Jose Mourinho için her gün yeni bir şey yazılıyor. Yardımcıları gönderildi, kendisine ne olacağı belirsiz. Gidecek mi, kalacak mı net bir şey yok... Sizce kalmalı mı, gitmeli mi?
Mourinho,
Fenerbahçe için gerçek bir
hayal kırıklığıdır.
Kariyeri bu kadar muhteşem olup da saha sonuçları ve adamlık yönünden hiçbir teknik direktör, üstelik Fenerbahçe gibi bir camianın hocası bu kadar rezil olmamıştı. Ezeli rakibi Galatasaray'a
sürekli salladı. Ama evinde iki
maçı da kaybetti. Bu sene kötü sonuçlar
alan Beşiktaş'a iki kez kaybetti. Lig
üçüncüsü Samsunspor'la iki kez berabere
kaldı. Ondan sonra utanmadan
çıkıp,
"Bu ligin şampiyonu başından belliydi" gibi artık kendi taraftarının
bile güldüğü, ağlak bir adam haline
geldi. Mourinho gitmelidir. Geride
bıraktığımız sezon Fenerbahçe'ye yaptığı
olumlu hiçbir şey yok.
Bir oyuncu mu kazandırdı! İyi futbol mu oynattı! Futbol adına Fenerbahçe'ye ne kazandırdı! Koskocaman sıfır... 'Hemen gitmeli' diyoruz ama
bu kolay değil.
Maliyeti 20 milyon Euro'ya yakın.
KOLTUĞU BIRAKIRSA GÖKTAŞI MI DÜŞECEK!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Seçimi erken yapın" çağrısına kulak vermedi. Burada da bir belirsizlik var. Seçim defteri sizce kapandı mı?
Ali Koç'un artık iyi niyetinden kuşku
etmeye başladım. Yıllardır hep şunu
söyledim,
"Başarısız ama iyi niyetinden, Fenerbahçe sevdasından en ufak bir şüphem yok." Ama şimdi diyemiyorum.
Acaba Fenerbahçe koltuğunu kaybettiği
an bir göktaşı mı yaklaşıyor,
bunu bilemiyorum ama tablo flu.
8 sene şampiyon olamamış Fenerbahçe'nin başkanı, tarihin en başarısızı. Madem seçimi eylüle aldın niye erkene
çekmiyorsun. Eylüle almasının tek nedeni,
ola ki iyi transferlerle gündemi değiştirip,
sonra da Şampiyonlar Ligi'ne kalabilirlerse
taraftarın gazını azaltırız düşüncesi.
Eylüldeki seçim futbolun doğal
akışına aykırı. Çünkü eylülde gelecek
başkan hiçbir transfer yapmamış,
daha doğru bir deyimle
hiçbir transferde söz sahibi
olamamış, oyuncu alacaklarını
kendi belirlememiş,
hocayla devam
edip etmeme konusunda
kararı kendisi vermemiş bir
yönetim olarak gelecek.
Eğer Ali Koç iyi niyetli ve Fenerbahçe sevgisiyle hareket etmiş olsaydı, seçimi haziranda yapar, yeni gelecek yönetimin
önünü açardı.
BEN ÖZEK-MÖZEK TANIMIYORUM!
Fenerbahçe belli sürelerle sportif direktör değiştiriyor. Transfer sihirbazı denilen Branco gitti, Devin Özek göreve getirildi ve Futbol Direktörü oldu. Bu karara yorumunuz nedir?
Ben Özek-Mözek tanımıyorum. 45 yılı futbolun
içinde geçmiş bir insan olarak Özek'i
tanımıyorsan, burada bir eksiklik vardır.
Ne yani o bir oyuncu bulacak, Jose Mourinho
ya da yönetim bu oyuncuyu hemen
alacak mı? Sportif direktörlükten ya da bu
tür makamlardan önce büyük kulüplerin
çok ama çok güçlü, scout ekiplerine ihtiyacı
var.
Eğer bu görevlere gelen kişiler uçak biletleri, seyahat programı, otel konaklamasını organize edecekse bunun adı direktörlük değil, sekreterliktir.
KALIRSA ŞAMPİYONLUK GARANTİ GİDERSE DÜNYANIN SONU DEĞİL
Galatasaray şampiyon oldu ama konu Osimhen... Her gün farklı bir hikâye yazılıyor. Nijeryalı futbolcu kalacak mı? Kalırsa ne olur, giderse ne olur? Konunun bu kadar uzaması normal mi?
Bu
konunun uzaması çok normaldir.
