Milli tekvandocu Hakan Reçber, başarısının perde arkasını anlattı: İçimdeki hırsla hastalığı yendim

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'nin ilk madalyasını kazandırarak göğsümüzü kabartan milli tekvandocu Hakan Reçber, SABAH Spor'un konuğu oldu. 68 kiloda bronz alan 22 yaşındaki sporcu, filmlere konu olacak başarı hikâyesini ve hedeflerini anlattı. 2015'te spor yapmak bir yana yürümesini bile kısıtlayan transvers miyelit (omurilik iltihabı) hastalığını yenip tatamide zirveye çıkan Hakan ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetten öne çıkanlar şöyle:
3 YAŞIMDAN BERİ TATAMİDEYİM
Seni tekvandoya kim teşvik etti. Nasıl başladın
? Beni yetiştiren babam (Aydoğan Güneş). Kendi aile kulübümüz var Ankara'da. Aslında doğduğumda tekvando ile iç içeydim. Bu yüzden başka bir seçeneğim olmadı. Ben 3 yaşımdan beri tatamide geziyordum.
22 yaşında Tokyo'da ülkemiz adına ilk madalya gururunu yaşattın. O anki duygularını bizimle paylaşır mısın?
İlk madalyalar hiçbir zaman unutulmaz... Kariyerim boyunca aldığım en iyi madalyaydı, büyük bir gurur.
Bundan sonraki maçlarımda da bu madalyanın bana büyük bir motivasyon kaynağı olacağına inanıyorum. Ülkeme ilk madalyayı kazandırdım Tokyo Olimpiyatları'nda. İnsanlar bir 'ohh!' çekti ve gerisi geldi zaten.

PARİS'TE BRONZU ALTIN YAPACAĞIM
15 yaşında sana transvers miyelit (omurilik iltihabı) hastalığı teşhisi kondu. Bir sporcu olarak o süreci nasıl aştın, bahseder misin?
Yürüyemediğim için tekerlekli sandalyedeydim. Tekme bile atamıyordum. Ama tekvandoya olan bağlılığım beni ayakta tuttu. Tedavi sürecinden sonra salona gidip tek başıma antrenman yapmaya çalışıyordum.
Kum torbasına vurmaya çalıştım. Gide gele geliştirdim kendimi. İçimdeki hırs, hastalığı yenmeme yardımcı oldu. Sporcu olmasaydım, bu hastalığı kolay kolay yenemezdim.
2024 Paris Olimpiyatları için neler söylersin?
Tokyo'da kazandığım bronz madalyanın motivasyonuyla Paris'e hazırlanıyorum. Orada da ülkem adına final oynayıp altın madalyayı almak sitiyorum. En büyük hedefim, Paris'te bronz madalyayı altın yapmak.
Antrenörün Servet Tazegül ve kendisi de eski bir olimpiyat şampiyonu tekvandocu… Onun izinden gidiyorsun. Sana ne gibi tecrübeler kattı?
Kafamız uyuşuyor, beni anlıyor. Bir sporcunun psikolojisinden tutun, fiziksel rahatsızlıklarına kadar her şeye hakim. Ne istediğini biliyor. Bize antrenmanlarda gösterdiği taktikler çok zekice. Bazılarını uygulayamıyoruz, yapabilsek çok önemli bilgiler. Onun izinden gitmek en büyük arzum.

HEYECANDAN ETRAFIMA BAKAMADIM!
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu da sizin gibi başından sonuna kadar Tokyo'daydı. Destek nasıl hissettirdi?
Madalya aldıktan sonra yaşadığım o büyük heyecanla etrafa bakamadım. Sonra Bakanımız geldi ve sarıldı bana. Büyük gururdu gerçekten. Çok güzel bir anımız oldu Bakanımızla.
SORU - CEVAP
Tokyo: Heyecan, atmosfer
Ankara: Huzur, antrenman
Paris: Altın madalya
Tatami: Kaybetme korkusu