"Londra'da bizi çok üzdüler ama başarılı olduk"

2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda bedensel engelli sporcularımız aldıkları madalyalar ve sergiledikleri başarılı performansla kamuoyunun takdirini kazandı. Sabahspor.com olarak bu başarının mimarlarından olan Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mustafa Gülpınar ile konuştuk. Başkan Mustafa Gülpınar, başarıya giden yolda karşılaştıkları zorlukları, devletten ve kamuoyundan beklentilerini ve birbirinden ilginç projelerini anlattı. İşte Mustafa Gülpınar ile yaptığımız röportaj; BORA EĞRİÇAYIR / SABAHSPOR.COM #Sayfa# 2008 yılından bu yana Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı görevindesiniz. 4 yıl boyunca Federasyon'da ne gibi değişimler yaşandı? Federasyonumuz 2000 yılında kuruldu. Benim Federasyon'a girişim ise 2001 yılında oldu. Önce yönetim kurulu üyesi, ardından asbaşkan oldum. 2008'in kasım ayında da yeni yönetim olarak göreve başladık. Daha önce benim vazifem Atıcılıktan Sorumlu Asbaşkanlık'tı. Bizde şu anda 14 branş var. Asbaşkan olmakla manzarayı tepeden görmek arasında çok büyük fark var. Yeni yönetim olarak devraldığımızda Federasyonumuzun maalesef bir bilinilirliği yoktu. Federasyon'da bir mali disiplin söz konusu değildi. Yarışma ve lisans talimatnameleri eksikti, karar defterleri yeterince oluşturulmamıştı. Yarı özerk yarı devletiz ama devlet içinde dahi bir saygınlığımız yoktu. Federasyon 3 noktada kendini çok iyi ifade etmek zorunda. Kamuoyunda, devlette ve sponsorda... Federasyonumuzun bu 3 noktada hiçbir şekilde sözü ve itibarı yoktu. 'SPORCU SAYIMIZ ÇOK DÜŞÜK' Şu anda bu 3 noktada durum nedir peki? Devlet tarafında kendimizi çok güzel ifade edebilir ve rüştümüzü ispat etmiş durumdayız. Paralimpik Oyunları'ndan döndükten sonra kamuoyunun ilgisi de arttı. Geçtiğimiz 4 sene içerisinde Saran Holding, Sanko Holding, GNC bize sponsor oldu ama artık bu saatten sonra sponsorluk konusunda da bir problem olmayacağını düşünüyorum. Bu 3 nokta da birbirinden ayrılmaz şeyler. Eğer devletle ilişkinizi iyi yönetemiyorsanız, kendinizi iyi ifade edemiyorsanız zaten sisteminizi oluşturup kamuoyuna da bir şey anlatamazsınız. Böyle olunca sponsorun da dikkatini çekemezsiniz. Yönetimi devraldığımızda lisanslı sporcu sayımız 870'ti. Şu anda ise 3 bin 657. Türkiye'de 2,5 milyon bedensel engelli var. Görme, işitme ve zihinsel engelliler de dahil olmak üzere toplam 8,5 milyon engelli var, Bunun 2,5 milyonu bedensel engelli. Bedensel engelli kardeşlerimiz sporla buluştukları zaman, bu onların hayatının çok güzel bir rengi oluyor ve bırakmıyorlar. Sporla buluştuğu anda lisanslı oluyorlar. Bu noktada 2,5 milyon bedensel engelli insan olduğunu düşünürsek 250 bin sporcumuz olması lazım Türkiye'de. Şu andaki rakam Türkiye için çok düşük. #Sayfa# Sporcu sayısını yükseltmek için neler yapmak lazım? Devletle diyalogun çok uyumlu gitmesi lazım. Devletten gelecek bütçelerin sizin planınıza uygun olması lazım. Ne yapmak istediğinizi iyi anlatmanız lazım. Türkiye'de kaç kişiye ulaşabilirsiniz ve bu ulaştıklarınızdan yurt dışında Türkiye'yi nasıl temsil edebilirsiniz? Bütün bunları iyi anlatabilmeniz lazım. Basın bizim hedeflerimize ulaşmadaki en önemli ekip arkadaşı. 