Hem Osimhen kalite ve albeni
anlamında çok önde aynı zamanda
konuşulan miktarlar da korkunç
boyutta. Galatasaray haklı
olarak tırmalıyor. Kolay olmayan,
ekonomik şartları zorlayacak
bir transferi bitirmek için
uğraşıyor. Osimhen kalırsa Galatasaray
yine şampiyon olur,
üstelik Avrupa'da geçen yıllardan daha
başarılı olur. Bu çok açık. Ama giderse
de yolun sonu değil.
Galatasaray'ın temelde bir iki mevkide eksikliği var. Kaleci, 10 numara ve olursa Morata ve İcardi'den daha iyi bir santrfor. Osimhen'den sonra bir santrfor
gelmediğinde bile Galatasaray pekala
Türkiye Ligi'ni İcardi ve Morata ile götürebilir.
Zaten ilk senelerinde İcardi'nin
şampiyonluğa katkısını biliyoruz. Morata
da dünyanın en formda takımının yani
İspanya Milli Takımı'nın santrforlarından
biri. Dolayısıyla şunu çok rahat söyleyebiliriz
ki
transfere en az ihtiyacı olan ve transferde en rahat davranabilecek takım Galatasaray'dır.
TRABZON VE BEŞİKTAŞ'IN AĞIR BİR KADRO ZAFİYETİ VAR
Yeni sezon yorumları erken başlandı. "G.Saray ve F.Bahçe yine mücadele eder, Trabzonspor ve Beşiktaş'ın şansı az" deniyor? Öyle mi?
Trabzon ve Beşiktaş'ın
ağır bir kadro zafiyeti var.
En az 5-6 oyuncu lazım ki bu
oyuncular ilk 11'de banko oynayacak
olsun, bu iki takım da birazcık belini
kımıldatabilsinler. 5-6 diyoruz dile kolay.
Bu oyuncular kim? Maddi anlamda gelişleri
ne kadar olur, adaptasyon sorunları…
Yani Beşiktaş ve Trabzonspor'un işi hiç ama hiç kolay değil. F.Bahçe'nin işi bu iki takımdan biraz kolay ama G.Saray'dan çok daha zor. Düşünebiliyor musunuz
Dzeko, Tadic, Kostic, Maximin gittiler. Skriniar,
Livakovic belli değil. Bunların yerine en az
bunlar kadar kaliteli, direkt 11 oyuncusunu
nereden bulacaksınız. Kaç liraya alacaksınız!
DÜNYALARI KAZANIYORLAR VERGİYİ DE ÖDESİNLER!
Maliye Bakanlığı çok önemli bir veri açıkladı. 5.3 milyar TL vergi kaçağı saptanmış ve bunun 3.7 milyarlık kısmı futbolcuların. 310 profesyonel sporcu izaha davet edilmiş. Ne dersiniz?
Çok mantıklı. İşçi, işveren, esnaf vergilerini veriyorsa futbolcular
da verecek. Üstelik dünyaları kazanıyorlar.
Bildiğim kadarıyla belli bir stopaj oranı kulüplerin sorumluluğunda ama geri kalan gelir vergisini futbolcular ödemek zorunda.
HATALAR OLDU AMA TARAF TUTMADILAR!
Sezonu bitirdik. TFF için ne yorum yaparsınız? Başarılı buluyor musunuz?
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nu tanırım, severim… Hataları oldu ama Hacıosmanoğlu'nun bir konusundan şüphe etmedim. O da dürüstlüğü ve tarafsızlığı. Hatalar tabii ki oldu. Geçmişte de oldu, gelecekte de olacaktır ama Büyükekşi zamanında yaşanmış taraflı atamalar, taraflı olaylar bu dönem yaşanmadı.
Hakemler çok tartışıldı. Yeni sezona dair önerileriniz var mı? Neler bekliyorsunuz?
MHK için de TFF için söylediklerimin aynısını söylemek zorundayım. Hatalar oldu ama kasıt ve tarafkir tutumlar olmadı. Bir kulübü yükseltmek ya da kümede tutmak için ahlâksızca hesaplar yapılmadı. Üstelik mevcut MHK birçok genç hakeme şans verdi. Bazıları başarılı oldu. Bazıları ise hayal kırıklığı yarattı. Ama MHK'nin önümüzdeki sezon işi daha kolay. Elinde birçok kısmi tecrübe kazanmış genç hakem var. Üstelik eski yılların FIFA'ları da var. Önümüzdeki yıl da tabii ki hatalar olacak. Bu futbolun doğasında var ama yeter ki kasıt ve ahlâksızlık olmasın.