Yabancıda kriter önemli
Yabancı sayısını azaltırsanız, Avrupa'da rakiplerinizle rekabet etme şansını kaybedersiniz
Duygusallık, Burak'ın defosu
Türk futbolunun son gol kralı, Burak Yılmaz'ı uzun yıllardır izliyorum. Mükemmel bir aileye sahip.. Çok saygılı, efendi bir sporcu.. İşini hep iyi yapmaya çalışan asla kaytarmayan, düzgün ve doğru yaşayan bir profesyonel. Kültürlü.. Ekran karşısında nasıl konuşacağını bilecek kadar ölçülü.. Tüm bu güzelliklere rağmen aşırı duygusal olması en büyük defosu.. Bu duygusallık bazen kaçırdığı gollerden sonra Burak'ı olumsuz etkiliyor. Örneğin; G.Saray-Real Madrid eşleşmesinden sonra aynı gol adedine sahip Ronaldo ile Burak için hem Türk hem de İspanyol medyası "Hangi kral kazanacak?" kıyaslamasını yapmıştı. G.Saray'ın Real Madrid'i 3-2 yendiği maçta yer alamamak Burak'ı olumsuz etkilemiş. Çünkü Burak muhteşem geri dönüşün yaşandığı zafer gecesinde G.Saray'ın içinde olmayı çok istiyordu. Burak'ın artık önüne bakması gerekir. Ayrıca Burak'ın Karabük galibiyetinden sonra, "Bu haftalarda oyun değil; galibiyet önemli. 1-0 olsun bizim olsun haftalarına girdik" söylemine katılmıyorum. G.Saray'ın artık önünde sadece lig var. Yani, haftada bir maç oynayacaklar. G.Saray'ın Karabük'teki oyun zihniyeti Real Madrid maçında harcanan efora bakılınca "Özür" kabul edilebilir. Kalan 5 haftada G.Saray tabanca gibi olmalıdır. Bunun için de kişiler ve egolar kenara bırakılıp, takım egosu ön plana çıkmalıdır. G.Saray camiası gol krallığına "aksesuar" olarak bakar. Bu krallık ancak takım şampiyon olursa taçlanır. Kısacası; öncelik G.Saray'ın başarısıdır.
Drogba'yı büyüten mütevazılığı
Jose Mourinho, Drogba'yı överken şöyle dedi: "Drogba Drogba'dır. Futbolcu olarak doğmuş. Ölene kadar da futbolcu yeteneklerini taşıyacaktır." Bir grubun sürekli dile getirdiği "Devre arasında alınan futbolcu işe yaramaz" tezi artık iflas etmiştir. Fenerbahçe'de Webo, G.Saray'da Sneijder ile Drogba'nın katkısı gördük. Eğer alacağınız futbolcuyu doğru seçerseniz sorun yaşamazsınız. Webo, Fenerbahçe'ye 9 puan kazandırdı, Plzen'deki tur kapısını açan golü attı. Sneijder, Karabük'te üç puanı aldırdı. Golün pasını veren Drogba, Akhisar, Mersin ve Ordu maçlarının kazanılmasında payı büyüktü. Drogba'yı sahada liderliği ya çalışkanlığı değil, mütevaziliği büyütüyor. Her ne kadar frikik atışlarında egoist davransa da oyun içinde asla egosuna yenim düşmüyor. Topla buluştuğunda bariz gol şansı ya da net vuruş ortamı yoksa hemen etrafında Burak'ı, Sneijder'i ya da bir başka arkadaşını arıyor. Drogba topun kendisine atılması gereken pozisyonlarda beklentilerine cevap gelmemesine rağmen asla bağırıp çağırmıyor. Hatta arkadaşını tribüne atacak şekilde el-kol hareketlerinde bulunmuyor. En önemlisi Drogba alçakgönüllü oluşundan dolayı hem arkadaşlarından hem de rakip takım oyuncularından saygı görüyor. Drogba da futbol için doğduğunu liderlik kimliğiyle birleştirip sahada yüreğini ortaya koyarak oynuyor ve alkışı hak ediyor.
EN SON HABERLER
- 1 Sadece sevmek yetmiyor!
- 2 Talebim olmadı ortak dostumuz teklif etti
- 3 G.Saray ekonomik olarak türbülansta değil!
- 4 Buruk ve takım yalnız bırakıldı
- 5 Camialarınız istemiyorsa finali Suudi Arabistan’da oynamayalım!
- 6 3’lü ortak tavır: Oynamıyoruz!
- 7 Sahada yabancı sınırsız
- 8 Riva’da tarihi anlar!
- 9 Bahis ve şike için özel birim var
- 10 Almanya’dan dünyaya gücümüzü göstereceğiz