3 bin 657 sporcu sayısı belki 10 bine çıkar da basın bize desteklemezse 50 bine çıkmaz. Sponsor ne kadar basında yer aldığımız önemseyecek. Sponsor firma bilmediği şeye sponsor olmak istemez. Bu yüzden basınını ekip arkadaşı olarak görüyoruz. Kulüplerin de üstüne vazife düşüyor. Bizde hep gönül işi. Biraz daha profesyonel hale gelmeliyiz artık. Kulüpler kendi şehirlerinde valiye, belediyeye, iş adamlarına kendilerini nasıl ifade edebilecekleri konusunda çalışmalı. 'AZİZ YILDIRIM İLE 2 DEFA GÖRÜŞTÜM' 4 Büyükler'in yer aldığı spor branşlarının popülaritesi artıyor. Onlarla görüştünüz mü hiç? Galatasaray ve Beşiktaş'ın tekerlekli sandalye basketbol takımları var zaten. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile iki defa görüştük. Kendisi bana 'Amatör branşlara en çok önem veren kulüplerin başında geliyoruz. Yeni bir branş açmayı şu an düşünmüyoruz. Çünkü diğer amatör branşlarımızı arzu ettiğimiz noktaya çekemedik' dedi. Ben bu yaklaşımı olumsuz bulmuyorum. Fakat bir şeyi itiraf etmem lazım; belki de ben görüşmede bir hata yaptım. Fenerbahçe illa ki tekerlekli sandalye basketbol takımıyla başlamak zorunda değil ki. Onlara ayrı bir külfet getirmeyecek ayrı bir branşla başlatabilirdik. Masa tenisi gibi. O görüşmede belki de bunu önermeliydim. Bir dönem Trabzonspor'da güzel gelişmeler vardı. Basketbolda var olan kulübü Trabzonspor'un bünyesine katacağı söyleniyordu ama sonra bu gerçekleşmedi. 4 Büyükler'in olması çok güzel bir şey ama bir yandan da düşündüğüm zaman fanatizme varacaksa eğer hadise olmasa da olur diyorum. #Sayfa# 'PARALİMPİK KOMİTE BİLİNÇLİ OLARAK BİRÇOK HATA YAPTI' Londra 2012 Paralimpik Oyunları'nda güzel bir başarı yakaladık. Bu başarıya hangi yollardan geçerek ulaşıldı? Sıkıntılı bir yoldan geçildi diyebilirim. Yönetimi devraldığımız ilk zamanlarda kendimizi devlete anlatmakta zorlandık. O zamanlarda bazı yöneticilerin bize yaklaşımı çok olumlu değildi. 2,5 sene Paralimpik Komite'nin asbaşkanlığını, son 2 senedir de yönetim kurulu üyeliğini yapıyorum ve ben kendim de dahil olmak üzere Paralimpik Komite'nin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Paralimpik Komite bizi temsil etmeye yeterli değil. Sponsorların yanlış yönlendirilmesi, yurtdışında alınan kararların Türkiye'ye yanlış aksettirilmesi gibi birçok hata yaptılar. Bilinçli yapıldı bütün bunların hepsi! Paralimpik Komite'nin tepe yönetiminde engelliler üstüne bir vakıf var. O vakıf hep ön planda tutulmaya çalışılıyor. Bu noktada bir anlaşmazlık var aramızda ama ben o noktaya girmek istemiyorum. Paralimpik Komite'deki vazifemden yakın bir zamanda istifa etmeyi düşünüyorum. Maalesef İngiltere'de bizi çok üzdüler. Geçtiğimiz 4 sene boyunca Paralimpik Komite bizle uyum içinde çalışsaydı, devlette geçmişte çalışan bazı yetkililerle şimdiki yetkilerle yakaladığımız frekansı yakalayabilseydik 3 bin 657 sporcu 7 bin olabilirdi. Olimpiyatlara giden oyuncu sayımız 43 değil de belki 60 olurdu. Bu arada şimdiki Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç ile şu anda uyum içinde çalışıyoruz. Bizlere verdiği desteğe gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Atletizmde A barajını geçen 13 sporcumuzdan sadece 5'ini oyunlara götürebildik. Paralimpik Komite birazcık