Fenerbahçe'de Başkan Ali Koç, bayramlaşma töreninde yine rest çekerek kongrenin eylül ayında olacağını açıkladı ve noktayı koydu. Bu meydan okuma için ne diyorsunuz? Bir bayramlaşma törenindeki üslubunu nasıl buldunuz?
Aklımda bir sahne var; Ali Koç gece 22.00'de stadın karşısındaki gönüllüler derneğine gidiyor ve orada güvenlik kamerasına yönelerek sert sert bakıyor. F.Bahçe'de kongre olması için birileri düğmeye bastı.
Buna göre tribünler kurgulandı, hazırlık maçında bile 'İstifa' diye bağırıldı. Şampiyonluk şansının bitmesi ile beraber de imza kampanyası başladı. Ali Koç'un konuşma dozundaki sertlik, aynı güvenlik kamerasındaki bakışı gibi. Bu organizasyonun içindekilere sesleniyor aslında. Kongre kararı almasına rağmen kampanyaların sürmesi ve taraftarın ayrışmasını eleştiriyor.
Başkan adayı olanların hiçbiri ortaya bir vaat, program ya da finansal plan koymadı. Buna rağmen yeni sezon öncesi seçim isteniyor. Demek ki eylüle kadar baltalar gömülmeyecek.
ÖZEK İLE EGO SORUNU YAŞANMAZ
Yeni futbol direktörü Devin Özek, Fenerbahçe'ye ne katar? Bu operasyonu doğru buluyor musunuz? Mourinho ile uyumlu çalışabilir mi?
Görev alanları aynı değil. Sonuçta sportif direktörün görevi, teknik adamın planını uygulamak, ona doğru alan yaratmak. Alonso ile çalışmış, Alman kültürü almış bir isim için bunlar zaten ego sorunu olamaz.
Devin Özek, Leverkusen efsanesinin en önemli figürlerinden bir tanesi. Leverkusen'in geçen sene sadece Şampiyonlar Ligi'nden elde ettiği gelir 95 milyon Euro. Bunun üstüne 70 milyon Euro'ya Marmoush'u sattılar. Dolayısıyla F.Bahçe'yi Leverkusen'in kan grubuna getirmek isteyeceklerdir.
MOURİNHO DEVAM EDECEK!
Ali Koç'un Londra'ya gitmesi, Mourinho ile yollar ayrılacak gibi algılandı.. Oysa bir aile yemeği yenmiş.. Ali Bey bayram tatilini geçirirken, hocası ile sohbet edip yeni sezonu konuşmuş.. Siz ne dersiniz bu buluşmaya?
Yeni sportif direktörlerin de bu toplantıda olduğunu duydum. Bu, şu anlama geliyor; Ali Koç, yöneticilerine, "Hep hoca değiştirdim. Bu kez istikrar yakalayacağım" şeklindeki söyleminin arkasında duruyor.
Dünkü açıklamasında da bu konuya girmediğine göre F.Bahçe, Mourinho ile devam edecek. Yeni futbol yapılanması (direktör ve yardımcılar), Mourinho ile beraber oluşturulacak.
F.Bahçe'nin geçen seneden daha farklı, agresif veya hızlı oynaması için transfer ve antrenman planlaması yapılacak.
PORTEKİZLİ AYRILSA TEK PLAN AYKUT KOCAMAN'DI!
Mourinho yerine İsmail Kartal, Nuri Şahin, Sergen Yalçın ve Terzic'in adı geçiyor.. Bunların hepsi şehir efsanesi mi?
Bu isimlerin hepsi Mourinho'dan gelmeyen beklentileri sağlaması için insanların gönlünde yatanlar. F.Bahçe yönetiminin, Mourinho'dan sonraki tek planı Aykut Kocaman'dı. Çünkü eylülde seçim yapacak bir yönetimle hiçbir yabancı hoca anlaşmaz. Yönetim değişirse o kaosun içine girmek istemez. Dolayısıyla Mourinho ile devam edileceği bir an önce açıklansın ki bu söylentiler de bitsin, yıpranma artık sona ersin.
FLAŞ! SANE VE DE BRUYNE İÇİN TEKLİF YAPILDI
Transfer için de çok şey yazılıp çiziliyor.. Fenerbahçe hangi mevkilere transfer yapacak.. Çok geniş bir kadro operasyonu olacak mı?
Şampiyonlar Ligi'ne girecek ve orada başarılı olacak bir takım inşa etmek istiyorlar. İlk 11'de direkt oynayacak en az 6 oyuncu alınacak. Mevkileri bulmak için de falcı olmaya gerek yok. Gidenlere baktığınızda onların yerine gelecekler.
