Cumartesi 30.03.2013
Son Güncelleme: Cumartesi 30.03.2013

Futbolu yağmalamaya başladık

"G.Saray ve Milli Takım'la yakaladığımız başarıların arkasını nasıl getireceğimizi düşünmek ve çalışmak yerine zafer sarhoşluğuna kapıldık"

Eskişehirspor Teknik Direktörü Ersun Yanal SABAH'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Milli Takım son 20 yılın en kötü dönemini yaşıyor. Neden böyle oldu?" sorusuna cevabı net ve vurucuydu: "1980'lere kadar hiçbir konuda dünyanın önde gelen ülkeleriyle rekabet edemeyeceğimiz kanaati çok yaygındı. 1980'lerde yenilginin kader olmadığının farkına vardık. Sonuçta bir nesil yakaladık. G.Saray Avrupa Şampiyonu olurken Milli Takımımız, Dünya ve Avrupa Kupaları'nda alışkın olmadığımız performanslar sergiledi. Ancak sonra sarhoş olduk. Yakaladığımız başarının arkasını nasıl getireceğimizi düşünüp, çalışmak yerine futbolu yağmalamaya başladık." Milli Takım'ın eski patronu Yanal'a yönelttiğimiz diğer sorular ve cevapları şöyle:
Avcı devam etmeli mi?
"Meseleyi isimler üzerinden tartışmayı bırakmalıyız. Futbolcu yetiştiremiyoruz. Futbol düzenimiz sorunlu. Bizim koşullarımıza uygun stratejik bir yol haritası oluşturmak için bütünlüklü bir düşünsel çaba gösterilmiyor. Kısa dönemli değerlendirmelerle yol almaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Futbolu tüm yönleriyle masaya yatırmamız şart. Birçok konuyu gündeme alan bir düşünsel iklim oluşturmalıyız."
SORUNLAR HALININ ALTINDA
G.Saray ve F.Bahçe Avrupa'da başarılıyken neden Milli Takım sorunlu?
"Bu iki kulübün performanslarını küçümsüyor duruma düşmek istemem. Ama Avrupa'da bütçeleri bu iki kulübümüzün çok altında olan, seyircilerini hayal bile edemeyecek takımlar her yıl çeyrek final oynuyor. Bununla birlikte kulüplerin performansı ile Milli Takım'ın performansı her zaman paralel gitmez. Meseleyi sadece Milli Takım'ın başarısı penceresinde görüp, Milli Takım başarılı olunca futbolun problemlerini halının altına süpürürseniz, bugünküne benzer dönemler gelir. Türkiye'de futbol, Milli Takım'ın performansından bağımsız olarak büyük önem taşıyor. Problemlerin üzerinde kafa yormamız, futbolun düzenini değiştirmemiz gerekiyor. Futbolu düzene sokarak Milli Takım'ın başarılı olmasını garanti edemeyiz. Ama futbolu düzene sokmazsak, elde ettiğimiz her başarı gelip geçici, tesadüfi olur."
BURAK YILMAZ'I ÇOK İSTEMİŞTİM
Genç yeteneklerin kalıcı olması, örneğin yurt dışında kariyerlerini sürdürmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
"Burak Yılmaz, Olcan Adın, Sezer Öztürk, Selçuk İnan, Orhan Şam gibi isimlerin gelişimlerini çok yakından izledim. Bazılarını çok istedim ama çalıştığım kulübe getiremedim. Burak'ı da Manisa'dayken kadromda görmeyi çok istedim. O ise Antalya'dan Beşiktaş'a gitti. Bence bugün geldiği noktaya çok daha önceden gelebilirdi, gelmeliydi. Ama Antalya'dan doğrudan Beşiktaş'a gidince kariyer çizgisi kırıldı. Toparlanması zaman aldı. O yaşta İstanbul'a gidince sarsıntı geçirmesinde Burak'ın da kabahati vardı elbette. Ancak düzenin payı daha büyük. Antalya'dan, Kayseri'den hatta Ankara'dan İstanbul'a gidince kültür şokuna uğruyorsunuz. Kazandığınız para, popülariteniz artıyor. Sağlıklı bir profesyonel gelişim için çok yönlü ihtiyaçlar var. Ama ne o gençler ne de sistem hazırlıklı oluyor. Bu nedenle savrulan kariyerlerle karşılaşıyoruz. Sorunlar kişiler üzerinden değil, sistem üzerinden tartışılmalı. Kariyeri yurt dışı ya da yurt içi olarak ayırmak doğru değil. Profesyonellik açısından doğru bir gelişim içinde olan her sporcumuz evrensel bir değer olacak potansiyele sahiptir."
DROGBA'YA BEL BAĞLAMIŞIZ
Ligde yabancı sayısı düşecek. Bu doğru mu, Sizce sahada kaç yabancı olmalı?
Sayıdan daha önemli faktör niteliktir. Drogba kariyerinin sonunda Türkiye'ye geldi. Türk futbolunun tanınırlığına katkı yaptığı söyleniyor. Yapıyor mu sahiden? Yoksa Türkiye, Katar gibi mi algılanıyor? Elbette Drogba G.Saray'a da Türk futboluna çok şey katacaktır. Ama kariyerinin sonundaki bir Drogba'ya bel bağlamış olmamız, yabancılarımızın ortalama kalitesi hakkında çok manidar. Yabancı sayısı neden kısıtlanır? Kendi çocuklarımızı yetiştirelim diye. Ama işin kolayına kaçacaksak, kaçış kapısı da hazır. Yurt dışında yetişmiş Türk çocuklarını alır, oynatırız. Bu zihniyetle yabancı sayısını sınırlamak işe yaramayacak. Buna rağmen, sahadaki takımın yarısından çoğu yerli olmalı. Yani sınır en çok beş olmalı. İşleri doğru yaparsak, Avrupa'da rekabet edecek takımları olumsuz etkilemez. Unutmayın, G.Saray Avrupa Şampiyonu olduğunda kadrosunda şimdiki kadar çok yabancı yoktu."
TRENİ YAKALAYACAĞIZ
Alper'le ilgili düşünceniz nedir?
"Onun yeteneklerini ve futbolcu duruşunu bilen birisi olarak bu performansının sürpriz olmadığını düşünüyorum."
Eskişehir Avrupa trenini yakalayabilir mi? Kupada final yakın mı?
"Avrupa trenini yakalayacağız."
G.Saray'ın, Real Madrid; Fenerbahçe'nin de Lazio önündeki şansı nedir?
Bu seviyeye kadar gelmiş her takım, her takımı eleyebilir. Her iki takıma da başarılar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.