şampiyonluk ipi G.Saray'ın elinde. G.Saray hata yaparsa F.Bahçe'ye şans doğar.
BİLGİÇ: Eğer arkadan gelen avantajlıdır görüşündeyseniz, rüzgâr Fenerbahçe'nin arkasından esiyordur. Eğer; ipler Galatasaray'ın elindeyse, puan kaybetmediği sürece sorun da yaşamaz. Yani; Fenerbahçe şampiyonluğunda, aslında Galatasaray şampiyonluğu kaybetmiş olacak. İkinci yarı başlarken fikstür dezavantajından bahsetmiştik. Rize'de son anda kazandı Galatasaray, Beşiktaş'a da kaybetti. İyi takımlarla deplasmanda oynayacağına göre, formül çalışıyor demektir. Farklı Trabzonspor galibiyeti Fenerbahçe'ye güveni geri getirdi. Yedi rotasyon ile kazanıldı maç. Mourinho'nun elinde forma için rekabet eden 14 üst düzey oyuncu var demektir. Bunu doğru değerlendirmeli.
TİMURLENK: İki takımın da kalan maçlarında hangi maçlar daha zor diye sorgulamaktansa G.Saray ve F.Bahçe'nin ne kadar futbol oynayacağı önemli. İki takımı da deviren Beşiktaş'ın hali ortada ya da G.Saray'a kök söktürmüş Trabzonspor, F.Bahçe karşısında 15 dakikada dağıldı. Samsun, geçmiş haftalarını aratıyor ama bunların bir önemi yok. Üç puan öndeki G.Saray, kupada da ezeli rakibini eleyip gövde gösterisini yaptı. Okan Buruk ve öğrencileri, kendi göbek bağlarını kendileri kesecekler. Mourinho ise birileri G.Saray'a çelme taksın diye bekleyecek.
GÜNEN: 8 maçlık bir süreç var. Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre küçük de olsa önde olan taraf. Ama bir başka gerçek var ki futbol tuhaf bir oyundur. İçinde çelişkileri vardır. Her maçın kendi içinde zorluğu var. Yani kolay maç yoktur. Sürpriz sonuçlar, beklenmedik oyunlar ortaya çıkabilir. Örneğin; bu sezon G.Saray'ın Hatayspor'la beraberliği ve F.Bahçe'nin de sahasında beklenmedik kayıpları... Bu yüzden iki takımın da maç maç performansları şampiyonluktaki şanslarını daha da yukarılara taşır.
OKAN HOCA, DARP RAPORU ALMALIYDI
MURAT ÖZBOSTAN: Mourinho ile Okan Buruk arasındaki karşılıklı atışma devam ediyor. Mourinho, "Hollywood da bu görüntüleri izledi" derken, Buruk ise, "Canım yandı. Burnum kırık. İstesem darp raporu alırdım" ifadesini kullandı. Ne dersiniz?
LEVENT TÜZEMEN: Okan Buruk'un yerinde olsaydım darp raporu alırdım. Neden mi? Eğer bu hareketi Okan Buruk, Mourinho'ya yapsaydı Portekizli hoca, mutlaka o raporu almak için çaba sarf ederdi. Mourinho, yeterli ceza almadığı gibi konuşmaya, sataşmaya devam ediyor. 'Hollywood' benzetmesine gelince, önce dönüp kendi ekibine baksın. Foti'nin Barış Alper'e ettiği küfürlerden dolayı bir özür bile dilemedi. Duymamazlıktan geldi. Her maç ya başka yardımcısı ya da kaleci antrenörü kart görüyor. Mourinho'nun kendisi tam bir tiyatrocu. Her türlü rolü oynayabiliyor. Okan Buruk'u Hollywood'a göndereceğine kendisi gitse daha başarılı olur.
BÜLENT TİMURLENK: Mourinho, sezon başından beri yaptıklarını Avrupa'nın 5 büyük liginde yapsa başına neler geleceğini biliyor ama burada F.Bahçe camiasını arkasına alıp her kaybettiğinde gündemi değiştirmesini çok iyi biliyor. Bu taktiği çok sevdi. Portekizli, Buruk'u rol yapmakla suçluyor ama futbol sahasında yardımcısının sözlü şiddeti, Mert Hakan'ın Osimhen ve Okan Buruk'a sözlü saldırısı var. Bütün bunlar bir UEFA organizasyonunda olsa neler olacağının herkes farkında.
İSKENDER GÜNEN: Türkiye'de futbol iklimi, başarıya giden her şey mubah anlayışıyla devam etmekte. Kutuplaştırma, önce başkanlar ardından yöneticilerin söylemleri, güven ortamının yok olduğu, saha dışı yorumların öne çıktığı bir iklim. Böylesi kirlilikten teknik adamların da kendilerini soyutlamaları zor. Başarısızlıklarını örtmek, saha içini konuşmaktansa saha dışı polemikleri öne çıkarmakta. Mourinho ve Okan Buruk'un yaptıklarının futbolda karşılığı yok!
İKİ ERGENİN BASİT TARTIŞMASI
GÜRCAN BİLGİÇ: Hâlâ konuşuyorlar; ayıp yahu! Mourinho, görüşünde haklı ama niye Okan Buruk'a fiziksel temas uyguladığını açıklamıyor. Hepimiz sokaktan geldik. Biri burnunuzu tutarsa, geri çekilir, yapana yönelirsiniz. Burnu tutulup, kendini yere atan görmedim ben. Cezalar tartışıldı. Şöyle düşünün, Mourinho bu hareketi sahadayken yapsa ve kırmızı kart görse kaç maç ceza verilirdi. Üçü geçmez, belki Tahkim ile de ikiye inerdi. İki ergenin, basit tartışmasına ortak oluyoruz. Boşuna enerji sarfiyatı.