kulis yapsaydı bize verilen 5 sporculuk kotayı yükseltebilirlerdi. Paralimpik Komite bırakın kulis yapmayı, oturduğu yerden bizimle dalga geçti 'Beceremiyorsunuz bu işi' diye. Bunları yaşadık. Paralimpik Oyunları'nda, Olimpiyat Oyunları'ndan daha başarılı bir performans sergiledik. Ancak Olimpiyatlar'a verilen kamuoyu desteğinin Paralimpik'e verilmediği görülüyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz? Paralimpik Oyunları dünyadaki en büyük ikinci spor organizasyonudur. Birincisi Olimpiyat Oyunları'dır. Bu matematiksel bir gerçek. Ne zaman bize mikrofonlar döndü? Madalyalar gelince. Bundan sonra ne yapacağımıza bakmak lazım. Bizim yaptığımız da performans sporu. Şikayet etmiyoruz ama gölgedeydik. Her engelli sporcu şunu ister: Öncelikle sporcu olarak görülmek. Basketboldan örnek verelim. Saha ölçüleri normal basketbolla aynı. Ya da yüzmeden örnek verelim. Yüzücüsünüz ama bir uzvunuz yok. Yani bizim için daha zor. Bizim için en önemli mevzu bir performans sporu olarak algılanmak. Türkiye'de engellilikle ilgili haddinden fazla kuruluş var. Yüzde 95'i kıymetliyse bir kısmı da faydasız. Paralimpik Komite'nin sahibi olduğu vakıf bizden müsaade almadan bizim görüntülerimizler kamuoyundan para topluyor. Ciddi şekilde mağdur olduğumuzu söyleyebilirim. #Sayfa# 'OLİMPİYATI ALMAK İÇİN ŞEHİR MİMARİSİ ENGELLİLERE UYGUN OLMAK ZORUNDA' 2020 Olimpiyat Oyunları'na adayız. Paralimpik'in rolü nedir bu konuda? Bir ülke gerçekten Olimpiyatlar'a adaysa Paralimpik Oyunları'yla ilgili çok ciddi hazırlık yapmak zorunda. Olimpik branşlarla ilgili her türlü hazırlığınızı yapabilirsiniz ama engellilerle ilgili tüm şehir olarak ufacık bir aksaklık olursa alamazsınız siz olimpiyatı. Federasyon olarak bir tesise çok ihtiyacımız var. Doğru yönetim, doğru branşa yönetim, fizik tedavi gibi şeyler bizim için çok önemli. Bunları bir merkezde yapmamız şart. Yarı devlete bağlı olduğumuz için genel müdürlüğümüz bizim adımıza bu konuda bazı girişimlerde bulundu. Arazi tahsisi için Milli Emlak'a başvuru yapıldı bizim için. Tesis için 3 araziye başvuruldu. Federasyon olarak 165 ülke içinde 43 sporcu götürdük ve 43. olduk tesadüfen. Demek ki Rio 2016'da 80 sporcuya çıkarsak sayıyı aynı oranda yükseleceğiz, belki de ilk 25 içinde yer alacağız. Tesis düşüncesine Başbakanımız da çok sahip çıktı. Benim en büyük hayalim tesistir. Başlangıçta Ankara olmak üzere, İstanbul ve İzmir'de de tesislerimizin olması engelli sporcularımızın kendilerini geliştirmesi açısından çok önemli. Engelli sporcuların ülkemizde karşılaştığı engeller neler? Sizin Federasyon olarak bu engelleri aşma yollarınız neler? En büyük engel mimari. Avrupa mimari olarak çok ileride ve şehirler engelliye uygun hale getirilmiş. Ülkemizde ise 2005'te bir kanun çıkarıldı ve tüm kamu alanları engellilere uygun hale getirilecekti. Bunun için son tarih 2012 Temmuzu'ydu. Belediyeler hazır olmadığı için bu 2013'e uzatıldı. 'Biz ve engelli' diye bir zihniyet var bizde. Yeri geldiğinde kendimizin ya da bir yakınımızın da engelli olabileceğini düşünebilsek bu şehir mimarisi engellilere uygun hale getirilirdi. 