İşte Federer'in bilinmeyen yönleri
Bu akşam 19.30’da Garanti Koza Arena’da Türk tenis severlerin karşısına çıkacak Roger Federer’in kariyerinin hiç bilinmeyen yönleri… SABAH Spor servisinden Hakan Eren, İsviçreli tenis efsanesinin kariyerini kaleme aldı.
Bazı sporcular harika çocuktur. Daha 17 yaşında başarılar kazanmaya başlarlar, bazıları ise yavaş yavaş mükemmelliğe ulaşır. Federer tabii ki gençliğinde dikkat çekiyordu ama onun tenis tarihinin en iyisi olacağını söylemek fazla iyimserlik olurdu. Uzun saçlı, duygularına fazla hakim olamayan genç raketin patlama yaptığı sene 2001'di.. İlk ATP turnuvasını ancak 20 yaşında kazanabilmişti. Ve bu rakamın şimdilik 84'e çıkacağı herhalde onun bile aklına gelmezdi. Ama belki de fikri 1 Temmuz 2001 tarihinde değişecekti. Tenisin en iyisi Pete Sampras, üst üste beşinci şampiyonluğunu kazanarak Björn Borg'un Wimbledon'daki rekorunu egale etmek için merkez korttaydı. Kendisinden 10 yaş küçük olan genç yeteneğin onu zorlaması bekleniyordu ama sadece zorlaması.. Ancak setler ilerledikçe maç sıradan bir 4. tur mücadelesinin çok önüne geçmişti. O gün kortta ve televizyonları başında maçı izleyen şanslı kişiler adete bir tahtın devir-teslim törenine şahitlik ediyorlardı. Beş setlik unutulmaz maçta final setinin 12. oyununda Sampras'ın servisini kıran genç İsviçreli kendisini Wimbledon'ın harika çimlerini bırakıvermişti. Tıpkı ondan sonra kazanacağı 7 şampiyonlukta olacağı gibi. Sampras'a izin vermediği üst üste 5. şampiyonluğa da kendisi 2007'de ulaşacak ve kupayı Borg'un elinden alacaktı.
Her şey 2003 yılındaki Wimbledon şampiyonluğundan sonra inanılmaz bir hızla gelişmeye başladı. O yetenekli genç iki-üç yıl içinde inanılmaz bir gelişme kaydetmiş ve kusursuz bir tenisçiye dönüşmüştü. Artık herkesin gözünü alan bir Kelebekti ancak ömrü kesinlikle onun gibi kısa olmayacaktı. İki Grand Slam kazandığı yıl onun için kötü geçmiş bir sezon sayılıyordu. 2008'te sadece Amerika Açık'ı kazanıp, Wimbledon'daki serisi adeta kriptoniti olan Nadal tarafından belki de tarihin en iyi maçıyla sonlandırılınca daha sonra birçok kez tekrar edecek olan o cümle ilk kez kullanılmaya başlandı: Federer bitiyor mu? Oysa sadece 27 yaşındaydı ve hala başkalarının hayalini kuracağı sezonlar yaşıyordu ama Süperman'in normal bir insan olmaya başlaması haberin manşet olması için yeterliydi. Federer için tek eksik Roland Garros şampiyonluğuydu. Tahtı devraldığı Sampras toprak kort sezonlarını pas geçerdi. Federer için böyle bir durum söz konusu değildi. Oyun stiline uymasa da Roland Garros'u da defalarca kazanabilecek bir seviyeydi. Tabii ki adeta bu kortta oynaması için yaratılmış Nadal olmasa. İspanyol'a üç kez üst üste finalde kaybetmişti ve bir daha bu şansa sahip olamayacağı konuşuluyordu.
2009 yılında da Nadal'ın şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılıyordu. İlk üç turda da set kaybetmemişti. Dördüncü tur maçında da Söderling önünde farklı bir şey beklenmiyordu. Ancak hayatının maçını oynayan İsveçli inanılmaz vuruşlarla imkansızı başarıyor ve Nadal'ı Roland Garros'ta yenen tek raket unvanını kazanıyordu. Bu Federer için bir daha belki de ele geçmeyecek bir şanstı. Bir gün sonra korta çıktığında turnuvanın en büyük favorisi haline gelmişti. Ama Alman Tommy Haas önünde ilk iki seti kaybettiğinde tüm hayranları şoktaydı. Böyle bir fırsat nasıl kaçardı. Üçüncü set de çok zorlu geçiyordu. Durum 4-3 Haas'ın lehineydi ve 8 oyunda Alman raket servis kırma puanı yakalamıştı. Her şey bitmek üzereydi ki Federer kariyerinin en önemli vuruşlarından birini yapıp çapraz forehandi ile yan çizgiyi buldu. O andan sonra sadece iki oyun veren Ekselansları önce çeyrek finale yükseliyor ardından da finalde Söderling'i devirerek eksik halkayı tamamlıyordu.
Federer için sırt ağrıları ile geçen 2013 yılında gerçek anlamda "yolun sonuna gelindi mi?" soruları bu sefer çok daha kuvvetli bir şekilde dile getirilmeye başlandı. Ama onun yine bir sürprizi vardı. 8. sırada tamamladığı yılın ardından Edberg ile çalışmaya başlayan raket kafasını büyülten ve oyun stilini 32 yaşında biraz daha agresif hale getirdi. 8. Wimbledon şampiyonluğunu geçen Temmuz'da 5 setlik maçta Djokovic önünde kaybeden Federer, Sezon Sonu Şampiyonası'na kadar seneyi 1 numarada bitirme şansını bile devam ettirdi. İstanbul'a da dünya iki numarası olarak ve resitalini Türkiye'deki hayranlarına da göstermek için geliyor.
EN SON HABERLER
- 1 2024 Paris Olimpiyatları’na 8 sporcu ile yelken açıyoruz
- 2 Eczacıbaşı Dynavitli Aybüke Çetinay Özel, sol el bileğinden ameliyat edildi
- 3 Fenerbahçe Opet'in voleybolcusu Bojana Drca'nın acı günü
- 4 SON DAKİKA: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'dan Formula 1 müjdesi
- 5 Büyük skandal!
- 6 Türk Telekom eSüper Kupa’nın sahibi Fenerbahçe
- 7 Bakan Osman Aşkın Bak’tan milli bilardoculara tebrik mesajı
- 8 İstanbul Yarı Maratonu Amghar ve Chelangat’ın
- 9 Tarihi madalya!
- 10 Haber hattı