Dijital muhabir sahaya indi

Akıllı telefonların kameraları o kadar gelişti ki, pek çok kişi profesyonel kameralara yüz vermez oldu. Hatta profesyonel kameralarla yarışacağı izlenimi oluştu. Bir arkadaşım stadyumdaki foto muhabirlerinin kullandığı büyük merceklere hala ihtiyacı olup olmadığını sorunca sahalara inmek şart oldu. "Bu mümkün olur mu, olmaz mı" anlamanın tek yolu futbol sahalarına inmekti. Biz de kendimizi dijital foto muhabiri olarak saha kenarında bulduk. Fenerbahçe - Çaykur Rizespor maçına giderken her şey hazır. Gözümüze akıllı gözlük Google Glass'ı taktık. Hava yağmurlu olur diye Sony Xperia Z3 ve onun yedeği Z3 Compact'ı yanımıza aldık. Spor muhabirlerinin dev mercekleriyle yarışamasak da WiFi üzerinden kontrol edilen akıllı mercek DSC-QX100'ü mini tripodun üstüne yerleştirip çantamıza koyduk.

SAHA KENARINDA REKABET
Spor muhabirlerinin çantaları daima yola çıkmaya hazır. Onların da Canon ağırlıklı çalışanları çoğunlukta. Canon ve Nikon rekabeti havadaki Boing ile Airbus arasındaki mücadeleye benziyor. Sabah Spor Fenerbahçe muhabiri Oğuz Yörük yanında yavrusunu taşır gibi dev bir malzeme çantası taşıyor. Sadece fotoğraf çekmek yetmiyor, bir yandan göndereceği fotoğrafları seçiyor. Profesyonel çekim için çalışanların gözü sadece oturduğu kalenin arkasında değil, diğer kaleyi de ellerindeki dev merceklerden gözlem altında tutuyor. Yani herkes kendi kalesine baksın durumu yok. En iyi kareyi yakalamak için mücadele ederken saha olayları, kötü hava şartları merkezde fotoğraf bekleyenleri ilgilendirmiyor. Foto muhabiri her koşula hazırlıklı olmak durumunda.
ÇANTAMIZ TEKNOLOJİ DOLU!
Fotoğrafları çektiğin an paylaşmak için akıllı gözlük Google Glass... Arka yüzünde 20.7 megapiksel kameraya, 5.2 inç Full HD ekrana, 3100 mAh pile kapasitesine sahip 153 gram ağırlığa sahip Sony Xperia Z3 telefon... Snapdragon 2.5 GHz Qualcomm Dört Çekirdek işlemcisi ve 4 seçeneği bulunuyor. Hem yedeklemek için, hem de akıllı mercekle kullanabileceğim neredeyse tüm özellikleri aynı Xperia Z3 Compact 4.6 inç ekranıyla avucunuzun içine oturuyor. Foto muhabirlerinin 400 mm'lik dev mercekleriyle kıyas kabul etmese de WiFi üzerinden akıllı telefon uygulamasıyla kontrol edeceğimiz DSCQX100 akıllı merceğimiz var.
TELEFONA MİKROFON LAZIM
10 bin mAh Sony pil deposuna telefonların değil ama Google Glass kullanırken ihtiyacımız oldu. Maç öncesinde çektiğimiz videoları izlerken ve konuşurken rahat duyabilmek için Sony MDR-1RBT kullandık. Cihaz kablosuz bluetooth üzerinden telefona bağlanabiliyor. Telefona mikrofon lazım: Akıllı telefonların ses kaydı oldukça iyi. Ancak daha net ses kalitesi için yanımıza Sony STM10 streo mikrofon almayı da ihmal etmedik.
PİL ÖMRÜ ŞAŞIRTIYOR
WiFi kablosuz ağ sürekli açık, bluetooth paylaşımı açık ve sürekli fotoğraf ve saha dışında video da çektiğimiz Xperia Z3'ün 3100 mAh'lik pil ömrünü bitirmeyi başaramadık.
OYUNA DA HAZIR
Xperia Z3 sadece dokunmatik ekrandan değil, PS4 kumandası üzerinden de oyun oynamaya müsait bir telefon. Aksesuarlar kolayca takılabiliyor.
SESLİ FOTOĞRAF ÇEKİYOR
Fotoğraf uygulamalarından biri 'sesli fotoğraf' özelliği... Gol anında yaşanan coşkuyu sesli olarak yakalamak ayrı bir keyif. Çekilen fotoğrafların üstünde bir müzik notası işareti bulunması bunun 'sesli fotoğraf' olduğunu gösteriyor.
ANINDA PAYLAŞIMA AÇIYOR
Akıllı telefonların en önemli özelliği çektiğiniz fotoğrafları istediğiniz yerden paylaşma rahatlığı sunuyor. Ayrıca Live on YouTube özelliği de video paylaşımı için büyük rahatlık. Sosyal ağlarda paylaşım için her şey hazır.
SERİ ÇEKİM YAPTIK
Fotoğraf uygulama menüsünden süper otomatik seçeneğini ve uzun basarak seri çekim modunu aktif hale getirince her anı yakalamak kolaylaşıyor. Arka arkaya yapılan seri çekimlerle hiç bir anı kaçırmak mümkün değil.

PAYLAŞMANIN RUHU ÜSTÜMÜZDE
En iyi kareleri gazeteye saklarken zamanın ruhunu da yakalama derdindeyiz. Biz bir yandan #Maçagidiyoruz etiketiyle internette paylaşma derdindeyiz. Üstelik bu bizim için çok zor değil. Spor muhabirlerinin kullanacağı WiFi şebekesi kalenin her iki tarafında hazır. Şifresini Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) akreditasyon masasından alıyorsunuz. Hatta yaka kartınızın içine iliştirilmiş bekliyor. Oğuz Yörük kardeşimden Anadolu'da bazı stadyumlarda WiFi olmadığı için çektikleri zorluğu anlatıyor. 3G ise genelde bunca kalabalığın taleplerini karşılamak için yetersiz kalıyor.