Macaristan yalnızca olimpiyat ve dünya şampiyonalarına damga vuran bir sutopu milli takımına sahip olmasından öte, spor tarihine damga vuran kült bir maçla da anılıyor: Melbourne Kan Gölü. İlk bakışta bir spor müsabakasından çok bir muharebeyi andıran bu isim, 1956 yılında yapılan bir sutopu karşılaşmasına dayanıyor. Aradan geçen 61 yıla rağmen hala konuşuluyor olmasının en temel sebebi ise Macarların SSCB'den bağımsızlığını kazanmasının en önemli sembollerinden birisi olması.
Zador: Halk için oynadık
Avustralya'da
düzenlenen 1956 Melbourne Olimpiyatları'nda gerçekleşen sutopu yarı final mücadelesi merakla bekleniyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanların işgalinden Sovyetler tarafından kurtarılsa da SSCB'nin ülke yönetimi üzerindeki hakimiyetini bırakmayı reddetmesi, Macarların bu maça farklı bir gözle bakmasına neden olmuştu. Ülkede çıkan ayaklanmayı Sovyetlerin güç kullanarak bastırması ve Budapeşte'nin bombalanması üzerine takımın en genç üyesi ve yıldızı Ervin Zador da bu fikirler altında maça hazırlandıklarının altını çiziyordu: "Artık yalnızca kendimiz için değil tüm Macar halkı için oynuyorduk. Bu maç bizim karşılık verebilmemiz için tek şansımızdı."
Maç kanlarla sona erdi
Maçın gidişatı tam olarak da Zador'un dediği gibi oldu. Macarlar tüm güçleriyle saldırıyor, havuzda adeta halklarının kurtuluşu için bir mücadele veriyorlardı. Macarlar maçı çok iyi götürüyordu ve hatta 4-0'lık skorla önde idi. Maçın son anlarında ise Soyvet oyuncusu Valentin Prokopov maçın son anlarında, savunmakla görevli olduğu iki golün sahibi Zador'a yumruk attı. Zador'un sağ gözüne gelen yumrukla yüzü kan içindeydi ve ortalık karıştı. Yarıda kalan maç yetkililer tarafından 4-0 Macarlar lehine tescillenecek ve maç artık "Melbourne Kan Gölü" olarak anılacaktı.