Leroy Sane ve De Bruyne'ye teklif yapıldığı doğru. Vlahovic'i doğrulatamadım. Talisca ve En- Nesyri'nin olduğu ön tarafta rekabete girecek santrforu ikna etmek kolay değil. Sol bek, stoper, 6 numara, oyun kurucu, 8 numara, sağ ve sol açık oyuncuları olmazsa olmazlar arasında. Bu arada kaleci spekülasyonları var. Fenerbahçelileri çok hareketli bir transfer dönemi bekliyor.
OSİMHEN HOŞ BİR SEDA OLARAK KALACAKTIR!
Galatasaray, Osimhen ile yatıp kalkıyor her gün.. Siz nasıl gözlemliyorsunuz bu gelişmeleri bir spor yazarı olarak?
Beşiktaş'ın bir transfer sloganı vardı; "Kalpler bir" diye... G.Saray'da Osimhen hikâyesi de böyle olacak gibi. Taraftar istiyor, yönetim de istiyor ama bu kadar büyük bir maliyeti kaldırabilecek bir ekonomi Türkiye'de yok.
Osimhen'e 20 milyon Euro teklif edilmiş. Bunun üstüne yüzde 40 da vergi koyacaksınız. Yani 28 milyon Euro. 5 yıllık kontratta sadece 40 milyon Euro vergi tutuyor. Futbolcu için Juventus'un ciddiyeti de ortada. Yani Osimhen hem G.Saray hem de diğer taraftarlar adına 'Hoş bir seda' olarak kalacak.
BİR KÜMESTE BİR HOROZ OLUR
'Galatasaray, Osimhen'i alırsa yeni sezonda da şampiyon olur' yorumlarına ne diyorsunuz?
Osimhen'in farkı zaten lig içinde belli oldu. Hem büyük atlet hem de kalite. Türkiye'de sorunları çözüyor. Okan hoca da sistemini onun üzerine kurdu. Bundan verim aldı. Ama İcardi yoktu.
Herkes şanssızlık diyor ama böylesine iki büyük isim bir arada bir rekabet yaşasaydı sonuç bugünkünden farklı olabilirdi. İyi niyetli düşünenler, 'İki büyük golcüden faydalanırdık' diyebilirler ama bu gibi olaylara bizim gibi çok şahit olanlar, iki egonun liderlik çatışmasının takımlara fayda getirmediğini gördüler. Bir kümeste bir horoz olur.
MONTELLA YENİ BİR ŞEY ORTAYA KOYAMADI
A Milli Takım için neler söylersiniz? Kimi beğendiniz? İsmail Yüksek'i herkes çok övdü mesela.. Genel görüşünüz nedir?
Müthiş bir ilk 45 dakika oynadılar, sonrasında tabelayı, şanslarına, rakibin beceriksizliğine ve kaleci Berke'ye emanet ettiler.
Bir takımda Kenan, Arda, Kerem gibi oyuncular varken İsmail Yüksek'e 'En iyisiydi' diyorsak zaten sorun ortadadır. Sahada Pochettino'nun bir şeyler denediğini gördük ama Montella için tek tecrübe, takımı Hakan Çalhanoğlu'suz oynatmaktı. Yeni hiçbir şey koymadı, oyuncu kalitemizle maçı oynadık ve kazandık. Başka pencereden baktığımızda, 'Tatil havasına girmiş bir oyuncu grubunun maçı daha farklı algılaması zordu' denilebilir ama ben takımımızı beğenmedim.
ALCARAZ NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Teniste müthiş bir final vardı. 5 saat 29 dakikalık olağanüstü bir resital sonrası Fransa Açık'ta Carlos Alcaraz kazandı. 5.5 saatlik final için neler söylersiniz?
4. sette durum 2-1, Sinner rakibin servisinde 40-0 önde ve bir oyun alsa şampiyon olacak. Alcaraz o seti 5-3'ten gelerek aldı, durumu 2-2'ye getirdi ve maçı tiebreak'te kazandı.
Hepimize ne kadar büyük oyuncu olduğunu gösterirken, Sinner'e de 'Sen nasıl dünya bir numarasısın' diye sordu. Çok büyük, uzun süre seyredeceğimiz yeni bir düellonun başlangıcındayız. Nadal, Federer, Djokovic derken şimdi Sinner ve Alcaraz uzun bir dönem 'En büyük kim' maçına çıkacaklar.
BU KIZLAR İNANMIŞ
Voleybolda Sultanlar 4'te 4 yaptı. Kadınların başarısı devam ediyor. Özellikle Çin maçı nefisti. Ne dersiniz?
İki büyük isim Ebrar ve Vargas olmadan bunu yapmaları önemli. Müthiş bir takım olmuşlar. Uzun süre sonra solak bir smaçör Alexia'yı gördük. Koç ona özel set hazırlamıştı ve rakiplerimizi oradan avladık. Çin'e karşı oynadığımız ilk set hariç müthiştiler. Ne kadar öz güvenli ve inanmış olduklarını da görüyoruz. Yolları açık olsun.