Bu kalp çarpıntısı başka yerde yok
New York, Londra ve Tokyo maratonlarını koştum ama bunların hiçbirisinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geçerkenki kadar kalbim pırpır etmedi. Bir kıtadan bir kıtaya geçmek ayrı bir heyecan. Biz yaptığımız işi uzun vadeli ve kendi kendini büyüterek yapmayı seven bir şirketiz. Bağdaştırıcı gücü ve ortak payda potansiyeli yüksek olan başka bir spor alanı olursa ona da gireriz
Ben de bir koşucuyum. Uzun yıllardan beri sabah erken saatlerde koşan biriyim. Benim gözlemim, ülkede koşuya dair ilgi ve farkındalık arttı. Giderek artan koşucu sayısı var. Doğal olarak Vodafone İstanbul Maratonu'nun katılımcı sayısına yansıyor. Bu yıl 150 bin kişiyi maratona bekliyoruz. Yerli ve yabancı turist açısından hem İstanbul'a olan ilgi hem de koşuya dair bilinç ve farkındalığın artması otomatik olarak Vodafone 40. İstanbul Maratonu'na olan ilgiyi de artırdı. Bununla beraber halkın da desteği artıyor. Ben iyi bir maratonun olmazsa olmaz parçalarından birinin de halkın desteği olduğunu düşünüyorum.
Özellikle yurt dışı yarışmalarına katılan sporcular yarış seçerken birkaç faktörü göz önünde bulundururlar. Bunlar hava koşulları, organizasyon kalitesi ve en önemlilerinden biri de koşu parkurunda karşı karşıya kalacağınız manzara. Ben New York, Londra ve Tokyo maratonlarını koştum ama bunların hiçbirisinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçerkenki kadar kalbim pırpır etmedi. Bir kıtadan bir kıtaya geçiyorsunuz binlerce kişiyle. Bunlar ayrı heyecan, çok büyük coşku. Sadece köprüde değil, köprüyü indikten sonra boğaz boyunca uzanan parkur, o da ayrı heyecan veriyor. Amcalar, teyzeler, bebek arabasıyla gelenler… Aslında insanların ne kadar şehri sahiplendiğini, koşu ve sporuna ilgi olduğunu da gösteriyor. O yüzden çok önemli bu organizasyonun ülkemize ve İstanbul'a katkısının artarak büyüyeceğine eminim. İnsanlar tuttukları takımların formalarını giyerek bir araya geliyor, birliktelik gösteriyor. Ne hikâyeler duyuyorsunuz ne insanlar tanıyorsunuz, güzel şeyler bunlar.
Aylar öncesinden bir plan yapıp karar vermek gerekiyor. Beslenme ve sağlık açısından hazırlık yapmak gerek. Maratona hazırlık için iki tane kamp yaptık. Biri Büyükada'daydı. Uzmanlar tarafından beslenme, antrenman, sakatlık riski ve bilinç konusunda yapılması gerekenlere ilişkin tam günlük bir seminer yaptık. Bir de Vodafone Park'ta 1560 metrelik sembolik bir koşu yaptık. Orada da maraton hazırlıklarımız oldu.
Biz yaptığımız işi uzun vadeli ve kendi kendini büyüterek yapmayı seven bir şirketiz. Bağdaştırıcı gücü ve ortak payda potansiyeli yüksek olan alanlara devam etmek istiyoruz. Eğer bu değerleri yakalayacağımız başka spor alanı olursa ona da gireriz.
Beşiktaş ile olan yatırımlarımız, örnek ve kendi alanında ilk. Beşiktaş Kulübü ile daha İnönü Stadı yıkılmadan önce oturduk. Çok önemli bir iş birliği oldu. Hem onların stadı hayata geçirmesi için büyük destek olduk hem de uzun vadeli bir anlaşma oldu. Biz olaya sadece formaya ya da stadyumun ismine sponsor olmak diye bakmıyoruz. Beraber yapıp, beraber büyüme olanağı olarak görüyoruz. Biz Beşiktaş ile olan sponsorluğumuz için çok olumlu şeyler düşünüyoruz. Başka kulübün taraftarları gelip, spor için çok iyi bir şey yaptınız diyor. Bunu eğer başka kulübün taraftarları diyorsa demek ki doğru bir iş yaptık, dolayısıyla bizim yaptığımız işin böyle bir tat bırakması lazım. Yoksa bir isimle bir kulübü yan yana getirmek değil olay. Bu ikisinin toplamından daha büyük bir şey çıkarmak. Beşiktaş'ta onu yaşadık. Beşiktaş ve Vodafone ismi ayrı ayrı iki parçanın toplamından daha büyük bir şey ortaya çıkardı.
Bu yılki sloganımız "Sağlık İçin Koş" hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için koşu çok önemli. Tabii teknoloji devamlı ilerliyor. İnsanlar yarışta koşsun ya da koşmasın Vodafone uygulaması üzerinden, sosyal medya kanallarıyla takip edip, duyurabilecek. Bu yıl maraton takımı oluşturduk, Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm, Merve Oflaz ve Kubilay Aka orada olacak.
Spor sadece spor değil, sosyal bir olay. Bir ülkenin dünyada insanların aklında ve kalbinde yer edinmesini sağlayacak çok önemli bir faktör. Ben 2002 Dünya Kupası'nda üçüncü olana kadar yurt dışı seyahatlerimde Türkiye'yi tanımayan insanlar görüyordum. Şimdi ise bir taksiye biniyorum, siz bir kez Dünya, bir de Avrupa 3.'sü oldunuz diyorlar. Bir sporcumuz Olimpiyat şampiyonu oluyor, onu tanıyorlar. İşte bu bağdaştırıcı gücün toplumun odağında olması ve ülkenin bu konuda başarılar elde etmesi, sporcular yetiştirilmesi ve bunu yetiştirirken hem fiziksel hem de psikolojik sağlığa katkıda bulunması, kalkınmanın gizli itici gücü.
EN SON HABERLER
- 1 Türk Kempo Sporu’nun başarı hikayesi gururlandırıyor
- 2 Sutopunda şampiyon Galatasaray
- 3 2024 Paris Olimpiyatları’na 8 sporcu ile yelken açıyoruz
- 4 Eczacıbaşı Dynavitli Aybüke Çetinay Özel, sol el bileğinden ameliyat edildi
- 5 Fenerbahçe Opet'in voleybolcusu Bojana Drca'nın acı günü
- 6 SON DAKİKA: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'dan Formula 1 müjdesi
- 7 Büyük skandal!
- 8 Türk Telekom eSüper Kupa’nın sahibi Fenerbahçe
- 9 Bakan Osman Aşkın Bak’tan milli bilardoculara tebrik mesajı
- 10 İstanbul Yarı Maratonu Amghar ve Chelangat’ın