Rakam yoksa maç da yok

Günümüzde güce, hıza ve performansa dayalı rekabetin temelinde artık dijital istatistikler yatıyor. Üstelik izleyicilerin takip ettiği istatistikler sadece buzdağının görünen yüzü. Buna rağmen koşu mesafeleri, pas yüzdesi, topun oyunda kaldığı süre ve futbolcu performanslarını artık seyirciler de merak eder hale geldi. Maç görüntülerine göre detaylı analizler, rakamlara dayalı yorumlar, performans analizleri, antrenörlerin futbolcularına gelişimi için yatırım yapmasını zorunlu kılıyor.

HER DETAY MASAYA YATIRILIYOR
Sabah Spor Servisi de güçlü yazar kadrosunun dışında, istatistikler konusunda Taner Karaman'ın uzmanlığına güveniyor. Seyirciler sıcak evlerinde, ekran karşısında karşılaşmaları izlerken, spor servisinde pozisyonlar defalarca irdeleniyor, rakamlar sıkı takip altına alınıyor ve sosyal medya anlık olarak takip ediliyor. Gazete, gece servisine ve maç ekibine devredilirken, spor servisi bu saatlerde en hummalı çalışmasına başlıyor. Maç sırasında foto muhabirlerinin seçtiği görüntüler ile karşılaşma için bekletilen sayfalarda provalar yapılıyor. Maçın gidişatına göre hızlı şekilde hazırlık yapılıyor.
KALİTEDE HAKEM DE ÖNEMLİ
Topun oyunda kaldığı süre maçın kalitesini görmek açısından önemli. Mücadeleleri yöneten hakemlerin performansını değerlendirirken topun oyunda kalma süresi de önemli değerlendirme konularından biri olmalı. Bu hem Türk futbolunun gelişimi, hem de hakemlerin oyuna pozitif katkısı açısından büyük önem taşıyor.

SPOR SERVİSİNE TEKNOLOJİ GİRDİ
Seyircinin son dakika gollerini beklediği dakikalar spor servislerinin manşeti atıp sonucu bitirmek istediği ana denk geliyor. Aslında son dakika golleri çok sevilmese de yine de eskisi kadar bekleme süresini, yani işi uzatmıyor. Spor servisleri eskiden gazetenin içinde teknolojiye en uzak ekip konumundayken, şu anda teknoloji fotoğraf, maç sonuçları ve istatistikler konusunda doğrudan işin bir uzantısı durumunda. Sadece yazarların büyük çoğunluğu yazılarını telefonla geçmeye devam ediyor.

İSTATİSTİK SONUCU DEĞİL PERFORMANSI GÖSTERİYOR
Karşılaşma sırasında ortaya çıkan rakamlar, sahadakilerin performansları ile ilgili fikir veriyor. Ancak bu rakamlarla mücadelenin sonucunu analiz etmek hiç de mümkün değil
Takımın istatistiksel rakamlarına bakarak maç sonucu analiz etmek imkansız. Konya-Beşiktaş maçında olduğu gibi iyi istatistik performans iyi olan her zaman kazanamıyor. İyi istatistikler gelişme kaydeden sonuçlar başarıyı da beraberinde getiriyor. Rakamların ölçülmesinde dünyada 3-4 güçlü oyuncu var. Bazen sonuçlarda senkron tutmayabiliyor. Yani televizyonda gördüğümüz sonuçla, gazetede yer alan sonuç birbirinden uzak olabiliyor. Gazetede karşılaştırma yapılacak zaman var. Televizyonda ise maç sonuçlarını anında vermek zorunda. Bu yüzden istatistik firmasının sonuçlarına güvenmek zorunda.
FAULDE ZİRVE BİZİM!
Sabah Spor'da istatistik uzmanı Taner Karaman, Türkiye'de topun oyunda kalma süresinin az olduğunun altını çiziyor. Örneğin; ligin ilk haftasında fauller yüzünden toplam 90 dakika oynanmış! Gerçekten de oyunun kasti yapılan hareketler ve hakemlerin sürekli oyunu durdurması yüzünden kesintiye uğraması, kaliteyi de düşürüyor. Taner, Avrupa'nın maç başına en çok faul yapan takımlar sıralamasında ilk 3 sırayı Türk takımlarının aldığını hatırlatıyor.
HAKEMLERE DEVRE ARASI ANALİZİ
Futbolcularda olduğu gibi hakemlerin de maçın devre arasında performans analizlerini incelemesi, oyuna olumlu onlamda katkı yapabilir. Pozisyon tekrarı değil sadece topun oyunda kaldığı süre ve çaldığı düdük sayıları bile oyuna pozitif katkı olarak yansıyabilir. Ancak bunun tek başına oyunun kalitesini belirlemek için kesinlikle yeterli olmadığını da ayrıca söylemek gerek.