80 yaşına geldiğinizi varsayın, fiziksel olarak yüksek bir kaldırım ya da asansörsüz bir yer sizi engelli hale getiriyor zaten. Engelli olmak için illa kaza geçirmek, çocuk felci olmak ya da mayına basmak gerekmiyor. Biz sportif başarılarla engellilerin neler yapabileceğini gösterdiğimize inanıyoruz. Engelli bunları yapabilir ama bunları yapabilmek için de mimariyi biraz düzeltmek gerekiyor. #Sayfa# Bedensel Engelliler Spor Federasyonu olarak devletten beklentileriniz neler? Bedensel Engelliler Spor Federasyonu olarak Paralimpik Oyunları'nda 7 tane madalya aldık. Bir Federasyon'un olimpiyatlarda aldığı madalya sayısı olarak son senelerin rekorudur bu rakam. Tek başına bir federasyon 7 madalya aldı, mimariye rağmen, zamanında yeterince sponsor olmamasına rağmen ve bazı kuruluşlarla kimlik mücadelesi vermesine rağmen. Bunları başarıyorsak bütçede de arzu edilen noktada olmak istiyoruz. Biz 61 spor federasyonu içinde 21. sıradayız. Bize geçen sene verilen bütçe 4,5 milyon TL. 2008'de biz bu federasyonu devraldığımızda verilen rakam yine 4,5 milyon TL'ydi. Biz rüştümüzü ispat ettiğimizi düşünüyoruz. Bundan sonra devletimizin hem proje manasında hem de bütçe manasında desteği olacağına eminiz çünkü çok güzel bir frekans yakaladık. 'TEKERLEKLİ SANDALYE ÜRETEREK GELİR SAĞLAMAK İSTİYORUZ' Peki maddi gelir sağlamak için sizin projeleriniz neler? Federasyonumuzun istediği noktalara gelebilmesinin yolunun maddi getiri sağlayacak projelere imza atmasından geçtiğine inanıyorum. Sürekli devlete ya da sponsora sırtımızı dayayamayız. Federasyonumuzun üretim yapması gerektiğini düşünüyorum ben. Nasıl bir üretim olacak bu? Tekerlekli sandalye üretimi mesela. Türkiye'de spor tekerlekli sandalyesi üretilmiyor. Yüzde yüz yurtdışına bağımlıyız bu konuda. Şu anda bazı sporcu kardeşlerimiz ufak atölyelerde bir şeylere başladılar. Yeni yönetime devam edersek ilk yapacağımız şeylerden biri Federasyon'a iktisadi teşekkül kurdurmak olacak. Birçok mühendislik fakültesi var. Neden onların desteğiyle federasyon kendi spor sandalyesini üretmesin ki? İyi bir spor sandalyesi 6 bin TL ile 10 bin TL arasında değişiyor. Neden bu para yurtdışına gitsin ki? Bunun dışında protez de pahalı bir şey. Atletizmde gördüğünüz o kavisli protezlerin maliyeti 110 bin TL'ye kadar çıkıyor. Bunu neden Federasyon üretmesin ve bunu neden ihraç etmesin? Federasyon kendi gelirini oluşturmak zorunda. Sürekli devletten ve sponsordan destek bekleyemeyiz. Federasyonumuzun seçimlerini 7 Aralık olarak belirledik ama belki biraz daha erkene çekebiliriz. Seçilirsek tanıtıma çok daha ağırlık vereceğiz. Hiçbir şekilde hiçbir kuruluşun bizden müsaadesiz görüntü kullanmasına izin vermeyeceğiz. Üretimi ve tesisleşmeyi düşünüyoruz. Kulüplerin kendi şehirlerinde sistemlerini kurabilmeleri için çok profesyonel bir çalışma yapmak gerekiyor. Çünkü kulüp de valiye, belediye başkanına, kendi şehrinin ileri gelenlerine nasıl ifade edeceğini bilmiyor. Bir ekip çalışmasıyla komple bir camia olarak tek ses olmamız gerekiyor. Projelerimizi ne zaman, nasıl ve nerede yapmamız gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Londra 2012'de 165 ülke içinde 43. olduk ama bu projelerde bir aksaklık olmazsa 2016'da ilk 25 ülke içinde, 2020'de ilk 10 ülke içinde, 2024'te de ilk 3 ülke içinde olabiliriz.

"Londra'da bizi çok üzdüler ama başarılı olduk"

EN SON HABERLER