‘Sen kızsın evde otur’ dediler sporda çığır açtım! Hatice Kübra İlgün Sabah Spor'a konuştu

2020 Tokyo Olimpiyatları'nda bronz madalya alarak göğsümüzü kabartan Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin sporcusu milli tekvandocu Hatice Kübra İlgün, erkek egemen sporda azmi, ve dik duruşu ile gönüllerde taht kurdu. İşte sorularımıza yanıtları:

Tekvandoya nasıl başladın? 12 yaşında tamamen tesadüfen. İlkokulda antrenörüm sporcu seçmeye gelmişti. Zayıf ve uzun bacaklı olduğum için dikkatini çektim. Beden eğitimi öğretmenim aracılığıyla beni tekvandoya çağırdılar. Tekvandonun ne olduğunu bile bilmiyordum. Gidince öğrendim. Mahallede erkeklerle kavga etmeyi çok seviyordum. Sanırım bu yüzden ilgimi çekti. İlk başlarda ailem hariç diğer tüm akrabalarım çevremdekiler 'Sen kız çocuğusun, git evinde otur' dediler. Başarılı oldukça bunu diyen aileler çocuklarını bu sporu yapsın diye salonumuza yollamaya başladı.

GÖZYAŞLARIMDA EMEK, ÇABA VE ACI VARDI
Biz 6 dakikalık maçı izliyoruz. Arkasında nasıl bir hikâye var?
HER gün yaptığımız çift antrenmanlar, kamplar, sakatlıklar, psikolojik sıkıntılar, ailenden uzak kalma gibi birçok zorluk var. 5 yıllık çalışmamı, 6 dakikada sergilemek zorundayım ki başarılı olabileyim.
Olimpiyatlar her sporun zirvesi. Nasıl bir his, nasıl bir heyecan orası?
ALTIN alacağıma çok inanıyordum. Favori adaylardan biriydim. Ben daha önce böyle bir heyecan, stres hayatımda yaşamadım. Seyircisiz olmasına rağmen ayaklarım titriyordu. İçimden devamlı kendimi telkin ediyordum, 'İyisin Hatice, buraya geldiysen madalyayla dönmen gerek' diye.
Bronzdan sonra hıçkıra hıçkıra ağladın. Duygularını anlatır mısın?
HEDEFİM hep altın kazanıp o ringde Türk bayrağıyla tur atmaktı. Bazen istediğiniz gibi olmuyor. Bronz aldıktan sonra bayrakla tur atarken hıçkıra hıçkıra ağlamamın sebebi oydu. O kadar yılın vermiş olduğu yük, sinir, stres bir anda yok olup gitti. O mutluluk gözyaşlarıydı. Çünkü içinde azim, mücadele, emek, çaba, ve acı vardı.

KADINLAR KENDİNİ SAVUNMAK İÇİN TEKVANDO ÖĞRENSİN
Tekvando yapmak isteyen genç kadınlara tavsiyen ne? G
enç kadınlara bu sporu kendilerini savunmak için yapmalarını öneriyorum. Tabii ki böyle bir şeye maruz kalmak istemiyoruz ama olur da denk gelirse en azından kendilerini savunabilecekleri kadar tekvando bilsinler.
Olimpiyattaki başarı sonrası, kız çocukları gerekli mesajı almış mıdır. Sorumluluğun arttı mı?
Benim ne zorluklarla bu seviyelere geldiğimi hemen hemen herkes biliyor. Onlar da beni örnek alarak "Hatice abla başardı, biz de başarabiliriz" diyeceklerdir. Sorumluluk hep hissediyordum ama bu daha da arttı. Onlara iyi bir rol model olmak için hem spor, hem eğitim hayatımda daha üst noktaları hedefliyorum.
'Bursa'ya ilk olimpiyat madalyasını getireceğim' demiştin. Öyle de oldu.
Bu şehirde tekvandoya başladım. Birçok kulüp transfer etmek istedi ama ben Bursa dışında başka şehir adına dövüşmek istemediğimi söyledim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş'a söz vermiştim ve bunu tuttuğum için çok mutlu ve gururluyum.

BABAM İÇİN AYAĞA KALKTIM
2009'da babanı kaybetmiştin. O göremedi ama yıllar sonra ona verdiğin madalya sözünü tuttun. İçinde burukluk var mı?
Avrupa Gençler Şampiyonası'ndan döndükten 2 gün sonra babamı kaybetmiştim. 2008'de Servet (Tazegül) abileri izlerken babam 'Bak inanıyorum, olimpiyatlarda sen de olacaksın' diyordu. Ben de babama orada olacağıma dair söz vermiştim. Evet, o göremedi ama ben hissettiğini biliyorum. Bitti dediğim anda yeri geldi babam için ayağa kalktım. Gücüme güç kattı ve bu madalya ona armağan olsun.
HATİCE BAŞARI FİTİLİNİ ATEŞLEDİ
BÜYÜKŞEHIR Belediyespor Kulübü'nün sporcusu olan Hatice Kübra'nın başarısının kente yansımalarını Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a sorduk. İşte yanıtı: "Spora yaptığımız yatırımlar sayesinde erkekler voleybol takımımız Efeler Ligi'nde oynuyor ve kadın basketbol takımımız da 28 maçın 27'sini kazanarak yıllar sonra Süper Lig'e çıktı. Olimpiyat hedefini de Hatice Kübra kızımızla gerçekleştirdik. Ancak onun bana altın sözü vardı. Bu isteğimiz devem ediyor. Bu başarı belki de gelecek kuşakların sporda çok daha başarılı olmasının fitilini ateşleyecek diye düşünüyorum.''

Kısa kısa
- Slow müzikleri daha çok seviyorum.
- Dışarıdan sert görünsem de çok duygusalımdır.
* Yemek yapmayı bilmem ama çok iyi yerim. Çok yiyip kilo olmayanlardanım. Bu yüzden kıskanılırım.
- Uludağ Üniversitesi'nden mezun olmak üzereyim.
Kariyer planımda öğretmenlik yapıp aynı zamanda yüksek lisansı bitirip öğretim görevlisi olarak Uludağ Üniversitesi'nde kalmak, bilgi tecrübe ve deneyimlerimi bizden sonraki nesillere aktarmak var.