EN SON TARTIŞILACAK ADAM SOLSKJAER
ÖZBOSTAN: Beşiktaşlı yine üzgün ve mutsuz. Takım 1 ileri gidiyorsa 3 geriye sarıyor. Daha yeni göreve gelen Solskjaer bile tartışılmaya başlandı. Ne söylersiniz?
TÜZEMEN: Beşiktaş, hedeflerden uzaklaşmanın moralsizliğini yaşıyor. Ligde üçüncülüğü kovalıyor ama gövdeli oyuncular bir bıkkınlık sergiliyor. Örneğin; Rafa Silva, Kasımpaşa maçında net iki pozisyonu akıl almaz bir şekilde harcadı. Rafa'nın belli ki kafası dağınık. Solskjaer, İmmobile'ye kalan haftalarda sırtını dönmemeli. İtalyan golcü oynadığında Beşiktaş önde top tutabiliyor, pozisyon üretiyor. Norveçli hoca, hâlâ Beşiktaş'ta sistem olarak bir arayış içinde olduğunu gösteriyor. Beşiktaş, hocasının bu arayışları yüzünden sistem olarak bocalıyor.
BİLGİÇ: Kupa şokunu atlatmak kolay değil. Sadece elenmek olarak kabul edilmesin, hedefleri kalmadı bir anda. Teknik heyetin üçüncülük için tekrar oyuncuları motive etmesi gerekirdi ama görünen o ki takım bu ciddiyeti kavrayamamış. Beşiktaş kadro olarak mücadele etmediği zaman hep zaaf yaşar. Ekstra oyuncusu bir veya iki tane var. Rafa Silva sorumluluk alınca başkalaşıyorlar, yoksa her şey anlara kalıyor. O yüzden Solskjaer'lik bir durum yok. Adam bir sistem ve akıl getirdi. Bundan sonrası performans ve kalite ile alakalı.
TİMURLENK: Tayyip Talha'nın önce kupa sonra da ligde gördüğü kırmızı kartla Beşiktaş'ın elenmesi ve mağlubiyetten son dakikada kurtulması sadece futbol talihsizliği ile açıklanamaz. Serdal Adalı'dan önceki iki yönetim de bu kadronun sorumlusu, özellikle de Hasan Arat. Solskjaer'in tartışılacak bir durumu yok. Ancak onun da kalan haftalarda takımını kepenk indirmiş görüntüsünden uzaklaştırması lazım.
GÜNEN: Sezon başından bugüne kadar istikrarlı bir yapının oluşamaması yönetim zaafıyla ilgili olan bir durum. Önce başkanlık değişimi, sonrasında ise teknik adam değişimleri bugün gelinen noktanın en büyük göstergesi. Kabul etmek gerekir ki yönetim zaafınız varsa teknik adamdan tutun takım yapılanmasına kadar sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Şu an Türkiye Kupası'ndan elenen ve Süper Lig'de bir türlü istikrarı yakalayamayan Beşiktaş'ın sorunu teknik adam değişimi değil.
TRABZONSPOR ÖNCE KISIR DÖNGÜDEN KURTULMALI
ÖZBOSTAN: Trabzonspor, 36 puanla 11. sırada. Bu tablo taraftarı kahrediyor. Bordomavili takım nasıl düzelecek?
TÜZEMEN: F.Bahçe'ye karşı ilk yarıda akıllı ve doğru futbol oynayan Trabzonspor, küme düşme tehlikesini yaşamaz. Kupada da final oynayabilecek performansı sergiler. Fatih Tekke tek bir oyuncu transfer etmeden takımın başına geçti. Eldeki oyuncuları motivasyonla bir seviyeye getirmeye çalışıyor ancak Trabzonspor'un tedavi edilmesi gereken kırılgan bir yapısı var.
BİLGİÇ: Fenerbahçe maçında gördük ki Fatih Tekke çok önemli ve farklı bir teknik adam. Kafasından geçenleri az-çok anlıyoruz. Bir pozisyon takımı yapmaya çalışıyor. İlk 45'te de takım buna yanıt verdi, çalışılmış pozisyonlardan tehlike de yarattı. Yenilen gollerin tamamında bireysel yetersizlikler vardı. Bu teknik direktörün eksiği değil. Maç sonrasındaki açıklamasına katılıyorum, oyun Trabzonspor'daydı. Eğer bu motivasyonu korurlarsa, bu haftadan itibaren sonuç olarak da çıkışa geçerler.
TİMURLENK: Fatih Tekke yeni geldiği için kredisi yüksek. Sonuçta bu kadroyu o kurmadı ama yetiştiği camiada başarılı olur mu, hiç sanmıyorum. Teknik direktörlük kariyeri ve tecrübesini Trabzonspor'un başındayken daha göremedik. Yeni sezonda ilk 11'inin yarısının değişmesi gereken bir Trabzonspor var ama doğrusunu söyleyeyim, G.Saray ve F.Bahçe'nin ekonomik ve kadro olarak makası çok açtığı bu ligde, bordo-mavili takımın artık transferde ıskalama hakkı yok.
GÜNEN: Şampiyon olduktan sonra transfer politikasında büyük yanlışlar yapıldığı düşüncesindeyim. Başarısız sonuçlar birbirini kovaladı. Sonrasında teknik adam değişimleri öne çıktı. Bu sezon 3. teknik direktör şu an görevde. Sorunun teknik adam olmadığını kimse düşünmüyor. Çünkü hiçbir teknik direktörün elinde sihirli bir değnek yok. Trabzonspor, tarihinin en verimsiz sezonlarından birini yaşamakta. Buradan çıkış, orta ve uzun vadeli plan yapmakla ilintili. Yoksa bu kısır döngüden kurtulabilme şansları yok.