"Sadece idman yaparak futbolu kurtaramazsınız"
Spor konusundaki çalışmalarıyla tanınan kişisel gelişim uzmanı doktor Turhan Güldaş, spor dünyasında devamlı teşhis edilen ancak tedavi edilemeyen sorunlara çözüm önerileri getirerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Doktor Güldaş'ın Türk futbolu ve sorunları üzerine yaptığı tespitler ve getirdiği çözüm önerileri:
TÜRK SPORUNDA İDMAN DEĞİL, MENTAL HAZIRLIK EKSİK
"Kulüpler milyon dolarlar harcıyor. Bu inanılmaz paralar ne için başarı için. Ancak, sporculardan daha fazla verim alabilecekleri "Mental hazırlık sürecini" böylesi önemli bir konuyu gözden kaçırıyor. Sporcuların mental açıdan hazırlanmaları için bütçe ayrılmalı, profesyonel uzman kişilerle çalışılmalı. Yurt dışında özellikle Avrupa'da her takım profesyonel bir uzmanla çalışıyor. Türk sporu, fiziksel ve ruhsal hazırlıkların el ele yürümesi gerektiğinin bilincine varmalı. Futbolda fark yaratmak, topun arkasından koşmakla bitmiyor. Türk futbolunu sadece idman yaparak kurtaramazsınız. Mental güç, fark yaratan etken oluyor. Dünya ile aramızdaki farkı kapatmak için mental antrenmana geçiş yapmak zorundayız"
"AYKUT KOCAMAN DOĞRU YOLDA"
"Günümüzde modern futbolun gereklerini takip eden Aykut Kocaman, sporcuların mental yönlerini öne çıkarması gereklerini görmüş bir teknik direktör. Nasıl daha önce koşu mesafelerini öne çıkardıysa şimdi de futbolcuların mental yönlerini devamlı yorumlayan, ilk ve en fazla yapan teknik adamdır. Sporcuları seçerken sadece fiziksel performansını değil psikolojik durumunu da ele almak gerekiyor. Stresli durumlara karşı kendini kontrol edebilme yeteneği, özgüveni, motivasyon gücü, iradesi, öfke kontrolü, nabız yükseldiğinde zihinsel sakinliği, psikolojik yapısı ön planda tutulmalı. Fiziksel antrenmanlar hareketleri otomatik olarak yapabilmek için devamlı yapılır. Bununla birlikte mental olarak hayal gücünü geliştirip antrenmanları bir de zihinde yapıldığı zaman alınacak netice 2 katına çıkar.
RAMİL GULİYEV STRESE DAYANIKLI OLDUĞUNU GÖSTERDİ
"Motivasyon arabadaki benzin gibidir, benzin olmazsa araba yürümez. Motivasyon gücü, mücadelenin sonuna kadar sporcunun devam etmesini sağlar. Baskı ve strese karşı dirençli olmak ve hedeflerimize ulaşmamız için gerekli yakıtı sağlar. Stres, sporcuların başarısını etkileyen en önemli el frenidir. Bu stresi kontrol etme yeteneği kazanan sporcular performanslarını artırırlar. Stresli durumlara karşı kendini kontrol edebilme yeteneği, öz güveni, motivasyon gücü, iradesi, öfke kontrolü, nabız yükseldiğinde zihinsel sakinliği, psikolojik yapısı ön planda tutabilen sporculara başarılı olurlar. Bunun dünyada örnekleri çoktur. İşte Dünya Şampiyonu olarak göğsümüzü kabartan atlet Ramil Guliyev bunu şampiyon olduktan sonra stresli ortamda başarmanın ne demek olduğunu şu sözlerle açıklıyordu " Yarışta ortalama bütün rakipler aynı kuvvetteydi. Herkes aynı olduğu için bu yarış çok stresli geçti. Herkes kazanabileceğini biliyordu. Her şeyi yapacaksın ki kazanasın. Gördüğüm kadarıyla kim strese daha çok dayanıklı ise o kazandı"
"ZİHİNSEL ANTRENMAN DA ŞART"
"Sporcular stres, kaygı ve korkularını yenebilmesi, otokontrol sağlayabilmesi, vücudunu daha hızlı toparlayabilmesi için, meditasyon, yaratıcı imgeleme ve modelleme teknikleri gibi zihinsel antrenmanlar yapmalı. Karşılaşmayı kazanmış gibi veya kupayı kaldırmış gibi hayal etme, yaratıcı imgeleme antrenmanları, hedefe odaklanma ile olur. Psikolojik hazırlıklar, müsabaka öncesi antrenman safhasında, müsabaka esnasında ve sonrasında devam eden bir süreçtir. Altyapıdaki sporculara hayal kurmaları ve hedef belirlemesi öğretilmeli. Genç futbolcu 'Ben de Messi olacağım' diyerek kendine hedef koymalı"
"ARENA İSİMLERİNİN KALKMASI ÇOK DOĞRU"
Stadyumların son dönemlerde 'arena' olarak adlandırılmasını eleştiren Doktor Turhan Güldaş, sporun bir ölüm kalım mücadelesi olmadığına dikkat çekerek "Bu bir spor, savaş değil. Sporda kazanmak kadar kaybetmek de olmalı. Türkiye'de en büyük eksikliğimiz, futbolu spor olarak göremiyoruz. O yüzden de 'ölmeye ölmeye geldik' diye sloganlar atıyoruz. Kazanmak için her şey mubah olmamalı. Türkiye'de ve İspanya'da aldatmaya yönelik davranışların daha fazla olmasına rağmen Almanya'da daha az olduğundan örnek veren Güldaş, "Kültürel yapıları oturmuş toplumlarda sporcular daha dürüst davranıyor. Biz de kişisel gelişime çocukluktan önem verirsek daha dürüst sporcularla, dürüst oyuna, spora ulaşabiliriz. O zaman sadece başarılı sporcular değil, başarılı insanlar da yetiştirmiş olacağız"
"TEKNİK DİREKTÖRLÜK KONUSU DA ÇÖZÜMLENİR"
Milli Takım teknik direktörlüğü için geçtiğimiz hafta yaşanan arayışa da dikkat çeken Turhan Güldaş, "Almanya Milli Takım Teknik Direktörü Löw, önceden Klinsmann'ın yardımcı antrenörüydü. Klinsmann gidince, onun yerine geldi. Bundan sonra teknik direktör hazırlığı da yapılmıştır. 10 yılık plan hazırdır. Yani önceden alternatifi hazırlanmıştı. Bizde öyle bir hazırlık yok. Hangi teknik direktörümüz kendi halefini hazırlamıştır ki? Hemen hemen hiçbiri yanlarına yardımcı istemiyor. Çünkü alternatifsiz olmak istiyorlar. Çünkü bizim egoist bir yapımız var. Paylaşmak kültürümüzde yok. Günü kurtarmaya endeksli yaşıyoruz. Toplumda bu zihniyet değiştiği zaman, liyakate, kaliteye göre insanlar yükseldiği zaman, Türkiye'de teknik direktörler konusu da çözümlenmiş olacak."
EN SON HABERLER
- 1 2024 Paris Olimpiyatları’na 8 sporcu ile yelken açıyoruz
- 2 Eczacıbaşı Dynavitli Aybüke Çetinay Özel, sol el bileğinden ameliyat edildi
- 3 Fenerbahçe Opet'in voleybolcusu Bojana Drca'nın acı günü
- 4 SON DAKİKA: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'dan Formula 1 müjdesi
- 5 Büyük skandal!
- 6 Türk Telekom eSüper Kupa’nın sahibi Fenerbahçe
- 7 Bakan Osman Aşkın Bak’tan milli bilardoculara tebrik mesajı
- 8 İstanbul Yarı Maratonu Amghar ve Chelangat’ın
- 9 Tarihi madalya!
- 10 Haber hattı